kaza - Turkish English Dictionary

kaza

Meanings of "kaza" in English Turkish Dictionary : 51 result(s)

Turkish English
Common Usage
kaza accident n.
When will we see a return to cleanliness and the end of this devastating accident?
Ne zaman temizliğe geri dönüldüğünü ve bu yıkıcı kazanın sona erdiğini göreceğiz?

More Sentences
General
kaza crash n.
This is like calling a crash involving several cars or lorries on a motorway a natural disaster.
Bu, otoyolda birkaç araba veya kamyonun karıştığı bir kazaya doğal afet demek gibi bir şey.

More Sentences
kaza mishap n.
I broke my leg in two places during a skiing mishap.
Bir kayak kazası sırasında bacağımı iki yerden kırdım.

More Sentences
kaza wreck n.
In the case of car wrecks we were almost successful two years ago.
Araba kazaları konusunda iki yıl önce neredeyse başarılı olmuştuk.

More Sentences
kaza incident n.
Tom apologized for the incident.
Tom kaza için özür diledi.

More Sentences
kaza accident n.
I cannot guarantee that with the Single Sky in operation this accident would have been prevented.
Single Sky'ın faaliyette olması halinde bu kazanın önlenebileceğini garanti edemem.

More Sentences
Trade/Economic
kaza accident n.
The Commission acted at an unprecedented speed after the Erika accident.
Komisyon, Erika kazasının ardından benzeri görülmemiş bir hızla harekete geçmiştir.

More Sentences
Law
kaza accident n.
The Prestige accident has already been mentioned by many people.
Prestige kazasından daha önce pek çok kişi bahsetmişti.

More Sentences
Technical
kaza accident n.
Drugs are not, though, an accident of fate to which one must resign oneself.
Ancak uyuşturucular, kişinin kendini teslim etmesi gereken bir kader kazası değildir.

More Sentences
Automotive
kaza accident n.
In future, compensation should be paid from the guarantee fund of the country in which the accident occurred.
Gelecekte tazminat, kazanın meydana geldiği ülkenin garanti fonundan ödenmelidir.

More Sentences
Military
kaza mishap n.
I broke my leg in two places during a skiing mishap.
Ben, bir kayak kazası sırasında iki yerden bacağımı kırdım.

More Sentences
General
kaza jurisdiction n.
kaza fatality n.
kaza crackup n.
kaza smash n.
kaza mischance n.
kaza misadventure n.
kaza fortune n.
kaza misfortune n.
kaza casualty n.
kaza smash-up n.
kaza hazard n.
kaza township n.
kaza chance n.
kaza smashup n.
kaza crack-up n.
kaza subprovince n.
kaza aventure [obsolete] n.
kaza befall n.
kaza misfall n.
kaza mishanter n.
kaza grief n.
kaza disventure [obsolete] n.
kaza prang n.
kaza fortition n.
kaza fortuity n.
kaza stramash n.
Trade/Economic
kaza casualty n.
Law
kaza casualty n.
kaza casus n.
kaza periculum n.
Politics
kaza township n.
kaza district n.
kaza administrative district n.
kaza borough n.
Insurance
kaza casualty n.
Religious
kaza predestination n.
Abbreviation
kaza tp. n.
Latin
kaza casus n.
Archaic
kaza unfortune n.
Slang
kaza stack [australia] n.

Meanings of "kaza" with other terms in English Turkish Dictionary : 420 result(s)

Turkish English
General
ölüm (kaza sonucu olan) fatality n.
Unfortunately accidents involving lorries often result in fatalities.
Ne yazık ki kamyonların karıştığı kazalar genellikle ölümle sonuçlanıyor.

More Sentences
ölümcül kaza fatal accident n.
It often results in fatal accidents.
Genellikle ölümcül kazalarla sonuçlanır.

More Sentences
kaza sigortası accident insurance n.
He took out accident insurance.
O, kaza sigortası satın aldı.

More Sentences
kaza riski accident risk n.
Moreover, it is important that the sites with the highest accident risk should be mapped and represented graphically.
Ayrıca en yüksek kaza riskine sahip alanların haritalandırılması ve grafiksel olarak gösterilmesi önemlidir.

More Sentences
trajik kaza tragic accident n.
The initial reports suggest that as many as 17 people have died in this tragic accident.
İlk raporlar bu trajik kazada 17 kadar kişinin öldüğünü göstermektedir.

More Sentences
kaza geçirmek have an accident v.
When a human being has an accident and the spinal cord is completely severed, it leaves the body innate.
Bir insan kaza geçirdiğinde ve omuriliği tamamen koptuğunda, bedeni doğuştan terk eder.

More Sentences
kaza yapmak have an accident v.
We nearly had an accident when the car brakes jammed.
Arabanın frenleri tutmayınca az kalsın kaza yapıyorduk.

More Sentences
kaza olmak (accident) to happen v.
Are we waiting for the next accident to happen?
Bir sonraki kazanın olmasını mı bekliyoruz?

More Sentences
kaza meydana gelmek (accident) to occur v.
Too many major accidents have continued to occur since the adoption of the first directive in 1976.
1976 yılında ilk direktifin kabul edilmesinden bu yana çok sayıda büyük kaza meydana gelmeye devam etmiştir.

More Sentences
kaza meydana gelmek (accident) to happen v.
Yet we still persist in allowing accidents to happen in the workplace.
Yine de işyerinde kazaların meydana gelmesine izin vermekte ısrar ediyoruz.

More Sentences
kaza olmak (accident) to occur v.
We don't ever want an accident to occur.
Bir kaza olmasını asla istemiyoruz.

More Sentences
kaza eseri by accident adv.
Was it by accident or by design?
Kaza eseri mi oldu yoksa kasıtlı mıydı?

More Sentences
Colloquial
korkunç bir kaza a horrible accident n.
Maybe there'll be a horrible accident nearby the hospital.
Belki hastane yakınlarında korkunç bir kaza olacak.

More Sentences
Idioms
kaza geçirmek have an accident v.
She had an accident at work.
İş yerinde bir kaza geçirdi.

More Sentences
Trade/Economic
kaza sigortası accident insurance n.
He took out accident insurance.
Kaza sigortası yaptırdı.

More Sentences
Law
kaza alanı crash site n.
The investigators gathered evidence from the crash site.
Müfettişler kaza alanından kanıt topladılar.

More Sentences
General
kaza eseri olma accidentalness n.
öldürücü kaza fatal accident n.
kaza türleri types of accidents n.
kaza kurşunu stray bullet n.
ölümle sonuçlanan kaza fatality n.
kaza ve acil servis bölümü accident and emergency department n.
kaza ve sert bir hareket durumunda yolcuları içinde oturdukları taşıtların koltuklarında tutan aygıt seat belt n.
kaza vb bir olayın ardından gemiden kurtarılan eşya ve yükler salvage n.
kaza yaralanması accidental injury n.
ufak kaza mishap n.
sörf yapanların karşılaştıkları kaza wipe out n.
zincirleme kaza pileup n.
kaza kurşunu friendly firing n.
kaza hukuku accident law n.
kaza önleme accident prevention n.
kaza müdahale ekibi accident response group n.
ağır kaza severe accident n.
görünmez kaza unexpected accident n.
önlenebilir kaza preventive accident n.
kaza mahali scene of the accident n.
kaza yeri scene of the accident n.
kaza önleme yöntemleri accident prevention techniques n.
kaza önleme tedbirleri accident prevention measures n.
kaza yapma riski accident risk n.
maddi hasarlı kaza accident resulting in material damage n.
büyük kaza smash-up n.
büyük kaza disaster n.
trafik kaza sigortası motor insurance n.
kaza sigortaları müdürlüğü department of accident n.
kaçınılmaz kaza unavoidable accident n.
kaza mahalli scene of the accident n.
kaza mahalli accident scene n.
kaza tutanağı accident report n.
görünmez kaza blind accident n.
kaza yerinde durup olanlarını izleyen tipler gawker n.
kritik kaza critical accident n.
raporlanabilir kaza reportable incident n.
kaza mahalli site of the accident n.
kaza yeri site of the accident n.
mutlu kaza serendipity n.
sıkışmalı kaza stuck-inside vehicle accident n.
çok kaza olan yer an accident black spot n.
kaza tazminatı accident benefit n.
darbe/kaza sonrası zarar görmüş kulak cauliflower ear n.
kaza alanı cognizance n.
kaza önleme sistemi accident prevention system n.
büyük kaza smashup n.
kaza alanı cognisance n.
korkunç kaza awful accident n.
kaza ödemesi hazard pay n.
kaza belleği crash memory n.
formula 1 gibi yarışlarda kaza durumlarında piste girip güvenlik sağlamak amacıyla yarışçıların hızlarını ayarlayan araç safety car n.
formula 1 gibi yarışlarda kaza durumlarında piste girip güvenlik sağlamak amacıyla yarışçıların hızlarını ayarlayan araç pace car n.
elim kaza tragic accident n.
feci kaza terrible accident n.
kaza sonucu nükleer reaktör çekirdeğinin erimesi meltdown n.
zincirleme kaza pile up n.
zincirleme kaza pile-up n.
ölümlü kaza fatal accident n.
ölüme sebebiyet veren kaza fatal accident n.
çarpmak (kaza sonucu) crash v.
kaza yaptırmak wreck v.
elinden kaza çıkmak cause an accident v.
kaza geçirmek wreck v.
düşmek (kaza sonucu) crash v.
kaza yapmak have a crash v.
kaza süsü vermek make it look like an accident v.
kaza yapmak wreck v.
kaza sonucu bulmak come by v.
kaza sonucu ölmek die in an accident v.
kaza sonucu ölmek die accidentally v.
kaza meydana gelmek (accident) to take place v.
kaza olmak (accident) to take place v.
kaza mahallinde ölmek die at the scene of the accident v.
bir kaza ya da hastalık nedeniyle ölmek die of something v.
kaza süsü vermek make it seem like an accident v.
kaza yerinde nefes alışverişi durmak stop breathing at the site of the accident v.
kaza mahallini terk etmek ile suçlanmak be charged with leaving the scene of an accident v.
kaza yapmak stack [australia] [us] v.
kaza eseri olan accidental adj.
kaza eseri accidental adj.
kaza yapmış wrecked adj.
kaza güvenceli accident-proof adj.
çok kaza yapan accident-prone adj.
kaza mağduru olan accidented adj.
çarpıp kaçan sürücünün sebep olduğu (kaza) hit-and-run adj.
kaza benzer gooselike adj.
kaza özgü gooselike adj.
kaza ait goosey adj.
kaza benzer goosey adj.
kaza ait goosy adj.
kaza benzer goosy adj.
kaza sonrası meydana gelen postaccident adj.
kaza sonrası gelişen postaccident adj.
kaza sonrasına ait postcrash adj.
kaza sonrası ile ilgili postcrash adj.
kaza sonrası meydana gelen postcrash adj.
kaza öncesine ait veya ilgili precrash adj.
kaza ile by accident adv.
kaza yetkisi ile ilgili olarak jurisdictionally adv.
kaza ile ignorantly adv.
bir kaza olmuş there's been a crash expr.
bir kaza oldu there's been a crash expr.
bir kaza olmuş! there's been an accident! expr.
bir kaza oldu! there's been an accident! expr.
kaza üstüne kaza a whole series of accidents expr.
Phrasals
kaza kurşunu stray round n.
kaza yapmak wash out v.
vurmak (doğal afet, kriz, kaza vb) slam into something v.
kontrolü kaybedip kaza yapmak wash out v.
yoldan çıkıp çarpmak/kaza yapmak run off v.
Phrases
kaza durumunda in case of accident expr.
kaza halinde in case of accident expr.
kaza vukuunda in case of accident expr.
Proverb
kaza geliyorum demez accidents happen without warning
Colloquial
ölümcül kaza yapmaya meyilli şoförün kullandığı motosiklet donorcycle n.
dikkatsiz motosiklet kullanan ve bunun sonucunda kaza geçirip öldükten sonra organlarını bağışlaması muhtemel olan sürücü donorcycle n.
tampona çarpmayla oluşan az hasarlı kaza rear-ender n.
arkadan çarpmayla meydana gelen küçük hasarlı kaza rear-ender n.
tampona çarpmayla oluşan az hasarlı kaza back-ender n.
arkadan çarpmayla meydana gelen küçük hasarlı kaza back-ender n.
hafif kaza rear-ender n.
hafif kaza back-ender n.
bir aracın öndekine vurduğu kaza back-ender n.
bir aracın başka bir araca arkadan vurduğu kaza back-ender n.
arkadan vurmayla gerçekleşen kaza back-ender n.
kaçınılmaz kaza unavoidable casualty n.
önlenemez kaza unavoidable casualty n.
hiç kimsenin suçu olmayan kaza unavoidable casualty n.
kaza ile rastlaşmak cross someone's path v.
kaza sonucu ölmek die with one's boots on v.
kaza yapmak crack up v.
(kaza veya kaza tehlikesi durumunda bir araç sürücüsü tarafından bir bisikletliye ya da motor sürücüsüne bahane olarak söylenen) pardon görmedim/seni fark etmedim smidsy (sorry, mate, I didn't see you) [uk] expr.
Idioms
çok kaza olan yer a black spot n.
geliyorum diyen kaza/felaket a disaster waiting to happen n.
geliyorum diyen kaza/felaket an accident waiting to happen n.
geliyorum diyen kaza an accident waiting to happen n.
geliyorum diyen kaza an accident waiting to happen n.
göz göre göre yaklaşan kaza an accident waiting to happen n.
beklenen kaza an accident waiting to happen n.
saatli bomba gibi bekleyen kaza an accident waiting to happen n.
baştan belli olan kaza an accident waiting to happen n.
geliyorum diyen kaza/felaket an accident waiting to happen n.
göz göre göre yaklaşan kaza an accident waiting to happen n.
beklenen kaza an accident waiting to happen n.
baştan belli olan kaza an accident waiting to happen n.
saatli bomba gibi bekleyen kaza an accident waiting to happen n.
geliyorum diyen kaza an accident waiting to happen n.
göz göre göre yaklaşan kaza an accident waiting to happen n.
beklenen kaza an accident waiting to happen n.
baştan belli olan kaza an accident waiting to happen n.
geliyorum diyen kaza an accident waiting to happen n.
göz göre göre yaklaşan kaza an accident waiting to happen n.
beklenen kaza an accident waiting to happen n.
baştan belli olan kaza an accident waiting to happen n.
kaza yaşamak have an accident v.
havada kaza yapmak crash in midair v.
(kaza vb sonucu) birisini yaralamak bump someone up v.
kaza geçirip yarış dışı kalmak crash and burn v.
(araç) yoldan çıkıp kaza yapmak run out of road v.
kaza bu, olur accidents will happen expr.
kaza bu, herkesin başına gelebilir accidents will happen expr.
Speaking
birkaç sene önce bir kaza geçirdim I had an accident a few years back expr.
birkaç sene önce bir kaza geçirdim I had an accident a few years ago expr.
ne tür bir kaza? what kind of accident? expr.
kaza olduğunda when the accident happened expr.
kaza nasıl oldu? how did the accident happen? expr.
kaza nasıl meydana geldi? how did the accident happen? expr.
korkunç bir kaza geçirdik we had a terrible accident expr.
ufak bir kaza geçirdim I just had a little accident expr.
Trade/Economic
endüstriyel kaza industrial accident n.
gemiye ya da eşyaya kasten yapılan zarar veya kaza barratry n.
işyeri kaza bildirim formu workplace incident report form n.
işte kaza nedeniyle kaybedilen zamanın tümü accident severity n.
işçinin normal kaza yapma oranı accident proneness n.
işyeri kaza bildirim formu workplace accident report form n.
kaza mercii jurisdiction n.
kaza tazminatı workman's compensation insurance n.
kaza nedeni accident cause n.
kayıp zamanlı kaza lost time injury n.
kaza frekansı accident frequency rate n.
kaza karşılığı reserve for accidents n.
kişisel kaza sigortası personal accident insurance n.
kaza sonu uğranılan zarar casualty n.
kaza sigortası casualty insurance n.
mali kaza financial jurisdiction n.
şahsi kaza poliçesi personal accident policy n.
yetkili kaza dairesi governing jurisdiction n.
yolcu kaza sigortası traveller's accident insurance n.
kaza yetkisiyle ilgili jurisdictional adj.
Law
dairei kaza judicial district n.
ferdi kaza avukatı personal injury lawyer n.
ferdi kaza avukatı personal injury attorney n.
genel kaza yetkisi general jurisdiction n.
ingiltere kaza mahkemeleri assizes n.
ingiltere kaza mahkemeleri court of assize and nisi prius n.
ingiltere kaza mahkemeleri court of assize n.
idari kaza mercii administrative legal institution n.
işçi ücretlerinin ve kaza halinde işçi veya yakınlarına ödenecek tazminatın miktarını tespit eden ve işçi sigortaları ve diğer işçi sorunlarını düzenleyen kanun workman's compensation act n.
kaza sigortası casualty insurance n.
kaza uygulamaları administration of justice n.
kaza kuvveti judicial power n.
kaza tekerrür oranı formülü accident frequency rate formula n.
kaza yapmaya karşı müsait olma accident recidivism n.
kaza mahkemeleri local courts n.
kaza dairesi area of jurisdiction n.
kaza sebepleri accident sources n.
kaza avukatı car accident attorney n.
kaza kuvveti judiciary power n.
kaza kuvveti juridical power n.
kaza sonucu ölüm kararı a verdict of accidental death n.
kaza çevresi jurisdiction n.
kaza sebeplerinin araştırılması accident analysis n.
kaza tutanağı accident report n.
kaza sigortası accident insurance n.
kaza sebepleri accident causes n.
kaza sebebiyle kaybedilen zaman formülü accident severity rate formula n.
kaza mahkemesi district court n.
kaza hakkına itiraz plea to the jurisdiction n.
kaza kuvveti judiciary n.
kaza hukuku accident law n.
kaza tekerrür oranı accident frequency rate n.
kaza yetkisi judicial power n.
kaza tutanağı incident report n.
kaza oranı accident rate n.
kaza yetkisi juridical power n.
kaza halinde mesuliyet responsibility for accident n.
kaza yetkisi judiciary power n.
kaza yüzünden kaybedilen zamanın tümü accident severity n.
kaza ve tesadüf accident and coincidence n.
mali kaza financial jurisdiction n.
mahkemenin kaza bölgesi dışında ikamet etme durumu non-residence n.
mütedahil kaza hakkı concurrent jurisdiction n.
ölümlü veya yaralanmalı kaza accident involving death or personal injury n.
ölümlü kaza accident involving death n.
özel kaza hakkı limited jurisdiction n.
özel kaza yetkisi limited jurisdiction n.
ölümle veya yaralanmayla sonuçlanan kaza accident involving death or personal injury n.
sınırlı kaza yetkisi limited jurisdiction n.
sınırlı kaza hakkı limited jurisdiction n.
tam kaza davası administrative action n.
ölüme neden olan kaza aventure n.
ciddi şekilde yaralanma veya ölüme sebep olan fakat ihmal, haksız amaç veya yasadışı fiil içermeyen kaza misadventure n.
(motorlu araçlarla) kaza yapıp kaçma suçu hit-and-run n.
kaçınılmaz kaza inevitable accident n.
kaza hakkına ait jurisdictional adj.
mahkemenin kaza bölgesi dışında ikamet eden nonresident adj.
kaza görevini ifa edemez unable to perform judicial duty adj.
mahkemenin kaza bölgesi dışında oturan nonresident adj.
mahkemenin kaza bölgesi dışında ikamet eden non-resident adj.
mahkemenin kaza bölgesi dışında oturan non-resident adj.
Politics
ferdi kaza ve hastalık sigortası personal accident and sickness insurance n.
idari kaza administrative jurisdiction n.
kaza dairesi judgement authority n.
kaza meclisi local council of the district n.
kaza rapor formu accident report form n.
kaza kaymakamı borough master n.
kaza tarife komitesi accident rating committee n.
devletin kaza kuvvetini kullanan judicial department adj.
Institutes
büyük kaza tehlikeleri bürosu major accidents hazards bureau n.
kaza araştırma ve inceleme kurulu accident research and investigation board n.
Insurance
bireysel kaza sigortası personal accident insurance n.
ferdi kaza personal accident insurance n.
ferdi kaza personal accident n.
ferdi kaza sigortası personal accident insurance n.
genel kaza sigortası general accident policy n.
genel kaza sigortası general accident insurance n.
kabul veya kabul edildi veya kaza acceptance or accepted or accident n.
kaza sigorta poliçesi accident policy n.
kaza ve hastalık sigortası accident and sickness insurance n.
kaza ve tazminat accident and indemnity n.
kaza halinde hayat sigortasına tazminat ilavesi supplementary accident insurance n.
kaza büroları birliği accident offices association n.
kaza hasarından feragat collision damage waiver n.
kaza sonucu vefat tazminatı accidental death benefit n.
kaza ve sağlık accident and health n.
kaza sonucu belirli yaralanmalar durumunda sigortalıya belirli bir tutarın ödenmesi personal accident insurance n.
mal ve kaza sigortası property and casualty insurance n.
mesleki kaza occupational accident n.
otomatik ferdi kaza automatic personal accident n.
otomobil kaza sigortası motor car insurance n.
yangın ve kaza fire and accident n.
sigorta şirketinin yangın veya kaza sonucu beklediği kaybın risk türüne göre değişen tahmini değeri amount subject n.
kaza sonucu ölüm ve parçalanma sigortası accidental death and dismemberment insurance n.
kaza sonucu ölüm ve parçalanma sigortası accidental death and dismemberment (ad&d) insurance n.
beher kaza başına each and every accident expr.
kaza başına any one accident expr.
Technical
beklenebilecek en büyük kaza maximum anticipated accident n.
büyük hasar veren kaza smash-up n.
büyük hasar veren kaza smashup n.
çekirdekteki yakıtın erimesine yol açan kaza core melt accident n.
kaza önleyici tertibat accident preventer n.
kaza önleyici accident preventer n.
kaza sigortası accident insurance n.
kaza dökümü disaster dump n.
kaza güvenlik emniyet valfinin çıkış kapasitesinin belirlenmesi için uygulanan deney accumulation test n.
kaza önlemek için kullanılan işareti levhası accident prevention tag n.
kaza sonucu karaya vuran gemi veya gemi yükü flotsam n.
Computer
kaza dökümü disaster dump n.
Construction
nükleer reaktörde soğutma borusunun patlayıp temel soğutma sıvısı kaybına neden olduğu kaza blowdown n.
Automotive
hava yastığının kaza anında şişmesi, patlaması airbag deploying n.
kaza (çarpma) testi mankeni crash test dummy n.
kaza hasarı accident damage n.
kaza mıknatısı crash magnet n.
kaza öncesi güvenlik düzenlerinin pre-crash restraint n.
kaza sonucu ölüm analizi rapor düzeni fatality analysis reporting system n.
kaza tespit tutanağı accident report n.
kaza veri kaydedicisi accident data recorder n.
kaza yapılandırma uzmanı auto crash reconstructionist n.
kaza yönetimi incident management n.
kaza deney mankeni crash test dummy n.
küçük kaza fender bender n.
kaza anında hareketi en aza indiren bir emniyet kemeri türü inertia-reel seat belt n.
Traffic
kaza yapmış araçları çekmekle görevli kimse towman n.
kaza tehlikesi traffic hazard n.
arkadan çarpmalı kaza rear-end collision n.
kafa kafaya çarpmalı kaza head-on collision n.
kaza önleme işareti accident prevention sign n.
kaza tespit tutanağı accident report n.
kaza noktası accident blackspot n.
kaza kara noktası accident black spot n.
sık sık kaza olan yer accident blackspot n.
trafik kaza tıbbı traffic medicine n.
yandan çarpmalı kaza side collision n.
zincirleme kaza end-to-end pileup n.
zincirleme kaza pileup n.
zincirleme kaza multiple-vehicle collision n.
(kaza sonucu) enkaza dönen araç wreck n.
çarpıp kaza yerini terk etmek hit-and-run v.
Aeronautic
kaza önleme ve uçuş emniyet programı accident prevention and flight safety programme n.
kaza bilgi raporu accident data report n.
kaza yangını crash fire n.
kaza kırım raporu accident investigation report n.
kaza kırım raporu crash investigation report n.
kaza verileri kaydedicisi accident data recorder n.
kaza raporu accident report n.
kaza kırım ekibi accident investigation team n.
küçük kaza minor accident n.
uçak kaza bölgesi air-craft accident area n.
Marine
deniz kaza raporu marine accident report n.
yat limanı kaza soruşturma yasası marina accident inquiry law n.
kaza yapmak shipwreck v.
gemilerin kaza yapmasına neden olabilen wrackful adj.
Medical
kaza veya hastalık nedeniyle vücut kısmında kopma perforation n.
kaza cerrahisi traumatology n.
bir kaza sonucu meydana gelen kangren traumatic gangrene n.
darbe/kaza sonrası zarar görmüş kulak hematoma auris n.
darbe/kaza sonrası zarar görmüş kulak perichondrial hematoma n.
darbe/kaza sonrası zarar görmüş kulak cauliflower ear n.
darbe/kaza sonrası zarar görmüş kulak traumatic auricular hematoma n.
kaza cerrahisi accident surgery n.
kaza ve acil servis accident&emergency (a&e) n.
kaza ile oluşmuş travma accidental trauma n.
kaza eseri yutulma incidental ingestion n.
kişinin kaza nedeniyle bedeni zarara uğraması accidental bodily injury n.
bir vücut parçasının kaza sonucu kopması avulsion n.
ciddi kaza sonrası kritik önem taşıyan bir saatlik evre golden hour n.
kişisel yaralanmalı kaza pia (personal injury accident) abrev.
Psychology
kaza korkusu dystychiphobia n.
kasti kaza purposive accident n.
serebrovasküler kaza cerebrovascular accident n.
Veterinary
kaza sonucu ölen hayvan morkin n.
kaza sonucu ölen hayvan morling n.
Physics
(nükleer santralde) nükleer reaktörü çevresine kaza anında radyoaktif madde salınımını önleyen muhafaza containment n.
Chemistry
kimyasal kaza arazi timi chemical casualty site team n.
kimyasal kaza chemical accident n.
Breeding
kaza pilici yemi goose grower feed n.
Environment
dizayna temel teşkil eden kaza design-basis accident n.
kalpteki yakıtın erimesine yol açan kaza core melt accident n.
nükleer kaza nuclear accident n.
radyolojik kaza radiological accident n.
tasarıma esas kaza design-basis accident n.
Military
ayrıntılı kaza raporu detailed accident report n.
ilk kaza raporu first accident report n.
kaza harbi accidental war n.
kısmi kaza hakkı partial jurisdiction n.
kaza raporu accident report n.
kaza bölgesi jurisdiction n.
kaza tetkik kurulu accident investigation board n.
kaza incelemesi accident investigation n.
kaza kırım accident incident n.
kaza bildirimi accident notification n.
kaza inceleme makamı accident investigation authority n.
kaza sonucu meydana gelen yaralanmalar accidental injuries n.
kaza hakkı jurisdiction n.
kaza yeri tespit biykını crash locator beacon n.
müşterek nükleer kaza koordinasyon merkezi joint nuclear accident coordinating centre n.
mütedahil kaza hakkı concurrent jurisdiction n.
nükleer kaza nuclear accident n.
uçuş anında meydana gelen kaza-kırım olayı accident incident in-flight n.
müşterek nükleer kaza koordinasyon merkezi joint nuclear accident coordinating center (jnacc) n.
kaza tahliye helikopteri dustoff n.
Sport
kaza vuruşu scratch n.
Latin
kaza süsü verilmiş casu consulto expr.
Ornithology
kaza benzeyen bir afrika ördeği blue-winged goose (cyanochen cyanopterus) n.
Slang
hayırlı kaza a happy accident n.
bisiklet, kaykay, snowboard gibi araçların karıştığı kaza mahalli yard-sale n.
küçük araçların enkazının her tarafa/çok geniş bir alana dağıldığı kaza mahalli yard-sale n.
para için kaza geçirmiş numarası yapan kimse flopper n.
kaza yapmak come a gutser [australia] v.
(uçak) inerken kaza yapmak clobber [dated] v.
(uçağa) kaza yaptırmak prang [us] v.
British Slang
kaza yapmak prang v.
Star Wars
kaza alanı anıtı crash site memorial n.