Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | kesin olarak | exactly adv. | ||
We must define exactly and precisely what we mean by terrorism. Terörizmden ne kastettiğimizi tam ve kesin olarak tanımlamalıyız. More Sentences |
||||
General | kesin olarak | firmly adv. | ||
What we must firmly reject, however, is what assails our ears from Europe's left. Ancak kesin olarak reddetmemiz gereken şey, Avrupa'nın solundan kulaklarımıza saldıran şeydir. More Sentences |
||||
General | kesin olarak | certainly adv. | ||
Tom certainly let me know what he thought of my ideas. Tom fikirlerim hakkında ne düşündüğünü bana kesin olarak söyledi. More Sentences |
||||
General | kesin olarak | for certain adv. | ||
You don't know that for certain. Onu kesin olarak bilmiyorsun. More Sentences |
||||
General | kesin olarak | really adv. | ||
We can't really predict anything. Hiçbir şeyi kesin olarak öngöremeyiz. More Sentences |
||||
General | kesin olarak | decisively adv. | ||
I therefore appeal to you to decisively reject Amendment No 147. Bu nedenle 147 sayılı Değişikliği kesin olarak reddetmeniz için size çağrıda bulunuyorum. More Sentences |
||||
General | kesin olarak | unquestionably adv. | ||
The evidence unquestionably proved the defendant's guilt. Deliller, sanığın suçluluğunu kesin olarak kanıtlamıştır. More Sentences |
||||
Law | ||||
Law | kesin olarak | absolutely adv. | ||
This means that as yet none of them can be absolutely certain. Bu, henüz hiçbirinin kesin olarak emin olamayacağı anlamına gelir. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Technical | kesin olarak | precisely adv. | ||
We shall have to determine this more precisely. Bunu daha kesin olarak belirlememiz gerekecektir. More Sentences |
||||
General | ||||
General | kesin olarak | accurately adv. | ||
General | kesin olarak | once and for all adv. | ||
General | kesin olarak | downrightly adv. | ||
General | kesin olarak | determinately adv. | ||
General | kesin olarak | determinedly adv. | ||
General | kesin olarak | rigorously adv. | ||
General | kesin olarak | flat adv. | ||
General | kesin olarak | implicitly adv. | ||
General | kesin olarak | assertively adv. | ||
General | kesin olarak | emphatically adv. | ||
General | kesin olarak | definitely adv. | ||
General | kesin olarak | categorically adv. | ||
General | kesin olarak | indisputably adv. | ||
General | kesin olarak | indubitably adv. | ||
General | kesin olarak | ocularly adv. | ||
General | kesin olarak | conclusively adv. | ||
General | kesin olarak | rightly adv. | ||
General | kesin olarak | peremptorily adv. | ||
General | kesin olarak | unquestioningly adv. | ||
General | kesin olarak | outright adv. | ||
General | kesin olarak | positively adv. | ||
General | kesin olarak | decidedly adv. | ||
General | kesin olarak | point-blank adv. | ||
General | kesin olarak | finally adv. | ||
General | kesin olarak | just adv. | ||
General | kesin olarak | right-down adv. | ||
General | kesin olarak | once [obsolete] adv. | ||
General | kesin olarak | constantly [obsolete] adv. | ||
General | kesin olarak | fine [scot] adv. | ||
General | kesin olarak | plum adv. | ||
General | kesin olarak | four-square adv. | ||
General | kesin olarak | pressly [obsolete] adv. | ||
General | kesin olarak | by the square [obsolete] expr. | ||
Phrases | ||||
Phrases | kesin olarak | without fail expr. | ||
Colloquial | ||||
Colloquial | kesin olarak | good bet n. | ||
Colloquial | kesin olarak | abso-bloody-lutely expr. | ||
Idioms | ||||
Idioms | kesin olarak | (as) sure as eggs (is eggs) expr. | ||
Idioms | kesin olarak | for free expr. | ||
Speaking | ||||
Speaking | kesin olarak | that's for sure expr. | ||
Archaic | ||||
Archaic | kesin olarak | to point adv. | ||
Slang | ||||
Slang | kesin olarak | once and for all expr. |