lezzetli - Turkish English Dictionary

lezzetli

Meanings of "lezzetli" in English Turkish Dictionary : 74 result(s)

Turkish English
Common Usage
lezzetli yummy adj.
The food is very yummy tonight.
Bu akşam yemekler çok lezzetli.

More Sentences
lezzetli delicious adj.
I hope we have all been able to fortify ourselves with the delicious Dutch herrings that have been provided for us.
Umarım hepimiz bizim için sağlanan lezzetli Hollanda ringa balıklarıyla kendimizi güçlendirebilmişizdir.

More Sentences
lezzetli tasty adj.
We mainly eat tasty food, even if we know it is unhealthy.
Sağlıksız olduğunu bilsek bile ağırlıklı olarak lezzetli yiyecekler yiyoruz.

More Sentences
General
lezzetli savoury adj.
This restaurant serves savoury meals.
Bu restoranda lezzetli yemekler servis edilmektedir.

More Sentences
lezzetli tasteful adj.
That food is very tasteful.
O yemek çok lezzetli.

More Sentences
lezzetli delicious adj.
Come on, let's go and eat some delicious hot dogs!
Hadi, gidip biraz lezzetli sosisli yiyelim!

More Sentences
Gastronomy
lezzetli delicious adj.
The godmother baked a delicious cake.
Büyükanne lezzetli bir pasta pişirdi.

More Sentences
lezzetli tasty adj.
Can you make a tasty salad?
Lezzetli bir salata yapabilir misin?

More Sentences
General
lezzetli flavorsomeness n.
lezzetli flavoursomeness n.
lezzetli goluptious adj.
lezzetli zestful adj.
lezzetli dainty adj.
lezzetli luscious adj.
lezzetli savorous adj.
lezzetli zesty adj.
lezzetli savory adj.
lezzetli appetizing adj.
lezzetli palatable adj.
lezzetli flavourful adj.
lezzetli lush adj.
lezzetli lekker adj.
lezzetli sweet adj.
lezzetli succulent adj.
lezzetli sapid adj.
lezzetli savoring adj.
lezzetli palatable adj.
lezzetli nutty adj.
lezzetli toothsome adj.
lezzetli delicate adj.
lezzetli flavored adj.
lezzetli gustable adj.
lezzetli pleasant-tasting adj.
lezzetli mouth-pleasing adj.
lezzetli toothful adj.
lezzetli flavoursome adj.
lezzetli flavorful adj.
lezzetli flavorous adj.
lezzetli flavourous adj.
lezzetli flavorsome adj.
lezzetli saporous adj.
lezzetli savouring adj.
lezzetli flavoured adj.
lezzetli favoured adj.
lezzetli savourous adj.
lezzetli appetising adj.
lezzetli delectable adj.
lezzetli relishable adj.
lezzetli relishing adj.
lezzetli perfumed adj.
lezzetli toothy adj.
lezzetli ambrosiac adj.
lezzetli daint adj.
lezzetli lip-smacking adj.
lezzetli honied adj.
lezzetli gustie adj.
lezzetli ono [hawaii] adj.
lezzetli faurd [scotland] adj.
lezzetli savorly adj.
lezzetli savourly adj.
lezzetli savourly [rare] adj.
lezzetli flavoury adj.
lezzetli sipid adj.
lezzetli succulently adj.
lezzetli clean adj.
lezzetli palatably adv.
Colloquial
lezzetli yummo adj.
lezzetli nummers adj.
lezzetli nummy adj.
Formal
lezzetli degustatory adj.
Gastronomy
lezzetli tender adj.
Archaic
lezzetli friand adj.
Slang
lezzetli delish adj.
British Slang
lezzetli moreish adj.

Meanings of "lezzetli" with other terms in English Turkish Dictionary : 101 result(s)

Turkish English
General
lezzetli yemek delicious food n.
We were satisfied with the delicious food.
Lezzetli yemeklerden memnun kaldık.

More Sentences
daha lezzetli tastier adj.
Cow's milk is tastier than soy milk.
İnek sütü soya sütünden daha lezzetli.

More Sentences
Phrasals
lezzetli görünen delicious-looking adj.
Tom pulled a delicious-looking pizza out of the oven.
Tom fırından lezzetli görünen bir pizza çıkardı.

More Sentences
Speaking
lezzetli görünüyor it looks delicious expr.
It looks delicious.
Lezzetli görünüyor.

More Sentences
General
lezzetli şey delicacy n.
lezzetli lokma tidbit n.
lezzetli bir tat flavor n.
lezzetli lokma choice morsel n.
lezzetli yemek tasty food n.
lezzetli şey dainty n.
lezzetli lokma titbit n.
lezzetli lokma bonne bouche n.
lezzetli bir tat flavour n.
lezzetli ikramlar tasty treats n.
lezzetli olma zap n.
florida'ya özgü olup sayıları azalmış olan bir yengecin soluk renkli ve lezzetli eti stone crab n.
lezzetli yemek morsel n.
lezzetli lokma morsel n.
lezzetli yiyecekler delices n.
lezzetli lokma goody n.
lezzetli bir tatlı/turta whoopie n.
lezzetli yiyecek sowl n.
lezzetli atıştırmalık sunket [scotland] [uk] n.
baharat katarak bir yemeği daha lezzetli yapmak spice a food up v.
lezzetli bulunmak be found delicious v.
lezzetli olmak taste delicious v.
lezzetli bulunmak taste delicious v.
çok lezzetli olmak taste very good v.
lezzetli yemekler pişirmek cook delicious meals v.
lezzetli olmak relish v.
daha lezzetli olmak outsavour v.
daha lezzetli olmak outsavor v.
lezzetli bir biçimde lekker adj.
daha lezzetli yummier adj.
daha lezzetli zestier adj.
en lezzetli yummiest adj.
çok lezzetli luscious adj.
en lezzetli zestiest adj.
çok lezzetli ambrosian adj.
çok lezzetli ambrosial adj.
(yemek) lezzetli delicate adj.
lezzetli olmayan not delicious adj.
lezzetli olmayan tasteless adj.
lezzetli olmayan not tasty adj.
lezzetli ve kaliteli (yemek) gourmet adj.
çok lezzetli heavenly adj.
aşırı lezzetli overluscious adj.
lezzetli veya lüks yiyeceğe bayılan gormand adj.
çok lezzetli bir halde ambrosially adv.
lezzetli bir şekilde tastefully adv.
lezzetli bir şekilde lusciously adv.
lezzetli bir şekilde flavourfully adv.
lezzetli bir biçimde lushly adv.
lezzetli bir şekilde appetizingly adv.
lezzetli bir şekilde zestfully adv.
lezzetli bir şekilde flavorfully adv.
lezzetli bir şekilde succulently adv.
lezzetli bir şekilde zestily adv.
lezzetli bir şekilde appetisingly adv.
lezzetli bir biçimde tastily adv.
lezzetli bir biçimde tastily adv.
lezzetli bir biçimde tastily adv.
lezzetli bir şekilde daintily adv.
Proverb
aça arpa ekmeği etten lezzetli gelir hunger is the best spice
Colloquial
lezzetli olma yumminess n.
zararlı ama çok güzel/dayanılmaz/lezzetli naughty but nice adj.
Idioms
lezzetli içecek nectar of the gods n.
çok lezzetli olmak taste like more v.
Speaking
nefis/lezzetli görünüyor! it looks yummy! expr.
şimdiye kadar yediğim en lezzetli yemek the most delicious meal I've ever had expr.
Gastronomy
yabani sarımsağın soğan biçimindeki yenebilen lezzetli kökü ramson n.
yabani sarımsağın soğan biçimindeki yenebilen lezzetli kökü ramsons n.
kaplamalı şekerin ortasındaki lezzetli kısım center n.
kaplamalı şekerin ortasındaki lezzetli kısım centre n.
gebre otundan yapılan küçük ve lezzetli turşu nonpareil n.
lezzetli şurup nectar n.
etin yanında verilen lezzetli sos tracklement n.
normalde kümmelde bulunmayan lezzetli malzemelerle hazırlanan tatlı kümmel allasch n.
bira mayasından yapılan avustralya'ya özgü son derece lezzetli bir yiyecek vegemite n.
büyük delikleri ve lezzetli aroması olan sarı ve sert bir peynir emmentaler n.
büyük delikleri ve lezzetli aroması olan sarı ve sert bir peynir emmenthal n.
büyük delikleri ve lezzetli aroması olan sarı ve sert bir peynir emmenthaler n.
lezzetli yemek viand n.
içi kaymak kıvamında olan küçük dikdörtgen bloklar şeklinde üretilen keskin lezzetli yumuşak bir peynir liederkranz ® n.
lezzetli yemek delectable n.
lezzetli yemek uzmanı gastrosoph n.
lezzetli yemek uzmanı gastrosopher n.
lezzetli yemek sanatı gastrosophy n.
lezzetli ve hoş kokulu nectarous adj.
aşırı lezzetli overrich adj.
Zoology
güney amerika'ya özgü saksı şekilli, lezzetli fındıklar içeren odunsu kapsüllü bir meyve monkey-pot n.
Botanic
lezzetli bir tada sahip değerli bir armut çeşidi virgalieu n.
lezzetli bir tada sahip değerli bir armut çeşidi white doyenné n.
Agriculture
hindistan cevizi yağı üretimindeki kalıntılardan elde edilen lezzetli bir küspe copra cake n.
Archaic
lüks, kaliteli ve lezzetli yiyecek cate n.
lezzetli yiyecek delicate n.
Slang
çok lezzetli yemek deneyimi nom n.
lezzetli olmak schmeck v.
parmaklarını yedirecek kadar lezzetli finger-licking good adj.
parmaklarını yalatacak kadar lezzetli finger-licking good adj.
çok lezzetli finger-licking good adj.