mahalle - Turkish English Dictionary

mahalle

Meanings of "mahalle" in English Turkish Dictionary : 24 result(s)

Turkish English
Common Usage
mahalle neighborhood n.
My neighborhood is a nice place to live.
Benim mahallem yaşamak için güzel bir yer.

More Sentences
mahalle neighbourhood n.
Our neighbourhood is becoming even more densely populated and is closer to our doorstep.
Mahallemiz daha da yoğun nüfuslu hale geliyor ve kapımıza daha da yaklaşıyor.

More Sentences
General
mahalle quarter n.
You'd better get Tom to his quarters.
Tom'u mahallesine götürsen iyi olur.

More Sentences
mahalle hometown n.
The parolee started to live in his hometown.
Şartlı tahliye edilen mahkum mahallesinde yaşamaya başladı.

More Sentences
mahalle parish n.
No one in this parish even caught a cold.
Bu mahallede hiç kimse üşütmedi bile.

More Sentences
Technical
mahalle quarter n.
The Latin Quarter is a neighborhood for students in Paris.
Latin Mahallesi, Paris'te öğrencilerin yaşadığı bir mahalle.

More Sentences
Construction
mahalle block n.
Tom takes a quick jog around the block every morning before breakfast.
Tom her sabah kahvaltıdan önce mahallede hızlı bir koşu yapar.

More Sentences
General
mahalle street n.
mahalle district n.
mahalle neighbourhood unit n.
mahalle bailiwick n.
mahalle voisinage [obsolete] n.
mahalle hand [dialect] [uk] n.
mahalle doorstep n.
mahalle part n.
Law
mahalle settlement n.
Politics
mahalle district n.
Environment
mahalle district n.
Archaic
mahalle convicinity n.
Slang
mahalle barrio n.
mahalle turf n.
mahalle hood n.
mahalle nabe (neighborhood) n.
mahalle hood n.

Meanings of "mahalle" with other terms in English Turkish Dictionary : 167 result(s)

Turkish English
General
dış mahalle outskirts n.
My house is on the outskirts of town.
Benim evim kentin dış mahallelerinde.

More Sentences
kalabalık mahalle warren n.
The large building was a warren of corridors and rooms.
Büyük bina, koridor ve odalardan oluşan kalabalık bir mahalle gibiydi.

More Sentences
kenar mahalle suburb n.
He lives in a suburb, in a quiet suburb.
O bir kenar mahallede yaşıyor, sessiz bir kenar mahallede.

More Sentences
kenar mahalle outskirts n.
Sami lived in the outskirts of this sleepy town.
Sami bu sakin kasabanın kenar mahallelerinde yaşıyordu.

More Sentences
Trade/Economic
mahalle bakkalı convenience store n.
I'm going to the convenience store.
Mahalle bakkalına gidiyorum.

More Sentences
Common Usage
kenar mahalle ghetto n.
General
londra'da hükümet dairelerinin bulunduğu mahalle whitehall n.
kenar mahalle slum n.
mahalle kavgası donnybrook n.
kenar mahalle rookery n.
mahalle karısı quarrelsome woman n.
mahalle karısı unmannerly woman n.
emniyetli bir mahalle a safe neighborhood n.
şehrin merkezinde yoksulların oturduğu mahalle inner city n.
kenar mahalle skirt n.
binaları derme çatma olan mahalle/semt slum n.
mahalle çocuğu gamin n.
dış mahalle suburb n.
mahalle çocuğu urchin n.
mahalle kahvesi coffeehouse n.
mahalle papazı vicar n.
aşağı mahalle lower neighbourhood n.
mahalle sakini community dweller n.
yoksul kenar mahalle ghetto n.
azınlıkların ve yoksulların oturdukları mahalle ghetto n.
mahalle kavgası a free-for-all n.
mahalle kavgası free-for-all n.
mahalle mektebi neighborhood school n.
kenar mahalle sakini slum dweller n.
varoş mahalle sakini slum dweller n.
mahalle baskısı neighborhood pressure n.
(avustralya'da) mahalle bakkalı local milkbar n.
mahalle kabadayısı neighbourhood bully n.
kenar mahalle outskirt n.
mahalle sakinleri neighborhood residents n.
mahalle halkı neighborhood residents n.
mahalle sakini neighborhood resident n.
mahalle devriyesi community watch patrol n.
güvenli bir mahalle a safe neighbourhood n.
yoksul/fakir mahalle poor neighborhood n.
mahalle mektebi community college n.
mahalle afet gönüllüleri neighborhood disaster volunteers n.
mahalle muhtarı neighborhood mukhtar n.
mahalle (japonca) chome n.
kenar mahalle bustee n.
mahalle halkı people in the neighborhood n.
mahalle baskısı community pressure n.
mahalle papazı incumbent n.
mahalle fırını neighborhood bakery n.
mahalle haritası neighbourhood map n.
mahalle haritası neighborhood map n.
(farklı gelir seviyesindeki yerleri ayıran) mahalle sınırı tracks n.
mahalle sakinleri vicinage n.
mahalle, okul ve kiliseye karşı hissedilen gurur veya bağlılık matriotism n.
mahalle kiralarını toplayan kimse questman [obsolete] n.
kenar mahalle blight n.
ev veya mahalle gibi sınırlı alanların iklimlerini inceleyen bilim dalı microclimatology n.
kenar mahalle riffraff n.
kenar mahalle riff-raff n.
mahalle kavgası ruction n.
mahalle kavgası infighting n.
yıkık mahalle run-down neighborhood n.
harap mahalle run-down neighborhood n.
(fransız kültüründe) kenar mahalle faubourg n.
(özellikle brezilya'da) kenar mahalle favela n.
kenar mahalle köpeği pi-dog n.
mahalle bakkalı c-store n.
fakir mahalle olma slumdom n.
derme çatma evlerden oluşan kenar mahalle slurb n.
mahalle maçında oynanan top spaldeen n.
kenar mahalle yaşantısına özgü adetler suburbia n.
akran/mahalle baskısına boyun eğmek succumb to the peer pressure v.
özel konutların bulunduğu (mahalle/semt) residential adj.
oturmaya ayrılmış (alan/mahalle/semt) residential adj.
sınırlı bir bölge veya mahalle ile ilgili vicinal adj.
sınırlı bir bölge veya mahalle ile sınırlı vicinal adj.
(mahalle, semt) düşük gelirlilere uygun low-rent adj.
kenar mahalle tarzında ghetto adj.
(kıyafet) kenar mahalle stili ghetto-fabulous adj.
papaz yönetiminde mahalle ile ilişkili parishen [obsolete] adj.
mahalle kavgasına benzeyen free-for-all adj.
derme çatma evlerden oluşan kenar mahalle ait veya ilişkin slurban adj.
dış tarafında kenar mahalle bulunan suburbed adj.
yedi mahalle everywhere adv.
yedi mahalle everybody pron.
Colloquial
kenar mahalle kızı ghetto girl n.
kenar mahalle environs n.
Idioms
polisin/askerin (bile) giremediği bir yer (semt/mahalle) a no-go area [uk] n.
mahalle kavgası battle royal n.
mahalle bakkalı mom-and-pop shop n.
Informal
mahalle kavgası rammy n.
Trade/Economic
mahalle bakkalı mom-and-pop store n.
mahalle vergileri scot and lot n.
mahalle bakkalı milk bar [australia] n.
mahalle bakkalı dépanneur [canada] n.
Law
polisin (bile) giremediği yer (semt/mahalle) no-go zone n.
polisin (bile) giremediği yer (semt/mahalle) no-go area n.
Politics
bir mahalle ya da toplumda suçu önlemek için birbirinin malına göz kulak olma şeklindeki sivil savunma programı neighbourhood watch n.
mahalle heyeti parish council n.
özel idare altındaki mahalle parish n.
papaz yönetiminde mahalle parish n.
papaz yönetiminde mahalle parischane n.
Construction
mahalle kurulu community council n.
Social Sciences
ingiltere'de işçi sınıfı ailelere ucuz ve yaşanabilir daireler sağlanması için inşa edilmiş kenar mahalle apartman blokları sink estate n.
mahalle sakinlerinden gönüllülerin diğer evlerin güvenliği amaçlı gözetleme yapmaları neighborhood crime watch n.
mahalle baskısı peer pressure n.
mahalle sakinlerinden gönüllülerin diğer evlerin güvenliği amaçlı gözetleme yapmaları crime watch n.
mahalle sakinlerinden gönüllülerin diğer evlerin güvenliği amaçlı gözetleme yapmaları neighborhood watch n.
kenar mahalle basti [india] n.
Education
mahalle okulu state school n.
mahalle okulu neighbourhood school n.
mahalle okulu local school n.
mahalle okulu public school n.
History
mahalle mektebi local school n.
çitler ve parmaklıklardan sorumlu mahalle görevlisi hayward [uk] [obsolete] n.
(ingiltere'de) birtakım hapishanelerin etrafında yer alıp güvenilir mahkumların belirli kısıtlamalar altında yaşayabileceği mahalle the rules n.
Religious
bölge kilisesinde veya mahalle heyetinde çeşitli görevleri yürüten yetkili parish clerk n.
mahalle papazı unvanını elinden almak unvicar v.
Environment
mahalle içi açık alan open space in a block n.
Geography
toronto'nun eski gecekondu mahalle bölgesi cabbagetown n.
güney manhattan'da bir mahalle tribeca n.
paris'te bir mahalle auteuil n.
kudüs'te bir mahalle mea shearim n.
londra'da bir mahalle battersea n.
san francisco'da popüler bir mahalle nob hill n.
abd'deki bir şehirde çoğunluğu ispanyolca konuşan bir topluluk veya mahalle barrio n.
new orleans'ta ünlü bir mahalle ve eğlence bölgesi vieux carré n.
new orleans'ta ünlü bir mahalle ve eğlence bölgesi french quarter n.
londra'nın doğu yakası'nda bir mahalle whitechapel n.
güneybatı londra'da bir mahalle wimbledon n.
londra'da bir mahalle bloomsbury n.
londra'da eski bir mahalle woolwich n.
mısır'da bir mahalle heliopolis n.
londra'da bir mahalle dulwich n.
paris, fransa'nın güneydoğusunda bir mahalle orly n.
paris'te yer alan bir kenar mahalle st cloud n.
paris'te yer alan bir kenar mahalle st denis n.
paris'te bir kenar mahalle st. cloud n.
Volleyball
mahalle maçı jungle ball n.
Archaic
bir kentte yahudilerin yaşadığı mahalle jewry n.
papaz yönetiminde mahalle ile ilişkili parishional adj.
Slang
mahalle sineması nabe n.
mahalle sineması nabes n.
aşağı mahalle brothel n.
aşağı mahalle whorehouse n.
kenar mahalle güzeli slum chick n.
kenar mahalle milyoneri slumdog millionaire n.
kenar mahalle gülü hood rat [us] n.
kenar mahalle dilberi hood rat [us] n.
önüne gelenle yatıp kalkan kenar mahalle karısı hood rat [us] n.
kenar mahalle delikanlısı hood rat [us] n.
kenar mahalle çocuğu hood rat [us] n.
kenar mahalle insanı hood rat [us] n.
kenar mahalle genci hood rat [us] n.
kenar mahalle dilberi alley cat n.
kenar mahalle güzeli hood rat [us] n.
yoksulluk ve suç oranı yüksek mahalle combat zone n.
mahalle sevgisiyle ilgili hood adj.
mahalle hayatının iyi ve kötü yönleriyle ilgili hood adj.
yoksul mahalle kültürüne ait gully adj.
yoksul mahalle kültürü ile ilişkili gully adj.
yoksul mahalle ortamına ait gully adj.
yoksul mahalle ortamı ile ilişkili gully adj.
yoksul mahalle yaşamına ait gully adj.
yoksul mahalle yaşamı ile ilişkili gully adj.
British Slang
fakir mahalle spam valley n.
genç yaşta hamile bırakılarak çocuk sahibi olmuş kenar mahalle kızı pramface n.