paramparça - Turkish English Dictionary

paramparça

Meanings of "paramparça" in English Turkish Dictionary : 18 result(s)

Turkish English
Colloquial
paramparça torn asunder adj.
The cabin was torn asunder by the storm.
Kulübe fırtına yüzünden paramparça olmuş.

More Sentences
Idioms
paramparça to pieces expr.
The building crumbled to pieces three years ago.
Bina üç yıl önce paramparça oldu.

More Sentences
General
paramparça in pieces adj.
paramparça all in bits adj.
paramparça all in pieces adj.
paramparça tattered adj.
paramparça shattered adj.
paramparça asunder adj.
paramparça betorn adj.
paramparça fragmented adj.
paramparça sky-high adv.
paramparça to bits expr.
Colloquial
paramparça in bits and pieces expr.
Idioms
paramparça shot full of holes n.
paramparça shot to pieces adj.
paramparça shot to hell adj.
paramparça shot to ribbons adj.
paramparça in shreds expr.

Meanings of "paramparça" with other terms in English Turkish Dictionary : 139 result(s)

Turkish English
Common Usage
paramparça etmek smash v.
That smashes the Internal Market to bits.
Bu, İç Pazar'ı paramparça eder.

More Sentences
General
paramparça olmak shatter v.
The cup fell to the ground, shattering to pieces.
Fincan yere düştü ve paramparça oldu.

More Sentences
paramparça olmak fall to pieces v.
This common foreign and security policy has fallen to pieces once again today.
Bu ortak dış ve güvenlik politikası bugün bir kez daha paramparça olmuştur.

More Sentences
paramparça etmek shatter v.
She shattered the mirror with a hammer.
Aynayı çekiçle paramparça etti.

More Sentences
paramparça olmak be shattered v.
The vase was shattered.
Vazo paramparça olmuştu.

More Sentences
paramparça etmek rip v.
She ripped the letter to shreds.
Mektubu paramparça etti.

More Sentences
paramparça olmuş shattered adj.
I'm shattered.
Paramparça oldum.

More Sentences
paramparça olmuş smashed adj.
The front windshield of a car was smashed to pieces.
Bir arabanın ön camı paramparça olmuş.

More Sentences
Idioms
paramparça olmak fall to pieces v.
It fell to pieces.
Paramparça oldu.

More Sentences
paramparça olmak go to pieces v.
The man went to pieces when the judge said he would have to go to prison for life.
Yargıç ömür boyu hapse girmesi gerektiğini söylediğinde adam paramparça oldu.

More Sentences
Common Usage
paramparça etmek splinter v.
General
paramparça olma smash n.
paramparça olmuş şey catastrophe [scottish] n.
paramparça etme dilaniation n.
paramparça etme direption [obsolete] n.
çarpıp paramparça etmek dash to pieces v.
atarak paramparça etmek crash v.
paramparça olmak be broken to smithereens v.
paramparça olmak smash v.
paramparça etmek make mincemeat of v.
paramparça olmak be torn to pieces v.
paramparça etmek break to pieces v.
paramparça olmak splinter v.
paramparça olmak disintegrate v.
paramparça olmak be broken to pieces v.
paramparça olmak break to smithereens v.
paramparça etmek break something to pieces v.
paramparça etmek smush v.
paramparça etmek torace [obsolete] v.
paramparça etmek toscatter [obsolete] v.
paramparça etmek toshred [obsolete] v.
paramparça etmek totear [obsolete] v.
paramparça etmek chew v.
paramparça etmek bemangle v.
paramparça edercesine mahvetmek destroy v.
paramparça etmek rive v.
paramparça olmak (cam) dice v.
paramparça etmek dilacerate v.
paramparça etmek dilaniate v.
paramparça etmek discerp v.
paramparça etmek discide [obsolete] v.
paramparça etmek fly v.
paramparça etmek shiver v.
paramparça etmek smatter [scotland] v.
paramparça etmek stramash v.
paramparça edilemez unsplinterable adj.
paramparça olmuş riven adj.
Phrasals
paramparça etmek tear apart v.
(bir şey bir yere) çarpıp paramparça olmak break against (something) v.
(bir şey bir yere) çarpıp paramparça olmak break against something v.
paramparça etmek rip apart v.
paramparça etmek yank apart v.
(bir şeyi) paramparça etmek hack away at (something) v.
(bir şeyi) paramparça etmek tear through (something) v.
-i paramparça etmek tear through v.
birini/bir şeyi paramparça edene kadar ezmek/çiğnemek trample someone or something to something v.
paramparça etmek rip into v.
(bir şeyi) paramparça etmek knock (something) to (something) v.
-e çarpıp paramparça olmak break against v.
bir şeyin altında paramparça olmak buckle under something v.
altında paramparça olmak buckle under v.
birini/bir şeyi paramparça etmek hack (away) at someone or something v.
birini/bir şeyi paramparça etmek hack someone or something apart v.
bir şeyi paramparça etmek hack something up v.
'-i paramparça etmek knock to v.
paramparça etmek smash down v.
paramparça olmak splinter up v.
paramparça etmek splinter up v.
Colloquial
paramparça etmek make mincemeat of v.
paramparça olmak be (all) shot (to pieces) v.
paramparça etmek blow to v.
paramparça edilmek get ripped to shreds v.
paramparça olmuş far gone adj.
antika vazosunu kırdığını anlarsa annem seni paramparça eder mom will murder you if she finds out you broke her antique vase expr.
antika vazosunu kırdığını anlarsa annem seni paramparça eder mom will kill you if she finds out you broke her antique vase expr.
Idioms
paramparça etmek rip (someone or something) apart v.
paramparça etmek rip somebody/something apart to shreds v.
paramparça etmek rip somebody/something apart to bits v.
paramparça etmek rip somebody/something to shreds v.
paramparça etmek rip somebody/something to bits v.
paramparça etmek blast to smithereens v.
paramparça edilmek be blasted to smithereens v.
paramparça olmak come to a bad end v.
birini paramparça etmek tear someone apart v.
paramparça etmek tear someone or something to shreds v.
paramparça etmek rip to pieces v.
paramparça etmek hack something apart v.
paramparça etmek pick something apart v.
paramparça etmek rip something apart v.
paramparça etmek break something into small pieces v.
paramparça olmak be shot full of holes v.
paramparça etmek yank something apart v.
paramparça etmek break something to pieces v.
paramparça etmek rip to shreds v.
paramparça etmek hack apart v.
paramparça etmek tear someone or something to pieces v.
paramparça etmek dash something to pieces v.
paramparça etmek pick apart v.
(patlama sonrası) paramparça etmek blow someone or something to pieces v.
(patlama sonrası) paramparça etmek blow someone or something to smithereens v.
(birini) sinirden paramparça etmek (one) is going to murder (someone) v.
(birini) sinirden paramparça etmek (one) is going to killing (someone) v.
(patlama sonrası) paramparça etmek blow someone or something to bits v.
(patlama sonrası) paramparça etmek blow to smithereens v.
(birini/bir şeyi) paramparça etmek rip (someone or something) to bits v.
birini/bir şeyi paramparça etmek rip somebody/something apart v.
birini/bir şeyi paramparça etmek rip somebody/something to bits v.
birini/bir şeyi paramparça etmek rip somebody/something to shreds v.
kalbi paramparça olmak feel sick at heart v.
paramparça etmek rip something to bits v.
paramparça etmek hack (something) to smithereens v.
(birini) paramparça etmek rip (someone) in half v.
(birini) paramparça etmek tear (someone) in half v.
(birini) paramparça etmek tear (someone) in two v.
(birini/bir şeyi) paramparça etmek tear (someone or something) to pieces v.
bir şeyi paramparça etmek tear something to pieces/shreds v.
(bir şeyi) paramparça etmek tear (something) to ribbons v.
birini/bir şeyi paramparça etmek tear someone or something to pieces v.
birini/bir şeyi paramparça etmek tear someone or something to shreds v.
paramparça etmek shoot to ribbons v.
paramparça edilmek be blown to smithereens v.
paramparça edilmek/olmak be ripped to shreds v.
(patlama sonrası) paramparça olmak blow to smithereens [cliché] v.
bir şeyi paramparça etmek blow something to smithereens v.
bir şeyi paramparça etmek blow something to bits v.
bir şeyi paramparça etmek blow something to pieces v.
paramparça edilmek be blown to smithereens v.
bir şeyi paramparça etmek blow, smash, something to smithereens v.
(birini) paramparça etmek cut (someone) to pieces v.
bir şeyi paramparça etmek cut, tear, something to ribbons v.
kalbi paramparça olmak sink through the floor v.
(bir şeyi) paramparça etmek take a chainsaw to (something) v.
paramparça olmuş/edilmiş blown to bits adj.
paramparça edilmiş in shreds expr.
Construction
(yapı) aniden paramparça olmak disintegrate v.
Archaic
paramparça etme dilaceration n.
Slang
paramparça etmek hack v.
paramparça olmak be shot to pieces v.
(üzüntüden) paramparça tore down adj.