|
Category |
Turkish |
English |
|
Common Usage |
|
1 |
Common Usage |
aksi takdirde |
otherwise adv.
|
|
You'll have to leave before sunset; otherwise, you'll have to stay the night.
Gün batımından önce gitmelisin; aksi takdirde geceyi burada geçirmek zorunda kalırsın.
More Sentences
|
General |
|
2 |
General |
aksi takdirde |
if not adv.
|
|
If not, please tell me; then we will not have this illusion hanging over our heads.
Aksi takdirde, lütfen bana söyleyin; o zaman bu yanılsama başımızın üzerinde asılı kalmayacaktır.
More Sentences
|
3 |
General |
o takdirde |
in that case adv.
|
|
In that case, so be it.
O takdirde, öyle olsun.
More Sentences
|
4 |
General |
aksi takdirde |
otherwise adv.
|
|
You'll have to leave before sunset; otherwise, you'll have to stay the night.
Gün batımından önce gitmelisin; aksi takdirde geceyi burada geçirmek zorunda kalırsın.
More Sentences
|
5 |
General |
aksi takdirde |
or else adv.
|
|
Private companies must make a profit or else face their demise.
Özel şirketler kar etmeli, aksi takdirde yok olmakla yüz yüze kalırlar.
More Sentences
|
6 |
General |
taşıyıcının, yer olduğu takdirde yolcuyu taşımayı kabul etmesi |
subject to load (sublo) n.
|
|
7 |
General |
istediğiniz takdirde yazarı tarafından sağlanır |
available upon request from the author adj.
|
|
8 |
General |
aksi takdirde |
in the opposite case adv.
|
|
9 |
General |
ziyan olduğu takdirde sizin hesabınıza |
at your risk adv.
|
|
10 |
General |
bu takdirde |
in this case adv.
|
|
11 |
General |
ödenmediği takdirde |
in default of payment adv.
|
|
|
12 |
General |
bu takdirde |
so adv.
|
|
13 |
General |
beğenilmediği takdirde geri verilmek şartıyla |
on approval adv.
|
|
14 |
General |
istenildiği takdirde |
if required adv.
|
|
15 |
General |
tarafından gerek görüldüğü takdirde |
if deemed necessary by adv.
|
|
16 |
General |
gerektiği takdirde |
if necessary adv.
|
|
17 |
General |
-dığı takdirde |
in case adv.
|
|
18 |
General |
durum gerektirdiği takdirde |
as may be required adv.
|
|
19 |
General |
aksine bir hüküm bulunmadığı takdirde |
unless otherwise provided adv.
|
|
20 |
General |
gerekli gördüğüm takdirde |
if i deem necessary adv.
|
|
21 |
General |
aksi takdirde |
in the contrary case adv.
|
|
22 |
General |
uygun görüldüğü takdirde |
if deemed suitable adv.
|
|
23 |
General |
istenildiği takdirde |
if requested adv.
|
|
24 |
General |
istendiği takdirde |
if requested adv.
|
|
25 |
General |
olmadığı takdirde |
failing this adv.
|
|
26 |
General |
aksi takdirde |
elsewise adv.
|
|
27 |
General |
olduğu takdirde |
in case of prep.
|
|
28 |
General |
olduğu takdirde |
in the event of prep.
|
|
29 |
General |
olduğu takdirde |
in case prep.
|
|
30 |
General |
olduğu takdirde |
in case that conj.
|
|
31 |
General |
dığı takdirde |
as long as conj.
|
|
|
32 |
General |
aksi takdirde |
failing that conj.
|
|
33 |
General |
-diği takdirde |
as long as conj.
|
|
34 |
General |
-olduğu takdirde |
as long as conj.
|
|
35 |
General |
olduğu takdirde |
enaunter [obsolete] conj.
|
|
36 |
General |
olmadığı takdirde |
except conj.
|
|
37 |
General |
olmadığı takdirde |
excepting conj.
|
|
38 |
General |
olmadığı takdirde |
only [obsolete] conj.
|
|
Phrases |
|
39 |
Phrases |
aksi söylenmediği takdirde |
unless otherwise stated expr.
|
|
40 |
Phrases |
aksine açıkça hüküm bulunduğu takdirde |
where expressly provided otherwise expr.
|
|
41 |
Phrases |
anlaşma olmadığı takdirde |
if no agreement is reached expr.
|
|
42 |
Phrases |
anlaşma olmadığı takdirde |
in case of non-agreement expr.
|
|
43 |
Phrases |
gerekli görüldüğü takdirde |
if it is necessary expr.
|
|
44 |
Phrases |
olduğu takdirde |
if it happens expr.
|
|
45 |
Phrases |
uygun görüldüğü takdirde |
if appropriate expr.
|
|
46 |
Phrases |
uygun görüldüğü takdirde |
if deemed appropriate expr.
|
|
47 |
Phrases |
uygun görüldüğü takdirde |
if deemed as appropriate expr.
|
|
48 |
Phrases |
yeter sayı sağlanmadığı takdirde |
if the quorum is not present/reached/met expr.
|
|
49 |
Phrases |
(bir şey) olduğu takdirde |
in the event of (something) expr.
|
|
Colloquial |
|
50 |
Colloquial |
doğru olduğu takdirde |
if true exclam.
|
|
Idioms |
|
51 |
Idioms |
aksi takdirde |
on the other hand expr.
|
|
Trade/Economic |
|
52 |
Trade/Economic |
hisse senetlerinde artış olduğu takdirde hisse başına kazanç |
diluted earnings per share n.
|
|
53 |
Trade/Economic |
hisse senetlerinde artış olduğu takdirde kazançlar |
earnings-diluted n.
|
|
54 |
Trade/Economic |
hisse senetlerinde artış olduğu takdirde hisse başına karın azalışı ya da hisse başına zararın artışı |
dilution n.
|
|
55 |
Trade/Economic |
satışa aracılık eden komisyoncunun satıcıya karşı, bedel ödenmediği takdirde, ödemenin sorumluluğunu kendisinin üstlenmesi |
del credere n.
|
|
56 |
Trade/Economic |
satılan malın beğenilmediği takdirde geri iade edilebilmesi koşuluyla satılması |
money back guarantee n.
|
|
57 |
Trade/Economic |
satıcının ihracat sırasında navlunu ödemediği takdirde |
freight absorption n.
|
|
58 |
Trade/Economic |
işlem başarılı biçimde sonuçlandırıldığı takdirde ödenecek ücret |
conditional fee n.
|
|
59 |
Trade/Economic |
işlem başarılı biçimde sonuçlandırıldığı takdirde ödenecek ücret |
contingent fee n.
|
|
Law |
|
60 |
Law |
bir davada davalının yargılama neticesinde mahkum olması halinde mahkeme masraflarını ve mahkum olduğu ücreti ödeyeceğini aksi takdirde onun yerine ödemede bulunacağına dair kefalette bulunan kimse |
bail above n.
|
|
61 |
Law |
kesin dampinge karşı vergi ve fiyat taahhütleri uygulamaya konuldukları tarihten itibaren söz konusu vergi için bir gözden geçirme prosedürü başlatılmadığı takdirde belli bir süre sonra yürürlükten kaldırılacağını ifade eden hüküm |
sunset clause n.
|
|
62 |
Law |
kesin dampinge karşı vergi ve fiyat taahhütleri uygulamaya konuldukları tarihten itibaren söz konusu vergi için bir gözden geçirme prosedürü başlatılmadığı takdirde belli bir süre sonra yürürlükten kaldırılacağını ifade eden hüküm |
sunset provision n.
|
|
63 |
Law |
mahkemenin aldığı boşanma kararının belirli bir süre içinde itiraz olunarak kararın iptali için geçerli neden gösterilmediği takdirde kesinleşmesi |
decree nisi n.
|
|
64 |
Law |
uyulmadığı takdirde hukuki dava açılmasına sebep olan yasal tedbirler |
enforceable measures n.
|
|
65 |
Law |
yürürlüğe konulduğu takdirde |
upon enforcement n.
|
|
66 |
Law |
gönderilen mallar satılmadığı takdirde göndericinin sunduğu iade hakkı |
memorandum n.
|
|
67 |
Law |
1926 yılından önce vasiyetnamede aksi belirtilmediği takdirde mirasçıya geçen mülk |
hereditament n.
|
|
68 |
Law |
kabul edildiği takdirde yasal bağlayıcılığı olan teklif |
offer n.
|
|
69 |
Law |
koşullar değiştiği takdirde |
things thus standing expr.
|
|
Politics |
|
70 |
Politics |
aksi öngörülmediği takdirde |
except as otherwise provided expr.
|
|
71 |
Politics |
gerekli görüldüğü takdirde |
if appropriate expr.
|
|
|
Insurance |
|
72 |
Insurance |
hayat sigortası poliçesinde, prim ödenmediği takdirde poliçenin geçerlilik şartlarını tanımlayan madde |
nonforfeiture n.
|
|
73 |
Insurance |
kaybolduğu takdirde primin tamamı |
full premium if lost n.
|
|
Technical |
|
74 |
Technical |
uygun olduğu takdirde |
when applicable expr.
|
|
Computer |
|
75 |
Computer |
aksi istenmediği takdirde |
by default expr.
|
|
Aeronautic |
|
76 |
Aeronautic |
aksi takdirde yoksa |
otherwise conj.
|
|
Chess |
|
77 |
Chess |
(piyon) alındığı takdirde karşı tarafa avantaj getiren |
poisoned adj.
|
|
Wagering |
|
78 |
Wagering |
kaybedildiği takdirde ödeme yapmayı düşünmeden girilen bahis |
levant n.
|
|
Latin |
|
79 |
Latin |
koşullar değiştiği takdirde |
rebus sic stantibus expr.
|
|
Archaic |
|
80 |
Archaic |
aksi takdirde |
elles adv.
|
|
81 |
Archaic |
aksi takdirde |
elles adv.
|
|