tutunmak - Turkish English Dictionary

tutunmak

Meanings of "tutunmak" in English Turkish Dictionary : 30 result(s)

Turkish English
Common Usage
tutunmak hold on to v.
Holding on to the rope firmly, I came safely to land.
İpe sıkıca tutunarak güvenli bir şekilde karaya çıktım.

More Sentences
tutunmak cling v.
As the waves crested about them, Tom and Mary clung desperately to the gunwales of their lifeboat.
Dalgalar etraflarını sararken, Tom ve Mary umutsuzca filikalarının küpeştelerine tutundular.

More Sentences
General
tutunmak hold on v.
He held on firmly to the branch.
Dala sıkıca tutundu.

More Sentences
tutunmak hang on v.
Hang on!
Sıkı tutunun!

More Sentences
tutunmak hold v.
The problem is that at the moment the peace agreement is holding in Monrovia, but less well outside.
Sorun şu ki şu anda barış anlaşması Monrovia'da tutunuyor ancak dışarıda daha az iyi.

More Sentences
tutunmak clutch at v.
A drowning man will clutch at a straw.
Boğulan bir adam bir saman çöpüne tutunur.

More Sentences
Phrasals
tutunmak hold on to v.
I hope I can hold on to my job.
Umarım mesleğime tutunabilirim.

More Sentences
Idioms
tutunmak hang onto v.
My uncle retired from teaching last year, but he still managed to hang onto a position at the university.
Dayım geçen yıl öğretmenlikten emekli oldu ama yine de üniversitede bir pozisyonda tutunmayı başardı.

More Sentences
tutunmak hang on to v.
That is the answer I have to hang on to.
Tutunmam gereken cevap bu.

More Sentences
General
tutunmak take hold v.
tutunmak fasten onto v.
tutunmak take hold of v.
tutunmak fasten on v.
tutunmak hold out v.
tutunmak last v.
tutunmak get a grip v.
tutunmak catch on v.
tutunmak hold to v.
tutunmak take on v.
tutunmak adsorb v.
tutunmak take root v.
tutunmak catch v.
tutunmak get a toe-hold v.
tutunmak hold up v.
Phrasals
tutunmak hang to v.
tutunmak last out v.
Colloquial
tutunmak uphold v.
tutunmak freeze onto v.
Idioms
tutunmak get a toehold v.
Botanic
tutunmak enroot v.

Meanings of "tutunmak" with other terms in English Turkish Dictionary : 103 result(s)

Turkish English
General
bir şeye tutunmak hold v.
What kind of a drug addict holds onto something valuable?
Nasıl bir uyuşturucu bağımlısı değerli bir şeye tutunur ki?

More Sentences
Phrasals
(birine/bir şeye) tutunmak cling to (someone or something) v.
They cross the seas in inflatable boats, they cling to the underside of trains like the Eurostar and jumbo jets.
Denizleri şişme botlarla geçiyorlar, Eurostar ve jumbo jetler gibi trenlerin altlarına tutunuyorlar.

More Sentences
(bir şeye/şeyde) tutunmak hold onto (something) v.
Tom held onto the handrail.
Tom tırabzana tutundu.

More Sentences
General
sıkı tutunmak hang on to v.
kanca ile tutunmak grapple v.
yüze tutunmak adsorb v.
-e tutunmak hold on to v.
hayata tutunmak hold on to life v.
sımsıkı tutunmak hold on tight v.
sıkıca tutunmak hang on tight v.
hayata bağlanmak/tutunmak hold on to the life v.
geçmişe tutunmak hold onto the past v.
ata sıkıca tutunmak tight-leg v.
hayata tutunmak clutch onto life v.
destek almak için tutunmak hang v.
sımsıkı tutunmak hang v.
sıkıca tutunmak brace v.
ağızla tutunmak muckle [dialect] [us] v.
(kas) hareket eden kemiğe tutunmak insert v.
hayata tutunmak linger v.
Phrasals
ellerine tutunmak cabbage onto (someone or something) v.
birbirlerine sımsıkı tutunmak cling together v.
inatla tutunmak dig in v.
sıkıca tutunmak dig in v.
(birine/bir şeye) tutunmak glom onto (someone or something) v.
bir zorluk karşısında direnmek/tutunmak hold up to (something) v.
-e sıkıca tutmak/tutunmak latch on v.
(bir şeye) tutunmak catch onto (something) v.
-e tutunmak catch onto v.
(birine/bir şeye) tutunmak cling on (to someone or something) v.
sıkı tutunmak grab on v.
sıkıca tutmak/tutunmak grab on v.
(birine/bir şeye) sıkı tutunmak grab on to (someone or something) v.
(birine/bir şeye) sıkıca tutunmak grab on to (someone or something) v.
(birine/bir şeye) sıkı tutunmak hang on to (someone or something) v.
(birine/bir şeye) tutunmak hang on to (someone or something) v.
(birine/bir şeye) tutunmak hang onto (someone or something) v.
(bir şeye) tutunmak/sadık kalmak hold to (something) v.
karşısında direnmek/tutunmak hold up to v.
(birine/bir şeye) sıkıca tutunmak latch on to (someone or something) v.
(bir fikre, inanca) sıkıca tutunmak latch on to (something) v.
(birine/bir şeye bir şeyle) sıkıca tutunmak seize (someone or something) with (something) v.
(bir şeye) sıkıca tutunmak seize onto (something) v.
(bir şeye) sıkıca tutunmak seize on (something) v.
(bir şeye) sıkıca tutunmak seize upon (something) v.
Idioms
sörf tahtası üzerinde durmak/tutunmak hang 10 n.
mesleğinde tutunmak make one's way v.
birisine tutunmak grab on to someone v.
bir şeye sımsıkı tutunmak hang on like grim death (brit) v.
bir şeye sımsıkı tutunmak hold on like grim death (brit) v.
bir şey için kararlılıkla mücadele etmek (maça/mücadeleye) tutunmak take something by the throat v.
dişiyle tırnağıyla tutunmak cling on by fingernails v.
dişiyle tırnağıyla tutunmak hang on by one's fingertips v.
dişiyle tırnağıyla tutunmak hang on by fingernails v.
dişiyle tırnağıyla tutunmak cling on on by one's fingertips v.
sımsıkı tutunmak hang on for dear life v.
sıkıca tutunmak hold on for dear life v.
sörf tahtası üzerinde durmak/tutunmak hang ten v.
sabit bir işte/işe tutunmak hold down a steady job v.
sıkı sıkıya tutunmak attach to something for dear life v.
sörf tahtası üzerinde durmak/tutunmak hang five v.
sıkıca tutunmak hang on for dear life v.
sımsıkı tutunmak hold on for dear life v.
bir şeye sıkıca tutunmak/yapışmak have something by the ears v.
(birine) tutunmak get ahold of (one) v.
(birine) tutunmak grab ahold of (someone) v.
(birine) tutunmak grab hold of (someone) v.
parmak ucuyla tutunmak be hanging on by (one's) fingertips v.
zar zor tutunmak be hanging on by (one's) fingertips v.
dişiyle tırnağıyla tutunmak be hanging on by (one's) fingertips v.
dişiyle tırnağıyla tutunmak be hanging on by your fingertips v.
zar zor dayanmak/tutunmak be hanging on by your fingertips v.
dişiyle tırnağıyla tutunmak be hanging on by your fingernails v.
zar zor dayanmak/tutunmak be hanging on by your fingernails v.
sıkı tutunmak brace oneself for something v.
parmak ucuyla tutunmak cling on by (one's) fingernails v.
zar zor tutunmak cling on by (one's) fingernails v.
tırnaklarıyla tutunmak cling on by (one's) fingernails v.
düşmemek için zor tutunmak cling on by (one's) fingernails v.
dişiyle tırnağıyla tutunmak cling on by (one's) fingernails v.
(birine/bir şeye) tutunmak glom on (to someone or something) v.
önemsiz bir şeye tutunmak grab at a straw v.
önemsiz bir şeye tutunmak grab at straws v.
dişiyle tırnağıyla tutunmak hang on by (one's) fingernails v.
(birine/bir şeye) sımsıkı tutunmak hang on to (someone or something) like grim death v.
(birine/bir şeye) sıkıca tutunmak hang on to (someone or something) like grim death v.
(birine/bir şeye) sımsıkı tutunmak hold on (someone or something) like grim death v.
(birine/bir şeye) sıkıca tutunmak hold on (someone or something) like grim death v.
bir şeye tutunmak/sarılmak hold fast to something v.
(bir şeye) tutunmak/sarılmak hold firm (to something) v.
(birine/bir şeye) sıkıca tutunmak hold on to (someone or something) like grim death v.
(mesleğinde) tutunmak make (one's) way in (something) v.
Technical
yüze tutunmak adsorb v.
Automotive
yüze tutunmak adsorb v.
Biology
çift kabuklu yumuşakların kaya gibi yüzeylere tutunmak için kullandıkları güçlü ve ipeksi filament kütlesi byss n.
çift kabuklu yumuşakların kaya gibi yüzeylere tutunmak için kullandıkları güçlü ve ipeksi filament kütlesi byssin n.
Marine Biology
diğer balıklara ve gemilere tutunmak için kafasında emme diski bulunan balıklara verilen ad echeneididae n.
Zoology
çift kabuklu yumuşakların kaya gibi yüzeylere tutunmak için kullandıkları güçlü ve ipeksi filament kütlesi byssus n.
Sport
(kaya tırmanışında) yüzeyde tutunmak için kullanılabilecek girinti incut n.
Reptiles
ayakları tutunmak için büyük loblara genişleyen bir geko fanfoot n.
Slang
sıkıca tutunmak cling like shit to a shovel v.
sıkıca tutunmak stick like shit to a shovel v.
(birine/bir şeye) sıkıca tutunmak stick (to someone or something) like shit to a shovel v.