upside-down

Meanings of "upside-down" in Turkish English Dictionary : 15 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	upside-down adj.	ters
A polyglot is someone who can read upside-down. Çok dil bilen biri ters okuyabilen kişidir. More Sentences
2	General	upside-down adj.	baş aşağı
A polyglot is someone who can read upside-down. Bir poliglot, baş aşağı okuyabilen kişidir. More Sentences
3	General	upside-down adj.	altüst
4	General	upside-down adj.	baş aşağı duran
5	General	upside-down adj.	tepetaklak duran
6	General	upside-down adj.	başaşağı
7	General	upside-down adj.	alt üst
8	General	upside-down adj.	tepetaklak
9	General	upside-down adj.	karışık
10	General	upside-down adj.	karmaşık
11	General	upside-down adj.	kargaşa içinde
12	General	upside-down adj.	düzensiz
Technical
13	Technical	upside-down adj.	baş aşağı
14	Technical	upside-down adv.	alt üst
Medical
15	Medical	upside-down adj.	baş aşağı

Meanings of "upside-down" with other terms in English Turkish Dictionary : 64 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	turn upside down v.	altüst olmak
After the earthquake, Tom's world turned upside down. Depremden sonra Tom'un dünyası altüst oldu. More Sentences
2	General	upside down adv.	ters
Sometimes the world is upside down and there's no reason why. Bazen dünya tersine döner ortada bir sebep olmasa da. More Sentences
3	General	upside down adv.	tepetaklak
Sometimes the world is upside down and there's no reason why. Bazen dünya tepetaklak olur ve bunun için hiçbir sebep yoktur. More Sentences
4	General	upside down adv.	başaşağı
He turned the bottle upside down and shook it, but still the honey wouldn't come out. O, şişeyi başaşağı çevirdi ve salladı fakat bal hâlâ akmıyordu. More Sentences
5	General	upside down adv.	baş aşağı
Tom picked up the cup and turned it upside down. Tom bardağı aldı ve onu baş aşağı çevirdi. More Sentences
6	General	upside down adv.	alt üst
Fadil's life turned upside down one fall day. Fadıl'ın hayatı bir sonbahar günü alt üst oldu. More Sentences
Phrasals
7	Phrasals	turn (something) upside down v.	(bir şeyi) tersine döndürmek/çevirmek
Fadil's life turned upside down one fall day. Fadıl'ın hayatı bir sonbahar günü tersine döndü. More Sentences
Technical
8	Technical	upside down adv.	baş aşağı
Who turned this upside down? Bunu kim baş aşağı çevirdi? More Sentences
Telecom
9	Telecom	upside down adv.	baş aşağı
Tom got angry when Mary hung the picture upside down. Mary resmi baş aşağı asınca Tom sinirlendi. More Sentences
General
10	General	turn upside down v.	başaşağı çevirmek
11	General	turn upside down v.	altını üstüne getirmek
12	General	turn upside down v.	altüst etmek
13	General	turn upside down v.	ters dönmek
14	General	be upside down v.	alt üst olmak
15	General	run upside down v.	altüst etmek
16	General	turn upside down v.	ters çevirmek
17	General	turn the place upside down v.	ortalığı birbirine katmak
18	General	turn upside down v.	didiklemek
19	General	be upside down v.	altüst olmak
20	General	turn upside down v.	devrilmek
21	General	(someone's) life become upside-down v.	dünyası kararmak
22	General	turn upside-down v.	alt üst etmek
23	General	turn upside-down v.	başaşağı etmek
24	General	turn upside down v.	alabora olmak
25	General	turn the place upside down v.	ortalığın altını üstüne getirmek
26	General	hold the book upside down v.	kitabı ters tutmak
27	General	upside down adv.	altüst
28	General	upside down adv.	allak bullak
29	General	upside down adv.	tersyüz
30	General	upside down adv.	tepe taklak
31	General	upside down adv.	tepetaktak
32	General	upside down adv.	karmakarışık
33	General	upside down adv.	tepetakla
34	General	upside down adv.	tersine çevrilmiş bir şekilde
Phrasals
35	Phrasals	turn (someone or something) upside down v.	(birini/bir şeyi) ters çevirmek
36	Phrasals	turn (someone or something) upside down v.	(birinin/bir şeyin) altını üstüne getirmek
37	Phrasals	turn (someone or something) upside down v.	(birini/bir şeyi) ters döndürmek
38	Phrasals	turn (something) upside down v.	(bir şeyi) tamamen değiştirmek
39	Phrasals	turn (something) upside down v.	(bir şeyde) önemli değişiklikler yaparak geliştirmek
40	Phrasals	turn (someone) upside down v.	(birini) altüst etmek
41	Phrasals	turn (someone) upside down v.	(birini) mahvetmek
42	Phrasals	turn (someone) upside down v.	(birini) çok kötü etkilemek
43	Phrasals	turn someone upside down v.	birini altüst etmek
44	Phrasals	turn someone upside down v.	birinin kafasını karıştırmak
45	Phrasals	turn someone upside down v.	birini üzmek
46	Phrasals	turn someone upside down v.	birinin keyfini kaçırmak
Colloquial
47	Colloquial	turn (something) upside down v.	(mecaz anlamıyla) alt üst etmek
48	Colloquial	turn (something) upside down v.	darmadağın etmek
Idioms
49	Idioms	turn (something) upside down v.	(bir şeyi) altını üstüne getirecek şekilde çevirmek
50	Idioms	turn a place upside down v.	bir yeri didik didik aramak
51	Idioms	turn a place upside down v.	(bir şeyi ararken) bir yerin altını üstüne getirmek
52	Idioms	(one's) whole world was turned upside down expr.	(birinin) dünyası alt üst olmuş
Speaking
53	Speaking	you turned me upside down expr.	beni tersyüz ettin
54	Speaking	his/her whole world was turned upside down expr.	dünyası altüst oldu
55	Speaking	his/her whole world turned upside down expr.	dünyası altüst oldu
Trade/Economic
56	Trade/Economic	upside down adv.	fiyatı ederinden yüksek olarak
Politics
57	Politics	be turned upside down at the ballot box v.	sandığa gömülmek
Technical
58	Technical	upside down n.	baş aşağı ters
59	Technical	upside-down symmetric adj.	alt üst simetrik
Aeronautic
60	Aeronautic	upside-down flight carburettor n.	ters uçuş karbüratörü
61	Aeronautic	upside-down loop n.	ters lup
62	Aeronautic	upside-down flight n.	ters uçuş
Marine
63	Marine	turning upside down n.	tumba
Gastronomy
64	Gastronomy	upside-down cake n.	malzemeleri kabın altına konarak pişirildikten sonra ters çevrilen meyveli kek