uygulama - Turkish English Dictionary

uygulama

Meanings of "uygulama" in English Turkish Dictionary : 62 result(s)

Turkish English
Common Usage
uygulama implementation n.
We should therefore find a solution to the problems related to funding and implementation.
Bu nedenle finansman ve uygulamaya ilişkin sorunlara bir çözüm bulmalıyız.

More Sentences
uygulama execution n.
This new budgetary law will also make budget execution more transparent and more coherent.
Bu yeni bütçe kanunu aynı zamanda bütçe uygulamasını daha şeffaf ve daha tutarlı hale getirecektir.

More Sentences
uygulama application n.
There can be no obstacles to the application of the law in the European Union.
Avrupa Birliği'nde hukukun uygulanmasının önünde hiçbir engel olamaz.

More Sentences
uygulama practice n.
Professional herbal practice associations and consumer groups support it across Europe.
Profesyonel bitkisel uygulama dernekleri ve tüketici grupları Avrupa çapında bunu desteklemektedir.

More Sentences
General
uygulama administration n.
The safe administration of sedative drugs requires skill.
Sakinleştirici ilaçların güvenli bir şekilde uygulanması beceri gerektirir.

More Sentences
uygulama exercising n.
We have no jurisdiction to exercise policy but, for the first time, the Member States have decided to work together.
Politika uygulama yetkimiz yok ancak Üye Devletler ilk kez birlikte çalışmaya karar verdiler.

More Sentences
uygulama exercise n.
This type of exercise would also save all redistribution funds.
Bu tür bir uygulama tüm yeniden dağıtım fonlarından da tasarruf sağlayacaktır.

More Sentences
uygulama effect n.
I have just heard impressive speeches to the effect that equal quotas in Europe are unfair.
Az önce Avrupa'da eşit kota uygulamasının adil olmadığı yönünde etkileyici konuşmalar dinledim.

More Sentences
uygulama implementing n.
Now is a time for unity and implementing the Rules of Procedure.
Şimdi birlik olma ve İç Tüzüğü uygulama zamanıdır.

More Sentences
uygulama enforcement n.
Enforcement is not carried out across the Community, but fishery policy is.
Topluluk genelinde uygulama yapılmamaktadır ancak balıkçılık politikası uygulanmaktadır.

More Sentences
uygulama application n.
We need flexibility of application in the rules on state aid.
Devlet yardımlarına ilişkin kurallarda uygulama esnekliğine ihtiyacımız var.

More Sentences
uygulama introduction n.
What is the timetable for the introduction of a common EC patent?
Ortak bir AT patentinin uygulamaya konulması için takvim nedir?

More Sentences
Colloquial
uygulama app n.
Puffin is a web browser for mobile apps that is both amazingly fast and exceptionally secure.
Puffin, mobil uygulamalar için hem şaşırtıcı derecede hızlı hem de son derece güvenli bir web tarayıcısıdır.

More Sentences
Trade/Economic
uygulama practice n.
Pigs were fed improperly treated swill, which was bad farming practice.
Domuzlar uygun olmayan şekilde işlenmiş atıklarla besleniyordu, ki bu da hatalı bir çiftçilik uygulamasıydı.

More Sentences
uygulama implementation n.
I am sure the exchange of data should help to improve the implementation of this framework decision.
Veri alışverişinin bu çerçeve kararın uygulanmasının iyileştirilmesine yardımcı olacağından eminim.

More Sentences
uygulama enforcement n.
All that remains is the business of enforcement.
Geriye kalan tek şey uygulama işi.

More Sentences
uygulama treatment n.
The first of these concerns a ban on the use of fungicides in treatments after gathering.
Bunlardan ilki, toplama işleminden sonraki uygulamalarda fungisit kullanımının yasaklanmasıyla ilgilidir.

More Sentences
uygulama application n.
We are not talking about application.
Uygulama hakkında konuşmuyoruz.

More Sentences
Law
uygulama practice n.
That is correct practice, democratic practice.
Bu doğru bir uygulamadır, demokratik bir uygulamadır.

More Sentences
uygulama implementation n.
It is crucial to state that implementation of the cooperation agreement does not rubber-stamp Pakistan's democracy.
İş birliği anlaşmasının uygulanmasının Pakistan'ın demokrasisine lastik damga vurmadığını belirtmek çok önemlidir.

More Sentences
uygulama enforcement n.
Efforts to create a level playing field in enforcement are welcome.
Uygulamada eşit bir oyun alanı yaratma çabaları memnuniyetle karşılanmaktadır.

More Sentences
Politics
uygulama implementation n.
There are also problems there with the implementation of a market economy.
Orada da piyasa ekonomisinin uygulanmasıyla ilgili sorunlar var.

More Sentences
uygulama application n.
We clearly have to improve the current application of the Structural Funds and the Cohesion Fund.
Yapısal Fonların ve Uyum Fonunun mevcut uygulamalarını iyileştirmemiz gerektiği açıktır.

More Sentences
Insurance
uygulama application n.
The internal market needs a uniform competition policy, not only in terms of concept but also in terms of application.
İç pazarın sadece kavram olarak değil uygulama açısından da yeknesak bir rekabet politikasına ihtiyacı vardır.

More Sentences
Technical
uygulama execution n.
The financial execution of the fund in 2001 was generally acceptable.
Fon'un 2001 yılındaki mali uygulamaları genel olarak kabul edilebilir düzeydeydi.

More Sentences
Computer
uygulama app n.
The operating system, web browser, and app updates often announce new APIs for developers.
İşletim sistemi, web tarayıcısı ve uygulama güncellemeleri sık sık geliştiriciler için yeni API'ler duyurur.

More Sentences
uygulama application n.
My concern relates solely to the vague application of the precautionary principle.
Benim endişem yalnızca ihtiyatlılık ilkesinin muğlak bir şekilde uygulanmasıyla ilgilidir.

More Sentences
Informatics
uygulama application n.
This being the first year of application, there is of course room for improvement.
Uygulamanın ilk yılı olması nedeniyle, elbette iyileştirilmeye açık alanlar bulunmaktadır.

More Sentences
Food Engineering
uygulama implementation n.
This, then, is the idea of monitoring implementation.
O halde, uygulamayı izleme fikri budur.

More Sentences
General
uygulama technics n.
uygulama technic n.
uygulama effectuation n.
uygulama workshop n.
uygulama praxis n.
uygulama pursuance n.
uygulama prosecution n.
uygulama imposition n.
uygulama activation n.
uygulama convention n.
uygulama adhibition n.
uygulama appliance n.
uygulama appliment [obsolete] n.
uygulama ure n.
uygulama imposement [obsolete] n.
uygulama devisal n.
uygulama practic n.
uygulama practick [obsolete] n.
Trade/Economic
uygulama adhibition n.
uygulama administration n.
Law
uygulama adhibition n.
uygulama feasance n.
uygulama invocation n.
Politics
uygulama adhibition n.
Insurance
uygulama adhibition n.
Computer
uygulama adhibition n.
uygulama don't apply expr.
Informatics
uygulama adhibition n.
uygulama platform n.
Telecom
uygulama app (application) n.
Biochemistry
uygulama manipulation n.
Linguistics
uygulama administration n.
Archaic
uygulama lock n.

Meanings of "uygulama" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

Turkish English
General
pratik uygulama practical application n.
During these eight years of practical application, we have learnt various lessons.
Bu sekiz yıllık pratik uygulama süresince çeşitli dersler çıkardık.

More Sentences
endüstriyel uygulama industrial applications n.
We believe that space has important civil and industrial applications.
Uzayın önemli sivil ve endüstriyel uygulamaları olduğuna inanıyoruz.

More Sentences
pilot uygulama pilot scheme n.
There is now a pilot scheme that has at last got going and I hope it will be a great success.
Nihayet bir pilot uygulama başlatıldı ve umarım büyük bir başarı elde edilir.

More Sentences
uygulama alanı field of application n.
Its classical field of application is chemical plants and storage facilities.
Klasik uygulama alanı kimyasal tesisler ve depolama tesisleridir.

More Sentences
yasal uygulama legal practice n.
This is entirely unacceptable in such cases and in breach of normal legal practice.
Bu tür durumlarda bu tamamen kabul edilemez ve normal yasal uygulamalara aykırıdır.

More Sentences
uygulama tedbirleri implementing measures n.
I welcome the acceptance of our proposal on the adoption of implementing measures.
Uygulama tedbirlerinin kabul edilmesine ilişkin teklifimizin kabul edilmesini memnuniyetle karşılıyorum.

More Sentences
mevcut uygulama existing practice n.
In our view, following existing practice will promote streamlining.
Bizim görüşümüze göre, mevcut uygulamaların sürdürülmesi kolaylaştırmayı teşvik edecektir.

More Sentences
dini uygulama religious practice n.
Nonetheless, religious practices, cultures and traditions can be changed.
Bununla birlikte dini uygulamalar, kültürler ve gelenekler değiştirilebilir.

More Sentences
yanlış uygulama mispractice n.
We cannot find any such formal mispractice at all.
Böyle bir resmi yanlış uygulamaya hiç rastlamadık.

More Sentences
profesyonel uygulama practice n.
Finally, the framework should try to go with the grain of professional practice.
Son olarak, çerçeve profesyonel uygulamalara uyum sağlamaya çalışmalıdır.

More Sentences
Trade/Economic
uygulama kuralları codes of practice n.
I have nothing in principle against the implementation of voluntary codes of practice for European Union airlines.
Avrupa Birliği hava yolları için gönüllü uygulama kurallarının uygulanmasına ilkesel olarak karşı değilim.

More Sentences
uygulama süreci implementation process n.
Annual reports from the Commission allow us to follow the implementation process.
Komisyon'un yıllık raporları, uygulama sürecini takip etmemizi sağlamaktadır.

More Sentences
uygulama kuralları implementing rules n.
The report deals with a number of points where we feel the implementing rules could be strengthened.
Rapor, uygulama kurallarının güçlendirilebileceğini düşündüğümüz bir dizi noktayı ele almaktadır.

More Sentences
yanlış uygulama malpractice n.
More government control will unfortunately not help to purge the sector of malpractice.
Daha fazla hükûmet kontrolü ne yazık ki sektörün yanlış uygulamalardan arındırılmasına yardımcı olmayacaktır.

More Sentences
Politics
uygulama yönetmeliği implementing regulation n.
The Constitutional Treaty must make a clear distinction between laws and implementing regulations.
Anayasal Antlaşma, kanunlar ve uygulama yönetmelikleri arasında net bir ayrım yapmalıdır.

More Sentences
uygulama tüzüğü implementing regulation n.
Most relate to the draft implementing regulation.
Bunların çoğu taslak uygulama tüzüğü ile ilgilidir.

More Sentences
uygulama yönetmeliği application regulations n.
For that reason, the application regulation and annexes are of major importance.
Bu nedenle, uygulama yönetmeliği ve ekleri büyük önem taşımaktadır.

More Sentences
Technical
uygulama alanı field of application n.
In my report, I have described at length the advantages and positive aspects for the various fields of application.
Raporumda çeşitli uygulama alanları için avantajları ve olumlu yönleri uzun uzun anlattım.

More Sentences
Common Usage
uygulama ile ilgili executive adj.
General
uluslararası mimari uygulama international architectural practice n.
elektroforez uygulama electrophoresing n.
sistem uygulama mimarisi systems application n.
uygulama bölgesi range of application n.
iyi niyetli ticari uygulama ormal bona fide commercial practice n.
yazılım uygulama software application n.
mimari uygulama architectural practice n.
elektroliz uygulama electrolyzing n.
uygulama kuralları rules of procedure n.
uygulama öğretmeni demonstrator n.
tarımsal uygulama agronomic practice n.
genel uygulama common practice n.
uygulama alanı execution area n.
uygulama alanı application area n.
tekrar uygulama reapplication n.
kanuna ayıkırı uygulama wrongdoing n.
mesleki uygulama professional practice n.
yanlış uygulama misapplication n.
yerleşmiş uygulama institution n.
elektroliz uygulama electrolysing n.
insanların seçim yapma ve bu seçimleri yaşam içerisinde uygulama kapasitesi human agency n.
küresel uygulama global practice n.
uygulama şekli mode of administration n.
uygulama usulleri implementing procedures n.
basınç uygulama pressurisation n.
uygulama alıştırması practice drill n.
uygulama kiti enforcement kit n.
baskı uygulama tensity n.
uygulama prosedürü operating procedure n.
uygulama planı application plan n.
uygulama teknikleri application techniques n.
örnek uygulama model practice n.
örnek uygulama model application n.
örnek uygulama model implementation n.
sözleşme uygulama müdürü contract manager n.
uygulama düzeyi application level n.
uygulama seviyesi application level n.
uygulama süresi pot life n.
deneme amaçlı uygulama practice implementation n.
pratik amaçlı uygulama practice implementation n.
yanlış uygulama wrong use n.
çağ dışı uygulama primitive practice n.
çağ dışı uygulama outdated practice n.
uygulama esası practice principle n.
uygulama sonuçları application results n.
beş saatlik uygulama five-hour application n.
5 saatlik uygulama five-hour application n.
4 saatlik uygulama four-hour application n.
üç saatlik uygulama three-hour application n.
dört saatlik uygulama four-hour application n.
iki saatlik uygulama two-hour application n.
2 saatlik uygulama two-hour application n.
3 saatlik uygulama three-hour application n.
yanlış/hatalı uygulama misimplementation n.
endüstriyel uygulama industrial application n.
ilgili uygulama relevant practice n.
beklenen uygulama expected operation n.
yerleşik uygulama situated practice n.
gelişim gereklerine uygun uygulama developmentally appropriate practice n.
gelişimsel bakımdan uygun uygulama developmentally appropriate practice n.
öz uygulama self-application n.
uygulama esasları implementation fundamentals n.
ruhsal/tinsel uygulama spiritual practice n.
uygulama şekli manner of application n.
uygulama otoritesi operating structure n.
uygulama güçlükleri practical difficulties n.
cari uygulama current practice n.
basınç uygulama pressurization n.
mutat uygulama usual practice n.
bilgilendirme ya da uygulama amaçlı ekranlar interactive kiosks n.
bilgilendirme ya da uygulama amaçlı ekran interactive kiosk n.
bilgisayar bilimleri araştırma ve uygulama merkezi computer sciences research and application center n.
uygulama örneği application example n.
uygulama sınavı practice exam n.
uygulama kılavuzu practical guide n.
uygulama rehberi practical guide n.
yol çalışmaları (meditasyon benzeri bir uygulama) path-working n.
yerinde uygulama on-site application n.
örnek uygulama best practice n.
baskı uygulama putting pressure n.
uygulama aşaması implementation stage n.
verilmeyen ürün, hizmet, uygulama, ekipman veya materyalin kurumlardan alınması reachback n.
sansür uygulama castration n.
sıkı denetim uygulama regimentation n.
belirli bir uygulama veya düşüncenin merkezi olan yer nest n.
modası geçmiş uygulama baggage n.
kötü uygulama malexecution n.
yanlış uygulama malexecution n.
uygulama alanı verge [obsolete] n.
cinsiyetsiz şeylere farklı cinsiyetler uygulama heterogeny n.
hatalı uygulama misdisposition n.
faydalı uygulama hygiene n.
tavsiye edilen uygulama hygiene n.
ilaç uygulama aracı delivery system n.
ilaç uygulama teknolojisi delivery system n.
ilaç uygulama cihazı delivery system n.
uygulama öğretmeni demonstrater n.
kuvvetlere, malzemelere ve yedek personel hareket gerekliliklerine dair gerekli bilgileri içeren ortak operasyon planlama ve uygulama sistemi deployment database n.
ahlaksız uygulama depravity n.
zaman olarak kendisinden önce gelen bir uygulama veya fikrin ürünü descendant n.
zaman olarak kendisinden önce gelen bir uygulama veya fikrin ürünü descendent n.
kurum, alan, uygulama, yayın veya kelimenin başka bir ülke veya dildeki karşılığı opposite number n.
fazla uygulama overapplication n.
alışılmış uygulama rite n.
geleneksel uygulama route n.
etik dışı uygulama immorality n.
(bir şey) olmadan uygulama dispensation n.
uygulama eksikliği inapplication n.
gayriresmi uygulama informality n.
(bir şeyi) uygulama covering n.
uygulama bölgesi dominion n.
paket halinde terapötik uygulama packing n.
hedefe yönelik uygulama kararları policy n.
birkaç doktorun iş birliği içinde hizmet verdiği uygulama şekli clinic n.
adaletsiz uygulama injustice n.
haksız uygulama injustice n.
mürekkep uygulama inking n.
girdi uygulama metodu input n.
ilaç uygulama kalemi pen n.
(fötr şapkaya) düz apre uygulama pouncing n.
(fötr şapkaya) düz bitirim işlemi uygulama pouncing n.
yerleşik uygulama/teamül established practice n.
gizlice uygulama conveyance [obsolete] n.
hileli uygulama conveyancing [obsolete] n.
feodal uygulama feudality n.
(lehimlemede) eritken uygulama cihazı flux applicator n.
dilden dile aktarılan uygulama, inanç ve gelenekler folklore n.
belirli bir vakaya uygulama particularization n.
şifa veren uygulama physics [obsolete] n.
teorikten ziyade uygulama ile ilgilenen kimse practic n.
bilgiyi uygulama practice n.
uygulama yöntemi practice [obsolete] n.
bilgiyi uygulama practise n.
profesyonel uygulama practise n.
uygulama yöntemi practise [obsolete] n.
düzenli uygulama yapan kimse practicer n.
uygulama yapan kimse practisant n.
düzenli uygulama yapan kimse practiser n.
uygulama yapan kimse practisour [obsolete] n.
özel uygulama private practice n.
hususi uygulama private practice n.
ön uygulama preadministration n.
(fotoğrafçılıkta) fiksasyon öncesi uygulama prefixation n.
(fotoğraf) ışığa duyarsızlaştırılmadan önce gerçekleştirilen uygulama prefixation n.
(eskrimde) saldırılacak bir boşluk yaratmak amacıyla rakibin kılıcına baskı uygulama press n.
bir kimseye özgü uygulama shtick n.
yersiz uygulama sideshow n.
kırıcı uygulama crunchings n.
sık uygulama frequence [obsolete] n.
sık uygulama frequency [obsolete] n.
basınç uygulama pression n.
baskı uygulama pression n.
uygulama yazılımı application software n.
ihtiyati uygulama prudentiality n.
standart uygulama standard procedure n.
haksız uygulama stretch n.
uygulama alanında gereksiz genişleme stretch n.
uygulama programlama arayüzü api n.
(bilgisayar) uygulama application n.
uygulama yapmak perform an application v.
uygulama hatası almak receive an application error v.
muhtemel bir girişim veya uygulama için tesis etmek direct v.
tasarım, işlev veya uygulama açısından şaşırtıcı derecede muhteşem olan wizardly adj.
tıbbi uygulama ile ilgili hygeian adj.
uygulama sunan implemental adj.
uygulama sağlayan implemental adj.
uygulama sunan implementary adj.
uygulama sağlayan implementary adj.
uyarıcı uygulama sonrasına ait poststimulus adj.
uyarıcı uygulama sonrası ile ilgili poststimulus adj.
uyarıcı uygulama sonrası gerçekleşen poststimulus adj.
uygulama sonrası postworkshop adj.
uygulama sonrası meydana gelen postworkshop adj.
uygulama anlamına gelen son ek -ics suf.
uygulama anlamına gelen son ek -cy suf.
hareket, uygulama veya süreç anlamı veren son ek -ism suf.
Colloquial
(ingiltere ve galler'de) genel sınavlardan önce uygulama olarak yapılan okul sınavları mock n.
uygulama veya sistemin asgari işlevleri plain vanilla n.
Idioms
alanında başı çeken uygulama/faaliyet leading edge n.
alanında lider uygulama/faaliyet leading edge n.
alanında önde gelen uygulama/faaliyet leading edge n.
alanındaki en ileri/gelişmiş uygulama leading edge n.
alanındaki en yüksek uygulama/faaliyet leading edge n.
bir durum veya ortamda herkesin bildiği veya çoğunluğun kabul ettiği uygulama/önerme 11th commandment n.
beklenmedik uygulama fire-drill n.
alanında lider olan (konum, teknoloji, uygulama) leading edge adj.
alanında önde gelen (konum, teknoloji, uygulama) leading edge adj.
alanındaki en ileri/gelişmiş (konum, teknoloji, uygulama) leading edge adj.
alanındaki en yüksek (konum, teknoloji, uygulama) leading edge adj.
Trade/Economic
müşterilerin bilgisayar ağı aracılığıyla bankacılık hizmetlerinden yararlanmalarını sağlayan uygulama telebanking n.
ayırımcı işlem uygulama discriminatory treatment n.
aynı hisse senedi üzerinden değişik uygulama fiyatlarıyla alış ve satış sözleşmesi edinilmesi spread options n.
ayırımcı gümrük tarifesi uygulama differential duty n.
aynı uygulama fiyatından satın alınan bir alış opsiyonu ve bir satış opsiyonu bileşimi straddle n.
beklenen uygulama prospective application n.
birden fazla uygulama konumu multiple locations for implementation n.
bilgisayar uygulama dosyaları edp applications n.
doğru uygulama good practice n.
doğrudan yabancı yatırımlar kanunu uygulama yönetmeliği regulation for implementation of foreign direct investment law n.
erken uygulama teşviği earlier application is encouraged n.
en iyi uygulama kriterleri best practice criteria n.
en yüksek uygulama maximum performance n.
en iyi uygulama best practice n.
geçmişe dönük uygulama retrospective application n.
fiili uygulama de facto application n.
farklı tarife uygulama discrimination n.
finansal kuruluşlar reform, i̇yileştirme ve uygulama kanunu financial institutions reform, recovery and enforcement act n.
gönüllü uygulama voluntary application n.
geriye dönük uygulama retrospective application n.
haksız ticari uygulama kanunları unfair trade practice laws n.
iyi uygulama kriterleri good practice criteria n.
ihtiyari uygulama voluntary implementation n.
inşaat uygulama esasları code of practice n.
iyi uygulama kodu code of good practice n.
karar ve uygulama kıstasları rule-of-thumb n.
kişisel uygulama personal performance n.
makable şamil uygulama retrospective application n.
mesleki ve teknik uygulama professional practice n.
muhasebe sistemi uygulama genel tebliği general communique on accounting system application n.
olası uygulama prospective application n.
opsiyon sözleşmesinde uygulama fiyatı ile spot fiyatın birbirine eşit olması durumu at-the-money n.
proje uygulama alanı project implementation area n.
politika uygulama policy implementation n.
strateji uygulama strategy implementation n.
sözleşmeye uygulama contract processing n.
tercihli işlem ya da uygulama preferential treatment n.
tercihli uygulama preferential treatment n.
tavsiye olunan uluslararası uygulama esasları recommended international code of practice n.
uygulama imzası countersignature n.
uygulama enstitüsü application institute n.
uygulama imzası counter signature n.
uygulama becerisi know-how n.
uygulama ile işleyişi gösterme demonstration n.
uygulama denetimi performance monitoring n.
uygulama raporu performance report n.
uygulama rehberi implementation guidance n.
uygulama ve davranış standartları standards of conduct and behaviour n.
uygulama sonuçlarının genel değerlendirmesi control of overall performance n.
uygulama gecikmeleri implementation lag n.
uygulama tarihi exercise date n.
uygulama rejimi adoption n.
uyumlandırılmış uygulama çizelgesi harmonized tariff schedule n.
uygulama tatmin çaba ilmiği performance-satisfaction-effort loop n.
uygulama fiyatı striking price n.
uygulama esasları code of practice n.
uygulama ilkeleri code of practice n.
uygulama (patent) embodiment n.
uygulama fiyatı excise price n.
uygulama desteği performance feedback n.
uygulama bütçesi performance budget n.
yanlış uygulama malpractise n.
yönetimsel uygulama business application n.
zorla uygulama enforcing n.
zorunlu uygulama mandatory application n.
uygulama dışında tutmak (ab) derogate v.
erken uygulama teşvik edilir earlier application is encouraged expr.
Law
yeniden uygulama reimposition n.
görev/yetki/uygulama alanı purview n.
iletişim yardım kanunu uygulama yasası communications assistance for law enforcement act (calea) n.
keyfi uygulama arbitrary treatment n.
kişi bakımından uygulama ratione personae n.
konu bakımından uygulama ratione materiae n.
uygulama talimatı practice direction n.
ülkesel uygulama territorial application n.
uygulama imzası countersign n.
yasadışı uygulama unlawful practice n.
sosyal güvenlik kurumu sağlık uygulama tebliği social security institution communiqué on healthcare practices n.
anlaşmazlıkların çözümünde doğal adalet ve vicdani ilkeleri uygulama equity n.
hukuk öğrencilerinin yürüttüğü uygulama duruşması moot n.
halihazırda verilmiş kararı uygulama süreci diligence [scotland] n.
yasama inisiyatifi uygulama yetkisi initiative n.
ticari alım satım hususunda müşterinin isteği doğrultusunda işlem uygulama service of an execution n.
Politics
siyasi amaçlara ulaşma uğruna barışçıl taktikleri şiddeti tercih eden doktrin, politika veya uygulama nonviolence n.
aromatize şarap bazlı içecekler uygulama komitesi implementation committee for aromatised wine-based drinks n.
engelleyici hileli uygulama curb fraudulent practice n.
güneydoğu avrupa kanun uygulama merkezi southeast european law enforcement center n.
iyi uygulama good practice n.
iyi niyetli olağan ticari uygulama normal bona fide commercial practice n.
iyi niyetli ticari uygulama normal bona fide commercial practice n.
iyi uygulama kodu code of good practice n.
merkezi olmayan uygulama sistemi decentralized implementation system n.
merkezi olmayan uygulama sistemi decentralised implementation system n.
nato uygulama gücü implementation force (ifor) n.
orman kanunu uygulama yönetişim ve ticaret komitesi forest law enforcement governance and trade committee n.
politika uygulama policy implementation n.
siyasi uygulama political implementation n.
teknik uygulama koşulu technical implementation provision n.
uygulama öğretmeni practice teacher n.
uygulama boşluğu/eksikliği implementation gap n.
uygulama stratejisi implementation strategy n.
uygulama yönetmeliği governing regulations n.
uygulama aşaması implementation phase n.
uygulama belgesi implementing instrument n.
uygulama alanı scope of application n.
machiavelli'nin ilkeleriyle bağdaşan faaliyet ve uygulama machiavelism n.
iki ulus veya grup arasında ihtilaflı konuları kalıcı bir çözüme kavuşturmadan uzlaşmayı sağlayan bir uygulama modus vivendi n.
jeopolitikaya dayalı yönetim stratejisi uygulama geostrategy n.
uygulama ortağı implementing partner n.
ahlaka aykırılık gerekçesiyle abartılı sansür uygulama comstockism n.
(önlem, faaliyet) uygulama yetkisi initiative n.
devlet politikasını uygulama yetkisi olan emniyet mensubu polis veya asker securocrat n.
uygulama öncesi ex ante adj.
revizyonist uygulama ile ilgili revisionist adj.
devlet yetkililerinin devlet ile iş yapan özel firmalarda çalışmaya başladığı uygulama ile ilgili revolving-door adj.
Institutes
ankara üniversitesi kadın sorunları araştırma ve uygulama merkezi ankara university women's studies center n.
altyapı proje ve uygulama şube müdürlüğü section of infrastructural projects and implementation n.
çevre sorunları araştırma ve uygulama merkezi environmental problems research and application center n.
genişletilmiş desentralize uygulama sistemi extended decentralised implementation system n.
gümrük uygulama ağı customs enforcement network n.
istanbul devlet türk müziği araştırma ve uygulama topluluğu istanbul state ensemble of turkish music research and performance n.
istanbul barosu kadın hakları uygulama merkezi istanbul bar association women's rights center n.
istanbul devlet türk müziği araştırma ve uygulama topluluğu istanbul state turkish music research and performance ensemble n.
merkezi olmayan uygulama sistemi decentralized implementation system n.
nükleer enerji proje uygulama dairesi department of nuclear energy project implementation n.
proje uygulama başkanlığı directorate of project implementation n.
sınır yönetimi mevzuatı ve idari kapasitesi geliştirme ve uygulama bürosu office of development and implementation of border management legislation and administrative capacity n.
serbest bölgeler uygulama ve değerlendirme dairesi department of implementation and evaluation of free zones n.
teşvik uygulama ve yabancı sermaye genel müdürlüğü directorate general of incentive implementation and foreign investment n.
teşvik uygulama ve yabancı sermaye genel müdürlüğü general directorate of incentive practices and foreign capital n.
uygulama anlaşması implementing agreement n.
uluslararası proje takip ve uygulama şube müdürlüğü section of follow-up and implementation of international projects n.
mobil uygulama geliştiricilere platform oluşturan bir kuruluş wac abrev.
Industry
genişletilmiş endüstriyel uygulama enhanced industrial application n.
Insurance
(poliçe kapsam veya uygulama alanını değiştiren) ek hüküm rider n.
Tourism
uygulama oteli practice hotel n.
Technical
radyasyon veya röntgen uygulama bilimi radiotechnology n.
belirli uygulama tipleri specific types of application n.
bütün uygulama alanları all fields of application n.
bilgisayar sistem uygulama ve analiz programı system exercise and analysis computer programme n.
cosem uygulama tabakası cosem application layer n.
dağıtık uygulama distributed application n.
eş zamanlı uygulama concurrent application n.
ekran harici uygulama non-display application n.
ekransız uygulama non-display application n.
enerji yönetim sistemi uygulama program arayüzü energy management system application program interface n.
fiber optik uygulama fibre optic application n.
evrim yaratan uygulama servisi ground breaking application service n.
her defasında bir komut uygulama single-step operation n.
her defasında bir komut uygulama single-shot operation n.
kimyasal uygulama chemical application n.
kimyasal uygulama makinesi chemical application machine n.
koşutzamanlı uygulama concurrent application n.
muayene ve hizmet dışı bırakmak için uygulama kuralları code of practice for examination and discard n.
ortak uygulama teknolojisi common application technology n.
nükleer uygulama seramiği nuclear ceramic n.
özel uygulama plastikleri speciality plastics n.
önerilen uygulama sıcaklığı suggested application temperature n.
otomatik elektrostatik uygulama donanımı automatic electrostatic application equipment n.
özel amaçlı uygulama special purpose application n.
saha uygulama mühendisi field application engineer n.
seçme ve uygulama kuralları selection and application rules n.
sistem uygulama mimarisi systems application architecture n.
servis bulma uygulama profili service discovery application profile n.
sistem yönelimli uygulama system-oriented application n.
soğuk uygulama cold application n.
soğuk uygulama cold working n.
sıcak uygulama hot application n.
soğuk uygulama cold laying n.
suverilmiş ve menevişlenmiş olağanüstü uygulama çelikleri quenched-and-tempered ultraservice steels n.
suda çözünebilir boyaların uygulama çözünürlüğü application solubility of water-soluble dyes n.
standart uygulama prosedürü standart operating procedure (sop) n.
tek adım uygulama one-step application n.
teori ve uygulama theory and application n.
tek adımlık uygulama one-step application n.
uygulama zamanı execution time n.
uygulama evresi application phase n.
uygulama kolaylığı ease of application n.
uygulama görünümlü makine application virtual machine n.
uygulama sonrası post-implementation n.
uygulama kılavuzu practical guidance n.
uygulama etüdü applications study n.
uygulama yükleme noktası application installation point n.
uygulama kılavuzu application guideline n.
uygulama yönetimi application management n.
uygulama noktası point of application n.
uygulama yükü applied load n.
uygulama noktası application point n.
uygulama programı application program n.
uygulama çizimleri application drawings n.
uygulama şemaları application schemas n.
uygulama tanımlı parametreler application defined parameters n.
uygulama ile ilgili performans deneyleri practical performance tests n.
uygulama kurma öncesi bilgisi application preinstall information n.
uygulama zorluğu application difficulty n.
uygulama simgesi application icon n.
uygulama kılavuzu application guide n.
uygulama işlemi application process n.
uygulama ön kurulum başlatıcısı application preinstallation launcher n.
uygulama sistemi application system n.
uygulama istemcisi application requester n.
uygulama sonuçları application results n.
uygulama katmanı application layer n.
uygulama sunucusu application server n.
uygulama aralığı range of application n.
uygulama paketi application package n.
uygulama yazılımı applications software n.
uygulama sonrası post-application n.
uygulama yazılımı application software n.
uygulama hizmetleri application services n.
uygulama gerilimi yeğinlik çarpanı applied stress intensity factor n.
uygulama dizgesi application system n.
uygulama işgöreni application server n.
uygulama konumu application location n.
uygulama sonuçları results of the application n.
uygulama sonuçları experimental results n.
uygulama standartlarının hazırlanması preparation of application standards n.
uygulama programı implementation schedule n.
uygulama esasları codes of practice n.
uygulama kılavuzu guidelines for the implementation n.
uygulama zorluğu implementation difficulty n.
uygulama çizimi working drawing n.
uygulama kolaylığı ease of implementation n.
uygulama oranı application rating n.
uygulama programcısı application programmer n.
uygulama programı arabirimi application Program Interface n.
uygulama alanı range of application n.
uygulama kılavuzları application guidelines n.
uygulama hızı operating speed n.
uygulama tasarımı application design n.
yapım/uygulama yöntemi method statement n.
yanlış uygulama çatlağı fault fissure n.
yanlış uygulama misapplication n.
yüzey hazırlama ve uygulama metotları surface preparation and application methods n.
yüzdürme şarjlı uygulama float charge application n.
yük uygulama hızı rate of load application n.
yetersiz uygulama insufficient implementation n.
uygulama başlığı head n.
kuvvetin uygulama noktasına kadar olan uzaklık ile kuvvetin uzaklık çizgisine dik bileşeninin çarpımı moment of a force n.
kuvvetin uygulama noktasına eksenden dik uzaklığının çarpımı ile kuvvetin uzaklık çizgisine ve eksene dik bir düzlemdeki bileşeni moment of a force n.
barışçıl koşullar altında abd ve dost bir ülkenin hükümeti arasındaki işbirliğine dayalı lojistik uygulamalarına ilişkin usul ve uygulama anlaşmaları cooperative logistic support arrangements n.
dokuya dondurarak yok eden madde uygulama cryocautery n.
mürekkep uygulama aparatında sivri uçlu tırtıklı metal parça point n.
grafik materyal kullanılan uygulama stickup n.
plastiğe sarıp sıcak uygulama ile mühürlemek heat-seal v.
Computer
bellekte yerleşik uygulama memory resident program n.
bir tür uygulama yazılımı productivity software n.
çok şirketli uygulama multi-company application n.
çok fazla veri kullanan uygulama data draining app n.
çalıştırılacak uygulama run application n.
diğer uygulamalarla etkileşimde olmayan uygulama siloed application n.
dağıtık uygulama distributed application n.
dağıtılmış uygulama distributed application n.
doküman uygulama profili document application profile n.
hızlı uygulama geliştirme rapid application development n.
iç uygulama hatası internal application error n.
java uygulama penceresi java applet window n.
kapsamlı uygulama comprehensive application n.
katıştırmada kaynak görevi gören uygulama embedding server application n.
koşut zamanlı uygulama concurrent application n.
küçük uygulama applet n.
microsoft tarafından şirket içi belgelerin değişimi ve kullanımı için geliştirilmiş bir uygulama paketi sharepoint n.
msn uygulama uzantısı msn application extension n.
online olarak cep telefonu ve internet ortamlarında belirli bir alanda dosya veya resim gibi gereksinimlerin saklandığı gelişmiş bir uygulama dropbox n.
rtc uygulama paylaşımı rtc app sharing n.
sistem uygulama programı arayüzü system application program interface n.
sırasız uygulama kontrol nesneleri unsequenced application control objects n.
sıralı uygulama kontrol nesneleri sequenced application control objects n.
sistem uygulama menüsü system app menu n.
tuş takımı uygulama kipi keypad application mode n.
tsr uygulama terminate-and-stay-resident application n.
temel uygulama fonksiyonları basic application functions n.
uygulama programı arayüzü application-program-interface n.
uygulama yazılım application software n.
uygulama çizeneği run diagram n.
uygulama noktası application point n.
uygulama paketi application package n.
uygulama sistemi application system n.
uygulama isteri application requester n.
uygulama altyapısı sağlama application enabling n.
uygulama dağıtım düzenleyicisi application deployment editor n.
uygulama geliştirme yöneticisi application development manager n.
uygulama penceresi application window n.
uygulama isteğini karşılayan program application server n.
uygulama zamanı run time n.
uygulama projesi application project n.
uygulama katmanı application layer n.
uygulama uzantısı application extension n.
uygulama etüdü applications study n.
uygulama taşı app move n.
uygulama etüdü application study n.
uygulama geliştirme müdürü application development manager n.