uzaklaşmak - Turkish English Dictionary

uzaklaşmak

Meanings of "uzaklaşmak" in English Turkish Dictionary : 63 result(s)

Turkish English
Common Usage
uzaklaşmak move away v.
Layla moved away.
Leyla uzaklaştı.

More Sentences
General
uzaklaşmak be estranged v.
She is estranged from her parents.
O, ebeveynlerinden uzaklaştı.

More Sentences
uzaklaşmak drift apart v.
Fadil and Layla began to drift apart.
Fadıl ve Layla birbirlerinden uzaklaşmaya başladılar.

More Sentences
uzaklaşmak walk away v.
And Alex's kid sister walked away without a scratch.
Ve Alex'in kız kardeşi tek bir çizik bile almadan oradan uzaklaştı.

More Sentences
uzaklaşmak go away v.
Now go away.
Şimdi uzaklaşın.

More Sentences
uzaklaşmak wander away v.
The speaker wandered away from the subject.
Konuşmacı konudan uzaklaştı.

More Sentences
uzaklaşmak wander v.
Don't wander too far.
Fazla uzaklaşma.

More Sentences
uzaklaşmak pull away v.
This is usually another great reason why he's pulling away.
Bu genellikle uzaklaşmasının bir başka büyük sebebidir.

More Sentences
uzaklaşmak go far v.
We had not gone far before we were caught in a shower.
Sağanağa yakalandığımızda pek uzaklaşmamıştık.

More Sentences
uzaklaşmak walk off v.
Tom walked off with Mary's umbrella.
Tom Mary'nin şemsiyesi ile uzaklaştı.

More Sentences
uzaklaşmak diverge v.
This is how practical Europe is gradually diverging from the Europe of intentions, making people more uneasy.
İşte bu şekilde pratik Avrupa, niyetlerin Avrupa'sından giderek uzaklaşmakta ve insanları daha da tedirgin etmektedir.

More Sentences
uzaklaşmak depart v.
Two major countries have blatantly departed from compliance with the Stability Pact’s rules.
İki büyük ülke İstikrar Paktı kurallarına uymaktan bariz bir şekilde uzaklaştı.

More Sentences
uzaklaşmak move off v.
Tom moved off.
Tom uzaklaştı.

More Sentences
uzaklaşmak off v.
Tom put the car in gear and drove off.
Tom arabayı vitese taktı ve uzaklaştı.

More Sentences
Phrasals
uzaklaşmak go away v.
Tom needs to go away.
Tom'un uzaklaşması gerekiyor.

More Sentences
uzaklaşmak walk away v.
Don't walk away from them.
Onlardan uzaklaşma.

More Sentences
General
uzaklaşmak retire v.
uzaklaşmak grow away from v.
uzaklaşmak digress v.
uzaklaşmak become distant v.
uzaklaşmak recede v.
uzaklaşmak withdraw v.
uzaklaşmak be alienated v.
uzaklaşmak draw away v.
uzaklaşmak become distanced v.
uzaklaşmak stray v.
uzaklaşmak get back v.
uzaklaşmak mog v.
uzaklaşmak drawback v.
uzaklaşmak elong v.
uzaklaşmak will v.
uzaklaşmak hike [dialect] [uk] v.
uzaklaşmak overslip [obsolete] v.
uzaklaşmak roust v.
uzaklaşmak rout v.
uzaklaşmak dismarch v.
uzaklaşmak divagate v.
uzaklaşmak shove v.
uzaklaşmak move v.
Phrasals
uzaklaşmak trot away v.
uzaklaşmak leave out [dialect] v.
uzaklaşmak fall away v.
uzaklaşmak toddle away v.
uzaklaşmak toddle off v.
uzaklaşmak haul off v.
uzaklaşmak haul out v.
uzaklaşmak toddle along v.
uzaklaşmak tootle along v.
uzaklaşmak break away v.
uzaklaşmak ride off v.
uzaklaşmak flow away v.
uzaklaşmak roar off v.
uzaklaşmak strain away v.
uzaklaşmak shove along v.
Idioms
uzaklaşmak recede into the distance v.
uzaklaşmak turn one's back upon v.
uzaklaşmak break free v.
uzaklaşmak stay out of the way v.
uzaklaşmak stay out of one's way v.
Archaic
uzaklaşmak pass away v.
uzaklaşmak shift v.
Slang
uzaklaşmak step off v.
uzaklaşmak peel off v.

Meanings of "uzaklaşmak" with other terms in English Turkish Dictionary : 179 result(s)

Turkish English
General
arabayla uzaklaşmak drive away v.
Sami was driving away.
Sami arabayla uzaklaşıyordu.

More Sentences
Phrasals
aceleyle uzaklaşmak hurry away v.
They hurried away.
Aceleyle uzaklaştılar.

More Sentences
(birinden/bir şeyden) uzaklaşmak pull away from (someone or something) v.
Sami was pulling away from that friendship.
Sami o arkadaşlıktan uzaklaşıyordu.

More Sentences
(birinden veya bir şeyden) uzaklaşmak get away v.
You can't get away.
Uzaklaşamazsın.

More Sentences
(birinden/bir şeyden) uzaklaşmak get away from (someone or something) v.
We would like to get away from input-related targets.
Girdiye bağlı hedeflerden uzaklaşmak istiyoruz.

More Sentences
(bir şeyden) uzaklaşmak move away from (something) v.
We should move away from that.
Bundan uzaklaşmalıyız.

More Sentences
(birinden/bir şeyden) uzaklaşmak turn away from (someone or something) v.
He turned away from them in embarrassment.
Utanç içinde onlardan uzaklaştı.

More Sentences
(birinden/bir şeyden) uzaklaşmak wander from (someone or something) v.
Don't wander from the subject.
Konudan uzaklaşma.

More Sentences
(birinden/bir şeyden) uzaklaşmak wander off (from someone or something) v.
Tom wandered off.
Tom uzaklaştı.

More Sentences
General
konudan uzaklaşmak digress v.
birbirinden uzaklaşmak diverge v.
dinden uzaklaşmak backslide v.
arabayla uzaklaşmak drive off v.
gizlice uzaklaşmak skulk away v.
hızla uzaklaşmak hightail v.
gözden uzaklaşmak be lost from view v.
arabayla uzaklaşmak run off v.
ulaşılmayacak kadar uzaklaşmak get out of reach v.
gözle görülemeyecek kadar uzaklaşmak get out of view v.
gözle görülemeyecek kadar uzaklaşmak get out of sight v.
duyulmayacak kadar uzaklaşmak get out of earshot v.
duymayacak kadar uzaklaşmak get out of earshot v.
gözünün önünden uzaklaşmak get out of somebody's sight v.
kaçarcasına uzaklaşmak leave hurriedly v.
sosyal hayattan uzaklaşmak estrange oneself from social life v.
bir şeyden gittikçe uzaklaşmak get further away from v.
bir yerden koşarak uzaklaşmak absquatulate v.
yeniden konudan uzaklaşmak redigress v.
öfkeyle uzaklaşmak toss v.
batıl inançlardan uzaklaşmak enlighten v.
konudan uzaklaşmak excur [rare] v.
konudan uzaklaşmak excurse v.
gayri ihtiyari uzaklaşmak quail v.
hızla uzaklaşmak hightail v.
aceleyle uzaklaşmak mosey v.
bir kültürden uzaklaşmak deracinate v.
araba ile uzaklaşmak roust v.
araba ile uzaklaşmak rout v.
konudan uzaklaşmak deviate v.
batıdan uzaklaşmak disoccident v.
birbirinden uzaklaşmak divagate v.
hızlıca uzaklaşmak cut v.
fırtınada bir araya gelip evden uzaklaşmak (sığır sürüsü) drift v.
tebaadan uzaklaşmak disalliege v.
alay ederek uzaklaşmak outjest v.
kıyıdan uzaklaşmak standoff v.
yaygın düşünceden uzaklaşmak stray v.
Phrasals
koşar adım uzaklaşmak scurry away v.
kıyıdan uzaklaşmak stand off v.
birinden uzaklaşmak incline away from someone v.
bir şeyden uzaklaşmak drift away v.
düşlerden uzaklaşmak awake from v.
düşlerden uzaklaşmak awaken from v.
hızla geçmek/uzaklaşmak roar away v.
hızla kapıp/çalıp uzaklaşmak whip something away (from someone) v.
topallayarak uzaklaşmak limp away v.
(yoldaki birisinden) yavaş yavaş uzaklaşmak edge away v.
-den uzaklaşmak steer away from v.
(araba vb.) (bir yerden) hızla uzaklaşmak speed away (from something) v.
-den uzaklaşmak move away from v.
korkup uzaklaşmak cower (away) from someone or something v.
(amerikan futbolunda ileri pas atmak için zaman kazanmak amacıyla) hücum çizgisinden uzaklaşmak fade back v.
yavaş yavaş uzaklaşmak/silinmek pass from something v.
(birinden/bir şeyden) uzaklaşmak recede from (someone or something) v.
(bir şeyden/birinden) iterek uzaklaşmak thrust away from (someone or something) v.
(bir şeyden/birinden) hızla uzaklaşmak thrust away from (someone or something) v.
(birinden/bir şeyden) son anda uzaklaşmak veer away from (someone or something) v.
(birinden/bir şeyden) uzaklaşmak disengage from (someone or something) v.
(birinden veya bir şeyden) korkuyla uzaklaşmak cower (away) from (someone or something) v.
birinden veya bir şeyden korkuyla uzaklaşmak cower from something v.
(bir yerden) hızla uzaklaşmak get away v.
arkada uzaklaşmak fade back v.
etkisinden uzaklaşmak keep off v.
yuvarlanarak uzaklaşmak roll off v.
döne döne uzaklaşmak roll off v.
tekerleklerinin üstünde uzaklaşmak/gitmek roll off v.
(birinden/bir şeyden) uzaklaşmak stretch away from (someone or something) v.
hızla (bir yere) doğru uzaklaşmak blast off for (somewhere) v.
fırlayıp (bir yere) doğru uzaklaşmak/gitmek blast off for (somewhere) v.
koşarak uzaklaşmak run off v.
koşup uzaklaşmak run off v.
teknenin önündeki bir engelden/tehlikeden uzaklaşmak bear off v.
teknenin önündeki bir engelden/tehlikeden uzaklaşmak bear off from (something) v.
(denizcilikte bir şeyden) uzaklaşmak bear off from (something) v.
(birinden/bir şeyden) uzaklaşmak shrink from (someone or something) v.
(bir şeyden/yerden) hızla uzaklaşmak peel off from (something) v.
(bir şeyden/yerden) gaza basıp uzaklaşmak peel off from (something) v.
(gemiyle, tekneyle) bir şeyden uzaklaşmak bear off from (something) v.
(birinden/bir şeyden) uzaklaşmak break with (someone or something) v.
işten/konudan/durumdan uzaklaşmak check out v.
birinden uzaklaşmak grow apart from someone v.
(birinden/bir şeyden) uzaklaşmak come away (from someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) yanından açılmak/uzaklaşmak come away (from someone or something) v.
'-den korkuyla uzaklaşmak cower from v.
(bir şeyden) uzaklaşmak deviate from (something) v.
konudan uzaklaşmak digress from v.
(birinden/bir şeyden) uzaklaşmak draw apart (from someone or something) v.
(birinden/bir şeyden) uzaklaşmak draw away (from someone or something) v.
(birinden/bir şeyden) uzaklaşmak draw away from (someone or something) v.
(birinden/bir şeyden) yavaş yavaş uzaklaşmak ease away (from someone or something) v.
(birinden/bir şeyden) sakince uzaklaşmak ease away (from someone or something) v.
(birinden/bir şeyden) yavaş yavaş uzaklaşmak edge away (from someone or something) v.
(birinden/bir şeyden) gerisin geriye uzaklaşmak edge away (from someone or something) v.
(birinden/bir şeyden) uzaklaşmak flow away from (someone or something) v.
(başkasının mülküne girerek) araba ile uzaklaşmak run off v.
hızlıca uzaklaşmak rush away v.
hızlıca uzaklaşmak rush off v.
büyüdükçe (bir şeyden) uzaklaşmak grow away from (something) v.
birinden/bir şeyden uzaklaşmak head away from someone or something v.
-den uzaklaşmak incline away v.
topallayarak gitmek/uzaklaşmak limp off v.
topallaya topallaya gitmek/uzaklaşmak limp off v.
bir ayağı aksayarak gitmek/uzaklaşmak limp off v.
(bazı fikirlerden/düşüncelerden/davranışlardan) uzaklaşmak move away from (something) v.
-den uzaklaşmak recede from v.
sosyal olarak uzaklaşmak shrink up v.
(birinden/bir şeyden) giderek/yavaş yavaş uzaklaşmak sidle away (from someone or something) v.
hızla uzaklaşmak speed away v.
(buharlı bir araç) ilerlemek/uzaklaşmak/yola çıkmak steam ahead v.
(buharlı bir araç) uzaklaşmak/yola çıkmak/ayrılmak steam out v.
(buharlı bir araç bir şeyden/bir yerden) uzaklaşmak/yola çıkmak/ayrılmak steam out of (something or some place) v.
yönünü değiştirip (birinden/bir şeyden) kaçmak/uzaklaşmak/kurtarmak swerve away (from someone or something) v.
(birinden/bir şeyden) uzaklaşmak wander away (from someone or something) v.
(bir öğretiden, ideolojiden, prensipten) uzaklaşmak/ayrılmak wander from (someone or something) v.
(bir şeyden) uzaklaşmak wean (away) from (something) v.
(bir şeyden) uzaklaşmak wean off (of) (something) v.
tekerlekli bir araçla uzaklaşmak wheel away v.
(tekerlekli bir araç) gitmek/uzaklaşmak wheel away v.
döne döne gitmek/uzaklaşmak wheel away v.
(bir şeyden) uzaklaşmak withdraw from (something) v.
kademe kademe uzaklaşmak flow off v.
Colloquial
çevresindekilerden uzaklaşmak pull away from those around one v.
kaçarcasına uzaklaşmak make off v.
Idioms
kaçarak uzaklaşmak show the heels v.
laf cambazlığı yaparak esas meseleden uzaklaşmak cloud the issue v.
bir yerden dörtnala uzaklaşmak hightail it out of somewhere v.
diğer insanlardan uzaklaşmak go aside v.
her şeyden uzaklaşmak get away from it all v.
hemen uzaklaşmak hightail it out of v.
hızla uzaklaşmak show a clean pair of heels v.
hızla gözden uzaklaşmak race away out of sight v.
konudan uzaklaşmak get off the point v.
sıvışıp uzaklaşmak run for the hills v.
sıvışıp uzaklaşmak take to the hills v.
sıvışıp uzaklaşmak head for the hills v.
birinden uzaklaşmak go green on someone v.
gözlerden uzaklaşmak vanish into the woodwork v.
asıl hedefinden/görevinden uzaklaşmak lose the plot [uk] v.
hızla uzaklaşmak hightail it v.
(birinden/bir şeyden) uzaklaşmak wash (one's) hands of (someone or something) v.
Technical
birbirinden uzaklaşmak diverge v.
istasyondan uzaklaşmak out bound v.
Marine
(gemi) kıyıdan yavaş yavaş uzaklaşmak edge away v.
karadan uzaklaşmak bear off v.
kıyıdan uzaklaşmak lay off v.
sahilden uzaklaşmak lay off v.
(gemi) fazla uzaklaşmak overreach v.
kıyıdan uzaklaşmak stand out v.
Psychology
(bir şeyden) uzaklaşmak distance v.
Baseball
bir atıştan uzaklaşmak bail out v.
Archaic
hızla uzaklaşmak morrice v.
hızla uzaklaşmak morris v.
Slang
bir yerden hızla/çabucak/bir an önce ayrılmak/uzaklaşmak drag (one's) ass v.
bir yerden hızla/çabucak/bir an önce ayrılmak/uzaklaşmak haul (one's) ashes v.
bir yerden hızla/çabucak/bir an önce ayrılmak/uzaklaşmak bag ass v.
bir yerden hızla/çabucak/bir an önce ayrılmak/uzaklaşmak barrel ass out of (somewhere) v.
bir yerden hızla/çabucak/bir an önce ayrılmak/uzaklaşmak cut ass out of (somewhere) v.
bir yerden hızla/çabucak/bir an önce ayrılmak/uzaklaşmak drag ass out of (somewhere) v.
bir yerden hızla/çabucak/bir an önce ayrılmak/uzaklaşmak shag ass (out of something or some place) v.
bir yerden yavaş yavaş/sürüne sürüne/tembelce kalkmak/ayrılmak/uzaklaşmak shag ass (out of something or some place) v.
bir yerden hızla/çabucak/bir an önce ayrılmak/uzaklaşmak bag ass out of (somewhere) v.
bir yerden ayrılmak/uzaklaşmak drag (one's) ass v.
hızla uzaklaşmak haul ass out of v.
olay mahallinden tüymek/uzaklaşmak shake the spot v.
bir yerden hızla/çabucak/bir an önce ayrılmak/uzaklaşmak barrel ass out of somewhere v.
hızla uzaklaşmak highball v.
(bir şeyden/yerden) hızla uzaklaşmak haul ass (out of something or some place) v.
(bir yerden) hızla uzaklaşmak haul ass out of somewhere v.
bir yerden hızla/çabucak/bir an önce ayrılmak/uzaklaşmak shag ass out of somewhere v.