uzlaştırmak - Turkish English Dictionary

uzlaştırmak

Meanings of "uzlaştırmak" in English Turkish Dictionary : 23 result(s)

Turkish English
Common Usage
uzlaştırmak reconcile v.
Those two aims will probably prove difficult to reconcile in practice, and be a constant source of tension.
Bu iki amacı pratikte uzlaştırmak muhtemelen zor olacak ve sürekli bir gerilim kaynağı teşkil edecektir.

More Sentences
General
uzlaştırmak conciliate v.
Regarding this one, this conciliated text is in my view a bad compromise on a bad directive.
Buna ilişkin olarak bu uzlaştırılmış metin bana göre kötü bir direktif üzerinde kötü bir uzlaşmadır.

More Sentences
Law
uzlaştırmak reconcile n.
This is not the way to reconcile fishermen with the common fisheries policy.
Balıkçıları ortak balıkçılık politikası ile uzlaştırmanın yolu bu değildir.

More Sentences
Technical
uzlaştırmak reconcile n.
Our resolution attempts to reconcile these two requirements, although surely incompletely as yet.
Kararımız bu iki gerekliliği uzlaştırmaya çalışmaktadır ancak bu henüz tam olarak gerçekleştirilememiştir.

More Sentences
General
uzlaştırmak accommodate v.
uzlaştırmak compromise v.
uzlaştırmak accord v.
uzlaştırmak pacificate v.
uzlaştırmak reconciliate v.
uzlaştırmak pacify v.
uzlaştırmak attone [obsolete] v.
uzlaştırmak upknit [obsolete] v.
uzlaştırmak mediate v.
uzlaştırmak decide v.
uzlaştırmak comply [obsolete] v.
uzlaştırmak pease [obsolete] v.
uzlaştırmak supple v.
Phrasals
uzlaştırmak arbitrate between v.
uzlaştırmak arbitrate in v.
uzlaştırmak arbitrate between (someone and someone else) v.
uzlaştırmak arbitrate in (a dispute) v.
Law
uzlaştırmak accommodate v.
Archaic
uzlaştırmak gree v.

Meanings of "uzlaştırmak" with other terms in English Turkish Dictionary : 9 result(s)

Turkish English
Phrasals
(iki veya daha çok tarafı) uzlaştırmak arbitrate between v.
(iki tarafı) uzlaştırmak arbitrate between (someone and someone else) v.
(iki kişi veya grubu) uzlaştırmak/barıştırmak step between (someone or something) v.
Idioms
uzlaştırmak/uzlaşmak patch a quarrel up v.
uzlaştırmak/uzlaşmak patch the quarrel up v.
uzlaştırmak/uzlaşmak patch one's quarrel up v.
uzlaştırmak/uzlaşmak patch up a quarrel up v.
uzlaştırmak/uzlaşmak patch up the quarrel up v.
uzlaştırmak/uzlaşmak patch up one's quarrel up v.