taraf - Turco Inglés Diccionario
Historia

taraf



Significados de "taraf" en diccionario inglés turco : 35 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
taraf aspect n.
taraf party n.
taraf side n.
taraf part n.
taraf way n.
General
taraf behalf n.
taraf facet n.
taraf hand n.
taraf quarter n.
taraf end n.
taraf district n.
taraf contractor n.
taraf part n.
taraf direction n.
taraf streak n.
taraf side n.
taraf way n.
taraf favour n.
taraf milieu n.
taraf favor n.
taraf actor n.
taraf confrontment [obsolete] n.
taraf parti n.
taraf phasis n.
taraf stick n.
taraf branch n.
Trade/Economic
taraf stakeholder n.
Law
taraf party n.
Politics
taraf camp n.
Technical
taraf backside n.
taraf outside n.
taraf way n.
Chemistry
taraf handedness n.
Geography
taraf reaches n.
Archaic
taraf countenance n.

Significados de "taraf" con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
iç taraf inside n.
General
çeken taraf piquancy n.
ön taraf head n.
arka taraf rear n.
iç taraf inside n.
karşı taraf opposite side n.
ters taraf rear n.
taraf tutma preoccupancy n.
sol taraf nearside n.
denetleyen taraf inspecting party n.
taraf tutma favoritism n.
ince taraf (bir konuya/düşünceye ait) subtlety n.
ön taraf forefront n.
denetlenmiş taraf inspected party n.
taraf tutma prepossession n.
alt taraf the underside n.
sol taraf left hand n.
rüzgara maruz taraf weatherboard n.
arka taraf reverse n.
üçüncü taraf uygunluk değerlendirilmesi third party conformity assessment n.
taraf devlet high contracting party n.
kıç taraf after part n.
benzer taraf affinity n.
üst taraf upside n.
olumlu taraf compensation n.
ön taraf forepart n.
karşı taraf opponent n.
üst taraf face n.
taraf tutma siding n.
alacaklı taraf credit side n.
ters taraf reverse side n.
faydalı taraf compensation n.
yan taraf flank n.
talepte bulunan taraf requesting state party n.
temyiz eden taraf appellant n.
beri taraf this side n.
sağ taraf the right n.
taraf tutma advocacy n.
arka taraf back side n.
resimli taraf face n.
temyizde davalı taraf appellee n.
üçüncü taraf belgelendirme sistemi third party certification system n.
ters taraf reverse n.
baş taraf fore n.
dış taraf exterior n.
taraf tutma favouritism n.
arka taraf back n.
anlaşmalı taraf contractor n.
dış taraf outside n.
taraf tutma partiality n.
aşağı taraf lower part n.
rüzgara açık olan taraf weather n.
ters taraf back n.
sol taraf leftwing n.
borçlu taraf debit side n.
rüzgarın estiği taraf windward n.
taraf tutma prejudice n.
benzer taraf correspondence n.
sol taraf left side n.
korunmalı taraf lee n.
sol taraf left wing n.
olumsuz taraf downside n.
rüzgara maruz taraf weather side n.
yakın taraf the on side n.
iç taraf recesses n.
üst taraf upper extremities n.
baş taraf head n.
sol taraf left n.
diğer taraf other party n.
diğer taraf other side n.
karşı taraf other party n.
üçüncü taraf third party n.
ön taraf face n.
diğer taraf (kaset, demir para) flip side n.
diğer taraf (kaset, demir para) flipside n.
ifşa eden taraf disclosing party n.
açıklayan taraf disclosing party n.
iki taraf both sides n.
kuzey taraf northward n.
diğer taraf (sözleşme) another party n.
ihbarda bulunan taraf notifying party n.
bilgilendiren taraf notifying party n.
tebliğ eden taraf notifying party n.
bildiren taraf notifying party n.
mağdur taraf injured party n.
arka taraf backside n.
sağ taraf right n.
ön taraf front n.
üç veya daha çok taraf arasında yapılan anlaşma multi-lateral agreement n.
iç (taraf) inside n.
karşı taraf opposite party n.
dış (taraf) outside n.
iç taraf recess n.
taraf ülkeler contracting parties n.
taraf ülkeler party countries n.
taraf ülkeler contracting states n.
taraf ülkeler contracting party countries n.
imzalayan taraf signatory party n.
hasım taraf adversary n.
karşı taraf ödemeli collect call n.
iyi taraf good part n.
karşı taraf ödemeli reverse charge n.
karşı taraf ödemeli calling collect n.
öbür taraf the other side n.
öbür taraf afterlife n.
pasif taraf passive party n.
aktif taraf active party n.
aktif taraf active side n.
pasif taraf passive side n.
karanlık taraf the dark side n.
her iki taraf both sides n.
sorumlu taraf responsible party n.
tartışmada kaybeden taraf touche n.
gevşek taraf loose side n.
iyi taraf upside n.
olumlu yön/taraf upside n.
her iki taraf either party n.
her iki taraf either side n.
yayında taraf tutma publication bias n.
kusurlu taraf faulty party n.
taraf tutma bias n.
taraf tutma acceptance of persons n.
taraf tutma acception of persons n.
tartışmada savı ortaya süren ve savunan taraf affirmative n.
taraf tutma affection [obsolete] n.
kabul eden taraf agreer n.
taraf tutmama noncommital n.
münazarada karşıt görüşü temsil eden taraf negative n.
zayıf veya alt taraf nethermore n.
taraf tutma tendentiousness n.
taraf değiştirme tergiversation n.
ahlaksız taraf underbelly n.
alt taraf undersurface n.
aşağı taraf undersurface n.
taraf tutmama justness n.
dış taraf extern n.
korku senaryosu örneklerinde genelde kötücül olan taraf mallet n.
sürekli taraf değiştiren kimse waffler n.
sol taraf leere n.
sol taraf leere side n.
rüzgara maruz kalan taraf wind side n.
görüş açısı dışında kalan taraf blind side n.
dikkat edilmeyen taraf blind side n.
iki taraf arasındaki mücadele head-to-head n.
eski amerikan kürk ticaretinde tedarikçi bir taraf brigade n.
bir taraf için açıkça adaletsiz teklif highway robbery n.
(olayda) hoşa gitmeyen taraf lowlight n.
sağ taraf right hand n.
en sevilen taraf darling n.
kendinden açık bir şekilde üstün rakibi yenen taraf giant killer n.
kendinden daha büyük veya üstün bir rakibi yenen taraf giant-killer n.
yakın taraf hitherside n.
(at arabası, otomobil) sağ taraf offside [uk] n.
uzak taraf offside [uk] n.
alt taraf offside [uk] n.
karşı taraf oppugnant n.
karşı taraf oppugner n.
üst taraf overpart n.
yukarı bakan taraf overside n.
ters taraf overside n.
arka taraf overside n.
zayıf taraf weak side n.
(cinsellikte) dominant taraf dominant n.
(bdsm ilişkide) baskın taraf dominant n.
bağış yapılan taraf donatory n.
yardım yapılan taraf donatory n.
bağış alan taraf donee n.
alt taraf downside n.
aşağı taraf downside n.
taraf tutan kadın favoress n.
taraf tutan kadın favouress n.
hisseden taraf feeler n.
iç taraf inside n.
karmaşık taraf intricacy n.
manipülasyonla taraf değiştirme cooptation n.
her taraf corner n.
destekleyen taraf corner n.
ihtar çeken taraf filer n.
ön taraf foreground n.
ön taraf forehead n.
ön taraf forerank n.
ön taraf foreside n.
belirli bir rol veya durumun ilgilendirdiği taraf part n.
taraf tutma parti pris n.
taraf tutan kimse partialist n.
iki taraf arasındaki zoraki birleşim shotgun marriage n.
tutulan taraf side n.
yan taraf sidelines n.
taraf tutma side-taking n.
taraf tutma prosopolepsy n.
güneye bakan taraf southward n.
güneş alan taraf sunny side n.
(bir taraf hareket ettiğinde gelişen) istemsiz hareket synkinesis n.
kabul eden taraf acceptor n.
keskin taraf point n.
(sözleşme vb.) taraf olma privity n.
taraf tutmak take sides v.
bir taraf seçmek (bir tartışmada vb) take a position v.
taraf çıkmak support v.
hakemlik yapmak (iki taraf arasında) arbitrate v.
taraf çıkmak take the part of v.
taraf tutmak side v.
taraf olmak be a side of v.
taraf tutmak take a stand v.
taraf tutmak support v.
taraf olmak become a party to … v.
taraf olmak be a party to v.
suça taraf olmak be a party to the crime v.
taraf seçmek take a side v.
sözleşmeye taraf olmak be a party to a contract v.
sözleşmeye taraf olmak be a party to an agreement v.
sözleşmeye taraf olmak accede to an agreement v.
bir anlaşmaya taraf olmak accede v.
taraf oluşturmak cheek [obsolete] v.
taraf tutmak respect the person v.
her taraf birbirine karışmak tousel v.
her taraf birbirine karışmak towzle v.
her taraf birbirine karışmak towsle v.
taraf değiştirmek turn v.
yükü aşağıdaki taraf boşluk bırakacak şekilde bir tarafa sıkıştırmak hang v.
taraf değiştirmek change sides v.
başkasının başlattığı yasal sürece taraf olmak intervene v.
ön taraf oluşturmak forefront v.
taraf almak square v.
ters (taraf) wrong adj.
her iki taraf için de öldürücü olan internecine adj.
savaşa taraf olan belligerent adj.
rüzgarın estiği (taraf) windward adj.
taraf tutmayan unbiased adj.
taraf tutan partial adj.
taraf olmamış uninvolved adj.
taraf tutmayan unprejudiced adj.
bir kişi veya bir taraf için kabul edilebilir olan acceptable to adj.
taraf tutmayan unpartial adj.
taraf tutmayan unprepossessed adj.
iki taraf için de kazançlı olan winwin adj.
ikiden fazla ulus veya taraf içeren multipartite adj.
her taraf everywhere adv.
geniş taraf öne gelecek şekilde broadside adv.
taraf tutarak tendentiously adv.
her iki taraf için de all adv.
taraf tutmadan justly adv.
her taraf everwhere [obsolete] [us] adv.
sol taraf ls (left side) abrev.
Phrasals
taraf değiştirmek come over v.
taraf tutmak hold to v.
(iki veya daha çok taraf arasındaki) anlaşmazlığı gidermek/çözmek arbitrate between v.
(iki veya daha çok taraf arasındaki) sorunu gidermek/çözmek arbitrate between v.
(iki veya daha çok taraf arasında) anlaşma sağlamak/ara buluculuk yapmak arbitrate between v.
(iki taraf arasındaki) anlaşmazlığı gidermek/çözmek arbitrate between (someone and someone else) v.
(iki taraf arasındaki) sorunu gidermek/çözmek arbitrate between (someone and someone else) v.
(iki taraf arasında) anlaşma sağlamak/ara buluculuk yapmak arbitrate between (someone and someone else) v.
taraf olmak enter into v.
(bir taraf) doğru dönmek swing to (someone or something) v.
(bir taraf) doğru itmek swing to (someone or something) v.
taraf/saf değiştirmek turn to v.
(birini) taraf değiştirmeye ikna etmek bring (one) over v.
(birinden/bir şeyden) taraf olmak come down on (someone or something) v.
(birinden/bir şeyden) taraf olmak stand up for (someone or something) v.
Phrases
her bir taraf each side n.
ayrı ayrı taraf birlikte taraflar olarak anılacaklardır may hereafter be referred to individually as a party and collectively as the parties expr.
tek sorumluluk sahibi taraf olarak under our sole responsibility expr.
(birinden/bir şeyden) taraf in favor of (someone or something) expr.
Colloquial
(cinsellikte) dominant taraf dom n.
(ticarette) kararlı ve dirençli taraf shark n.
iki taraf arasındaki müsabaka shoot out n.
taraf seçmemiş on the fence adj.
'-e taraf party to adj.
alt taraf (genital bölge için kullanılan hüsnütabir) down below expr.
alt taraf (genital bölge için kullanılan hüsnütabir) down there expr.
doğru bir yan/taraf anything in it expr.
doğru bir yan/taraf anything/nothing/something in it expr.
iki taraf da sorumludur it takes two expr.
Idioms
zayıf taraf blind side n.
malum/söz konusu taraf/kişi certain party n.
(karşı taraf zayıf olduğundan) çantada keklik a turkey shoot n.
karşı taraf istemediği halde verilen tavsiye a free bit of advice n.
iki taraf arasında üçüncü tarafın lehine olacak şekilde yapılan her türlü çıkar anlaşması sweetheart contract n.
karşı taraf the far side n.
diğer taraf the far side n.
avantajlı olduğu yön/taraf long suit n.
birinin avantajlı olduğu yön/taraf one's long suit n.
bir taraf yetişemediği için iptal olan müsabaka no contest n.
bir taraf hazır bulunmadığı için yapılamayan/iptal olan müsabaka no contest n.
doğru bir taraf nugget of truth n.
iyi taraf a bright spot n.
iyi taraf the bright spot n.
iyi taraf better angels n.
ahlaklı taraf better angels n.
zayıf taraf besetting sin n.
arka taraf blind side n.
iyi taraf bright side n.
olumlu taraf bright side n.
iyi taraf bright spot n.
olumlu taraf/yön/yan bright spot n.
kötü taraf seamy side n.
zor taraf seamy side n.
sefil taraf seamy side n.
adi taraf seamy side n.
güçlüklerle dolu taraf seamy side n.
olumlu taraf the bright side n.
iyi taraf the bright side n.
arada kalan taraf the meat in the sandwich n.
taraf tutmak take sides v.
taraf tutmamak sit on the fence v.
taraf olmamak sit on the fence v.
taraf değiştirmek turn one's coat v.
taraf tutmamak play switzerland v.
taraf tutmamak take no side v.
birine karşı taraf tutmak take sides against someone v.
taraf tutmak play favorites v.
bir ilişkide/evlilikte sözü geçen taraf olmak wear the pants v.
bir ilişkide/evlilikte sözü geçen taraf olmak wear the trousers v.
iki taraf için de bahis oynamak hedge a bet v.
(birine) taraf olmak be on (one's) side v.
(birine) taraf olmak be on somebody’s ˈside v.
kavgada kaybeden/dayak yiyen taraf olmak come by the worst v.
(birinden ya da bir şeyden) taraf olmak come out on the side of (someone or something) v.
birinden ya da bir şeyden taraf olmak come down on the side of somebody/something v.
birinden ya da bir şeyden taraf olmak come out on the side of somebody/something v.
kaybeden taraf olmak come by the worst v.
kaybeden taraf olmak come off worst v.
ilk darbeyi vuran taraf olmak be first out of the box [us] v.
ilk öne geçen taraf olmak be first out of the box [us] v.
her iki taraf için oynamak bat for both sides v.
diğer taraf için oynamak bat for the other side v.
diğer taraf için oynamak bat for the other team v.
(bir şeye) taraf olmak be (a) party to (something) v.
bir şeye taraf olmak be party to something v.
taraf seçmek choose sides v.
taraf tutmak choose sides v.
(birinden/bir şeyden) taraf olmak come down on the side of (someone or something) v.
taraf tutmak play favourites [uk] v.
diğer taraf için oynamak play for the other team v.
-e karşı taraf tutmak take sides against v.
(birine/bir şeye) karşı taraf tutmak take sides against (someone or something) v.
iki karşıt taraf içinde in the line of fire expr.
her taraf all the ins and outs of expr.
haklı taraf kazandı the affirmative has it expr.
iki taraf arasında eşitlik var honours are even expr.
ifade edilmesi güç bir yön/taraf there's something about (someone or something) expr.
her taraf hell and half of georgia expr.
Speaking
iyi olan taraf kazansın may the best win expr.
iyi olan taraf kazansın may the best team win expr.
sence kuzey ne taraf? which way do you think north is? expr.
bu taraf aşağı gelecek this side down expr.
Trade/Economic
ifşa eden taraf disclosing party n.
alacaklı taraf payee n.
anlaşmaya taraf olanlar parties to the agreement n.
döviz alıcısı ile satıcısı arasında aracılık yaparak anlaşmalarını sağlamaya çalışan ancak anlaşmaya kendisi taraf olmayan kişi veya firma foreign exchange broker n.
karşı taraf counter party n.
kendisi ile ticaret yapılan karşı taraf trade partner n.
ödemeyi yapan taraf paying party n.
uyuşmazlığa taraf olanlar disputing parties n.
deniz yoluyla mal taşımasında taraf affreighter n.
ilgili taraf işlemi related party transaction n.
ilgili taraf açıklamaları related party disclosures n.
antlaşmaya taraf olan ülkenin gerektiğinde gümrük tarifelerini ve diğer ödünleri uygulamama hakkı clause n.
akid taraf contracting party n.
bağımsız taraf fiyatlandırması arm's length pricing n.
ilgili taraf respective party n.
hesap açan taraf account party n.
borçlu taraf payer n.
nihai kontrol gücüne sahip taraf ultimate controlling party n.
belge teslimiyle yükümlü olmayan taraf nonfiling party n.
ilişkili taraf açıklamaları related party disclosures n.
anlaşmaya taraf olan ülke signatory country n.
tazmin eden taraf indemnifying party n.
üçüncü taraf muayenesi third party inspection n.
yararlanıcı taraf beneficiary n.
üçüncü taraf third party n.
üçüncü taraf laboratuvarı third party laboratory n.
üçüncü taraf doğrulama belgesi certificate of third party verification n.
tanınmış üçüncü taraf belgelendirme recognised third party certification n.
imzacı taraf signatory n.
birinci taraf laboratuvar first party laboratory n.
onaylanmış üçüncü taraf belgelendirme recognised third party certification n.
tanınmış üçüncü taraf kuruluşlar recognised third party organisations n.
karşı taraf adverse party n.
karşı taraf other side n.
taraf (sözleşmede) counterparty n.
diğer taraf (sözleşmede) counterparty n.
iki taraf arasında birbirinden bağımsız yapılan ticari işlemler arm's length transactions n.
fatura eden taraf billing party n.
birinci taraf uygunluk değerlendirme faaliyeti first-party conformity assessment activity n.
üçüncü taraf elden çıkaran alıcı third-party divesting buyer n.
üçüncü taraf uygunluk değerlendirme faaliyeti third-party conformity assessment activity n.
aday göstermeyen taraf non-nominating party n.
üçüncü taraf alıcı third-party buyer n.
üçüncü taraf talebi third-party claim n.
ikinci taraf uygunluk değerlendirme faaliyeti second-party conformity assessment activity n.
ilgili taraf interested party n.
imza sahibi taraf signatory power n.
müdahaleci taraf intervening party n.
hatır senedine taraf olan kişi accommodation party n.
borçlu taraf debit side n.
akit yapan taraf contractor n.
kiralayan taraf charterer n.
mülakatı yönetenin taraf tutması interviewer's bias n.
teslim alacak taraf ship-to party n.
faturalandırılacak taraf bill to party n.
sipariş veren taraf ordering party n.
alıcı taraf receiving party n.
bilgi veren taraf disclosing party n.
ilgili taraf party in interest n.
ilgili taraf party interested n.
temsilci taraf representing party n.
temsil eden taraf representing party n.
akde bağlı kalan taraf nondefaulting party n.
ilgili taraf işlemleri related party transactions n.
üçüncü taraf denetimi third party audit n.
aktif yaratan taraf asset originator n.
üretici taraf the manufacturer (producing party) n.
zorunlu üçüncü taraf erişimi mandatory third party access n.
bir ülkeye (sabit sermaye ya da finansal sermaye şeklinde) sermaye götüren ülkeler ya da o ülkelerin şirket ya da kuruluşları ve o yatırımı kabul eden karşı taraf host economies/countries and home economies n.
ifşa edilen taraf receiving party n.
satıcı olmayan taraf non-selling party n.
üçüncü taraf belgeleri third party documents n.
üçüncü taraf yüklenici third party contractor n.
tahvil ve bonoda alacaklı taraf debtholder n.
senet veya belge üzerinde ödemeye hak kazanan taraf holder n.
taraf tutmayan impartial adj.
karşı taraf ödemeli counterparty-payment adj.
Law
davacı taraf prosecution n.
üçüncü taraf third party n.
razı gelmeyen taraf nonconsenting party n.
sözleşmeye taraf olan engager n.
(sözleşmelerde) fesheden taraf initiating party n.
taraf devletler contracting countries n.
savcının temsil ettiği taraf prosecution n.
(sözleşmelerde) fesih sürecini başlatan taraf initiating party n.
sorumlu taraf liable party n.
davacı taraf party plaintiff n.
davada haklı çıkan taraf prevailing party n.
bir tanığın taraf tuttuğu, taraflardan birine düşmanlığı, davada kişisel ilişkisi veya kötü şöhret sahibi olması nedeniyle ifadesinin gerçeğe aykırı olduğunu iddia etme impeachment of a witness n.
çekilen taraf withdrawing party n.
muhalif taraf adverse party n.
kazanan taraf winning party n.
karşı taraf adversary n.
iddia eden taraf contesting party n.
aldatılan taraf defrauded party n.
temerrüde düşen taraf defaulting party n.
haksız taraf guilty part n.
mutazarrır taraf injured party n.
zarar gören taraf injured party n.
kaybeden taraf losing party n.
alacaklı taraf stipulator n.
karşı taraf opposing party n.
muhalif taraf opposing party n.
mutazarrır taraf prejudiced party n.
feragat eden taraf renouncing party n.
önyargı veya taraf tutma olmaksızın without prejudice n.
karşı taraf lehine ittihaz olunmuş mahkeme kararına uymama civil contempt n.
iki taraftan hangisinin üçüncü tarafın mülkiyetine sahip olma hakkına sahip olduğunu belirlemek için üçüncü bir taraf adına açılan dava interpleader n.
tanığın taraf tutması bias of witness n.
hakimin taraf tutması bias of judge n.
jüri üyesinin taraf tutması bias of juror n.
davayı kazanan taraf prevailing party n.
haklı çıkan taraf prevailing party n.
temyizde davalı taraf appellee n.
mağdur olan taraf aggrieved party n.
aleyhinde temyize başvurulan taraf appellee n.
zarar gören taraf aggrieved party n.
aracı taraf intervening party n.
sözleşmeye taraf party to the contract n.
tavassut eden taraf intervening party n.
karşı taraf opposite party n.
itiraz eden taraf demurrer n.
hasım taraf adverse party n.
karşı taraf adverse party n.
hasım taraf adversarial n.
katılan taraf intervening party n.
mağdur taraf wronged party n.
haksızlığa uğramış taraf wronged party n.
mağdur taraf aggrieved party n.
ibraz eden taraf exhibitant n.
müşahit taraf amicus curiae n.
müşahit taraf friend of the court n.
ihlal eden taraf party in breach n.
başvuran taraf moving party n.
başvurmayan taraf non-moving party n.
lehine hüküm verilen taraf prevailing party n.
ispat yükünü taşıyan taraf the party with the burden of proof n.
davaya taraf olma ehliyeti standing to sue n.
sözleşmeye taraf olma become party to a convention n.
sözleşmeye taraf olma become party to a contract n.
asli kusurlu taraf primary negligent party n.
bildirilecek taraf party to notify n.
taraf ehliyeti standing n.
onaylayan taraf acknowledger n.
tanıyan taraf acknowledger n.
tek taraf rızası one-party consent n.
(davada) taraf litigant n.
temyiz eden taraf plaintiff in error n.
taraf olmadığı veya ilgilenmediği bir yükümlülüğü üstlenen kimse volunteer n.
jüride bir taraf için çoğunluğu sağlama jury-packing n.
taraf tutmaksızın wp (without prejudice) n.
karşı taraf avukatı opposing counsel [uk] n.
taraf veya tanığın duruşmaya çıkmasını zorunlu kılan adli durum diligence [scotland] n.
bağış yapılan taraf donator [scotland] n.