drill - Turc Anglais Dictionnaire

drill

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "drill" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 102 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
drill n. tatbikat
A rifle drill will take place today in the yard.
Bugün avluda bir tüfek tatbikatı yapılacaktır.

More Sentences
drill n. matkap
We need an electric drill to install that.
Bunun kurulumunu yapmak için elektrikli matkap lazım.

More Sentences
drill n. talim
This is not a drill.
Bu bir talim değildir.

More Sentences
drill v. delmek
We are drilling the roof.
Çatıyı deliyoruz.

More Sentences
General
drill n. alıştırma
This is not a drill.
Bu bir alıştırma değil.

More Sentences
drill n. matkap
Is this a drill?
Bu bir matkap mı?

More Sentences
drill n. tohum ekme makinesi
They planted melon seeds with a drill.
Tohum ekme makinesi kullanarak kavun tohumları ektiler.

More Sentences
drill n. tekrar alıştırması
The beginning-level English students met for a grammar drill.
Başlangıç seviyesindeki İngilizce öğrencileri dilbilgisi tekrar alıştırması için bir araya geldiler.

More Sentences
drill n. pamuklu tok kumaş
She made a safari jacket from green cotton drill.
Yeşil renkte pamuklu tok kumaştan bir safari ceketi dikti.

More Sentences
drill n. ekilen bir dizi tohum
We planted six drills of parsley and four drills of sage.
Altı sıra maydanoz ve dört sıra adaçayı tohumu ektik.

More Sentences
drill v. matkapla delmek
I drilled through the metal plate by accident.
Yanlışlıkla metal plakayı matkapla deldim.

More Sentences
drill v. sondaj yapmak
His company is drilling for oil.
Şirketi petrol sondajı yapıyor.

More Sentences
drill v. delmek
Have you ever drilled this wall?
Bu duvarı hiç deldiniz mi?

More Sentences
drill v. tekrar yapmak
After weeks of being drilled in vocabulary, we moved on to grammar.
Haftalarca kelime bilgisi tekrarı yaptıktan sonra dilbilgisine geçtik.

More Sentences
drill v. makineyle tohum ekmek
He's been drilling pumpkin seeds all morning.
Sabahtan beri makineyle kabak çekirdeği tohumları ekiyor.

More Sentences
Technical
drill n. matkap
I am making noise with this drill.
Bu matkapla gürültü yapıyorum.

More Sentences
drill v. sondaj yapmak
His company is drilling for oil.
Şirketi petrol için sondaj yapıyor.

More Sentences
Automotive
drill n. matkap
The loud drill gave her husband a headache.
Yüksek sesli matkap kocasının başını ağrıttı.

More Sentences
Military
drill v. talim yaptırmak
Recruits are being drilled on the square.
Acemi erlere meydanda talim yaptırıyorlar.

More Sentences
Common Usage
drill n. delgi
General
drill n. diril
drill n. eker
drill n. tarh
drill n. burgu
drill n. tohum yatağı
drill n. delme
drill n. sondaj aleti
drill n. kaba pamuklu kumaş
drill n. sondajla açma
drill n. egzersiz
drill n. (iş, spor, eğitim) tekrarlanan talimatlar ve sıkıca denetlenen eğitimler
drill n. bir şeyi verimli gerçekleştirmeye yarayan prosedür
drill n. rutin
drill n. tohum sırası
drill v. alıştırma yapmak
drill v. makine ile tohum ekmek
drill v. alıştırma yaptırmak
drill v. açmak
drill v. kuyu açmak
drill v. delik açmak
drill v. çalıştırmak
drill v. tohum ekmek
drill v. delmek (matkapla)
drill v. burgulamak
drill v. sondalamak
drill v. bir dizi metalik ses çıkarmak
drill v. fikri sık sık yineleyerek ezberletmek
drill v. bir şeyi daha detaylı araştırmak
drill v. enine boyuna incelemek
drill v. tohum eker kullanmak
Colloquial
drill v. (topa) düz bir hatta hızla vurmak
Technical
drill n. delgi
drill n. delik
drill n. kaba pamuklu bez
drill n. matkap ucu
drill n. sondaj
drill n. sondajla açma
drill n. sondaj aleti
drill v. matkap ile delik açmak
drill v. (araba) patinaj yapmak
drill v. (araba) kaymak
drill v. (araba) yana kaymak
Textile
drill n. delme makinesi
drill n. diril
drill v. burgulamak
drill v. delik açmak
drill v. matkapla delmek
drill v. sondalamak
Railway
drill v. aynı ray üzerindeki bir vagonu makas değiştirerek diğerlerinin arasından çıkarmak
Medical
drill n. cerrahi matkap
Dentistry
drill n. anguldurva
drill n. delici
drill n. frez
Marine Biology
drill n. istiridye kabuklarını delerek yumuşak yerlerini yiyen bir deniz salyangozu
drill n. abd'nin atlantik kıyısına özgü bir deniz salyangozu
drill n. muricidae familyasından olan çeşitli yumuşakçalara verilen ad
Zoology
drill n. batı afrika'ya özgü bir babun
Agriculture
drill n. ekim makinesi
drill n. eker
drill n. mibzer
drill n. tohum yatağı
drill n. tahıl ekim makinası
drill v. deliklere (tohum) ekmek
drill v. açılan deliklere fidan dikmek
Education
drill v. sıkı alıştırmalarla öğretmek
drill v. sıkı çalıştırarak belletmek
Linguistics
drill n. alıştırma
Military
drill n. eğitim
drill n. talim
drill v. talim yapmak
Sport
drill n. dril
drill n. oyun varyasyonu
drill n. oyun çeşiti
Music
drill n. tiz ve tekrarlanan vuruşlar
drill n. tekrarlayan vurmalı tonlar
Archaic
drill n. çay
drill n. dere
drill v. matkap gibi dönmek
drill v. matkap gibi döndürmek
Slang
drill v. kurşunlarla delmek
drill v. (biriyle) sevişmek
drill v. içine girmek

Sens de "drill" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Anglais Turc
General
electric drill n. elektrikli matkap
When the concrete is hard, we use an electric drill instead of a pin chisel.
Beton sert olduğunda, iğne keski yerine elektrikli matkap kullanırız.

More Sentences
fire drill n. yangın tatbikatı
Why has there been no fire drill in the Brussels Parliament buildings or the Strasbourg Parliament buildings?
Brüksel Parlamento binalarında ya da Strazburg Parlamento binalarında neden yangın tatbikatı yapılmadı?

More Sentences
fire drill n. yangın tatbikatı
I hear we're having a fire drill today.
Bugün yangın tatbikatı yapacağımızı duydum.

More Sentences
Idioms
know the drill v. ne yapılacağını bilmek
I know the drill.
Ne yapılacağını biliyorum.

More Sentences
Trade/Economic
earthquake drill n. deprem tatbikatı
Schoolchildren in New Zealand regularly undertake earthquake drills.
Yeni Zelanda'daki okul çocukları düzenli olarak deprem tatbikatı yaparlar.

More Sentences
General
drill bit n. matkap ucu
drill field n. talim meydanı
diamond drill n. elmas uçlu delici
unannounced drill n. önceden duyurulmamış tatbikat
fire drill n. yangından kaçma talimi
blunt drill n. kör burgu
disaster drill n. afet tatbikatı
twist drill n. helezon matkap
hand drill n. el matkabı
twist drill n. matkap
disaster fighting drill n. afete müdahale tatbikatı
rotary drill n. döner matkap
electric drill n. matkap
seed drill n. tohumeker
machine drill n. deler çekiç
drill cartridge n. manevra fişeği
drill ship n. sondaj gemisi
metal drill n. maden matkabı
drill plough n. mibzerli pulluk
practice drill n. uygulama alıştırması
drill for oil n. petrol çıkarma
fire fighting drill n. yangın söndürme tatbikatı
emergency drill n. acil durum tatbikatı
burr-drill n. delgi
burr-drill n. matkap
sword drill n. kılıç talimi
mock drill n. gerçek provalı tatbikat
rescue drill n. kurtarma tatbikatı (itfaiyede)
arms drill n. silah talimi
burr drill n. delgi
burr drill n. matkap
mozambique drill n. gövdeye iki kafaya tek atış
failure drill n. gövdeye iki kafaya tek atış
mozambic drill n. gövdeye iki kafaya tek atış
failure drill n. düşmanın çelik yelek giyme ihtimaline karşı iki kez gövdesine bir kez kafasına ateş edilmesi
failure to stop drill n. düşmanın çelik yelek giyme ihtimaline karşı iki kez gövdesine bir kez kafasına ateş edilmesi
mozambique drill n. düşmanın çelik yelek giyme ihtimaline karşı iki kez gövdesine bir kez kafasına ateş edilmesi
mozambic drill n. düşmanın çelik yelek giyme ihtimaline karşı iki kez gövdesine bir kez kafasına ateş edilmesi
failure to stop drill n. gövdeye iki kafaya tek atış
escape drill n. temsili kaçış
escape drill n. kaçış tatbikatı
escape drill n. tahliye tatbikatı
escape drill n. temsili tahliye
drill plan n. tatbikat planı
mozambique drill n. iki kez gövdeye sonrasında kafaya yapılan ateş etme şekli
drill rod n. döner matkap ucunu hareket ettiren çubuk
drill or bore a well v. sondaj kuyusu açmak
drill an oil well v. petrol kuyusu açmak
drill oil v. petrol çıkarmak
drill a hole v. delik delmek
drill a hole on the surface v. yüzeye delik açmak
conduct a rescue drill v. kurtarma tatbikatı yapmak
conduct a fire drill v. yangın tatbikatı yapmak
carry out a fire drill v. yangın tatbikatı yapmak
drill a well v. kuyu açmak
drill [dialect] [uk] v. oyalanmak
drill [dialect] [uk] v. aylaklık etmek
drill [dialect] [uk] v. zaman harcamak
drill [dialect] [uk] v. (bir şeyi) devam ettirmek
drill [dialect] [uk] v. cezbetmek
drill [dialect] [uk] v. çekmek
drill [obsolete] v. damlamak
drill [obsolete] v. sızmak
counter-drill v. karşı yönde tatbikat yapmak
drill-like adj. matkaba benzeyen
drill-like adj. matkap gibi delen
Phrasals
drill down v. delik açmak
drill down v. aşağıya doğru delmek
drill down v. derinlemesine incelemek
drill down v. detaylı incelemek
drill down v. ayrıntılı incelemek
drill down v. derinlemesine araştırmak
drill down v. detaylı araştırmak
drill down v. ayrıntılı araştırmak
drill down (to something) v. delik açmak
drill down (to something) v. aşağıya doğru delmek
drill down (to something) v. kuyu açmak
drill in v. tekrar ede ede öğretmek
drill in v. zorla/kafasına vura vura öğretmek
drill in v. tekrar ederek kafasına sokmak
drill in (to something) v. (bir şeyi) delmek
drill in (to something) v. (bir şeyde) delik açmak
drill in (to something) v. (bir şeyi) delip geçmek
drill in (to something) v. matkapla delmek
drill someone in something v. birini bir konuya çalıştırmak
drill someone in something v. birine bir konuyu belletmek
drill someone in something v. birine bir konuyu öğretmek
drill someone in something v. birine bir konuyu ayrıntılı/derinlemesine çalıştırmak/öğretmek
drill something into someone or something v. zorla kafasına sokmak
drill something into someone or something v. zorla öğretmek
drill something into someone or something v. kafasına sokmak
drill something into someone or something v. iyice öğretmek/belletmek
and drill something in v. zorla kafasına sokmak
and drill something in v. zorla öğretmek
and drill something in v. kafasına sokmak
and drill something in v. iyice öğretmek/belletmek
drill into v. sondaj yapmak
drill into v. sondajla delmek
drill into v. sondaj yapmak
drill into v. sondajla delmek
drill into (something) v. (bir şeyi) delmek
drill into (something) v. (bir şeyde) delik açmak
drill in (something) v. (bir şeyi) delmek
drill in (something) v. (bir şeyde) delik açmak
drill into (something) v. (birinin) kafasına vura vura öğretmek
drill into (something) v. (birine) tekrar ede ede öğretmek
drill into (something) v. (birine) zorla öğretmek
drill into (something) v. (birinin) kafasına sokmak
drill into (something) v. (birine) belletmek
drill into (something) v. (birinin) zorla kafasına sokmak
drill in (something) v. (birinin) kafasına vura vura öğretmek
drill in (something) v. (birine) tekrar ede ede öğretmek
drill in (something) v. (birine) zorla öğretmek
drill in (something) v. (birinin) kafasına sokmak
drill in (something) v. (birine) belletmek
drill in (something) v. (birinin) zorla kafasına sokmak
Phrases
this is not a drill expr. bu bir tatbikat değildir
Colloquial
drill-and-kill math n. sadece testlere hazırlayan matematik eğitimi
blanket drill n. uyku (askerlikte)
blanket drill n. battaniye tatbikatı
chinese fire drill n. kaos
chinese fire drill n. karmaşa
chinese fire drill n. keşmekeş
chinese fire drill n. kargaşa
chinese fire drill n. kırmızı ışıkta beklerken arabadan inip etrafında dönerek yer değiştirme
fire drill n. boşuna vakit harcama
fire drill n. işe yaramazlık
fire drill n. havacıva
fire drill n. verimsizlik
fire drill n. zaman kaybı
fire drill n. bir sonuca varmama
fire drill n. beklenmeyen görev/durum
fire drill n. aniden ortaya çıkan durum/görev
fire drill n. son dakika golü
fire drill n. son dakikada iş yüklemek/kitlemek
Idioms
chinese fire drill n. çin işi yangın talimi
chinese fire drill n. çılgın, karmaşık durum
chinese fire drill n. tam bir karmaşa
chinese fire drill n. keşmekeş
chinese fire drill n. velvele
chinese fire drill n. kaos
chinese fire drill n. kaotik durum
chinese fire drill n. kırmızı ışıkta dururken arabaları değiştirme şakası
fire-drill n. kaotik faaliyet
fire-drill n. kaos yaratan faaliyet
fire-drill n. ani hareket
fire-drill n. ani faaliyet
fire-drill n. beklenmedik uygulama
no names no pack drill v. adından bahsetmemek
no names no pack drill v. adını açıklamamak
no names no pack drill v. adını vermemek
no names no pack drill v. adlarından söz etmemek
know the drill v. işin raconunu bilmek
know the drill v. işi bilmek
know the drill v. konuya hakim olmak
know the drill v. ne yapılması gerektiğini bilmek
drill (someone) (with questions) v. sorularla başının etini yemek
drill (someone) (with questions) v. (birini) sorguya çekmek
drill (someone) (with questions) v. (birine) arka arkaya sorular sormak
drill (someone) (with questions) v. soru yağmuruna/bombardımanına tutmak
Informal
the drill n. racon
Speaking
this is not a drill expr. bu şaka değil
what's the drill? expr. burada neler oluyor?
you know the drill expr. ne yapacağını biliyorsun
what's the drill? expr. neler oluyor?
Industry
monitor drill company n. tarım aleti üreticisi
monitor drill company n. çiftlik aleti üreticisi
Technical
air drill n. pnömatik matkap
air drill n. basınçlı havalı delgi
air drill n. havalı delici
air drill n. havalı matkap
air drill n. havalı delgi
tit drill n. düz havşa açmakta kullanılan yassı matkap
drill tower n. tatbikat kulesi
heavy duty drill n. ağır hizmet matkabı
drill ice n. aysberg
aluminium alloy drill pipe n. alüminyum alaşımlı sondaj borusu
variable-speed cordless drill n. ayarlı kablosuz matkap
expanding drill n. ayarlı matkap
pneumatic drill n. basınçlı havalı delgi
drill size n. burgu büyüklüğü
drill ice n. buz dağı
hollow drill testing n. boşluk açma deneyi
drill bit n. burgu ucu
drill plate n. burgu plakası
drill steel n. burgu çeliği
percussion drill n. breyz
drill borings n. burgu talaşı
drill sharpening n. burgu bileme
drill helix angle n. burgu sarmal açısı
steel shot drill n. çelik uçlu delici
double chamfered drill n. çift ağızlı matkap
adamantine drill n. çelik uçlu delici
glass drill n. cam matkabı
ratchet drill n. cırcırlı delgi
gang drill n. çoklu matkap
drill stem n. delgi çubuğu
center drill n. delgi matkabı
churn drill n. darbeli sondaj
drill rods with tapered connection for percussive drilling n. darbeli delmede kullanılan konik bağlantılı matkap
percussion drill n. darbeli sondaj
drill steel n. delgi çeliği
churn drill n. delgi tezgahı
hammer hand drill n. darbeli el delgisi
drill drive motor n. delik delme motoru
hammer drill n. darbeli delgi
wagon-drill n. delme arabası
machine drill n. deler çekiç
drill stem n. delgi gövdesi
iron notch drill n. demir döküm deliği matkabı
drill template n. delik şablonu
percussion drill n. darbeli delici
twist drill n. derin kanallı matkap
drill operator n. delme operatörü
impact drill n. darbeli delici
hammer drill n. darbeli matkap
column drill n. dikeçli matkap
column drill n. dikeçli delici
rotary drill n. döner matkap
rotary impact pneumatic drill n. döner darbeli havalı delici
rotary drill n. döner delici
vertical drill n. düşey matkap tezgahı
shaft drill n. düz burgaç
straight flute drill n. düz oluklu matkap
diamond drill n. elmas delgi
diamond core drill bit n. elmaslı karot matkap ucu
diamond drill n. elmas uçlu matkap
hand drill n. el sondası
power drill n. elektrikli matkap
diamond rock drill n. elmaslı kaya matkabı
hand drill n. el matkabı
hand drill n. el delgisi
diamond drill n. elmas uçlu delici
stopper drill n. faturalı delgi
stop drill n. faturalı matkap
breast drill n. göğüs matkabı
breast drill n. göğüs delgisi
radial drill n. göbek boyu delgisi
twist drill n. helisel matkap
twist drill n. helezoni matkap
pneumatic drill n. havalı delici
pneumatic drill n. havalı sondaj
countersink drill n. havsa matkabı
pneumatic drill n. havalı matkap
pneumatic drill n. havalı delgi
twist drill n. helezon matkap
air drill n. havalı sondaj
two flute drill n. iki kanallı matkap
thermal drill n. ısıl burgu
core drill rig n. karot sondaj takımı
core-drill method n. karot sondajı yöntemi
core drill n. karot matkap
core drill n. karotiyer
rock drill n. kaya delgisi
rock drill n. kaya delme burgusu
rock drill n. kaya delme tabancası
rock drill n. kaya delme matkabı
spoon drill n. kaşık matkabı
rock drill n. kaya matkabı
rock drill bit n. kaya matkabı
hammer rock drill n. kaya delgisi
self-tightening drill chuck n. kendinden sıkmalı matkap ucu
rock drill n. kaya delici
jack hammer drill n. kaya matkabı
conical drill bit n. konik matkap ucu
angle drill n. köşe matkap
corner drill n. köşe matkabı
taper pin drill n. konik pim matkabı
pedestal drill n. matkap tezgahı
drill press n. matkap tezgahı
drill bushing n. matkap kılavuz kovanı
drill bit set n. matkap takımı
drill brace n. matkap kolu
drill sharpening n. matkap bileme
metal drill n. maden matkabı
drill bit n. matkap
drill head n. matkap kafası
drill borings n. matkap talaşı
twist drill n. matkap ucu
drill post n. matkap desteği
drill rods n. matkap mili (sondaj)
drill bit n. matkap ucu
drill grinding machine n. matkap bileme makinesi
drill socket n. matkap kovam
drill steel n. matkap çeliği
drill plate n. matkap plakası
drill bits n. matkap uçları
brace drill n. matkap kolu
drill chuck taper n. matkap mandren yuvası
drill drift n. mandren kaması
drill guide n. matkap kılavuzu
drill stock n. matkap tezgahının, matkabın gövdesini tutan parçası
drill chuck n. matkap kovanı
bench drill n. matkap tezgahı
drill chuck n. matkap aynası
drill bit n. matkap ağzı
bench drill n. masa matkabı
morse taper shank drill n. mors konik saplı matkap
hollow drill n. oyuk matkap
hollow drill n. oyuk burgu
pilot drill n. pilot matkap
portable electric drill n. portatif elektrikli matkap
pilot drill n. pilot matkabı
blast hole drill n. patlatma deliği açan uç
pneumatic rock drill n. pnömatik kaya delicisi
pneumatic drill n. pnömatik matkap
centering drill n. punta matkap
rotary rock drill n. rotari kaya delicisi
radial drill n. radyal matkap
center drill n. punta matkabı
hollow drill testing n. sağlamlık belirleme deneyi
twist drill n. sarmal delgi
auger drill n. sarmal burgu
helical drill n. sarmal matkap
abrasion drill n. rotari
drill operator n. sondaj ustası
drill pipe n. sondaj pompası
hammer drill n. şahmerdanlı matkap
hydraulic drill n. sulu delici
standard drill bit n. standart matkap ucu
drill string n. sondaj dizisi
drill ship n. sondaj gemisi
jobber drill bit n. standart matkap ucu
drill hole n. sondaj deliği
drill foreman n. şef sondör
drill pipe n. sondaj borusu
column drill n. sütunlu delme makinesi
drill bits n. sondaj burguları
machine drill n. sondaj makinesi
columnar drill workbench n. sütunlu matkap tezgahı
cordless drill n. şarjlı matkap
wash drill n. su oklu delici
drill foreman n. sondaj ustabaşısı
pillar drill n. sütunlu matkap
wash drill n. su jetli delici
chargeable drill n. şarjlı matkap
gang drill n. takım matkap
center drill n. torna matkabı
portable drill n. taşınabilir matkap
thermal drill n. termik burgu
bench drill n. tezgah delgisi
ultrasonic drill n. ultrasonik matkap
wagon-drill n. vagondril
countersink drill n. vida yuvası matkabı
percussion drill n. vuruşlu delici
percussion drill n. vurgulu delici
flat drill n. yassı matkap
impact drill n. vurgulu delici
impact drill n. vurulu delici
star drill n. yıldız uçlu delik kalemi
chain drill n. zincirli matkap makinesi
automatic drill n. otomatik matkap
drill stem n. sondaj gövdesi
handheld drill n. el matkabı
handheld drill n. küçük portatif vidalama aleti
bow drill n. yay matkabı
drill jig n. bir tür delme aleti
drill lathe n. yüksek hızıyla delme sağlayan küçük torna
drill mine n. yükleme, döşeme veya boşaltmada kullanılan ağır cevher
power drill n. stant üzerine sabitlenmiş motorlu matkap elemanları bulunan büyük delme makinesi
fly drill n. bir milin kontrol ettiği ileri geri hareketli matkap
Computer
drill out adj. ayrıntıdan çık
drill into expr. ayrıntıya git
Informatics
drill down-roll up n. detaydan özete veya özetten detaya çıkma
Electric
electric drill n. elektrikli matkap
electric drill n. elektrikli delgi
Mechanic
traverse drill n. yanal matkap
traverse drill n. delik delme tezgahı
traverse drill n. yatay olarak ileri geri hareket edebilen delme makinesi
turret drill n. çoklu matkap
double margin drill n. çift zırhlı matkap
core drill n. delik genişletici
drill file n. delik tesviye eğesi
twist drill n. helisel matkap
step drill n. kademeli matkap
tang drill n. konik şaftlı sökme ucu
drill chuck n. matkap aynası
drill chuck n. mandren
drill performance n. matkap verimi
drill point n. matkap ucu
gun drill n. namlu matkabı
twist drill n. spiral matkap
upright drill n. sütunlu matkap
pin drill n. merkezinde iğne veya çıkıntı bulunan bir matkap çeşidi
cotter drill n. yuva açma aleti
fire drill n. sürtünme yolu ile ateş yakmaya yarayan ilkel bir alet
Textile
imperial drill n. (çözgüde iki, dolguda üç ipliği olan) keten kumaş
Construction
concrete drill bit n. beton matkap ucu
hammer drill n. darbeli delici
drill tunnel n. delme tüneli
plain end drill pipe n. düz uçlu sondaj borusu
masonry drill n. duvarcı delgisi
epoxy/polyurethane paddles drill n. epoksi/poliüretan reçine karıştırma ucu takılmış karıştırıcı
masonry drill n. kırıcı delici matkap
roto hammer drill n. kırıcı delici matkap
rotary hammer drill n. kırıcı delici matkap
drill collar n. sondaj ağırlık borusu
drill collars n. sondaj ağırlık boruları
drill string n. sondaj tertibatı
drill string n. sondaj düzeneği
horizontal drill n. yatay delme makinesi
horizontal drill n. yatay sondaj makinesi
Woodworking
expanding drill n. ayar delgi
farmer drill n. düz oluklu delgi
straight flute drill n. düz oluklu delgi
Automotive
twist drill n. burgulu matkap kalemi
hammer drill n. darbeli matkap
drill file n. delik tesviye eğesi
drill diameter n. delik çap
hand drill n. el matkabı
twist drill n. helisel matkap ucu
stepped drill n. kademeli delik genişletici
drill chuck n. mandren
drill stand n. matkap ayağı
drill press n. matkap tezgahı
drill gauge n. matkap ucu şablonu
drill bit n. matkap ucu
drill shank n. matkap kolu
air drill n. pnömatik matkap
spot weld drill n. punta çürütme aleti
center drill n. punta matkabı
bench drill n. tezgah matkabı
universal milling drill n. üniversal matkap freze
Traffic
crawler drill n. paletli delici
kerb drill n. yayanın karşıdan karşıya geçerken izlediği prosedür
Railway
rail drill n. ray delme
Marine
lifeboat drill n. filika talimatnamesi
lifeboat drill n. gemilerde bulundurulması zorunlu olan ve güverte güvenlik kurallarını açıklayan liste
drill boat n. sondaj botu
fire drill n. yangın talimi
boat drill n. kurtarma tatbikatı
Petrol
drill-collar elevator n. ağırlık borusu kaldırma bileziği
hydraulic drill rig n. hidrolik sondaj makinesi
drill rig n. petrol kulesi
drill-string motion compensator n. sondaj dizisi hareket dengeleyicisi
drill pipe n. sondaj borusu
drill rig n. sondaj kulesi
drill rig n. sondaj makinesi
drill site n. sondaj deliğinin bulunduğu çalışma alanı
Mining
hexagonal drill steel n. altıgen burgu çubuğu
drill steel equipment n. çelik matkap teçhizatı
rock drill n. delici tabanca
machine drill n. deler çekiç
drill cradle n. deler çekiç kundağı
helical drill n. helisel burgu
rock drill n. kaya matkabı
rock drill n. kaya delme matkabı
blunt drill n. kör burgu
tap hole drill n. maden deliği burgusu
miner's drill and spoons n. madenci burgu ve kaşıkları
machine drill n. marto perforatör
drill cradle n. marto perforator kundağı
iron tap-hole drill n. maden deliği açma burgacı
helical drill n. sarmal burgu
test-drill v. test deliği açmak
Medical
emergency department triage drill n. acil servis triaj tatbikatı
breast drill n. göğüs matkabı
bone drill n. kemik matkabı
Dentistry
dentist's drill n. aeratör
dentist's drill n. dişçi matkabı
dental drill n. dişçi matkabı
burr drill n. dişçi delgisi
Gastronomy
drill and blast excavation n. dinamitli kazı
Statistics
half-drill strip n. yarı-alan deneyi
Marine Biology
oyster drill n. istiridyelere zarar veren bir deniz salyangozu türü
oyster drill n. muricidae familyasından olan yumuşakça
Zoology
drill (mandrillus leucophaeus) n. mandrilden daha küçük olan ve renkleri onun kadar parlak olmayan bir babun
Agriculture
stubble drill n. anıza ekim makinesi
horse-drawn seed drill n. at ile çekilen hububat ekim makinesi
combined seed drill n. kombine hububat ekim makinesi
drill plough n. mibzerli pulluk
grain drill n. mibzer
tractor-drawn seed drill n. traktörle çekilen ekim makinesi
seed drill machine n. tohum ekme makinesi
universal drill n. üniversal ekim makinesi
drill barrow n. tekerlekli tohum ekme makinesi
drill harrow n. ekin sıraları veya delikler arasındaki toprağı karıştırmak için kullanılan tırmık
drill plow n. deliklere tohum ekmede kullanılan bir tür saban
Fishery
spoon-drill n. kaşık
Education
meaningless drill n. anlamsız alıştırma
meaningless drill n. gereksiz alıştırma
Linguistics
meaningful drill n. anlamlı alıştırma
mechanical drill n. biçim alıştırması
substitution drill n. değiştirim alıştırması
transformation drill n. dönüşüm alıştırması
four phase drill n. dört aşamalı alıştırma
pattern drill n. yapı alıştırması
chain drill n. zincirleme alıştırma
repetition drill n. yineleyici alıştırma
Geology
drill pattern n. delik düzeni
drill bit n. sondaj matkabı
Military
shooting drill n. atış tatbikatı
contact drill n. ani ve beklenmedik düşman taarruzuna karşı yapılan reaksiyon eğitimi
military drill n. askeri tatbikat
shooting drill n. atış eğitimi