actor - Türkçe İngilizce Sözlük

actor

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

"actor" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 27 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
actor i. erkek oyuncu
Do I look like an actor?
Bir erkek oyuncuya benziyor muyum?

More Sentences
actor i. aktör
I have proposed local partnerships which are open to many different types of actor.
Ben pek çok farklı aktör türüne açık olan yerel ortaklıklar önerdim.

More Sentences
General
actor i. oyuncu
This former child actor later became a drug addict.
Bu eski çocuk oyuncu daha sonra uyuşturucu bağımlısı oldu.

More Sentences
Linguistics
actor i. yapan
He has also been a fashion model, black market salesman, and finally, of course, actor.
Ayrıca mankenlik, karaborsa satıcılığı ve son olarak da tabii ki aktörlük yaptı.

More Sentences
Art
actor i. aktör
The citizen must be an actor and not just an observer.
Vatandaş sadece bir gözlemci değil, bir aktör olmalıdır.

More Sentences
Music
actor i. erkek oyuncu
Do I look like an actor?
Bir erkek oyuncu gibi görünüyor muyum?

More Sentences
Cinema
actor i. film oyuncusu
Do you want to be an actor in a movie?
Bir filmde oyuncu olmak ister misin?

More Sentences
General
actor i. fail
actor i. tiyatrocu
actor i. edimci
actor i. artist
actor i. katılımcı
actor i. taraf
Colloquial
actor i. kandıran erkek
actor i. kandırıkçı
actor i. numaracı
Law
actor i. davacı avukatı
actor i. davacı
actor i. fail
Electric
actor i. uygulama modülü (sensör)
Linguistics
actor i. aracı-yapan
actor i. eden
actor i. eyleyen özne
actor i. etken özne
Cinema
actor i. erkek sinema oyuncusu
actor i. sinema oyuncusu
Latin
actor i. davacı

"actor" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 79 sonuç

İngilizce Türkçe
General
non-state actor i. devlet dışı aktör
For many ACP governments, non-state actors are still synonymous with opposition.
Pek çok ACP hükümeti için devlet dışı aktörler hala muhalefetle eş anlamlıdır.

More Sentences
handsome actor i. yakışıklı aktör
Tom is the most handsome actor in the world.
Tom, dünyanın en yakışıklı aktörüdür.

More Sentences
voice actor i. seslendirme sanatçısı
Tom didn't want to become a voice actor.
Tom seslendirme sanatçısı olmak istemedi.

More Sentences
Colloquial
lead actor i. başrol oyuncusu
They knew the names of every leading actor and actress.
Bütün erkek ve kadın başrol oyuncularının isimlerini biliyorlardı.

More Sentences
Cinema
movie actor i. sinema oyuncusu
That song reminds me of a famous movie actor.
Bu şarkı bana ünlü bir sinema oyuncusunu hatırlatıyor.

More Sentences
supporting actor i. yardımcı erkek oyuncu
Tom won the Oscar for Best Supporting Actor.
Tom en iyi yardımcı erkek oyuncu Oscar'ını kazandı.

More Sentences
Common Usage
lead actor i. başaktör
General
comedy actor i. komedyen
character actor i. karakter oyuncusu
actor who improvises i. tuluatçı
featured actor i. kilit rol üstlenen yardımcı oyuncu
head actor i. başaktör
leading actor i. başaktör
key actor i. önemli aktör
key actor i. kilit aktör
commercial actor i. ticari aktör
fellow actor i. oyuncu arkadaş
fellow actor i. rol/oyun arkadaşı
bad actor i. kötü aktör
handsome actor i. yakışıklı oyuncu
ham actor i. abartılı oynayan yeteneksiz oyuncu
television series actor i. dizi oyuncusu
leading actor i. baş aktör
boxer-turned-actor i. boksörlükten aktörlüğe geçen kişi
play actor i. oyuncu
lead actor i. başaktör
play-actor i. turne yapan aktör
bad actor i. kötü aktör
bad actor i. kötü niyetli kimse
bad actor i. kötü aktör
bad actor i. kötü kimse
Colloquial
my favorite actor i. en sevdiğim oyuncu
Idioms
bad actor i. saldırgan hayvan
bad actor i. kontrolü zor hayvan
crisis actor i. kriz aktörü
crisis actor i. acil durum görevlilerinin eğitim tatbikatlarında kurbanı canlandıran kişi
crisis actor i. (komplo teorisi) yaşanan trajik bir vakada mağdurlardan biriymiş gibi yapan kişi
bad actor i. hırçın/huysuz/uyumsuz/sorun çıkaran kişi
crisis actor i. acil durum tatbikatlarında kazazede rolünü oynayan kişi
crisis actor i. kriz aktörü
crisis actor i. komplo teorisyenlerine göre bir olayda, devlet ya da gizli örgütler tarafından tutulmuş kişi
crisis actor i. devlet ya da gizli örgütler tarafından tutulmuş paralı oyuncu
no teacher/actor worth their salt expr. görevini iyi yapan hiçbir öğretmen, oyuncu
no teacher/actor worth their salt expr. mesleğinde iyi olan hiçbir öğretmen, oyuncu
no teacher/actor worth their salt expr. işin erbabı hiçbir öğretmen, oyuncu
Speaking
you're not such a good actor expr. hiç de iyi bir oyuncu değilsin
who is your favorite actor? expr. en sevdiğin aktör kim?
Trade/Economic
inventory actor i. envanter görevlisi
Law
chief actor i. asli fail
principal actor i. asli fail
Technical
back actor i. arka kepçe
rear actor i. arka kepçe
Computer
actor id i. erkek sanatçı no
Informatics
actor network theory i. aktör ağ teorisi
Psychology
actor-observer bias i. yapan-gözleyen önyargısı
actor-observer effect i. yapan-gözleyen etkisi
Linguistics
actor-action-goal i. eyleyen-iş-erek
with subject as actor i. yapan özneli
Music
pay actor i. sahne oyuncusu
Theatre
character actor i. karakter oyuncusu
actor of composition i. karakter oyuncusu
guest actor i. konuk oyuncu
lyrical actor i. lirik sanatçı
lyric actor i. lirik sanatçı
stage actor i. tiyatro oyuncusu
to give the actor his cue f. oyuncuya replik vermek
Cinema
non-actor i. amatör oyuncu
amateur actor i. amatör oyuncu
leading actor i. başrol
leading actor i. başrol oyuncusu
natural actor i. doğal oyuncu
best supporting actor oscar i. en iyi yardımcı erkek oyuncu oscar'ı
movie actor i. sinema aktörü
movie actor i. film oyuncusu
screen actor i. aktör
screen actor i. sinema oyuncusu
c-list actor i. yüzü tanınan ama ismi bilinmeyen aktör
b-list actor i. bilindik film yıldızı
a-list actor i. ünlü film yıldızı