Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
box clever
you burst
lip
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Geçmiş
Cümleler
"lip"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 57 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
lip
i.
dudak
I wondered what it would be like to kiss that
lip.
O
dudağı
öpmek nasıl bir şey olur, merak ediyordum.
More Sentences
General
2
Genel
lip
s.
sözde
We have paid
lip
service to it but have not been able to resolve the problem.
Buna
sözde
hizmet ettik ama sorunu çözemedik.
More Sentences
3
Genel
lip
s.
dudak
I wondered what it would be like to kiss that
lip.
O
dudağı
öpmenin nasıl bir şey olacağını merak ediyordum.
More Sentences
Medical
4
Medikal
lip
i.
dudak
Tom gave John a fat
lip.
Tom, John'a şişman bir
dudak
verdi.
More Sentences
Botanic
5
Botanik
lip
i.
dudak
I had to bite my
lip
to prevent myself from laughing.
Gülmemek için
dudağımı
ısırmak zorunda kaldım.
More Sentences
General
6
Genel
lip
i.
kenar
7
Genel
lip
i.
ağız
8
Genel
lip
i.
leb
9
Genel
lip
i.
uç
10
Genel
lip
i.
yüzsüzlük
11
Genel
lip
i.
ayıp söz
12
Genel
lip
i.
dudak biçiminde şey
13
Genel
lip
i.
sürahi ağzı
14
Genel
lip
i.
yara kenarı
15
Genel
lip
i.
hava akımının boru içinde ses oluşturduğu borulu org kenarı
16
Genel
lip
i.
kömür madeni çatısının maden yüzeyine yakın olan alt kısmı
17
Genel
lip
i.
burgu, matkap gibi aletlerin keskin kenarı
18
Genel
lip
i.
ray kafasının bağlantı yerlerinde meydana gelen çıkıntı
19
Genel
lip
i.
nehir tabanı aşınmasını en aza indirgemek için dikilen alçak korkuluk
20
Genel
lip
i.
kısa ibrik veya sürahi ucu
21
Genel
lip
i.
kenardaki suyu yalayarak içme
22
Genel
lip
f.
öpmek
23
Genel
lip
f.
mırıldanmak
24
Genel
lip
f.
yalanmak
25
Genel
lip
f.
müzik aletinin sesini ayarlamak
26
Genel
lip
f.
dudak hareketiyle ağzına almak
27
Genel
lip
f.
emmek
28
Genel
lip
f.
ısırmak
29
Genel
lip
f.
mırıldanmak
30
Genel
lip
f.
parçalarını doldurmak
31
Genel
lip
f.
(okçu yayı) kusurlu bölgenin kesildiği yere tahta parçası koymak
32
Genel
lip
f.
kenarını kertiklemek
33
Genel
lip
f.
-e karşı akmak
34
Genel
lip
f.
(ufuk, tepe) üstünden yükselmek
35
Genel
lip
f.
(makine) üstünde dudak oluşturmak
36
Genel
lip
f.
(enfiye) dudak arkasına koymak
37
Genel
lip
f.
dudak şekli oluşturmak
38
Genel
lip
f.
dudak şekli almak
39
Genel
lip
f.
şıpırdayarak sıçramak
40
Genel
lip
f.
dudaklarını kullanmak
41
Genel
lip
f.
dudaklarını üflemeli çalgının ağızlığına göre ayarlamak
42
Genel
lip
s.
asılsız
43
Genel
lip
s.
boş (söz)
Technical
44
Teknik
lip
i.
ağız düzlüğü (cam)
45
Teknik
lip
i.
conta
Mechanic
46
Mekanik
lip
i.
kesici kenar
Automotive
47
Otomotiv
lip
i.
kenar
Botanic
48
Botanik
lip
i.
çenet
Geography
49
Coğrafya
lip
i.
giriş
50
Coğrafya
lip
i.
açıklık
Sport
51
Spor
lip
f.
(golf) topa deliğin kenarına değecek ancak içine girmeyecek şekilde vurmak
52
Spor
lip
f.
(golf topu) deliğin kenarına değip içine girmemek
Entomology
53
Böcek Bilimi
lip
i.
kabuk ağzının kenarları
Slang
54
Argo
lip
f.
şarkı söylemek
British Slang
55
İngiliz Argosu
lip
i.
arsızlık
56
İngiliz Argosu
lip
i.
küstahlık
57
İngiliz Argosu
lip
i.
yüzsüzlük
"lip"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 298 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
lower lip
i.
alt dudak
Tom bit his
lower lip.
Tom
alt dudağını
ısırdı.
More Sentences
2
Genel
lip gloss
i.
dudak parlatıcısı
The girl bought some
lip gloss
at the convenience store.
Kız marketten biraz
dudak parlatıcısı
aldı.
More Sentences
3
Genel
upper lip
i.
üst dudak
The lower lip is bigger than the
upper lip.
Alt dudak,
üst dudaktan
daha büyüktür.
More Sentences
4
Genel
stiff upper lip
i.
metanetlilik
Throughout the five years of painful cancer treatments, he managed to keep a
stiff upper lip.
Beş yıl süren acılı kanser tedavisi boyunca
metanetini
korumayı başardı.
More Sentences
5
Genel
lip-read
f.
dudak okumak
Princess Alice of Greece was deaf and could
lip-read
in three languages.
Yunanistan Prensesi Alice sağırdı ve üç dilde
dudak okuyabiliyordu.
More Sentences
Medical
6
Medikal
lower lip
i.
alt dudak
Mary bit her
lower lip.
Mary
alt dudağını
ısırdı.
More Sentences
General
7
Genel
lip rouge
i.
dudak ruju
8
Genel
lip balm
i.
dudak merhemi
9
Genel
lip synchronization
i.
dudak eşlemesi
10
Genel
lip service
i.
sahte bağlılık
11
Genel
lip reader
i.
dudaktan okuyan
12
Genel
lower lip
i.
altdudak
13
Genel
lip microphone
i.
dudak mikrofonu
14
Genel
lip moisturizer
i.
dudak nemlendiricisi
15
Genel
lip dryness
i.
dudak kuruluğu
16
Genel
lip-reading
i.
dudak okuma
17
Genel
lip services
i.
iki yüzlülük
18
Genel
cleft lip
i.
tavşan dudağı
19
Genel
lip services
i.
yapmacık saygı
20
Genel
lip services
i.
sözde bağlılık
21
Genel
cleft lip
i.
yarık dudak
22
Genel
cleft lip
i.
tavşandudağı
23
Genel
lip rouge
i.
dudak boyası
24
Genel
lip rouge
i.
ruj
25
Genel
lip service
i.
riyakarlık
26
Genel
lip service
i.
sözde bağlılık
27
Genel
lip service
i.
iki yüzlülük
28
Genel
lip service
i.
yapmacık saygı
29
Genel
lip service
i.
yapmacıklık
30
Genel
lip liner
i.
dudak kalemi
31
Genel
lip pencil
i.
dudak kalemi
32
Genel
fleshy lip
i.
dolgun dudak
33
Genel
lip plumping lipstick
i.
dudak dolgunlaştırıcı ruj
34
Genel
plumping lip gloss
i.
dudak dolgunlaştırıcı ruj
35
Genel
lip plumper
i.
dudak dolgunlaştırıcı ruj
36
Genel
lip brush
i.
dudak fırçası
37
Genel
bottom lip
i.
dudak büzme
38
Genel
lip balm
i.
dudak balmı
39
Genel
lip balm
i.
dudak balzamı
40
Genel
thick lip
i.
kalın dudak
41
Genel
full lip
i.
kalın dudak
42
Genel
thick lip
i.
köfte dudak
43
Genel
full lip
i.
köfte dudak
44
Genel
lip balm
i.
dudak balmı
45
Genel
lip salve
i.
dudak balmı
46
Genel
lip-reading
i.
dudak okuyarak anlama
47
Genel
blobber lip
i.
köfte dudak
48
Genel
lip bit
i.
oluklu matkap
49
Genel
lip comfort
i.
sözlerle teselli etme
50
Genel
lip comforter
i.
yalnızca sözle teselli eden kimse
51
Genel
lip comforter
i.
boş teselli veren kimse
52
Genel
lip labor
i.
riya
53
Genel
lip labor
i.
samimiyetsiz konuşma
54
Genel
lip wisdom
i.
deneyimle desteklenmeyen akıllıca konuşma
55
Genel
lip butter
i.
dudak yağı
56
Genel
stiff upper lip
i.
kuyruğu dik tutma
57
Genel
stiff upper lip
i.
kararlılık
58
Genel
stiff upper lip
i.
sağlam duruş
59
Genel
stiff upper lip
i.
inatçılık
60
Genel
stiff upper lip
i.
dikbaşlılık
61
Genel
button one's lip
f.
konuşmamak
62
Genel
button one's lip
f.
sır vermemek
63
Genel
button one's lip
f.
çenesini kapamak
64
Genel
pay lip service to
f.
inanır gibi yapmak
65
Genel
button one's lip
f.
susmak
66
Genel
bite one's lip
f.
dudağını ısırmak
67
Genel
curl one's lip
f.
dudak bükmek
68
Genel
pay lip service
f.
sözde bağlılık göstermek
69
Genel
split one's lip open
f.
dudağı patlamak
70
Genel
split one's lip
f.
dudağı patlamak
71
Genel
have a cold sore on one's lip
f.
dudağında uçuk çıkmak
72
Genel
lip-synch
f.
pleybek bakmak
73
Genel
lip-read
f.
dudak okuyarak anlamak
74
Genel
lip-sync
f.
pleybek yapmak
75
Genel
lip-sync
f.
dudak uydurmak
76
Genel
lip-synch
f.
pleybek yapmak
77
Genel
lip-synch
f.
dudak uydurmak
78
Genel
hair-lip
s.
yarık dudaklı
79
Genel
lip-shaped
s.
dudak şeklinde
80
Genel
lip-shaped
s.
dudak biçiminde
81
Genel
lip-smacking
s.
lezzetli
82
Genel
lip-smacking
s.
tadı hoş
83
Genel
lip to lip
zf.
dudak dudağa
Irregular Verb
84
Irregular Verb
lip-read
f.
lip-read - lip-read
Phrasals
85
Öbek Fiiller
lip (over)
f.
kabın ağzından taşmak
86
Öbek Fiiller
lip (in)
f.
kabın ağzından taşmak
87
Öbek Fiiller
lip at
f.
öpmek
88
Öbek Fiiller
lip off
f.
agresif konuşmak
89
Öbek Fiiller
lip out
f.
(golf) deliğin kenarına gelip içeri girmemek
Proverb
90
Atasözü
there's many a slip 'twixt the cup and the lip
dereyi görmeden paçayı sıvama
91
Atasözü
keep a stiff upper lip
metin ol anlamına gelen atasözü
92
Atasözü
there is many a slip twixt cup and lip
dereyi görmeden paçayı sıvama
93
Atasözü
there is many a slip twixt cup and lip
görmeden emin olma
94
Atasözü
there's many a slip twixt cup and lip
dereyi görmeden paçayı sıvama
Colloquial
95
Konuşma Dili
duck lip
i.
ördek dudağı
96
Konuşma Dili
fat lip
i.
şişmiş dudak
97
Konuşma Dili
fat lip
i.
bir darbeden dolayı şişmiş/patlamış dudak
98
Konuşma Dili
lip work
i.
konuşma
99
Konuşma Dili
lip work
i.
öpüşme
100
Konuşma Dili
lip work
i.
öpme
101
Konuşma Dili
have a stiff upper lip
f.
sakinlikle karşılamak
102
Konuşma Dili
have a stiff upper lip
f.
zor bir dur karşısında gıkını bile çıkartmamak
103
Konuşma Dili
none of your lip!
expr.
kapa çeneni!
104
Konuşma Dili
none of your lip!
expr.
kes sesini!
105
Konuşma Dili
none of your lip!
expr.
sus!
106
Konuşma Dili
in a lip lock
expr.
öpüşme
Idioms
107
Deyim
lip service
i.
göstermelik
108
Deyim
loose-lip
i.
konuşkanlık
109
Deyim
loose-lip
i.
gevezelik
110
Deyim
loose-lip
i.
boşboğazlık
111
Deyim
lip gloss
i.
gerçeği saptırma
112
Deyim
lip gloss
i.
gerçeği çarpıtma
113
Deyim
lip gloss
i.
göz boyama
114
Deyim
lip gloss
i.
şişirme
115
Deyim
lip gloss
i.
abartma
116
Deyim
lip gloss
i.
daha mutlu, masum, dertsiz gösterme
117
Deyim
loose lip
i.
boşboğazlık
118
Deyim
loose lip
i.
gevşek ağız
119
Deyim
loose lip
i.
ağzı gevşeklik
120
Deyim
loose lip
i.
çenesi düşük olma
121
Deyim
slip of the lip
i.
dil sürçmesi
122
Deyim
slip of the lip
i.
gaf
123
Deyim
slip of the lip
i.
sürçü lisan
124
Deyim
slip of the lip
i.
sürç-ü lisan
125
Deyim
slip of the lip
i.
sürçülisan
126
Deyim
a stiff upper lip
i.
metin olabilen kimse
127
Deyim
a stiff upper lip
i.
soğukkanlı davranabilen kimse
128
Deyim
a stiff upper lip
i.
metanetini/sakinliğini koruyabilen kimse
129
Deyim
a stiff upper lip
i.
soğukkanlılık
130
Deyim
a stiff upper lip
i.
sakinlik
131
Deyim
a stiff upper lip
i.
metin olabilme
132
Deyim
a stiff upper lip
i.
sabırlılık
133
Deyim
a stiff upper lip
i.
metanet
134
Deyim
make a lip
f.
dudak bükmek
135
Deyim
shoot out the lip
f.
dudağını bükerek hor görmek
136
Deyim
make a lip
f.
küçümsemek
137
Deyim
make a lip
f.
hakir görmek
138
Deyim
button one's lip
f.
ağzına kilit vurmak
139
Deyim
button up one's lip
f.
ağzından bir şey kaçırmamak
140
Deyim
curl one's lip
f.
dudak bükmek
141
Deyim
give lip-service
f.
destekler gibi görünmek
142
Deyim
bite one's lip
f.
duygularını kontrol altında tutmaya çalışmak
143
Deyim
give/pay lip service to something
f.
destekler gibi görünmek
144
Deyim
bite one's lip
f.
dudaklarını ısırmak
145
Deyim
button one's lip
f.
çenesini kapamak
146
Deyim
pay lip-service
f.
destekler gibi görünmek
147
Deyim
keep a stiff upper lip
f.
cesaretini kaybetmemek
148
Deyim
button up one's lip
f.
çenesini sıkı tutmak
149
Deyim
keep a stiff upper lip
f.
heyecanını belli etmemek
150
Deyim
give lip service to something
f.
inanır gibi yapmak
151
Deyim
bite one's lip
f.
öfkesini gizlemek
152
Deyim
keep a stiff upper lip
f.
metin olmak
153
Deyim
give someone some lip
f.
kaba davranmak
154
Deyim
give lip-service
f.
lafta desteklemek
155
Deyim
pay lip-service
f.
özde değil sözde desteklemek
156
Deyim
give lip-service
f.
özde değil sözde desteklemek
157
Deyim
pay lip-service
f.
lafta desteklemek
158
Deyim
give someone some lip
f.
saygısızlık etmek
159
Deyim
button one's lip
f.
susmak
160
Deyim
keep a stiff upper lip
f.
soğukkanlı olmak
161
Deyim
keep a stiff upper lip
f.
sükunetle karşılamak
162
Deyim
keep a stiff upper lip
f.
zor bir durum karşısında çıt çıkartmamak
163
Deyim
get lip
f.
öpülmek
164
Deyim
get lip
f.
boynundan öpülmek
165
Deyim
bite (one's) lip
f.
dişini sıkmak
166
Deyim
bite (one's) lip
f.
kendini tutmak
167
Deyim
bite your lip
f.
dişini sıkmak
168
Deyim
bite your lip
f.
kendini tutmak
169
Deyim
bite your lip
f.
öfkeni gizlemek
170
Deyim
bite your lip
f.
dudaklarını ısırmak
171
Deyim
bite your lip
f.
duygularını kontrol altında tutmaya çalışmak
172
Deyim
button lip
f.
sır vermemek
173
Deyim
button lip
f.
susmak
174
Deyim
button lip
f.
konuşmamak
175
Deyim
button lip
f.
çenesini kapamak
176
Deyim
button lip
f.
ağzına kilit vurmak
177
Deyim
button lip
f.
ağzından bir şey kaçırmamak
178
Deyim
button lip
f.
çenesini sıkı tutmak
179
Deyim
curl your lip
f.
dudağını bükmek
180
Deyim
curl your lip
f.
alayla gülümsemek
181
Deyim
curl your lip
f.
küçümseyerek gülmek
182
Deyim
pay lip-service to something
f.
bir şeyi destekler gibi görünmek
183
Deyim
pay lip-service to something
f.
bir şeyi lafta/sözde desteklemek
184
Deyim
pay lip-service to something
f.
bir şeye lafta/sözde katılmak
Speaking
185
Konuşma
don't give me any of your lip!
expr.
bana cevap verme!
186
Konuşma
don't give me any of your lip!
expr.
bana cevap verme!
187
Konuşma
don't give me any of your lip!
expr.
bana karşılık verme!
188
Konuşma
don't give me any of your lip!
expr.
bana karşılık verme!
189
Konuşma
zip your lip
expr.
çenene kilit vur
190
Konuşma
zip your lip!
expr.
kes sesini!
191
Konuşma
zip your lip!
expr.
kapa çeneni!
192
Konuşma
zip up your lip!
expr.
kapa çeneni!
193
Konuşma
zip up your lip!
expr.
kes sesini!
194
Konuşma
zip up your lip!
expr.
sus!
195
Konuşma
zip your lip!
expr.
sus!
Technical
196
Teknik
tongue-and-lip joint
i.
dil ve oyuklu bağlantı
197
Teknik
lip pouring
i.
ağızdan döküm
198
Teknik
multiple lip packing set
i.
çok katlı conta takımı
199
Teknik
with seals of the double lip type
i.
çift yanaklı yağ keçesi
200
Teknik
seal with double lip
i.
çift yanaklı yağ keçesi
201
Teknik
lip type seal
i.
dudaklı tip keçe
202
Teknik
lip microphone
i.
dudak mikrofonu
203
Teknik
lip union
i.
dudaklı rakor
204
Teknik
rotary shaft lip type seal
i.
döner milli dudak tip sızdırmazlık elemanı
205
Teknik
flex-lip die
i.
esnek oluklu kalıp
206
Teknik
lip wall
i.
eşik
207
Teknik
two lip fairlead
i.
iki çeneli kurtağzı
208
Teknik
lip strike
i.
kilit karşılığı uzantısı
209
Teknik
bucket lip
i.
kepçe dudağı
210
Teknik
shear lip
i.
kesme dudağı
211
Teknik
lip union
i.
kenarlı rakor
212
Teknik
rubber lip
i.
lastik dudak
213
Teknik
trough lip
i.
oluk ağzı
214
Teknik
front lip tile
i.
ön kemer tuğlası
215
Teknik
lip angle
i.
yan kesiş açısı
216
Teknik
double lip
s.
çift kenarlı
Mechanic
217
Mekanik
lip angle
i.
kenar açısı
Automotive
218
Otomotiv
lip molding
i.
çamurluk kenar kaplaması
219
Otomotiv
axial sealing lip
i.
eksenel keçe ağzı
220
Otomotiv
rubber lip
i.
lastik uç
221
Otomotiv
rubber lip
i.
lastik kenar
222
Otomotiv
retaining lip
i.
tespit ucu
223
Otomotiv
dust lip
i.
toz dudağı
224
Otomotiv
lip seal with garter spring
i.
yaylı dudak tipi döner mil keçesi
225
Otomotiv
oil seal lip
i.
yağ keçesi dudakları
Medical
226
Medikal
lower lip cancer
i.
alt dudak kanseri
227
Medikal
lip laziness
i.
dudak tembelliği
228
Medikal
cleft lip surgery
i.
dudak yarığı cerrahisi
229
Medikal
lip reconstruction
i.
dudak rekonstrüksiyonu
230
Medikal
bilateral cleft lip/palate
i.
bilateral yarık dudak/damak
231
Medikal
hair-lip
i.
tavşan dudak
232
Medikal
hare lip
i.
tavşan dudağı
233
Medikal
chondroid syringoma of the upper lip
i.
üst dudağın kondroid siringoması
234
Medikal
unilateral cleft lip/palate
i.
unilateral yarık dudak/damak
235
Medikal
schwannoma of the upper lip
i.
üst dudak schwannomu
236
Medikal
hair-lip
i.
yarık dudak
237
Medikal
cleft lip
i.
yarık dudak
238
Medikal
cleft lip and palate and lacrimal duct anomalies
i.
yarık dudak-damak ve lakrimal kanal anomalileri
239
Medikal
median cleft lip/palate
f.
median yarık dudak/damak
240
Medikal
lip-
ök.
yağ-
241
Medikal
lip-
ök.
yağlı-
Anatomy
242
Anatomi
the groove in the upper lip
i.
dudak çukuru
Dentistry
243
Diş Hekimliği
double lip
i.
çift dudak
244
Diş Hekimliği
lip line
i.
dudak çizgisi
Pathology
245
Patoloji
skin of lip
i.
dudak derisi
246
Patoloji
melanocytic naevi of lip
i.
dudak melanositik nevüsü
Gastronomy
247
Mutfak
lip shaped sweet pastry
i.
dilber dudağı
Biology
248
Biyoloji
dorsal lip
i.
dorsal dudak
249
Biyoloji
dorsal lip
i.
ilk invajinasyon alanında toplanan doku kesiti
Marine Biology
250
Deniz Biyolojisi
lip-lock
i.
dudak kilidi
Botanic
251
Botanik
alabama lip fern
i.
amerika kıtasına özgü bir tür bitki
252
Botanik
alabama lip fern
i.
cheilanthes alabamensis
253
Botanik
alabama lip fern (cheilanthes alabamensis)
i.
güneydoğu abd'den kuzey meksika ve jamaika'ya kadar olan coğrafyada görülen bir eğrelti otu
254
Botanik
smooth lip fern
i.
güneydoğu abd'den kuzey meksika ve jamaika'ya kadar olan coğrafyada görülen bir eğrelti otu
255
Botanik
southwestern lip fern (cheilanthes eatonii)
i.
teksas'tan oklohama, colorado, arizona ve meksika'ya kadar olan coğrafyada görülen bir dik yapraklı eğrelti otu
256
Botanik
hairy lip fern (cheilanthes lanosa)
i.
kuzey amerika'ya özgü herdem yeşil küçük bir eğrelti otu
257
Botanik
wooly lip fern
i.
kuzey amerika'ya özgü herdem yeşil küçük bir eğrelti otu
258
Botanik
lip fern
i.
kıvrık eğrelti
Linguistics
259
Dilbilim
lower lip
i.
altdudak
260
Dilbilim
lip-laziness
i.
dudak tembelliği
261
Dilbilim
lip reading
i.
dudak okuma
262
Dilbilim
lip spreading
i.
yayvanlaşma
263
Dilbilim
lip rounding
i.
yuvarlaklaştırma
Environment
264
Çevre
lip height
i.
kenar yüksekliği
Music
265
Müzik
lip-sync
i.
dudak uydurma
266
Müzik
lip-synch
i.
dudak uydurma
267
Müzik
lip synchronization
i.
dudak uydurma
268
Müzik
lip-sync
i.
müziğe dudak hareketlerini uydurma
269
Müzik
lip-synch
i.
müziğe dudak hareketlerini uydurma
270
Müzik
lip synchronization
i.
müziğe dudak hareketlerini uydurma
271
Müzik
lip sync
i.
pleybek
272
Müzik
lip-sync
i.
pleybek
273
Müzik
lip-synch
i.
pleybek
274
Müzik
lip synchronization
i.
pleybek
275
Müzik
lip synchronisation
i.
dudak uydurma
276
Müzik
lip synchronisation
i.
pleybek
Cinema
277
Sinema
lip synchronization
i.
dudak eşlemesi
278
Sinema
lip synchronization
i.
dudak senkronu
Printery
279
Matbaa
apron bottom lip
i.
cetvel ağzı alt dudağı
280
Matbaa
slice lip
i.
cetvel ağzı dudağı
281
Matbaa
head box slice lip
i.
hamur kasası cetvel dudağı
Slang
282
Argo
lip service
i.
oral seks
283
Argo
lip service
i.
sözlü uzlaşı
284
Argo
lip-lock
i.
uzun uzun öpüşme
285
Argo
zip one's lip mouth
f.
susmak/konuşmamak
286
Argo
zip one's lip
f.
susmak/konuşmamak
287
Argo
give (one) some/any lip
f.
(birine) kaba davranmak
288
Argo
give (one) some/any lip
f.
(birine) saygısızlık etmek
289
Argo
give some lip
f.
kaba davranmak
290
Argo
give some lip
f.
saygısızlık etmek
291
Argo
button your lip
expr.
çeneni kapa
292
Argo
in a lip-lock
expr.
uzun uzun öpüşürken
293
Argo
in a lip-lock
expr.
yiyişirken
294
Argo
button your lip!
exclam.
çeneni tut!
295
Argo
button your lip!
exclam.
çeneni kapat!
296
Argo
zip your lip up!
exclam.
kes sesini!
297
Argo
zip your lip up!
exclam.
kapa çeneni!
298
Argo
zip your lip up!
exclam.
sus!
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of lip
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy