İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | partial s. | taraflı | ||
Even impartiality is partial. Tarafsızlık bile taraflıdır. More Sentences |
||||
Yaygın Kullanım | partial s. | kısmi | ||
Beware of partial decoupling proposals! Kısmi ayrıştırma önerilerine dikkat edin! More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | partial s. | kısmen | ||
A partial ban on advertising is not, therefore, enough to protect public health. Bu nedenle, reklamların kısmen yasaklanması kamu sağlığını korumak için yeterli değildir. More Sentences |
||||
Trade/Economic | ||||
Ticaret/Ekonomi | partial s. | kısmen | ||
What quantitative data exist on the total or partial use of this fish meal in aquaculture? Bu balık ununun akuakültürde tamamen ya da kısmen kullanımına ilişkin hangi sayısal veriler mevcuttur? More Sentences |
||||
Ticaret/Ekonomi | partial s. | kısmi | ||
Fortunately, however, a partial breakthrough was achieved in the field of energy for the first time. Neyse ki enerji alanında ilk kez kısmi bir ilerleme kaydedildi. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Teknik | partial s. | kısmen | ||
Amnesia is a partial or total loss of memory. Amnezi kısmen veya tamamen hafıza kaybıdır. More Sentences |
||||
Informatics | ||||
Bilişim | partial s. | kısmi | ||
May I point out that the announcement of partial operational readiness in Laeken is not simply of theoretical value. Laeken'de kısmi operasyonel hazırlığın ilan edilmesinin sadece teorik bir değer taşımadığını belirtmek isterim. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | partial i. | karmaşık vibrasyonlarla elde dilen tonlardan biri | ||
Genel | partial i. | kısmi takma diş | ||
Genel | partial s. | tam olmayan | ||
Genel | partial s. | düşkün | ||
Genel | partial s. | taraf tutan | ||
Genel | partial s. | tarafgir | ||
Genel | partial s. | kısmen etkili | ||
Genel | partial s. | eksik | ||
Genel | partial s. | yanlı | ||
Genel | partial s. | toplam olmayan | ||
Genel | partial s. | sadece bir parça tarafından etkilenen | ||
Genel | partial s. | sadece bir parçaya ait | ||
Genel | partial s. | tikel | ||
Genel | partial s. | bölümsel | ||
Genel | partial s. | bölümlü | ||
Genel | partial s. | parçalı | ||
Technical | ||||
Teknik | partial s. | tikel | ||
Informatics | ||||
Bilişim | partial s. | bölümsel | ||
Medical | ||||
Medikal | partial s. | parsiyel | ||
Math | ||||
Matematik | partial i. | kısmi türev | ||
Biochemistry | ||||
Biyokimya | partial s. | kesimsel | ||
Marine Biology | ||||
Deniz Biyolojisi | partial s. | bölünsel | ||
Botanic | ||||
Botanik | partial s. | daha büyük bir yapının parçasını oluşturan | ||
Botanik | partial s. | bitkinin yaşam döngüsünün sadece bir kısmında kullanılan | ||
Botanik | partial s. | her zaman parazitik olmayan (parazit) | ||
Botanik | partial s. | ikincil | ||
Botanik | partial s. | tabi | ||
Botanik | partial s. | ast | ||
Card | ||||
İskambil | partial i. | (briçte) part skor |