party - Türkçe İngilizce Sözlük

party

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

"party" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 47 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
party i. taraf
The Union should make a tax pact, which any countries could initially be party to.
Birlik, herhangi bir ülkenin başlangıçta taraf olabileceği bir vergi anlaşması yapmalıdır.

More Sentences
party i. parti
We have attempted to maintain contact with the party, but recently, of course, that has not been possible.
Parti ile temasımızı sürdürmeye çalıştık, ancak son zamanlarda elbette bu mümkün olmadı.

More Sentences
General
party i. takım
The party returned safe and sound.
Takım sağ salim geri döndü.

More Sentences
party i. ortak
With his passivity, he has been a party to maintaining a culture of systematic disarray and irregularities.
Pasifliği ile sistematik bir düzensizlik ve usulsüzlük kültürünün sürdürülmesine ortak olmuştur.

More Sentences
party i. ekip
The party did not succeed in climbing the mountain.
Ekip dağa tırmanmayı başaramadı.

More Sentences
party i. grup
My party of visitors is well aware of that.
Ziyaretçi grubum bunun gayet iyi farkında.

More Sentences
party f. (parti yaparak) kutlamak
Who wants to party?
Kim kutlamak istiyor?

More Sentences
Law
party i. taraf
The latter is particularly important as, following conciliation, one party was clearly the loser, namely the Commission.
Bu son husus özellikle önemlidir zira uzlaşmanın ardından kaybeden taraf açıkça Komisyon olmuştur.

More Sentences
Computer
party i. parti
The Belgian Prime Minister and President-in-Office of the Council does not belong to my party.
Belçika Başbakanı ve Konsey Dönem Başkanı benim partime mensup değildir.

More Sentences
General
party i. grup anlamına gelecek şekilde kullanılan sözcük
party i. yöre
party i. alem
party i. fırka
party i. toplantı
party i. eğlenti
party i. katılan
party i. kurum
party i. doğrultu
party i. cemiyet
party i. yön
party i. yan
party i. davet
party i. ziyafet
party i. hissedar
party i. yer
party i. eğlence
party i. bir şeyin belli bir bölümü
party i. keriz
party i. istekleri, düşünceleri farklı olan kişi veya topluluklardan her biri
party i. zümre
party i. iştirakçi
party i. bir kişinin soyundan gelenlerin hepsi
party i. şahıs
party i. birlik
party i. kullanıcı
party i. abone
Colloquial
party f. partilemek
Trade/Economic
party i. birlik
party i. sözleşme taraflarından her birisi
party i. topluluk
Technical
party i. kullanıcı
Computer
party i. abone
party i. kullanıcı telefon
Military
party i. müfreze
Slang
party f. bir partiye katılmak
party f. çok alkol almak
party f. partilemek

"party" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

İngilizce Türkçe
General
majority party i. çoğunluk partisi
That person is elected by the majority party caucus.
O kişi çoğunluk partisi yönetim kurulu tarafından seçilir.

More Sentences
dinner party i. yemekli davet
We are having ten guests at the dinner party.
Yemekli davete on misafir alıyoruz.

More Sentences
the opposition party i. muhalefet partisi
The opposition parties are of course currently not yet ready for the elections and could be manipulated.
Muhalefet partileri elbette şu anda seçimlere henüz hazır değiller ve manipüle edilebilirler.

More Sentences
party programme i. parti programı
Plekhanov used the expression "dictatorship of the proletariat" first in a party programme document.
Plehanov "proletarya diktatörlüğü" ifadesini ilk kez bir parti programı belgesinde kullandı.

More Sentences
garden party i. bahçe partisi
Owing to the bad weather, the garden party was called off.
Kötü hava koşulları nedeniyle bahçe partisi iptal edildi.

More Sentences
political party i. siyasi parti
Indeed, there are thresholds for getting elected to Parliament, never mind getting money for political parties.
Gerçekten de, bırakın siyasi partilerin para almasını, Parlamento'ya seçilmek için bile barajlar vardır.

More Sentences
cocktail party i. kokteyl
We're going to a cocktail party.
Bir kokteyl partisine gidiyoruz.

More Sentences
party girl i. parti kızı
Layla is not a party girl.
Leyla parti kızı değildir.

More Sentences
other party i. diğer taraf
At the same time the EU and other parties have expressed the hope that the US will rejoin the Kyoto process.
Aynı zamanda AB ve diğer taraflar ABD'nin Kyoto sürecine yeniden katılacağı umudunu dile getirmişlerdir.

More Sentences
ruling party i. iktidar partisi
It also has to be made clear to the ruling party that it cannot abuse the powers it has to disband the opposition.
Ayrıca iktidar partisine, muhalefeti dağıtmak için sahip olduğu yetkileri kötüye kullanamayacağı açıkça belirtilmelidir.

More Sentences
rescue party i. kurtarma ekibi
The rescue party searched for the missing passengers.
Kurtarma ekibi kayıp yolcuları aradı.

More Sentences
third party i. üçüncü taraf
Neither do they allow for third parties to be involved in the full process.
İçtüzük, üçüncü tarafların tüm sürece dahil olmasına da izin vermiyor.

More Sentences
easter party i. paskalya partisi
Fadil had an Easter party in his house.
Fadıl evinde Paskalya partisi verdi.

More Sentences
birthday party i. doğum günü partisi
If you don't want to attend Tom's birthday party, you don't have to.
Tom'un doğum günü partisine katılmak istemiyorsan katılmak zorunda değilsin.

More Sentences
another party i. diğer taraf (sözleşme)
This freedom will certainly be lost if we establish an inequality that will benefit one or another party.
Eğer bir tarafa ya da diğer tarafa fayda sağlayacak bir eşitsizlik yaratırsak bu özgürlük kesinlikle kaybolacaktır.

More Sentences
bachelor party i. bekarlığa veda partisi
Aren't you going to Tom's bachelor party?
Tom'un bekarlığa veda partisine gitmiyor musun?

More Sentences
stag party i. bekarlığa veda partisi
I'll throw you a stag party.
Sana bir bekarlığa veda partisi vereceğim.

More Sentences
working party i. çalışma grubu
The PPE group's other idea has already been presented to you by the chairman of our working party, James Elles.
PPE grubunun diğer fikri, çalışma grubumuzun başkanı James Elles tarafından size sunulmuştur.

More Sentences
barbecue party i. barbekü partisi
We often have barbecue parties in our backyard.
Arka bahçemizde sık sık barbekü partileri veririz.

More Sentences
barbecue party i. mangal partisi
I want a nice backyard where I can have barbecue parties.
Ben mangal partileri verebileceğim güzel bir arka bahçe istiyorum.

More Sentences
farewell party i. veda partisi
Max explained to Julia why he could not come to his farewell party.
Max neden veda partisine gelemediğini Julia'ya açıkladı.

More Sentences
pizza party i. pizza partisi
She really enjoyed the pizza party at the neighbor's.
Komşularının pizza partisinden çok hoşlanmıştı.

More Sentences
party hat i. parti şapkası
Tom is wearing a party hat.
Tom bir parti şapkası takıyor.

More Sentences
either party i. taraflardan herhangi biri
He also said that either party could propose that this agreement should be reviewed after two years.
Ayrıca taraflardan herhangi birinin bu anlaşmanın iki yıl sonra gözden geçirilmesini önerebileceğini söyledi.

More Sentences
our party i. tarafımız
In that case, it also deserves stronger support on our part.
Bu durumda, bizim tarafımızdan daha güçlü bir desteği de hak etmektedir.

More Sentences
surprise party i. sürpriz parti
He didn't expect the surprise party.
Sürpriz partiyi beklemiyordu.

More Sentences
party pooper i. oyunbozanlık
Don't be a party pooper, Tom.
Oyunbozanlık yapma, Tom.

More Sentences
search party i. arama ekibi
Twenty-four hours later, people realised they were missing and they sent out a search party.
Yirmi dört saat sonra insanlar kayıp olduklarını fark ettiler ve bir arama ekibi gönderdiler.

More Sentences
welcome party i. hoş geldin partisi
We had a welcome party for her.
Onun için bir hoş geldin partisi düzenledik.

More Sentences
beach party i. plaj partisi
I love beach parties.
Plaj partilerini seviyorum.

More Sentences
either party i. her iki taraf
It will not, however, be of great consequence to either party, whatever is adopted.
Bununla birlikte, her ne karar alınırsa alınsın, bunun her iki taraf için de büyük bir sonucu olmayacaktır.

More Sentences
party host i. parti sahibi
The party host had a Portuguese accent.
Parti sahibinin Portekiz aksanı vardı.

More Sentences
costume party (american english) i. kıyafet balosu
Tom and Mary attended a costume party.
Tom ve Mary kıyafet balosuna katıldılar.

More Sentences
pool party i. havuz partisi
We often have barbecues and pool parties.
Çoğu kez barbekü ve havuz partileri veriyoruz.

More Sentences
halloween party i. cadılar bayramı partisi
I went to a Halloween party.
Cadılar bayramı partisine gittim.

More Sentences
party time i. parti zamanı
Party time!
Parti zamanı!

More Sentences
party decorations i. parti süsleri
The party decorations were colorful.
Parti süslemeleri renkliydi.

More Sentences
have a party f. parti vermek
We always have a party on his birthday.
Doğum gününde her zaman bir parti veririz.

More Sentences
attend a party f. partiye katılmak
Dan and Linda went to the beach to attend a party.
Dan ve Linda bir partiye katılmak için sahile gittiler.

More Sentences
give a party f. parti vermek
She proposed giving a party.
O bir parti vermeyi önerdi.

More Sentences
throw a party f. parti düzenlemek
They are going to throw a party for Sam.
Sam için bir parti düzenleyecekler.

More Sentences
organize a party f. parti düzenlemek
We should organize a party.
Bir parti düzenlemeliyiz.

More Sentences
hold a party f. parti düzenlemek
The Brown twins, both of whom got recently married, held a party.
Her ikisi de yenilerde evlenmiş olan Brown ikizleri bir parti düzenledi.

More Sentences
attend a party f. partiye katılmak
Fadil attended a party at a neighbor's house.
Fadıl bir komşusunun evindeki partiye katıldı.

More Sentences
one-party s. tek partili
All the negative features of a one-party system are manifest there.
Tek partili bir sistemin tüm olumsuz özellikleri burada kendini göstermektedir.

More Sentences
Colloquial
birthday party i. doğum günü partisi
I expect you to get back home in time for Tom's birthday party.
Tom'un doğum günü partisi için eve zamanında dönmeni bekliyorum.

More Sentences
Idioms
throw a party f. parti düzenlemek
She decided to throw a party.
Bir parti düzenlemeye karar verdi.

More Sentences
Speaking
my birthday party expr. doğum günü partim
Tom has come to all of my birthday parties.
Tom bütün doğum günü partilerime geldi.

More Sentences
Trade/Economic
labour party i. işçi partisi
The Labour Party heartlands of Scotland have sent them an unmistakable message.
İskoçya'nın İşçi Partisi'nin kalbi olan bölgeleri onlara açık bir mesaj göndermiştir.

More Sentences
General
dinner party i. ziyafet
party dicipline i. parti disiplini
requesting state party i. talepte bulunan taraf
party rule i. parti yönetimi
house party i. ev partisi
the grand old party i. abd cumhuriyetçi parti
welcoming party i. hoş geldin partisi
state party i. muhatap devlet
tea party i. çay partisi
party line i. ortak hat
inspecting party i. denetleyen taraf
one party system i. tek parti sistemi
party doctrine i. parti programı
party warfare i. parti savaşı
the republican party i. abd cumhuriyetçi parti
the green party i. yeşiller partisi
drinking party with dancing girls i. oturak alemi
mass party i. kitle partisi
wedding party i. evlenme partisi
garden party i. gardenparti
ottoman socialist party i. osmanlı sosyalist partisi
party game i. parti oyunu
inspected party i. denetlenmiş taraf
private house party i. özel ev partisi
inspected state party i. denetime tabi tutulmuş devletin tarafı
the party in power i. iktidar partisi
lawn party i. bahçe partisi
national salvation party i. milli selamet partisi
dinner party i. yemekli toplantı
awarded party i. ihaleyi alan
stag party i. erkeklere özel parti
two party system i. iki partili sistem
party wall i. ortak duvar
search party i. kayıp arama ekibi
one party systems i. tek parti sistemleri
party platform i. parti programı
the labor party i. işçi partisi
third party conformity assessment i. üçüncü taraf uygunluk değerlendirilmesi
national salvation party i. milli selametpartisi
party wall i. ara duvar
high contracting party i. taraf devlet
tea party i. çay
party wall i. bölme duvarı
political party i. siyasal parti
party member i. partili
cocktail party effect i. kokteyl partisi etkisi
third party certification system i. üçüncü taraf belgelendirme sistemi
party man i. parti adamı
party organ i. parti organı
cadre party i. kadro partisi
other party i. karşı taraf
disclosing party i. ifşa eden taraf
disclosing party i. açıklayan taraf
pajama party i. yatıya kalmalı davet
slumber party i. yatıya kalmalı misafirlik
slumber party i. pijama partisi
slumber party i. yatıya kalmalı davet
pajama party i. pijama partisi
pajama party i. yatıya kalmalı misafirlik
holiday party i. tatil partisi
christmas party i. noel partisi
bachelor party i. erkekler için bekarlığa veda partisi
bachelorette party i. bayanlar için bekarlığa veda partisi
contact manager party i. irtibat yöneticisi partisi
referral party i. irtibat yöneticisi partisi
rolodex party i. irtibat yöneticisi partisi
notifying party i. bildiren taraf
notifying party i. ihbarda bulunan taraf
notifying party i. bilgilendiren taraf
notifying party i. tebliğ eden taraf
green party i. yeşiller partisi
stag party i. bekarlığa veda
bachelor party i. bekarlığa veda
party leader i. parti başkanı
working party i. araştırma ekibi
working party i. çalışma ekibi
injured party i. mağdur
injured party i. zarar görmüş
injured party i. mağdur taraf
stag party i. düğünden önce erkeklerin kendi aralarında yaptığı eğlence
fancy-dress party i. kıyafet balosu
multi-party system i. çok partili sistem
tea-party i. çay partisi
multi-party system i. çok partililik
opposite party i. karşı taraf
contracting party countries i. taraf ülkeler
party countries i. taraf ülkeler
third party i. üçüncü parti
signatory party i. imzalayan taraf
party tent i. eğlence çadırı
party line i. paralel telefon hattı
housewarming party i. hoş geldin partisi
stag party i. erkeklerin bekarlığa veda partisi
bulls party i. düğünden önce erkeklerin kendi aralarında yaptığı eğlence
hen party i. düğünden önce kadınların kendi aralarında yaptığı eğlence
bachelor party i. düğünden önce erkeklerin kendi aralarında yaptığı eğlence
bucks party i. erkeklerin bekarlığa veda partisi
bucks party i. düğünden önce erkeklerin kendi aralarında yaptığı eğlence
bachelorette party i. düğünden önce kadınların kendi aralarında yaptığı eğlence
bachelor party i. erkeklerin bekarlığa veda partisi
bachelorette party i. kadınların bekarlığa veda partisi
hen party i. kadınların bekarlığa veda partisi
bulls party i. erkeklerin bekarlığa veda partisi
end of year party i. yıl sonu partisi
graduation party i. mezuniyet partisi
either party i. taraflardan biri
party building i. parti binası
party blower i. parti düdüğü
party whistle i. parti düdüğü
passive party i. pasif taraf
active party i. aktif taraf
party location i. parti yeri
party location i. partinin yeri
party house i. parti evi
after-party i. parti sonrası parti
after-party i. asıl davetten sonraki parti
after party i. asıl davetten sonraki parti
after party i. parti sonrası parti
a search party i. kayıp arama ekibi
masquerade party i. maskeli balo
responsible party i. sorumlu taraf
the hunting party i. av partisi
firing party i. infaz mangası
firing party i. idam mangası
party invitation i. parti davetiyesi
surprise birthday party i. sürpriz doğum günü partisi
naming party i. isim koyma partisi
memorial day party i. anma günü partisi
high school party i. liseli partisi
high school party i. lise partisi
grad party i. mezuniyet partisi
foam party i. köpük partisi
either party i. her iki taraftan biri
party checklist i. parti için yapılacaklar listesi
party checklist i. partide yapılacaklar listesi
going-away party i. veda partisi
third party information i. üçüncü şahıs bilgileri
wedding anniversary party i. evlilik yıl dönümü partisi
winter party i. kış partisi
40th birthday party i. 40'ıncı yaş günü partisi
coming-out party i. sosyeteye tanıtma partisi
forest party i. orman partisi
fancy dress party (british english) i. kıyafet balosu
faulty party i. kusurlu taraf
special party i. özel dayet
special party i. özel parti
all-night party i. tüm gece süren parti
nice party i. hoş parti
party scene i. parti sahnesi
party scene i. parti yeri
party scene i. parti ortamı
tailgate party i. bagaj kapağı partisi
new year party i. yeni yıl partisi
sleepover party i. yatıya kalmalı misafirlik
pajama party i. pijama partisi
engagement party i. nişan partisi
3rd party i. üçüncü şahıs
party flags i. parti bayrakları
tailgate party i. park halindeki bir otomobilin yanında, genellikle park yerinde, bir spor etkinliğinden önce gerçekleştirilen piknik
party flag i. parti bayrağı
gender reveal party i. doğacak bebeğin cinsiyetinin açıklandığı parti
keg party i. fıçıdan bira servis edilen parti
marooning party i. kıyıda veya gözden uzak bir yerde birkaç gün süren kısa bir yolculuk şeklindeki parti
marooning party i. uzun süren piknik
working party [uk] i. bir sorunu araştırmak üzere oluşturulmuş komite
bottle party i. içkini al gel partisi
bottle party i. yasal kapanış saatinden sonra içki servisi yapan yer
box party i. kumanyaların açık artırma ile satıldığı bağış toplama etkinliği
buck party i. erkek partisi
buck party i. erkeklerin bekarlığa veda partisi
buck's party [australia] i. erkek partisi
buck's party [australia] i. erkeklerin bekarlığa veda partisi
dadchelor party [us] i. (abd'de) baba adayını kutlayıp ona hediye vermek için düzenlenen parti
party animal i. alemci
donation party i. hediye partisi
donation party i. her misafirin ev sahibine hediye getirdiği kutlama türü
donation party i. hediye ile gelinen parti
american solidarity party i. amerikan dayanışma partisi
american solidarity party i. amerikan dayanışma siyasi partisi
pty (party) i. parti
shore party i. kıyı devriye üyesi
political party leader i. siyasi parti başkanı
surprise party i. beklenmedik etkinlik
surprise party i. kötü sürpriz
surprise party i. şaşırtıcı şey
surprise party i. hayrete düşüren şey
be a party to f. ortak olmak
be a party to f. katılmak
have a drinking party f. papaz ucurmak
close a party f. parti kapamak
have a party f. davet yapmak
join a party f. davete katılmak
lay on party f. parti düzenlemek
lay on party f. parti tertip etmek
go to a party f. partiye gitmek
become a party to … f. taraf olmak
establish a party f. parti kurmak
set up a party f. parti kurmak
found a party f. parti kurmak
form a party f. parti kurmak
give a birthday party f. doğum günü partisi vermek
be a party to f. desteklemek
be a party to f. taraf olmak
start a party f. parti başlatmak
be a party to the crime f. suça ortak olmak
be a party to the crime f. suça taraf olmak
be a member of a party f. parti üyesi olmak
be a member of a party f. partiye üye olmak
organize a search party f. bir arama ekibi kurmak
form a search party f. arama ekibi oluşturmak
ruin one’s new year's eve party f. yılbaşı partisini mahvetmek
invite someone to the party f. birini partiye davet etmek
have a little party f. küçük bir parti vermek
organize a search party f. bir arama takımı oluşturmak
organize a search party f. bir arama ekibi oluşturmak
throw a ballroom party f. balo vermek
be a party to an agreement f. sözleşmeye taraf olmak
be a party to a contract f. sözleşmeye taraf olmak
throw a ballroom party f. balo düzenlemek
close a party f. parti kapatmak
throw a party f. parti yapmak
crash a party f. partiye davetsiz katılmak
crash a party f. partiye davetsiz gitmek
crash a party f. partiye davet edilmeden gitmek
have a slumber party f. pijama partisi vermek
have a slumber party f. pijama partisi yapmak
two party s. iki partili
party coloured s. renk renk
party colored s. renk renk
single party s. tek partili
party-colored s. renk renk
party-coloured s. rengarenk
party-coloured s. renk renk
multi-party s. çok partili
non-party s. tarafsız
party-colored s. rengarenk
third-party s. üçüncü tarafla ilgili
third-party s. üçüncü tarafa ait
third-party s. üçüncü tarafın dahil olduğu
three-party s. üç partili
three-party s. üç bölümlü
one-party s. tek bir tarafça belirlenen
one-party s. tek tarafın rızasıyla olmuş
four-party s. dört taraflı
four-party s. dört taraftan oluşan
party- ök. çeşitli anlamını veren bir ön ek
party- ök. rengarenk anlamını veren bir ön ek
party- ök. ebruli anlamını veren bir ön ek
Phrases
may hereafter be referred to individually as a party and collectively as the parties expr. ayrı ayrı taraf birlikte taraflar olarak anılacaklardır
Colloquial
pity party i. bir insanın kendine acıması veya başkalarının kendine acımasını istemesi durumu
party pooper i. eğlence bozan kimse
favoritism towards a team or a party i. eyyam
party pooper i. keyif kaçıran
special party i. özel parti
party crasher i. partiye davetsiz gelen kimse
party-goer i. parti sever kimse
party-goer i. partilere gitmeyi seven kimse
party pooper i. sıkıntı veren
party pooper i. tatsız kimse
a stag night/party i. (erkekler için) bekarlığa veda partisi
party foul i. terbiyesizlik
party foul i. ayıp
party foul i. kötü davranış
party foul i. çirkin davranış
party foul i. münasebetsizlik
party foul i. görgüsüzlük
party foul i. sosyal bir ortamda/toplum içerisinde kabul edilemez davranış
party and play i. uyuşturucu ve seks
party and play i. seks, uyuşturucu ve eğlence
party and play i. seks ve uyuşturucu partisi
grand old party [us] i. (abd'de) cumhuriyetçi parti
stag-party i. erkeklere özel parti
stag-party i. erkeklerin bekarlığa veda partisi
concert party i. bir şirketin hisselerini ayrı ayrı satın alıp sonradan tek holdingde birleştirmek üzere gizlice anlaşanlar
party down f. partilemek
party down f. parti yapmak
party down f. coşmak
party down f. eğlenmek
party down f. kutlama yapmak
party down f. ıslatmak (içki içerek kutlama)
party down f. içip eğlenmek
party hearty f. kopmak (eğlence)
party hearty f. çok eğlenmek
party hearty f. partilemek
party hearty f. kutlama yapmak
party hearty f. ıslatmak (içki içerek kutlama)
party hearty f. içip eğlenmek
party to s. -e ortak
party to s. '-e taraf
party to s. '-i destekleyen
someone's party piece expr. birine özgü (şarkı vb)
whose birthday party is it? expr. kimin doğum günü partisi?
they're having a party expr. parti veriyorlarmış
let's get the party started expr. parti başlasın
let's get the party started expr. eğlence başlasın
let's get the party started expr. haydi parti/eğlence başlasın
let's get the party started expr. haydi başlayalım
let's get the party started expr. haydi gayret edelim
let's get this party started expr. parti başlasın
let's get this party started expr. eğlence başlasın
let's get this party started expr. haydi parti/eğlence başlasın
let's get this party started expr. haydi başlayalım
let's get this party started expr. haydi gayret edelim
the party is over expr. parti bitti
the party is over expr. eğlence sona erdi
the party is over expr. güzel/iyi/başarılı zamanlar sona erdi
the party is over expr. coşkulu/başarılı günler sona erdi
the party is over expr. mutlu günler sona erdi
Idioms
a necktie party i. linç
a necktie party i. halkın kendi yargısını dağıtması
a necktie party i. sokak mahkemesi
house cooling party i. eve veda partisi
house cooling party i. bir evden ayrılırken yapılan veda partisi
a bucks party i. bekarlığa veda partisi
a hen party i. bekarlığa veda partisi (bayanlar için)
hen party i. kadınlar için bekarlığa veda partisi
a hen party i. kadınlar için bekarlığa veda partisi
bachelorette party i. kadınlar için bekarlığa veda partisi
certain party i. malum/söz konusu taraf/kişi
the life of the party i. neşe kaynağı kimse
the life and soul of the party i. neşe kaynağı
life of the party i. neşe saçan kişi
party pooper i. oyunbozan
a party animal i. partilere giden kimse
a party animal i. partilere gitmekten hoşlanan tip
somebody's party piece i. (birinin) marifeti/komik/sıra dışı becerisi
skunk at a garden party i. istenmeyen kişi
skunk at a garden party i. sevilmeyen kişi
(one's) party piece i. (birinin) tuhaf yeteneği
(one's) party piece i. (birinin) yapabildiği komik bir şey/hareket
(one's) party piece i. (birinin) yapabildiği eğlenceli bir şey/hareket
(one's) party piece i. (birinin) marifeti
(one's) party piece i. (birinin) komik/sıra dışı becerisi
petting party [dated] i. yiyişme partisi
petting party [dated] i. sevişme partisi
your party piece [uk] i. birine özgü (eğlence/eğlendirme şekli)
your party piece [uk] i. numarası (birilerini eğlendirmek için yaptığı numara)
throw a party for someone f. birisi için bir parti vermek/düzenlemek
party to something f. bir tarafı/parçası olmak
piss on somebody's party f. birinin planlarının içine etmek
piss on somebody's party f. birinin planlarını bozmak/altüst etmek
throw a party f. davet vermek
be the life and soul of the party f. girdiği herhangi bir sosyal ortamda ilgi odağı olan kimse olmak
bring something to the party f. iyi/yararlı özellikler katmak
be the life and soul of the party f. ortamların aranan adamı olmak
party to something f. müdahil taraflardan biri olmak
be the life and soul of the party f. ortamların insanı olmak
throw a party f. parti vermek
throw party twice a year f. yılda iki kez parti vermek
be (a) party to (something) f. (bir şeye) müdahil olmak
be (a) party to (something) f. (bir şeyin) içinde olmak
be (a) party to (something) f. (bir şeye) bulaşmak
be (a) party to (something) f. (bir şeye) taraf olmak
be (a) party to (something) f. (bir şeye) ortak olmak
be (a) party to something f. bir şeyin (bir) parçası olmak
be (a) party to something f. bir şeyde yer almak
be (a) party to something f. bir şeyle alakası olmak
be party to something f. bir şeye müdahil olmak
be party to something f. bir şeyin içinde olmak
be party to something f. bir şeye bulaşmak
be party to something f. bir şeye taraf olmak
be party to something f. bir şeye ortak olmak
be party to something f. bir şeyin parçası olmak
be party to something f. bir şeyde yer almak
be party to something f. bir şeyle alakası olmak
crash the party f. partiye davetsiz katılmak
crash the party f. partiye kaçak katılmak
get the party started f. partiyi başlatmak
get the party started f. eğlenceyi başlatmak
get the party started f. çalışmayı başlatmak
get the party started f. aksiyona girmek
get the party started f. eyleme/faaliyete geçmek
get the party started f. kararlılıkla/şevkle/gayretle harekete geçmek
get this party started f. partiyi başlatmak
get this party started f. eğlenceyi başlatmak
get this party started f. çalışmayı başlatmak
get this party started f. aksiyona girmek
get this party started f. eyleme/faaliyete geçmek
get this party started f. kararlılıkla/şevkle/gayretle harekete geçmek
after the party is over expr. o güzel günler bittikten sonra
after the party is over expr. bayram gibi günler sona erdiğinde
after the party is over expr. o coşku son bulduktan sonra
after the party is over expr. refah dolu zamanlar geçtikten sonra
after the party is over expr. parti bittikten sonra
a whale of a (job/party/story) expr. çok iyi bir iş/parti/hikaye
a whale of a (job/party/story) expr. harika bir iş/parti/hikaye
Speaking
here is your invitation card please join my party tomorrow expr. al davetiyen lütfen yarın partime katıl
we met at a party expr. bir partide tanıştık
we're going to a party expr. bir partiye gidiyoruz
there is a party on saturday expr. cumartesi günü bir parti var
I'm having a party next weekend expr. gelecek hafta sonu bir parti veriyorum
everyone went the party and/but I prefered staying at home expr. herkes partiye gitti bense/ben ise evde kalmayı tercih ettim
here is your invitation card please join my party tomorrow expr. işte davetiyen lütfen yarın partime katıl
christmas party expr. noel partisi
I met her at a party expr. onun bir partide tanıştım
what party? expr. ne partisi?
I'm having a party next weekend expr. önümüzdeki hafta sonu bir parti veriyorum
do you want to go to the party? expr. partiye gitmek istiyor musun?
are you just getting back from a party or somethin'? expr. partiden falan mı dönüyorsun?
I don't want to disturb your party expr. partinizi bölmek istemem
he was the life of the party expr. toplantıyı canlandıran o idi
do you have a table for party of 3? expr. 3 kişilik yeriniz var mı?
are you coming to the party tomorrow? expr. yarın partiye geliyor musun?
are you coming to the party tomorrow? expr. yarın partiye gelecek misin?
let's party! expr. parti başlasın!
I have a birthday party expr. benim doğum günü partim var
I'm having a birthday party expr. benim doğum günü partim var
where is the party? expr. parti nerede?
Trade/Economic
non-nominating party i. aday göstermeyen taraf
nondefaulting party i. akde bağlı kalan taraf
contracting party i. akid taraf
receiving party i. alıcı taraf
promise performance of third party i. başkasının fiilini üstlenme
nonfiling party i. belge teslimiyle yükümlü olmayan taraf
disclosing party i. bilgi veren taraf
first-party conformity assessment activity i. birinci taraf uygunluk değerlendirme faaliyeti
first party laboratory i. birinci taraf laboratuvar
charter party bill of lading i. carter parti konşimento
charter party bill of lading i. carter parti konşimentosu
charter party i. carter sözleşmesi
charter-party i. çarter parti
third-party product certification i. farklı tip ürün belgelendirme
billing party i. fatura eden taraf
bill to party i. faturalandırılacak taraf
trusted third party i. güvenilir üçüncü kuruluş
charter party i. gemi kiralama sözleşmesi
charter party i. gemi kira sözleşmesi
charter party i. gemi kira kontratı
accommodation party i. hatır senedi tanzim eden kimse
account party i. hesap açan taraf
accommodation party i. hatır senedi ciro eden kimse
accommodation party i. hatır senedine taraf olan kişi
related party disclosures i. ilgili taraf açıklamaları
labor party i. işçi partisi
disclosing party i. ifşa eden taraf
related party transaction i. ilgili taraf işlemi
interested party i. ilgili taraf
related party disclosures i. ilişkili taraf açıklamaları
respective party i. ilgili taraf
related party transactions i. ilgili taraf işlemleri
party in interest i. ilgili şahıs
party interested i. ilgili taraf
related party transaction i. ilişkili tarafla işlem
party in interest i. ilgili taraf
receiving party i. ifşa edilen taraf
second-party conformity assessment activity i. ikinci taraf uygunluk değerlendirme faaliyeti
party interested i. ilgili şahıs
adverse party i. karşı taraf
counter party i. karşı taraf
party ticket i. kolektif bilet
third party goods and values held for safekeeping on consignment or for treatment i. konsinye veya işlenmek üzere tutulan üçüncü şahıs malları veya kıymetleri