upside

"upside" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 22 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	upside i.	avantaj
What's the upside to that? Bunun avantajı nedir? More Sentences
2	Genel	upside i.	iyi taraf
What's the upside to that? Bunun iyi tarafı ne? More Sentences
3	Genel	upside i.	üst taraf
4	Genel	upside i.	olumlu yön/taraf
5	Genel	upside i.	iyi yan
6	Genel	upside i.	olumlu sonuç
7	Genel	upside i.	potansiyel
8	Genel	upside i.	vaat
9	Genel	upside i.	umut
10	Genel	upside ed.	yan yüzünde
11	Genel	upside ed.	yan yüzüne karşı
Trade/Economic
12	Ticaret/Ekonomi	upside i.	yukarı eğilim
13	Ticaret/Ekonomi	upside i.	yukarı yönlü eğilim
14	Ticaret/Ekonomi	upside s.	artan (fiyat, değer)
15	Ticaret/Ekonomi	upside s.	yükselen (fiyat, değer)
Technical
16	Teknik	upside i.	üst taraf
17	Teknik	upside i.	üst taraf ya da parça
18	Teknik	upside i.	üst yüzey
Statistics
19	İstatistik	upside i.	çizelgenin yüksek bölümü
20	İstatistik	upside i.	grafiğin yüksek fiyatı gösteren bölümü
Slang
21	Argo	upside ed.	üstünde
22	Argo	upside ed.	üzerinde

"upside" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 97 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	turn upside down f.	altüst olmak
After the earthquake, Tom's world turned upside down. Depremden sonra Tom'un dünyası altüst oldu. More Sentences
2	Genel	upside-down s.	ters
A polyglot is someone who can read upside-down. Çok dil bilen biri ters okuyabilen kişidir. More Sentences
3	Genel	upside-down s.	baş aşağı
A polyglot is someone who can read upside-down. Bir poliglot, baş aşağı okuyabilen kişidir. More Sentences
4	Genel	upside down zf.	tepetaklak
Sometimes the world is upside down and there's no reason why. Bazen dünya tepetaklak olur ve bunun için hiçbir sebep yoktur. More Sentences
5	Genel	upside down zf.	ters
Sometimes the world is upside down and there's no reason why. Bazen dünya tersine döner ortada bir sebep olmasa da. More Sentences
6	Genel	upside down zf.	başaşağı
He turned the bottle upside down and shook it, but still the honey wouldn't come out. O, şişeyi başaşağı çevirdi ve salladı fakat bal hâlâ akmıyordu. More Sentences
7	Genel	upside down zf.	alt üst
Fadil's life turned upside down one fall day. Fadıl'ın hayatı bir sonbahar günü alt üst oldu. More Sentences
8	Genel	upside down zf.	baş aşağı
Tom picked up the cup and turned it upside down. Tom bardağı aldı ve onu baş aşağı çevirdi. More Sentences
Phrasals
9	Öbek Fiiller	turn (something) upside down f.	(bir şeyi) tersine döndürmek/çevirmek
Fadil's life turned upside down one fall day. Fadıl'ın hayatı bir sonbahar günü tersine döndü. More Sentences
Technical
10	Teknik	upside down zf.	baş aşağı
Who turned this upside down? Bunu kim baş aşağı çevirdi? More Sentences
Telecom
11	Telekom	upside down zf.	baş aşağı
Tom got angry when Mary hung the picture upside down. Mary resmi baş aşağı asınca Tom sinirlendi. More Sentences
General
12	Genel	turn upside down f.	devrilmek
13	Genel	turn upside down f.	altını üstüne getirmek
14	Genel	turn upside down f.	altüst etmek
15	Genel	turn upside down f.	ters dönmek
16	Genel	be upside down f.	alt üst olmak
17	Genel	run upside down f.	altüst etmek
18	Genel	turn upside down f.	başaşağı çevirmek
19	Genel	be upside down f.	altüst olmak
20	Genel	turn upside down f.	didiklemek
21	Genel	turn the place upside down f.	ortalığı birbirine katmak
22	Genel	turn upside down f.	ters çevirmek
23	Genel	(someone's) life become upside-down f.	dünyası kararmak
24	Genel	turn upside-down f.	alt üst etmek
25	Genel	turn upside-down f.	başaşağı etmek
26	Genel	turn upside down f.	alabora olmak
27	Genel	turn the place upside down f.	ortalığın altını üstüne getirmek
28	Genel	hold the book upside down f.	kitabı ters tutmak
29	Genel	upside-down s.	tepetaklak duran
30	Genel	upside-down s.	altüst
31	Genel	upside-down s.	baş aşağı duran
32	Genel	upside-down s.	alt üst
33	Genel	upside-down s.	tepetaklak
34	Genel	upside-down s.	başaşağı
35	Genel	upside-down s.	karışık
36	Genel	upside-down s.	karmaşık
37	Genel	upside-down s.	kargaşa içinde
38	Genel	upside-down s.	düzensiz
39	Genel	upside down zf.	altüst
40	Genel	upside down zf.	allak bullak
41	Genel	upside down zf.	tersyüz
42	Genel	upside down zf.	tepe taklak
43	Genel	upside down zf.	karmakarışık
44	Genel	upside down zf.	tepetaktak
45	Genel	upside down zf.	tepetakla
46	Genel	upside down zf.	tersine çevrilmiş bir şekilde
Phrasals
47	Öbek Fiiller	turn (someone or something) upside down f.	(birini/bir şeyi) ters çevirmek
48	Öbek Fiiller	turn (someone or something) upside down f.	(birinin/bir şeyin) altını üstüne getirmek
49	Öbek Fiiller	turn (someone or something) upside down f.	(birini/bir şeyi) ters döndürmek
50	Öbek Fiiller	turn (something) upside down f.	(bir şeyi) tamamen değiştirmek
51	Öbek Fiiller	turn (something) upside down f.	(bir şeyde) önemli değişiklikler yaparak geliştirmek
52	Öbek Fiiller	turn (someone) upside down f.	(birini) altüst etmek
53	Öbek Fiiller	turn (someone) upside down f.	(birini) mahvetmek
54	Öbek Fiiller	turn (someone) upside down f.	(birini) çok kötü etkilemek
55	Öbek Fiiller	turn someone upside down f.	birini altüst etmek
56	Öbek Fiiller	turn someone upside down f.	birinin kafasını karıştırmak
57	Öbek Fiiller	turn someone upside down f.	birini üzmek
58	Öbek Fiiller	turn someone upside down f.	birinin keyfini kaçırmak
Phrases
59	İfadeler	upside the head expr.	kafanın tepesine
60	İfadeler	upside the head expr.	kafanın ortasına
61	İfadeler	upside the head expr.	kafanın yanına
62	İfadeler	upside the head expr.	kafanın üst tarafına
63	İfadeler	upside the head expr.	kafasının yanından
64	İfadeler	upside the head expr.	kafasının yanına doğru
65	İfadeler	upside the head expr.	kafasının yanına
66	İfadeler	upside the head expr.	kafasına karşı
67	İfadeler	upside the head expr.	kafasına doğru
Colloquial
68	Konuşma Dili	turn (something) upside down f.	(mecaz anlamıyla) alt üst etmek
69	Konuşma Dili	turn (something) upside down f.	darmadağın etmek
Idioms
70	Deyim	turn (something) upside down f.	(bir şeyi) altını üstüne getirecek şekilde çevirmek
71	Deyim	turn a place upside down f.	bir yeri didik didik aramak
72	Deyim	surprise on the upside f.	iyi anlamda şaşırtmak
73	Deyim	turn a place upside down f.	(bir şeyi ararken) bir yerin altını üstüne getirmek
74	Deyim	(one's) whole world was turned upside down expr.	(birinin) dünyası alt üst olmuş
75	Deyim	on the upside expr.	iyi tarafı
76	Deyim	on the upside expr.	işin olumlu/güzel tarafı
77	Deyim	on the upside expr.	olumlu olan
78	Deyim	on the upside expr.	iyi tarafından bakıldığında
79	Deyim	on the upside expr.	olumlu yönden bakıldığında
Speaking
80	Konuşma	you turned me upside down expr.	beni tersyüz ettin
81	Konuşma	his/her whole world was turned upside down expr.	dünyası altüst oldu
82	Konuşma	his/her whole world turned upside down expr.	dünyası altüst oldu
Trade/Economic
83	Ticaret/Ekonomi	equity upside agreement i.	değer artışı sözleşmesi
84	Ticaret/Ekonomi	upside risk i.	yukarı yönlü risk
85	Ticaret/Ekonomi	upside down zf.	fiyatı ederinden yüksek olarak
Politics
86	Siyasal	upside risk i.	olumlu risk
87	Siyasal	be turned upside down at the ballot box f.	sandığa gömülmek
Technical
88	Teknik	upside down i.	baş aşağı ters
89	Teknik	upside-down symmetric s.	alt üst simetrik
90	Teknik	upside-down s.	baş aşağı
91	Teknik	upside-down zf.	alt üst
Aeronautic
92	Havacılık	upside-down flight carburettor i.	ters uçuş karbüratörü
93	Havacılık	upside-down loop i.	ters lup
94	Havacılık	upside-down flight i.	ters uçuş
Marine
95	Denizcilik	turning upside down i.	tumba
Medical
96	Medikal	upside-down s.	baş aşağı
Gastronomy
97	Mutfak	upside-down cake i.	malzemeleri kabın altına konarak pişirildikten sonra ters çevrilen meyveli kek