|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
kırsal bölgeler |
countryside i.
|
|
We were the laughingstock of the whole countryside.
Biz bütün kırsal bölge için alay konusuyduk.
More Sentences
|
2 |
Genel |
kırsal alan |
rural area i.
|
|
It is no good talking about putting money into Community schemes and improving public transport in rural areas.
Topluluk programlarına para yatırmaktan ve kırsal alanlarda toplu taşımayı iyileştirmekten bahsetmek iyi değildir.
More Sentences
|
3 |
Genel |
kırsal kesim |
countryside i.
|
|
We must learn the lessons from this terrible blight to our countryside, farmers and the rural population.
Kırsal kesime, çiftçilerimize ve kırsal nüfusumuza yönelik bu korkunç beladan dersler çıkarmalıyız.
More Sentences
|
4 |
Genel |
kırsal nüfus |
rural population i.
|
|
But it is difficult for companies to reach rural populations.
Ancak şirketlerin kırsal nüfusa ulaşması zordur.
More Sentences
|
5 |
Genel |
kırsal kalkınma |
rural development i.
|
|
This section on rural development is extremely important but its importance is equally greatly overlooked.
Kırsal kalkınmayla ilgili bu bölüm son derece önemli ancak önemi de aynı ölçüde göz ardı ediliyor.
More Sentences
|
6 |
Genel |
kırsal ekonomik kalkınma |
rural economic development i.
|
|
Agriculture, agrarian reform and rural economic development should be top priority areas for EU assistance.
Tarım, tarım reformu ve kırsal ekonomik kalkınma AB yardımı için en öncelikli alanlar olmalıdır.
More Sentences
|
7 |
Genel |
kırsal bölgeler |
rural areas i.
|
|
Democracy cannot filter from the presidential palace down to the rural areas.
Demokrasi cumhurbaşkanlığı sarayından kırsal bölgelere kadar inemiyor.
More Sentences
|
8 |
Genel |
kırsal bölge |
rural region i.
|
|
The multifunctionality of the rural regions can thus be strengthened and increased.
Böylece kırsal bölgelerin çok işlevliliği güçlendirilebilir ve arttırılabilir.
More Sentences
|
9 |
Genel |
kırsal yaşam |
rural life i.
|
|
Fishing is one of the mainstays of rural life in Scotland.
Balıkçılık, İskoçya'da kırsal yaşamın temel dayanaklarından biridir.
More Sentences
|
10 |
Genel |
toprak ağası (bir köyün/kırsal bir bölgenin) |
land baron i.
|
|
It's hard to be a land baron on minimum wage.
Asgari ücretle toprak ağası olmak zordur.
More Sentences
|
11 |
Genel |
kırsal yoksulluk |
rural poverty i.
|
|
For many donors, including the European Commission, rural poverty is a multidimensional issue.
Avrupa Komisyonu da dahil olmak üzere pek çok donör için kırsal yoksulluk çok boyutlu bir meseledir.
More Sentences
|
|
12 |
Genel |
kırsal kesim boyunca |
cross-country s.
|
|
They went on a cross-country hike through forests and fields.
Ormanların ve tarlaların içinden, kırsal kesim boyunca yürüyüşe çıktılar.
More Sentences
|
Trade/Economic |
|
13 |
Ticaret/Ekonomi |
kırsal alan |
rural area i.
|
|
We agree that the rural areas should be seen as targeted units.
Kırsal alanların hedeflenen birimler olarak görülmesi gerektiği konusunda hemfikiriz.
More Sentences
|
14 |
Ticaret/Ekonomi |
kırsal kalkınma |
rural development i.
|
|
You will understand why the Committee on Agriculture and Rural Development voted for this proposal unanimously.
Tarım ve Kırsal Kalkınma Komitesi'nin bu öneriyi neden oybirliğiyle kabul ettiğini anlayacaksınız.
More Sentences
|
15 |
Ticaret/Ekonomi |
kırsal nüfus |
rural population i.
|
|
We must learn the lessons from this terrible blight to our countryside, farmers and the rural population.
Kırsal kesime, çiftçilerimize ve kırsal nüfusumuza yönelik bu korkunç beladan dersler çıkarmalıyız.
More Sentences
|
16 |
Ticaret/Ekonomi |
kırsal kalkınma |
rural development i.
|
|
Unfortunately, the Committee on Agriculture and Rural Development has rejected this proposal.
Ne yazık ki Tarım ve Kırsal Kalkınma Komitesi bu teklifi reddetmiştir.
More Sentences
|
Politics |
|
17 |
Siyasal |
kırsal toplum |
rural community i.
|
|
Where I come from in Northern Ireland the rural community is falling apart.
Kuzey İrlanda'da geldiğim yerde kırsal toplum dağılıyor.
More Sentences
|
18 |
Siyasal |
kırsal topluluk |
rural community i.
|
|
That there is particularly deep-seated frustration among rural communities is no secret.
Kırsal topluluklar arasında özellikle derin bir hayal kırıklığı olduğu bir sır değildir.
More Sentences
|
19 |
Siyasal |
kırsal nüfus |
rural population i.
|
|
The rural population of the European Union will rise by 165% and rural land by 43%.
Avrupa Birliği'nin kırsal nüfusu %165, kırsal arazisi ise %43 oranında artacaktır.
More Sentences
|
20 |
Siyasal |
kırsal bölge |
rural district i.
|
|
The by-products industry employs tens of thousands of people around Europe, mainly in rural districts.
Yan ürünler endüstrisi, Avrupa'da, çoğunlukla kırsal bölgelerde olmak üzere on binlerce kişiye istihdam sağlamaktadır.
More Sentences
|
Construction |
|
21 |
İnşaat |
kırsal alan |
rural area i.
|
|
Women play a decisive part in the economic development of rural areas.
Kadınlar kırsal alanların ekonomik kalkınmasında belirleyici bir rol oynamaktadır.
More Sentences
|
22 |
İnşaat |
kırsal altyapı |
rural infrastructure i.
|
|
Without investment in Europe's rural infrastructure, the EU would not function as it does today.
Avrupa'nın kırsal altyapısına yatırım yapılmasaydı, AB bugünkü işlevini yerine getiremezdi.
More Sentences
|
Geography |
|
23 |
Coğrafya |
kırsal nüfus |
rural population i.
|
|
We need to invest in helping the rural population to have a stake in their local economies.
Kırsal nüfusun kendi yerel ekonomilerinde pay sahibi olmalarına yardımcı olmak için yatırım yapmalıyız.
More Sentences
|
Common Usage |
|
24 |
Yaygın Kullanım |
kırsal cennet |
arcadia i.
|
|
General |
|
25 |
Genel |
kırsal durumlar |
rural conditions i.
|
|
26 |
Genel |
toprak ağası (bir köyün/kırsal bir bölgenin) |
squire i.
|
|
27 |
Genel |
kırsal arazi kullanımı |
rural land use i.
|
|
28 |
Genel |
kırsal sosyoloji |
rural sociology i.
|
|
29 |
Genel |
kırsal topluluk |
rural population i.
|
|
30 |
Genel |
kırsal yerler |
countryside i.
|
|
31 |
Genel |
kırsal bölge |
countryside i.
|
|
32 |
Genel |
ingilizce'de özellikle kırsal kesimlerdeki dar sokak veya patikalara verilen isim |
lane i.
|
|
33 |
Genel |
kırsal kalkınma projeleri |
rural development projects i.
|
|
34 |
Genel |
kırsal kesim |
the country i.
|
|
35 |
Genel |
kırsal yerleşim |
rural settlement i.
|
|
36 |
Genel |
kırsal bölgeler |
the country i.
|
|
37 |
Genel |
kırsal durum |
rural condition i.
|
|
38 |
Genel |
kırsal endüstri |
rural industries i.
|
|
39 |
Genel |
kırsal yoksulluk |
rural poor i.
|
|
40 |
Genel |
kırsal bölge |
the country i.
|
|
41 |
Genel |
kırsal kalkınmada kadınlar |
women in rural development i.
|
|
42 |
Genel |
kırsal bölge stili |
rural style i.
|
|
43 |
Genel |
kırsal bölge stili |
country style i.
|
|
44 |
Genel |
kırsal kredi |
rural credit i.
|
|
45 |
Genel |
tarım ve kırsal kalkınma |
agricultural and rural development i.
|
|
46 |
Genel |
kırsal bölge |
the land i.
|
|
47 |
Genel |
kırsal yerleşim |
country seat i.
|
|
48 |
Genel |
kırsal kesim |
country i.
|
|
49 |
Genel |
bir ülkenin kırsal bölgeleri |
grass-roots i.
|
|
50 |
Genel |
kırsal sosyoloji |
rural-village sociology i.
|
|
51 |
Genel |
kırsal bölge |
rural zone i.
|
|
|
52 |
Genel |
kırsal planlama |
rural planning i.
|
|
53 |
Genel |
kırsal toplum |
rural society i.
|
|
54 |
Genel |
kırsal alan santralı |
rural switch i.
|
|
55 |
Genel |
kentsel ve kırsal alanlar |
urban and rural areas i.
|
|
56 |
Genel |
türkiye'nin kırsal kesimleri |
turkey's rural areas i.
|
|
57 |
Genel |
eskiden kırsal kesimde genellikle ahırda tiyatro gösterileri yapmak için çıkılan turne |
barnstormer i.
|
|
58 |
Genel |
kırsal yöre halkı |
countryside i.
|
|
59 |
Genel |
kırsal motorin |
gasoil i.
|
|
60 |
Genel |
kırsal motorin |
rural diesel i.
|
|
61 |
Genel |
kırsal yerleşimler |
rural settings i.
|
|
62 |
Genel |
kırsal çevre |
surrounding countryside i.
|
|
63 |
Genel |
(eski rusya'da) kırsal alanlarda gıda gibi yerel ihtiyaç için gönüllü alınan vergi |
self-taxation i.
|
|
64 |
Genel |
kırsal yaşam |
rustic life i.
|
|
65 |
Genel |
(avustralya/yeni zelanda) taşra, kırsal bölge |
backblocks i.
|
|
66 |
Genel |
kırsal yaşam ve tarımı toplumun temeli olarak gören akım |
agrarianism i.
|
|
67 |
Genel |
kırsal alanda bulunan bozuk ve engebeli yol |
cart track i.
|
|
68 |
Genel |
kırsal alanda bulunan bozuk ve engebeli yol |
cartroad i.
|
|
69 |
Genel |
kırsal alanda bulunan bozuk ve engebeli yol |
cartway i.
|
|
70 |
Genel |
çok az insanın yaşadığı kırsal bölge |
backcountry i.
|
|
71 |
Genel |
çok az insanın yaşadığı kırsal bölge |
backland i.
|
|
72 |
Genel |
hindistan'ın kırsal bölgelerinde kullanılan iki tekerlekli hafif bir araç |
tonga i.
|
|
73 |
Genel |
(çin'de) kırsal alanlardan kitleler halinde şehre göç etmiş genç nesil |
ant tribe i.
|
|
74 |
Genel |
kırsal arazide yaşayan ve çalışan kimse |
landsman i.
|
|
75 |
Genel |
rusya'ya özgü küçük ve kırsal bir idari birim |
volost i.
|
|
76 |
Genel |
sovyetlerde kırsal bir bölge |
volost i.
|
|
77 |
Genel |
abd'nin kırsal güney kesimlerinde yaşayan beyaz kimse |
hillbilly i.
|
|
78 |
Genel |
kırsal kimse |
homespun i.
|
|
79 |
Genel |
(hindistan'da) kırsal bölge |
mofussil [india] i.
|
|
80 |
Genel |
çevredeki kırsal bölgeye hakim bir nokta elde etmek için bahçeye inşa edilen yüksek alan |
mount [obsolete] i.
|
|
81 |
Genel |
(özellikle fransa'da) kırsal bölge polis memuru |
gendarme i.
|
|
82 |
Genel |
2. dünya savaşı'ndan önceki cahil kırsal kesme özgü özellikler |
dad and dave [australia] i.
|
|
83 |
Genel |
ülkenin çiftçilik yapılan kırsal kesimleri |
grass roots i.
|
|
84 |
Genel |
siyaset ve ekonomi açısından önemli bir grubu oluşturan ve bağımsız bir oy kaynağı teşkil eden kırsal bölge halkı |
grass roots i.
|
|
85 |
Genel |
kırsal alanda yer alan yol |
road i.
|
|
86 |
Genel |
kırsal yaşam savunuculuğu |
ruralism i.
|
|
87 |
Genel |
kırsal yaşam |
ruralism i.
|
|
88 |
Genel |
kırsal yaşam savunucusu |
ruralist i.
|
|
89 |
Genel |
kırsal yaşam savunucusu |
ruralite i.
|
|
90 |
Genel |
kırsal manzara |
rurality i.
|
|
91 |
Genel |
kırsal özellik |
rurality i.
|
|
92 |
Genel |
kırsal alanda yaşayan kimse |
ruricolist i.
|
|
93 |
Genel |
kırsal bölge |
rus in urbe i.
|
|
94 |
Genel |
yıl dönümünde kiliseye adanan, ingiltere'nin kırsal yerlerinde kutlanan eski bir dini kutlama |
rush-bearing i.
|
|
95 |
Genel |
(britanya idari bölgesine ait) kırsal birim |
district i.
|
|
96 |
Genel |
kırsal köy |
craal i.
|
|
97 |
Genel |
eski bir kırsal bölge oyunu |
dust-point i.
|
|
98 |
Genel |
kırsal kesimde halkın kullanımına ayrılmış alan |
country park [uk] i.
|
|
99 |
Genel |
güney afrika'nın ıssız kırsal kesimleri |
platteland i.
|
|
100 |
Genel |
(kırsal bölgede) garaj yoluyla yolun kesişme noktası |
outlet i.
|
|
101 |
Genel |
kırsal yer |
outparish i.
|
|
102 |
Genel |
(avustralya'da) yerel yönetim idaresinde olan birleştirilmiş kırsal alan |
shire i.
|
|
103 |
Genel |
kırsal bölge |
sticks i.
|
|
104 |
Genel |
bir bölgenin kırsal özelliklerini yoketmek |
deprovincialize f.
|
|
105 |
Genel |
kırsal kesimde turne yapmak |
barnstorm f.
|
|
106 |
Genel |
kırsal kesimde dolaşarak miting yapmak |
barnstorm f.
|
|
107 |
Genel |
kırsal kesimde dolaşarak eğitim vermek |
barnstorm f.
|
|
108 |
Genel |
kırsal alana gitmek |
ruralize [us] f.
|
|
109 |
Genel |
kırsal alana gitmek |
ruralise [uk] f.
|
|
110 |
Genel |
kırsal yaşama uygun hale getirmek |
rusticize [us] f.
|
|
111 |
Genel |
kırsal yaşama uygun hale getirmek |
rusticise [uk] f.
|
|
112 |
Genel |
kırsal görünüm vermek |
countrify f.
|
|
113 |
Genel |
kırsal bölgede bulunan |
country s.
|
|
114 |
Genel |
kırsal bölge özelliği gösteren |
rural style s.
|
|
115 |
Genel |
kırsal bölge özelliği gösteren |
country-style s.
|
|
116 |
Genel |
yarı kırsal |
semi rural s.
|
|
117 |
Genel |
yarı kırsal |
semirural s.
|
|
118 |
Genel |
kırsal alanda ikamet eden |
agrestial s.
|
|
119 |
Genel |
yarı kırsal |
nonmetropolitan s.
|
|
120 |
Genel |
kırsal olmayan |
nonrural s.
|
|
121 |
Genel |
(yer) sakin ve kırsal olması bakımından hoş |
bonnie s.
|
|
122 |
Genel |
(yer) özellikle sakin ve kırsal olması bakımından hoş |
bonny s.
|
|
123 |
Genel |
kırsal yaşama özgü |
homespun s.
|
|
124 |
Genel |
kırsal olan |
mofussil [india] s.
|
|
125 |
Genel |
kırsal alanda yaşayan |
rural s.
|
|
126 |
Genel |
kırsal alanda doğan |
rurigenous s.
|
|
127 |
Genel |
kırsal alanda yaşayan |
rurigenous s.
|
|
128 |
Genel |
kırsal alan mukimi olan |
rustic s.
|
|
129 |
Genel |
kırsal yaşama uygun |
rustic s.
|
|
130 |
Genel |
kırsal yaşama adapte olan |
rustic s.
|
|
131 |
Genel |
kırsal alan mukimi olan |
rustical s.
|
|
132 |
Genel |
kırsal yaşama uygun |
rustical s.
|
|
133 |
Genel |
kırsal yaşama adapte olan |
rustical s.
|
|
134 |
Genel |
kırsal bölgeye ait |
prairial s.
|
|
135 |
Genel |
kırsal bölge ile ilgili |
prairial s.
|
|
136 |
Genel |
kırsal kökenli |
provincial s.
|
|
137 |
Genel |
kırsal kesim boyunca |
cross-country zf.
|
|
138 |
Genel |
kırsal tarzda anlamı veren ön ek |
boere- [south africa] ök.
|
|
Colloquial |
|
139 |
Konuşma Dili |
yoksul kırsal topluluk |
tobacco road i.
|
|
140 |
Konuşma Dili |
yoksul kırsal bölge |
tobacco road i.
|
|
Idioms |
|
141 |
Deyim |
şehir/kent (genellikle kırsal kesimde yaşayan insanların kent için kullandıkları bir ifade) |
big smoke i.
|
|
142 |
Deyim |
güzel kırsal bölge |
god's country i.
|
|
143 |
Deyim |
kırsal bölge |
the boonies i.
|
|
144 |
Deyim |
güzel kırsal bölge |
god's (own) country [cliché] i.
|
|
145 |
Deyim |
kırsal bölgelere gitmek |
go to the country f.
|
|
146 |
Deyim |
kırsal yaşama geçmek |
go back to the pa f.
|
|
147 |
Deyim |
kırsal yaşam için şehir hayatını terk etmek |
go back to the pa f.
|
|
148 |
Deyim |
şehir hayatındansa kırsal yaşamı tercih etme |
back to nature expr.
|
|
149 |
Deyim |
genelde avustralya'nın kırsal kesimlerinde bir işi veya sabit bir adresi olmadan, eğlence amaçlı ya da ekonomik koşullar nedeniyle seyahat etmek |
on the wallaby (track) expr.
|
|
Formal |
|
150 |
Resmi |
ingiliz yönetiminden önce güney afrika'nın kırsal bölgelerinde yerel boer hakimine yardım eden konsey |
heemraad i.
|
|
Trade/Economic |
|
151 |
Ticaret/Ekonomi |
avrupa ortak tarımsal ve kırsal politikası |
common agricultural and rural policy for europe i.
|
|
152 |
Ticaret/Ekonomi |
bütünleştirilmiş kırsal kalkınma |
integrated rural development i.
|
|
153 |
Ticaret/Ekonomi |
kırsal kredi |
rural credit i.
|
|
154 |
Ticaret/Ekonomi |
kırsal kalkınma projeleri |
rural development projects i.
|
|
155 |
Ticaret/Ekonomi |
katılım öncesi kırsal kalkınma aracı |
instrument for pre-accession-rural development i.
|
|
156 |
Ticaret/Ekonomi |
kırsal istihdam |
rural employment i.
|
|
157 |
Ticaret/Ekonomi |
kırsal ekonomik kalkınma |
rural economic development i.
|
|
158 |
Ticaret/Ekonomi |
kırsal planlama |
rural planning i.
|
|
159 |
Ticaret/Ekonomi |
kırsal yatırım |
rural investment i.
|
|
160 |
Ticaret/Ekonomi |
kırsal bölgeye yapılan ücretsiz teslimat |
rfd (rural free delivery) kısalt.
|
|
Law |
|
161 |
Hukuk |
(ingiltere ve galler) halka açık kırsal alan |
access land i.
|
|
162 |
Hukuk |
kırsal bölge yasası |
birlaw i.
|
|
163 |
Hukuk |
kırsal tüzük |
birlaw i.
|
|
164 |
Hukuk |
(iskoç hukukunda) hem kasabadaki hem de kırsal bölgelerdeki kiracıların taşınma günü olan 15 mayıs günü |
whitsunday i.
|
|
165 |
Hukuk |
(iskoç hukukunda) hem kasabadaki hem de kırsal bölgelerdeki kiracıların taşınma günü olan 15 mayıs günü |
whit sunday i.
|
|
Politics |
|
166 |
Siyasal |
kırsal bölge konseyi |
rdc (rural district council) i.
|
|
167 |
Siyasal |
avustralya'da kırsal bölgelerin yoğun desteğini alan bir siyasi parti |
national party i.
|
|
168 |
Siyasal |
avrupa kırsal kalkınma için tarım fonu |
european agricultural fund for rural development i.
|
|
169 |
Siyasal |
kırsal kalkınma komitesi |
rural development committee i.
|
|
170 |
Siyasal |
tarım ve kırsal kalkınma genel müdürlüğü |
directorate-general for agriculture and rural development i.
|
|
171 |
Siyasal |
tarım ve kırsal kalkınma |
agriculture and rural development i.
|
|
172 |
Siyasal |
tarımsal yapılar ve kırsal kalkınma komitesi |
committee on agricultural structures and rural development i.
|
|
173 |
Siyasal |
(yerel hükümet için) kırsal seçim bölgesi |
riding [new zealand] i.
|
|
174 |
Siyasal |
japonya'da yaşayan kırsal bir topluluk |
mura i.
|
|
175 |
Siyasal |
(ingiltere'de) kırsal kalkınma kurumu |
countryside agency i.
|
|
176 |
Siyasal |
(ingiltere'de ve eskiden galler'de) kırsal alandaki en küçük yerel idare birimi |
parish i.
|
|
177 |
Siyasal |
kırsal ingiltere'yi koruma komisyonu |
cpre (council for the protection of rural england) kısalt.
|
|
Institutes |
|
178 |
Kurum/Kuruluş |
kırsal kalkınma ve kredilendirme daire başkanlığı |
department of rural development and credits i.
|
|
179 |
Kurum/Kuruluş |
kırsal kalkınma planı ödeme ajansı |
paying agency i.
|
|
180 |
Kurum/Kuruluş |
kırsal kalkınma için avrupa tarım fonu |
feader i.
|
|
181 |
Kurum/Kuruluş |
tarım ve kırsal kalkınmayı destekleme kurumu |
agriculture and rural development support institution i.
|
|
182 |
Kurum/Kuruluş |
tarımsal ve kırsal kalkınma için özel katılım programı |
special accession programme for agriculture and rural development i.
|
|
183 |
Kurum/Kuruluş |
tarımsal ve kırsal işbirliği teknik merkezi |
technical centre for agricultural and rural cooperation i.
|
|
184 |
Kurum/Kuruluş |
tarım ve kırsal kalkınmayı destekleme kurumu |
agriculture and rural development support institution i.
|
|
185 |
Kurum/Kuruluş |
tarım ve kırsal kalkınmayı destekleme kurumu |
agricultural and rural development support institution i.
|
|
186 |
Kurum/Kuruluş |
tarımsal ve kırsal kalkınmaya yönelik özel katılım programı |
special accession programme for agriculture and rural development i.
|
|
Tourism |
|
187 |
Turizm |
kırsal bölge turizmi |
agrotourism i.
|
|
188 |
Turizm |
kırsal turizmi |
agrotourism i.
|
|
189 |
Turizm |
kırsal turizmi |
agritourism i.
|
|
190 |
Turizm |
kırsal bölge turizmi |
agritourism i.
|
|
191 |
Turizm |
kırsal turizm faaliyetleri |
rural tourism activities i.
|
|
192 |
Turizm |
kırsal turizm |
rural tourism i.
|
|
193 |
Turizm |
kırsal tatil yeri |
villeggiatura i.
|
|
194 |
Turizm |
kırsal bölgeleri ziyaret eden turistlere yönelik kural ve düzenlemeler |
country code [uk] i.
|
|
Technical |
|
195 |
Teknik |
kırsal yaşamda kullanılan alet edevatlar |
rusticana i.
|
|
Computer |
|
196 |
Bilgisayar |
kırsal alanda yer alan ve iletişim ağına bağlı bilgisayarları ve çeşitli sistemlere ev sahipliği yapan ortak işyeri |
telecottage i.
|
|
Telecom |
|
197 |
Telekom |
kırsal hizmet alanı |
rural service area i.
|
|
198 |
Telekom |
tümleşik kırsal telematik |
integrated rural telematics i.
|
|
Architecture |
|
199 |
Mimarlık |
nüfus yoğunluğunu en üst düzeye çıkararak çevredeki kırsal alanı koruyan dikey şehir planlaması |
arcology i.
|
|
200 |
Mimarlık |
ev ile küçük ölçekli tarıma ayrılmış topraktan oluşan yarı kırsal arazi |
lifestyle block [new zealand] i.
|
|
Construction |
|
201 |
İnşaat |
kırsal alan düzenlemesi |
land consolidation i.
|
|
202 |
İnşaat |
kırsal konut |
rural dwelling i.
|
|
203 |
İnşaat |
kırsal gelişme |
rural development i.
|
|
204 |
İnşaat |
kırsal bölge nüfus azalımı |
rural depopulation i.
|
|
Furniture |
|
205 |
Mobilya |
on sekizinci yüzyılın sonunda ingiltere ve abd'nin kırsal kesimlerinde görülen bir mobilya tarzı |
country chippendale i.
|
|
Automotive |
|
206 |
Otomotiv |
ileri kırsal alan ulaştırma düzenleri |
advanced rural transportation systems i.
|
|
Transportation |
|
207 |
Ulaştırma |
(kırsal bölgede) kargo hizmeti |
rural delivery [new zealand] i.
|
|
208 |
Ulaştırma |
(kırsal ücretsiz kargo alanında) kargo sevkiyat güzergahı |
rural route i.
|
|
209 |
Ulaştırma |
(kırsal ücretsiz kargo alanında) kargo sevkiyat güzergahı |
rural delivery route i.
|
|
Aeronautic |
|
210 |
Havacılık |
(pilot) kırsal bölgelerdeki turne sırasında gösteri uçuşu yapmak veya yarışa katılmak |
barnstorm f.
|
|
Marine |
|
211 |
Denizcilik |
kırsal alan |
landscaping s.
|
|
Medical |
|
212 |
Medikal |
kırsal kesim sağlığı |
rural health i.
|
|
Zoology |
|
213 |
Zooloji |
kırsal alanlarda yaşayan |
arvicoline s.
|
|
Agriculture |
|
214 |
Tarım |
genellikle şehir merkezine yakın, yarı kırsal hayat tarzı sunan tarım arazisi |
ten-acre block [nz] i.
|
|
215 |
Tarım |
kırsal kesimde çalışan işçi |
rural worker i.
|
|
216 |
Tarım |
yatay kırsal kalkınma planı |
horizontal rural development plan i.
|
|
Breeding |
|
217 |
Hayvancılık |
kırsal hayvancılık |
pastoral farming i.
|
|
218 |
Hayvancılık |
kırsal hayvancılık |
pastoralism i.
|
|
Tobacco |
|
219 |
Tütün |
yoksul kırsal bölgede oturan kimse |
tobacco-roader i.
|
|
220 |
Tütün |
yoksul kırsal bölgede oturan |
tobacco-roadish s.
|
|
Forestry |
|
221 |
Ormancılık |
(özellikle kırsal alanda çıkan) söndürülmesi güç yangın |
wildland fire i.
|
|
222 |
Ormancılık |
(özellikle kırsal alanda çıkan) söndürülmesi güç yangın |
grass fire i.
|
|
223 |
Ormancılık |
(özellikle kırsal alanda çıkan) söndürülmesi güç yangın |
bushfire i.
|
|
224 |
Ormancılık |
(özellikle kırsal alanda çıkan) söndürülmesi güç yangın |
wildfire i.
|
|
225 |
Ormancılık |
(özellikle kırsal alanda çıkan) söndürülmesi güç yangın |
vegetation fire i.
|
|
226 |
Ormancılık |
(özellikle kırsal alanda çıkan) söndürülmesi güç yangın |
hill fire i.
|
|
Social Sciences |
|
227 |
Sosyal Bilimler |
kuzey amerika kızılderililerinin yaşadığı kırsal ve korunaklı yerleşim alanı |
rancheria i.
|
|
228 |
Sosyal Bilimler |
kuzey amerika kızılderililerinin yaşadığı kırsal ve korunaklı yerleşim alanı |
rancherie i.
|
|
229 |
Sosyal Bilimler |
hindistan'ın kırsal bölgelerinde kullanılan iki tekerlekli aracın sürücüsü |
tongawalla i.
|
|
230 |
Sosyal Bilimler |
kırsal-kentsel dönüşüm |
rural-urban-transformation i.
|
|
231 |
Sosyal Bilimler |
taşra halkının oluşturduğu kırsal topluluk |
hicksville i.
|
|
232 |
Sosyal Bilimler |
(komünist çin'in kırsal kesiminde) çiftçilik, balıkçılık, madencilik veya sanayi projeleri için bir araya gelen 2000-4000 ailelik sosyal ve idari birim |
commune i.
|
|
233 |
Sosyal Bilimler |
(komünist çin'in kırsal kesiminde) çiftçilik, balıkçılık, madencilik veya sanayi projeleri için bir araya gelen 2000-4000 ailelik sosyal ve idari birim |
people's commune i.
|
|
234 |
Sosyal Bilimler |
kırsal olmayan |
unpastoral s.
|
|
Literature |
|
235 |
Edebiyat |
kırsal bölgede mutlu, huzurlu yaşam |
idyll i.
|
|
236 |
Edebiyat |
kırsal bölgede mutlu |
idyl s.
|
|
Linguistics |
|
237 |
Dilbilim |
kırsal lehçelere dayanan norveç ulusal standart dili |
new norwegian i.
|
|
238 |
Dilbilim |
norveç'in kırsal lehçelere dayanan iki resmi dilinden biri |
landsmaal i.
|
|
239 |
Dilbilim |
konuşma diline, özellikle de kırsal lehçelere dayanan norveç ulusal standart dili |
landsmaal i.
|
|
240 |
Dilbilim |
norveç'in kırsal lehçelere dayanan iki resmi dilinden biri |
landsmål i.
|
|
241 |
Dilbilim |
konuşma diline, özellikle de kırsal lehçelere dayanan norveç ulusal standart dili |
landsmål i.
|
|
242 |
Dilbilim |
konuşma diline, özellikle de kırsal lehçelere dayanan norveç ulusal standart dili |
new norwegian i.
|
|
History |
|
243 |
Tarih |
(küba devrim yıllarında) denetim sağlamak için kübalı kırsal nüfusun kamp ya da askeri garnizonlara hapsedilmesi |
reconcentration i.
|
|
244 |
Tarih |
kırsal kesimde onda birlik arazi |
tithing i.
|
|
245 |
Tarih |
(19. yüzyılda) kırsal kökenli kültürsüz avustralyalı |
geebung i.
|
|
246 |
Tarih |
(küba devrim yıllarında) denetim sağlamak için kübalı kırsal nüfusu kamp ya da askeri garnizona hapsetmek |
reconcentrate f.
|
|
Religious |
|
247 |
Dini |
incir ağaçlarında yaşadığına inanılan kırsal tanrı veya canavarlar |
fig faun i.
|
|
Geography |
|
248 |
Coğrafya |
kırsal ekonomi |
rural economy i.
|
|
249 |
Coğrafya |
kırsal bölge |
arcady i.
|
|
250 |
Coğrafya |
labrador'un kuzey ucunda yer alan yabani bir kırsal alan |
torngat mountains national park i.
|
|
251 |
Coğrafya |
kırsal bölge |
bled i.
|
|
252 |
Coğrafya |
kanada'da kırsal bir belediye |
daly i.
|
|
253 |
Coğrafya |
yeni zelanda'da kırsal bir alan |
paradise i.
|
|
254 |
Coğrafya |
kanada'da bir kırsal yerleşim |
inverness i.
|
|
255 |
Coğrafya |
kanada'da yer alan kırsal bir belediye |
fisher i.
|
|
256 |
Coğrafya |
(bir şehrin kırsal kesime genişlemesi ile şekillenen) kentsel alan |
sprawl i.
|
|
257 |
Coğrafya |
kırsal kesimde bulunan |
nonurban s.
|
|
258 |
Coğrafya |
kırsal kesimden ortaya çıkan |
nonurban s.
|
|
259 |
Coğrafya |
kırsal kesime özgü olan |
nonurban s.
|
|
Sport |
|
260 |
Spor |
kırsal bölgelerdeki fuarlarda gösteri uçuşu yapmak |
barnstorm f.
|
|
261 |
Spor |
kırsal bölgelerdeki fuarlarda paraşütle atlamak |
barnstorm f.
|
|
Abbreviation |
|
262 |
Kısaltma |
kırsal elektrifikasyon yasası |
rea (rural electrification act) i.
|
|
Archaic |
|
263 |
Eski Kullanım |
kırsal bölgelerde turne ve gösteri uçuşu yapan pilot birliği |
flying circus i.
|
|
Engineering |
|
264 |
Engineering |
(kırsal bölgede) açık ve kırma taş kullanılmayan yol |
clay road [new zealand] i.
|
|
Slang |
|
265 |
Argo |
avustralya’nın kırsal bölgelerinde düzenlenen son derece eğlenceli bir parti |
bachelors' and spinsters' ball i.
|
|
266 |
Argo |
kırsal bölgede yapılan bir yarış |
bush bash i.
|
|
267 |
Argo |
kırsal bölge |
wop-wops [new zealand] i.
|
|
268 |
Argo |
kırsal bölge |
bundocks i.
|
|
269 |
Argo |
seyrek nüfuslu ve ücra kırsal bölge |
rhubarb i.
|
|
British Slang |
|
270 |
İngiliz Argosu |
kırsal bölge |
boonies i.
|
|