ulus

"ulus" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 11 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	ulus	nation i.
As a Union of independent nations, we do not enjoy that luxury. Bağımsız uluslardan oluşan bir Birlik olarak, böyle bir lükse sahip değiliz. More Sentences
2	Yaygın Kullanım	ulus	people i.
The Americans are a democratic people. Amerikalılar demokratik bir ulustur. More Sentences
General
3	Genel	ulus	peoples i.
That means that those stateless nations cannot claim the right of their peoples to exist as such. Bu, devletsiz ulusların kendi halklarının var olma hakkını talep edemeyecekleri anlamına gelmektedir. More Sentences
4	Genel	ulus	people i.
Jews are a people chosen by God. Yahudiler Tanrı tarafından seçilmiş bir ulustur. More Sentences
5	Genel	ulus	nationality i.
They must not recognise any boundaries, whether of nationality or of gender. Ulusal ya da cinsiyete dayalı hiçbir sınırı tanımamalıdırlar. More Sentences
Politics
6	Siyasal	ulus	nation i.
Stateless nations very often have a history, a political will and a demography that justify this participation. Devletsiz uluslar çoğu zaman bu katılımı haklı çıkaracak bir tarihe, siyasi iradeye ve demografiye sahiptir. More Sentences
General
7	Genel	ulus	commonwealth i.
8	Genel	ulus	country i.
9	Genel	ulus	superorganism i.
Idioms
10	Deyim	ulus	ship of state i.
Politics
11	Siyasal	ulus	power i.

"ulus" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 52 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	ulus devlet	nation state i.
Montesquieu is, to be sure, a philosopher who talked about democracy and the nation state. Montesquieu şüphesiz demokrasi ve ulus devlet hakkında konuşmuş bir filozoftur. More Sentences
2	Genel	ulus-devlet	nation-state i.
The nation-state of the nineteenth century is not the blueprint for Europe's architecture in the twenty-first century. On dokuzuncu yüzyılın ulus-devleti, yirmi birinci yüzyılda Avrupa'nın mimarisinin planı değildir. More Sentences
3	Genel	ulus inşası	nation-building i.
It requires security, as we know from previous examples of nation-building. Daha önceki ulus inşası örneklerinden de bildiğimiz gibi güvenlik gerektirir. More Sentences
4	Genel	ulus-devlet yanlısı	nationalist i.
The Welsh nationalists protested against the proposed changes to their language policy. Gallerli ulus-devlet yanlıları dil politikalarında yapılması öngörülen değişiklikleri protesto etti. More Sentences
Trade/Economic
5	Ticaret/Ekonomi	ulus inşası	nation building i.
I think that this is a sign that nation building does not happen overnight. Bence bu, ulus inşasının bir gecede gerçekleşmediğinin bir işaretidir. More Sentences
6	Ticaret/Ekonomi	ulus ötesi	transnational s.
Consequently, we have campaigned for the possibility of setting up transnational producer organisations. Sonuç olarak, ulus ötesi üretici örgütlerinin kurulabilmesi için kampanya yürüttük. More Sentences
Law
7	Hukuk	ulus devlet	nation state i.
It must be a federation of nation States but not an interfering Superstate. Ulus Devletlerden oluşan bir federasyon olmalı ancak müdahaleci bir Süper Devlet olmamalıdır. More Sentences
Politics
8	Siyasal	ulus-devlet	nation-states i.
The present nation-states were born at a certain moment with an internal trend towards their transformation. Mevcut ulus-devletler, dönüşümlerine yönelik içsel bir eğilimle belirli bir anda doğdular. More Sentences
9	Siyasal	ulus devlet	nation-state i.
However, we must be vigilant in the face of global operators against whom nation-states can no longer impose limits. Bununla birlikte ulus devletlerin artık sınır koyamadığı küresel operatörler karşısında uyanık olmalıyız. More Sentences
10	Siyasal	ulus-devlet	nation-state i.
We cannot isolate a nation-state of 1.3 billion people. 1,3 milyarlık bir ulus-devleti izole edemeyiz. More Sentences
11	Siyasal	ulus çapında	nationally zf.
The president's speech was broadcast nationally. Başkanın konuşması ulus çapında yayınlandı. More Sentences
General
12	Genel	ulus egemenliği	national sovereignty i.
13	Genel	ulus veya dünya gibi daha büyük bir oluşumun özeti niteliğindeki topluluk, kuruluş gibi birim	microcosm i.
14	Genel	çevresindekilerden daha büyük ve güçlü olan ulus	colossus i.
15	Genel	ulus halini almak	become a nation f.
16	Genel	(ulus) gruplara ayrılmak	rend f.
17	Genel	ulus içi	intranational s.
18	Genel	ulus içi	intranational s.
19	Genel	ikiden fazla ulus ile ilişkili	multinational s.
20	Genel	ikiden fazla ulus veya taraf içeren	multipartite s.
21	Genel	diğer ulus veya devletlerle yürütülen	foreign s.
22	Genel	tüm ulus çapında	across the nation zf.
Idioms
23	Deyim	tek ulus	one nation i.
Trade/Economic
24	Ticaret/Ekonomi	en çok kayrılan ulus	most-favoured nation i.
25	Ticaret/Ekonomi	en çok kayırılan ulus kaydından yararlanan bir ülkeye ait	most-favored-nation s.
26	Ticaret/Ekonomi	en çok kayırılan ulus kaydından yararlanan bir ülkeyle ilgili	most-favored-nation s.
Law
27	Hukuk	en çok gözetilen ulus kaydı	most-favored-nation clause i.
Politics
28	Siyasal	orta amerika'da bulunan ülke veya ulus	central american nation i.
29	Siyasal	ulus veya ülke statüsüne sahip olmayan bölge	noncountry i.
30	Siyasal	ulus veya ülke statüsüne sahip olmayan idari oluşum	noncountry i.
31	Siyasal	ulus veya ülke statüsüne sahip olmayan prenslik	noncountry i.
32	Siyasal	denizci ulus	seafaring nation i.
33	Siyasal	nükleer silaha sahip oldukları bilinen beş ulus (abd, rusya, ingiltere, fransa ve çin)	nuclear family i.
34	Siyasal	ulus markalama	nation branding i.
35	Siyasal	ulus oluşturma	nation building i.
36	Siyasal	ulus devletler	nation states i.
37	Siyasal	ulus oluşturma	nation formation i.
38	Siyasal	ulus kurma süreci	nation building i.
39	Siyasal	ulus devlet	nation i.
40	Siyasal	uluslararası düzeyde egemen devlet olarak kabul edilmiş çok küçük ulus	mini-state i.
41	Siyasal	iki ulus veya grup arasında ihtilaflı konuları kalıcı bir çözüme kavuşturmadan uzlaşmayı sağlayan bir uygulama	modus vivendi i.
42	Siyasal	çok uluslu kuvvet için tedarik sağlamayı kabul eden ulus	role specialist nation i.
43	Siyasal	nüfuzlu ulus	supernation i.
44	Siyasal	(şehir, eyalet, ulus) kurtuluş sonrası döneme ait	postliberation s.
45	Siyasal	(şehir, eyalet, ulus) özgürleşme sonrası döneme ait	postliberation s.
46	Siyasal	birden fazla ulus üzerinde yetkisi bulunan	supernational s.
History
47	Tarih	(ulus tarihindeki) efsanevi dönem	fabulous age i.
Religious
48	Dini	(incil'de) ibrahim'in soyundan geldiğini iddia eden göçebe bir ulus	midian i.
Military
49	Askeri	herhangi bir ulus tarafından kabul edilmeyen uluslararası askeri makam	nationality undetermined post i.
50	Askeri	işgal edilen ulus veya bölgeyi kontrol altına alan askeri hükümet	occupation i.
Sport
51	Spor	altı ulus şampiyonası	six nations championship i.
Archaic
52	Eski Kullanım	güçlü ulus	potentate i.