yabancı ülke - Türkçe İngilizce Sözlük

yabancı ülke

"yabancı ülke" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 6 sonuç

Türkçe İngilizce
General
yabancı ülke foreign country i.
Japan depends on foreign countries for oil.
Japonya petrol için yabancı ülkelere bağımlı.

More Sentences
Trade/Economic
yabancı ülke foreign country i.
Foreign countries have beautiful architecture.
Yabancı ülkelerin güzel mimarileri vardır.

More Sentences
General
yabancı ülke abroad i.
yabancı ülke outland i.
yabancı ülke strand i.
Idioms
yabancı ülke foreign soil i.

"yabancı ülke" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 24 sonuç

Türkçe İngilizce
General
yabancı ülke vatandaşı foreign citizen i.
The opportunity for foreign citizens who are not refugees to immigrate to Europe as migrant workers should be expanded.
Mülteci olmayan yabancı ülke vatandaşlarının göçmen işçi olarak Avrupa'ya göç etme fırsatı genişletilmelidir.

More Sentences
Politics
yabancı ülke vatandaşı foreign citizen i.
The opportunity for foreign citizens who are not refugees to immigrate to Europe as migrant workers should be expanded.
Mülteci olmayan yabancı ülke vatandaşlarının göçmen işçi olarak Avrupa'ya göç etme imkânları genişletilmelidir.

More Sentences
General
yabancı ülke vatandaşı foreign national i.
(ekonomi, ülke içi faaliyetler) yabancı milletlere bağlı semicolonial s.
yabancı ülke vatandaşı fn (foreign national) kısalt.
Trade/Economic
türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancı ülke vatandaşları non-resident foreigners in turkey i.
vergi uygulamayan ya da düşük vergili olup yabancı sermayeyi özendiren ülke non-tax haven i.
yabancı ülke para birimi foreign currency unit i.
yabancı ülke senetleri foreign bills i.
yabancı ülke parası foreign currency i.
yabancı yardımların ilgili ülke para birimine dönüştürme tekniği counterpart fund i.
yabancı ülke faaliyetlerindeki net yatırım net investment in a foreign operation i.
yabancı ülke malları foreign goods i.
yabancı ülke paraları foreign currencies i.
ekonomik güçlük dönemlerinde bazı nakit akımlarının giriş olasılığını artırmak düşüncesi ile çok uluslu şirketin yabancı ülke şubelerinden ana merkeze yapılan nakit akımlarını lisans ücretleri farklı bölümlere ayırmak unbundle f.
Law
yabancı uyruklu birinin bir ülke veya devletten kanun gücüyle çıkarılması deportation i.
yabancı ülke mahkemesi yargı yetkisi foreign jurisdiction i.
Politics
yabancı ülke lobicisi foreign agent i.
yabancı ülke cıkarları interests of foreign countries i.
yabancı ülke casusu foreign agent i.
Tourism
ülkeye gelen yabancı turistler ile ülke vatandaşlarının yurtdışına yaptığı seyahatlerin toplamından oluşan turizm international tourism i.
Aeronautic
uçakların özellikle yabancı ülke üzerinden uçarken sınırlandırıldığı güzergah air corridor i.
Military
ortak hedefe yönelik eşgüdümlü hareket edecek iki veya daha fazla yabancı ülke kuvvetinin görevlendirilmesinde izlenen temel ilkeler multinational doctrine i.
fransız ordusunun yabancı uyruklu gönüllüleri de içeren ve ülke dışındaki askeri operasyon ve görevlere gönderilen özel birimi foreign legion i.