(wind) blow - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
(wind) blow rüzgar esmek v.
  • We should, however, recognise that the time is coming when the wind of freedom will blow through Vietnam.
  • Bununla birlikte, Vietnam'da özgürlük rüzgarının eseceği zamanın yaklaşmakta olduğunu kabul etmeliyiz.
  • We should, however, recognise that the time is coming when the wind of freedom will blow through Vietnam.
  • Bununla birlikte Vietnam'da özgürlük rüzgarının eseceği zamanın yaklaşmakta olduğunu kabul etmeliyiz.
  • The wind began to blow.
  • Rüzgar esmeye başladı.
Show More (36)