|
- The police found a dead body in an abandoned car near the park.
- Polis parkın yakınında terk edilmiş bir arabada bir ceset buldu.
- I camped near the ruins of an abandoned village.
- Ben terk edilmiş bir köyün kalıntıları yanında kamp kurdum.
- The abandoned city was swallowed by the jungle.
- Terk edilen şehir orman tarafından yutuldu.
- I feel abandoned by the only woman I love.
- Sevdiğim tek kadın tarafından terk edilmiş hissediyorum.
- Fadil felt neglected and abandoned.
- Fadıl kendini ihmal edilmiş ve terk edilmiş hissetti.
- Tom felt lonely and abandoned.
- Tom kendini yalnız ve terk edilmiş hissetti.
- I picked up an abandoned dog.
- Terk edilmiş bir köpeği aldım.
- Sami was found abandoned in the woods.
- Sami ormanda terk edilmiş olarak bulundu.
- Tom hid in an abandoned building.
- Tom terk edilmiş bir binada saklandı.
- Sami's car was found abandoned in a residential area in Cairo.
- Sami'nin arabası Kahire'de bir yerleşim bölgesinde terk edilmiş halde bulundu.
- Tom is hiding in an abandoned building on Park Street.
- Tom Park caddesinde terk edilmiş bir binada saklanıyor.
- There are a lot of abandoned houses in the neighborhood.
- Mahallede bir sürü terk edilmiş ev var.
- The abandoned railway station is said to be haunted.
- Terk edilmiş tren istasyonun perili olduğu söyleniyor.
- I feel abandoned by the only woman I love.
- Ben, sevdiğim tek kadın tarafından terk edilmiş hissediyorum.
- Sami found the body of a little baby in an abandoned suitcase.
- Sami küçük bir bebeğin cesedini terk edilmiş bir bavulda buldu.
- Tom found a wallet in the abandoned truck.
- Tom terk edilmiş kamyonda bir cüzdan buldu.
- Fadil drove the car to an abandoned house and stashed it.
- Fadıl arabayı terk edilmiş bir eve kadar sürdü ve oraya sakladı.
- The small town, abandoned long ago, seems frozen in time.
- Uzun zaman önce terk edilmiş küçük kasaba, zamanda donmuş gibi görünüyor.
- Have you ever felt abandoned by God?
- Hiç Allah tarafından terk edildiğini hissettin mi?
- The gang established their base at an abandoned building.
- Çete, terk edilmiş bir binada üssünü kurmuştur.
- Tom is hiding in an abandoned building on Park Street.
- Tom, Park Sokağı'nda terk edilmiş bir binada saklanıyor.
- He hid in an abandoned building.
- O, terk edilmiş bir binada saklandı.
- Tom hid in an abandoned building.
- Tom terk edilmiş bir binaya saklandı.
- The police suspected there was a connection between the abandoned car and the dead body found three miles away.
- Polis, terk edilmiş araba ile üç mil ötede bulunan ceset arasında bir bağlantı olduğundan şüpheleniyordu.
- There are many abandoned cats in the world.
- Dünyada çok sayıda terk edilmiş kedi var.
- Abandoned dogs usually end up in dog pounds.
- Terk edilmiş köpeklerin sonu genellikle köpek barınakları olur.
- The main streets of many small towns have been all but abandoned thanks, in large part, to behemoths like Wal-Mart.
- Birçok küçük kasabanın ana caddeleri, büyük ölçüde Wal-Mart gibi devler sayesinde terk edilmiş durumda.
- Tom felt lonely and abandoned.
- Tom yalnız ve terk edilmiş hissetti.
- Abandoned dogs usually end up in dog pounds.
- Terk edilmiş köpekler genellikle köpek barınaklarına düşerler.
- There are a lot of abandoned houses in the neighborhood.
- Mahallede birçok terk edilmiş ev var.
- Have you ever felt abandoned by God?
- Hiç Tanrı tarafından terk edilmiş hissettiniz mi?
- Fadil took Layla into an abandoned house.
- Fadıl, Leyla'yı terk edilmiş bir eve götürdü.
- He likes abandoned buildings.
- Terk edilmiş binaları sever.
- He likes abandoned buildings.
- O, terk edilmiş binaları seviyor.
- Abandoned dogs usually end up in dog pounds.
- Terk edilmiş köpeklerin sonu genellikle köpek barınaklarıdır.
- There was an abandoned car by the river.
- Nehir kenarında terk edilmiş bir araba vardı.
- Sami found the body of a little baby in an abandoned suitcase.
- Sami terk edilmiş bir bavulun içinde küçük bir bebek cesedi buldu.
- Next to China, Switzerland is an abandoned village.
- Çin'in yanında, İsviçre terk edilmiş bir köydür.
- Was Tom abandoned?
- Tom terk edildi mi?
- The abandoned railway station is said to be haunted.
- Terk edilmiş tren istasyonunun perili olduğu söyleniyor.
- I picked up an abandoned dog.
- Ben terk edilmiş bir köpek aldım.
- Sami's car was found abandoned in the desert.
- Sami'nin arabası çölde terk edilmiş halde bulundu.
- Fadil drove the car to an abandoned house and stashed it.
- Fadıl arabayı terk edilmiş bir eve götürdü ve sakladı.
- Abandoned dogs usually end up in dog pounds.
- Terk edilmiş köpekler genellikle köpek barınaklarını boylarlar.
- The world is full of abandoned ships.
- Dünya terk edilmiş gemilerle dolu.
- Sami's car was found abandoned in the desert.
- Sami'nin arabası çölde terk edilmiş bulundu.
- Looks like it's abandoned.
- Terk edilmiş gibi görünüyor.
- Dan examined the abandoned car.
- Dan terk edilmiş arabayı inceledi.
- He hid in an abandoned building.
- Terk edilmiş bir binada saklandı.
- The little girl felt abandoned.
- Küçük kız terk edilmiş hissetti.
- Next to China, Switzerland is an abandoned village.
- Çin'in yanında, İsviçre terk edilmiş bir köy.
- Fadil felt neglected and abandoned.
- Fadıl bir kenara itilmiş ve terk edilmiş hissediyordu.
- Sami's car was found abandoned miles from home.
- Sami'nin arabası evden kilometrelerce uzakta terk edilmiş halde bulundu.
- Looks like it's abandoned.
- Terk edilmiş gibi duruyor.
- I camped near the ruins of an abandoned village.
- Terk edilmiş bir köyün kalıntılarının yanında kamp kurdum.
Show More (52)
|