| 1 |
ahead of |
ilerisinde |
prep. |
|
- I'm well ahead of schedule.
- Programın çok ilerisindeyim.
- I'm well ahead of schedule.
- Ben programın çok ilerisindeyim.
- We're still ahead of schedule.
- Hâlâ programın ilerisindeyiz.
- Tom is ahead of schedule.
- Tom programın ilerisinde.
- We're a week ahead of schedule.
- Programın bir hafta ilerisindeyiz.
- We're still ahead of schedule.
- Biz hâlâ programın ilerisindeyiz.
- Tom is still ahead of schedule.
- Tom hala programın ilerisinde.
- We're way ahead of schedule.
- Biz programın çok ilerisindeyiz.
- She was ahead of her time.
- O, zamanının ilerisindeydi.
- We're ahead of schedule.
- Programın ilerisindeyiz.
- Tom is still ahead of schedule.
- Tom hâlâ programın ilerisinde.
- Tom is way ahead of schedule.
- Tom programın çok ilerisinde.
- We're way ahead of schedule.
- Planın çok ilerisindeyiz.
- Your ideas are ahead of the times.
- Senin düşüncelerin zamanın ilerisinde.
- We're well ahead of schedule.
- Programın çok ilerisindeyiz.
- We're well ahead of schedule.
- Biz programın oldukça ilerisindeyiz.
Show More (13)
|
| 2 |
ahead of |
ileride |
prep. |
|
- Japan and the USA are streets ahead of us in both respects.
- Japonya ve ABD her iki açıdan da bizden çok ileride.
- In terms of development, we were three years ahead of the American GPS3 system.
- Gelişim açısından Amerikan GPS3 sisteminden üç yıl ilerideydik.
- Tom is three years ahead of Mary at school.
- Tom okulda Mary'den üç yıl ileride.
- New York is 2 hours ahead of Seattle.
- New York, Seattle'dan 2 saat ileride.
- He is ahead of us in mathematics.
- Matematikte bizden ileride.
- New York is 2 hours ahead of Seattle.
- New York, Seattle'dan iki saat ileride.
Show More (3)
|
| 3 |
ahead of |
öncesinde |
prep. |
|
- This promise was given to the Swedish people ahead of EU membership.
- Bu söz İsveç halkına AB üyeliği öncesinde verilmiştir.
- That is, however, the optimum option ahead of any military engagement in the Gulf.
- Ancak bu, Körfez'de herhangi bir askeri angajman öncesinde en uygun seçenektir.
- Unfortunately, there is a clear risk that the violence will be further stepped up ahead of the presidential election.
- Ne yazık ki cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde şiddetin daha da tırmanması gibi açık bir risk bulunmaktadır.
- The Presidency hopes that a solution to the Cyprus issue can be found ahead of Copenhagen.
- Başkanlık, Kopenhag öncesinde Kıbrıs sorununa bir çözüm bulunmasını umuyor.
Show More (1)
|
