apartheid - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
apartheid apartheid n.
  • It has emerged from years of social segregation and apartheid which have left permanent marks.
  • Kalıcı izler bırakan toplumsal ayrımcılık ve apartheid yıllarının ardından ortaya çıkmıştır.
  • Discrimination against untouchables is, according to them, a hidden form of apartheid.
  • Dokunulmazlara karşı ayrımcılık onlara göre apartheidın gizli bir biçimidir.
  • Did we treat Milosevic and the Kosovans equally? Did we treat Mandela and the apartheid regime equally?
  • Miloseviç ve Kosovalılara eşit davrandık mı? Mandela ve apartheid rejimine eşit davrandık mı?
Show More (3)
apartheid ırk ayrımı (güney afrika) n.
  • Hebron is a blatant example of apartheid.
  • El Halil, ırk ayrımcılığının bariz bir örneğidir.
  • Anyone who believes that apartheid has been abolished is wrong.
  • Irk ayrımcılığının ortadan kaldırıldığına inanan herkes yanılıyor.
Show More (-1)
apartheid ırkçılık n.
  • Anyone who believes that apartheid has been abolished is wrong.
  • Irkçılığın ortadan kaldırıldığına inanan herkes yanılıyor.
Show More (-2)
Englisch Türkisch
apartheid apartheid n.
  • It has emerged from years of social segregation and apartheid which have left permanent marks.
  • Kalıcı izler bırakan toplumsal ayrımcılık ve apartheid yıllarının ardından ortaya çıkmıştır.
  • Discrimination against untouchables is, according to them, a hidden form of apartheid.
  • Dokunulmazlara karşı ayrımcılık onlara göre apartheidın gizli bir biçimidir.
  • Did we treat Milosevic and the Kosovans equally? Did we treat Mandela and the apartheid regime equally?
  • Miloseviç ve Kosovalılara eşit davrandık mı? Mandela ve apartheid rejimine eşit davrandık mı?
Show More (3)