1 |
attendance |
katılım |
n. |
|
- In terms of the attendance of the presidency, this is the 39th debate in plenary at which the presidency will speak.
- Başkanlığın katılımı açısından bu, başkanlığın genel kurulda söz alacağı 39'uncu tartışma.
- The Foreign Ministry was notified of his attendance in advance.
- Dışişleri Bakanlığı bu katılımdan önceden haberdar edilmiştir.
- I should like to thank all my colleagues for their attendance tonight.
- Bu akşamki katılımları için tüm meslektaşlarıma teşekkür etmek isterim.
- I would ask that my attendance be recorded in yesterday's Minutes.
- Katılımımın dünkü tutanaklara kaydedilmesini rica ediyorum.
- I shall take your speech as an appeal for more assiduous attendance.
- Konuşmanızı daha özenli bir katılım için bir çağrı olarak kabul edeceğim.
- You know how strict those green people are about attendance.
- Çevreci insanların katılım konusunda ne kadar katı olduklarını biliyorsunuz.
- You know how strict those green people are about attendance.
- Çevre savunucularının katılım konusunda ne kadar katı davrandıklarını bilirsin.
- You know how strict those green people are about attendance.
- O çevreci insanların katılıma ne kadar önem verdiğini biliyorsun.
- What we need most is your attendance.
- En çok ihtiyacımız olan şey senin katılımın.
- Attendance should be good provided the weather is favorable.
- Hava elverişli olduğu sürece katılım iyi olacaktır.
- Attendance should be good provided the weather is favorable.
- Hava güzel olması koşuluyla, katılım iyi olmalı.
- Attendance has hit record levels.
- Katılım rekor seviyelere ulaştı.
- The attendance at the party was larger than had been expected.
- Partiye katılım beklenenden daha büyüktü.
- Attendance is mandatory.
- Katılım zorunludur.
- Regular attendance is required in that class.
- O derste düzenli katılım zorunludur.
- His attendance is irregular.
- Onun katılımı düzensiz.
- Your attendance will affect your final grade.
- Katılımınız final notunuzu etkileyecek.
- Attendance is compulsory for all members.
- Tüm üyelerin katılımı zorunludur.
- What we need most is your attendance.
- En çok ihtiyacımız olan şey sizin katılımınız.
- Attendance has hit record levels.
- Katılım rekor seviyeye ulaştı.
- Attendance is free.
- Katılım ücretsiz.
- Your attendance isn't necessary.
- Katılımınız gerekli değil.
- Regular attendance is important in a foreign language class.
- Yabancı dil dersine düzenli katılım önemlidir.
- Attendance is free.
- Katılım ücretsizdir.
- The attendance at the party was larger than had been expected.
- Partiye katılım beklenenden daha fazla oldu.
Show More (22)
|
2 |
attendance |
devam |
n. |
|
- In Japan, attendance at elementary and junior high school is compulsory.
- Japonya'da ilkokul ve ortaokula devam etmek zorunludur.
- I had perfect attendance this year.
- Bu yıl derslere mükemmel devam ettim.
- Regular attendance is important in a foreign language class.
- Yabancı dil sınıfına düzenli devam etmek önemlidir.
- Regular attendance is required in that class.
- O sınıfta düzenli devam gereklidir.
Show More (1)
|
3 |
attendance |
katılma |
n. |
|
- We thank you for your attendance here today.
- Bugün buraya katıldığınız için teşekkür ederiz.
- In Japan, attendance at elementary and junior high school is compulsory.
- Japonya'da ilk ve orta okula katılmak zorunludur.
- Attendance is compulsory for all members.
- Katılmak bütün üyeler için zorunludur.
Show More (0)
|