bang - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
bang vurmak v.
  • Sami banged on the door so hard.
  • Sami kapıya çok sert vurdu.
  • Tom banged his knees on the glass coffee table.
  • Tom dizlerini cam sehpaya vurdu.
  • Tom banged the table with his fist.
  • Tom yumruğunu masaya vurdu.
Show More (25)
bang çarpmak v.
  • Tom banged his head.
  • Tom kafasını çarptı.
  • I just banged my head on something.
  • Kafamı bir şeye çarptım.
  • I banged my elbow against the wall.
  • Dirseğimi duvara çarptım.
Show More (10)
bang patlama n.
  • We must not choose this way again in future, not even with a small bang.
  • Küçük bir patlamayla bile olsa gelecekte tekrar bu yolu seçmemeliyiz.
  • There is even talk of a big bang of ten countries acceding simultaneously.
  • Hatta on ülkenin aynı anda katılacağı büyük bir patlamadan bile söz ediliyor.
  • September 11 revealed with one bang the prevailing error of the old security policy.
  • 11 Eylül, eski güvenlik politikasının hakim hatasını bir patlamayla ortaya çıkardı.
Show More (5)
bang gürültü n.
  • The dynamite went off with a bang.
  • Dinamit, büyük bir gürültüyle patladı.
  • The door closed with a bang.
  • Kapı büyük bir gürültüyle kapandı.
Show More (-1)
bang bang n.
  • Bang guitarist will become a dad for the second time, announces a spokesperson for the band.
  • Grubun sözcüsü, Bang gitaristinin ikinci kez baba olacağını duyurdu.
Show More (-2)
Englisch Türkisch
bang bang n.
  • Bang guitarist will become a dad for the second time, announces a spokesperson for the band.
  • Grubun sözcüsü, Bang gitaristinin ikinci kez baba olacağını duyurdu.
Show More (-2)