1 |
bathe |
banyo yapmak |
v. |
|
- I regret that some amendments aim to increase the risks people will face when bathing.
- Bazı değişikliklerin insanların banyo yaparken karşılaşacakları riskleri artırmayı amaçlamasından üzüntü duyuyorum.
- Bathing, showering and shaving should cause no problems at all.
- Banyo yapmak, duş almak ve tıraş olmak hiçbir soruna neden olmamalıdır.
- Bathing, showering and shaving should cause no problems at all.
- Banyo yapmak, duş almak ve tıraş olmak hiçbir soruna yol açmaz.
- Some boys don't like to bathe regularly.
- Bazı oğlanlar düzenli banyo yapmayı sevmezler.
- Bathing prohibited.
- Banyo yapmak yasak.
- My father bathes before eating.
- Babam yemekten önce banyo yapar.
- Sami was in the bathtub, bathing.
- Sami küvetteydi, banyo yapıyordu.
- I bathe every day.
- Her gün banyo yaparım.
- I don't like baths.
- Banyo yapmayı sevmiyorum.
- She spied on him while he was bathing.
- O banyo yaparken onu gözetledi.
- My father bathes before eating.
- Babam yemek yemeden önce banyo yapar.
- I bathe once a day.
- Ben günde bir kez banyo yaparım.
- I bathe once a day.
- Günde bir kez banyo yapıyorum.
- The Inca took baths more often than Europeans.
- İnkalar Avrupalılardan daha sık banyo yaparlardı.
- Sami was in the bathtub, bathing.
- Sami küvette, banyo yapıyordu.
- She is bathing the baby.
- O bebeğe banyo yaptırıyor.
- He spied on her while she was bathing.
- Banyo yaparken onu gözetlemiş.
Show More (14)
|
2 |
bathe |
yıkanmak |
v. |
|
- Did you know that in Japan, if you have a tattoo, you won't be allowed to bathe in many of the hot spring resorts?
- Dövmeniz varsa Japonya'da kaplıca merkezlerinin çoğunda yıkanmanıza izin verilmediğini biliyor muydunuz?
- I bathe every day.
- Her gün yıkanırım.
- Some boys don't like to bathe regularly.
- Bazı erkek çocukları düzenli olarak yıkanmaktan hoşlanmazlar.
- I bathe once a day.
- Günde bir kez yıkanıyorum.
- I bathe once a day.
- Günde bir kez yıkanırım.
- Did you know that in Japan, if you have a tattoo, you won't be allowed to bathe in many of the hot spring resorts?
- Japonya'da, eğer bir dövmen varsa, kaplıcaların birçoğunda yıkanmana izin verilmeyeceğini biliyor muydun?
- It is dangerous to bathe in this river.
- Bu nehirde yıkanmak tehlikelidir.
Show More (4)
|
3 |
bathe |
yıkamak |
v. |
|
- Please bathe the children.
- Lütfen çocukları yıkayın.
- The rising sun bathed the sky in a brilliant blend of colours.
- Yükselen güneş gökyüzünü parlak bir renk harmanıyla yıkadı.
Show More (-1)
|
4 |
bathe |
denizde yıkanmak |
v. |
|
- I want to bathe in the sea.
- Denizde yıkanmak istiyorum.
Show More (-2)
|