Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
General | ||
General | brace up v. | kuvvetlendirmek |
General | brace up v. | neşelendirmek |
Phrasals | ||
Phrasals | brace up v. | tutturmak |
Phrasals | brace up v. | yapıştırmak |
Phrasals | brace up v. | eğreti/geçici bir şekilde onarmak |
Phrasals | brace up v. | geçici bir biçimde sağlamlaştırmak |
Phrasals | brace up v. | olumsuz bir duruma hazırlamak |
Phrasals | brace up v. | (bir şeye) destek yapmak |
Phrasals | brace up v. | kuvvetini/cesaretini toplamak |
Phrasals | brace up v. | toparlanmak |
Phrasals | brace up v. | silkinip toparlanmak |
Phrasals | brace up v. | cesaret almak |
Phrasals | brace up v. | cesaretlenmek |
Phrasals | brace up v. | güç almak |
Marine | ||
Marine | brace up v. | (prasyayı) geminin omurgasına yakınlaştırmak |
Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Phrasals | brace someone or something up v. | birini/bir şeyi kuvvetlendirmek | ||
Phrasals | brace someone or something up v. | birini/bir şeyi tutturmak | ||
Phrasals | brace someone or something up v. | birini/bir şeyi sağlamlaştırmak | ||
Phrasals | brace someone or something up v. | birine/bir şeye destek yapmak | ||
Marine | ||||
Marine | brace up sharp v. | (sereni) gemi donanımının izin verdiği kadar döndürmek | ||