| 1 |
break off |
ilişkiyi kesmek |
v. |
|
- I've broken off contact with Tom.
- Tom'la ilişkimi kestim.
- We have broken off relations with them.
- Onlarla ilişkimizi kestik.
- Mark and Leonor broke off their relationship.
- Mark ve Leonor ilişkilerini kestiler.
- We've broken off relations with them.
- Onlarla ilişkimizi kestik.
Show More (1)
|
| 2 |
break off |
koparmak |
v. |
|
- Venezuela broke off diplomatic relations with Israel.
- Venezuela, İsrail'le diplomatik ilişkileri kopardı.
- We have broken off relations with them.
- Onlarla ilişkileri kopardık.
- I've broken off contact with Tom.
- Tom'la teması koparttım.
Show More (0)
|
| 3 |
break off |
bitirmek |
v. |
|
- Mark and Leonor broke off their relationship.
- Mark ve Leonor ilişkilerini bitirdi.
- Your boyfriend is a problematic person, but that's not a good enough reason to give up or break off your relationship.
- Erkek arkadaşınız sorunlu biri ama bu ilişkinizden vazgeçmeniz ya da ilişkinizi bitirmeniz için yeterli bir neden değil.
Show More (-1)
|
| 4 |
break off |
kopmak |
v. |
|
- The door latch was broken off.
- Kapının mandalı kopmuştu.
- The collar broke off and the dog ran away.
- Tasma koptu ve köpek kaçtı.
Show More (-1)
|
| 5 |
break off |
aniden kesmek |
v. |
|
- He was making a speech, but he broke off when he heard a strange noise.
- O bir konuşma yapıyordu, ama tuhaf bir ses duyunca aniden kesti.
Show More (-2)
|
| 6 |
break off |
bitmek |
v. |
|
- Our negotiations broke off.
- Görüşmelerimiz birden bitti.
Show More (-2)
|
