bridge - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
bridge köprü n.
  • Josie crossed the bridge over the river on foot.
  • Josie nehrin üzerindeki köprüyü yürüyerek geçti.
  • Be careful with the bridge of your violin.
  • Kemanınızın köprüsüne dikkat edin.
  • There is, however, one important bridge to be crossed if this desired objective is to be achieved.
  • Bununla birlikte arzu edilen bu hedefe ulaşılabilmesi için geçilmesi gereken önemli bir köprü bulunmaktadır.
Show More (351)
bridge briç n.
  • Mrs. White is an excellent bridge player.
  • Bayan White mükemmel bir briç oyuncusudur.
  • Tom tried to teach Mary how to play bridge.
  • Tom, Mary'ye briç oynamayı öğretmeye çalıştı.
  • I want to learn how to play bridge.
  • Briç oynamayı öğrenmek istiyorum.
Show More (4)
bridge (aradaki) boşluğu doldurmak v.
  • The trainer had to bridge the gap between different ages.
  • Eğitmen farklı yaşlar arasındaki boşluğu doldurmak zorundaydı.
  • This House must meet the challenge of bridging that gap with vigour and authority.
  • Bu Meclis, bu boşluğu doldurma görevini canla başla ve yetkili bir şekilde yerine getirmelidir.
  • The local and intermediary levels are essential in bridging the gap between citizens and authorities.
  • Yerel ve aracı düzeyler, vatandaşlar ve yetkililer arasındaki boşluğu doldurmak için çok önemlidir.
Show More (0)
bridge bağlantı unsuru n.
  • There was no bridge between departments in the company.
  • Şirkette departmanlar arasında herhangi bir bağlantı unsuru yoktu.
Show More (-2)
bridge (gözlükte) burun yastığı n.
  • I got the bridge of my glasses fixed.
  • Gözlüğümün burun yastığını tamir ettirdim.
Show More (-2)
bridge kaptan köşkü n.
  • Our captain didn't leave the bridge for hours.
  • Kaptanımız saatlerce kaptan köşkünden ayrılmadı.
Show More (-2)
bridge diş köprüsü n.
  • The dentist thinks a dental bridge is better for him.
  • Dişçi, ağzına diş köprüsü takılmasının onun için daha iyi olacağını düşünüyor.
Show More (-2)
bridge köprü v.
  • The mayor is thinking of building a bridge over the gulf.
  • Belediye başkanı körfez üzerine bir köprü inşa etmeyi düşünüyor.
Show More (-2)