|
- Is there a brook anywhere near Green Gables?
- Green Gables'a yakın bir yerde bir dere var mı?
- He dared not jump over the brook.
- Derenin üzerinden atlamaya cesaret edemedi.
- In my village, there is a small, narrow footbridge over a brook.
- Köyümde, bir derenin üzerinde küçük, dar bir yaya köprüsü var.
- We haven't found gold in the brook either.
- Derede altın da bulamadık.
- A small forest brook flowed between the moss-covered trees.
- Yosun kaplı ağaçların arasından küçük bir orman deresi akıyordu.
- A small forest brook flowed between the moss-covered trees.
- Küçük bir orman deresi yosun kaplı ağaçların arasında akıyordu.
- We also failed to find gold in the brook.
- Derede altın bulmayı da başaramadık.
- Is there a brook anywhere near Green Gables?
- Green Gables yakınlarında bir dere var mı?
- She watched the children playing in the brook.
- O, çocukları derede oynarken izledi.
- The water in this brook is cool and clear.
- Bu derenin suyu serin ve berrak.
- We also failed to find gold in the brook.
- Biz de derede altın bulamadık.
- He dared not jump the brook.
- O, dereyi atlamaya cesaret edemedi.
- It's always been one of my dreams to live near a brook.
- Bir derenin yakınında yaşamak hep hayallerimden biri olmuştur.
- He didn't dare to jump over the brook.
- O derenin üzerinden atlamaya cesaret edemedi.
- He dared not jump the brook.
- Dereden atlamaya cesaret edemedi.
- She watched the children playing in the brook.
- Derede oynayan çocukları izledi.
- The water in this brook is cool and clear.
- Bu derenin suyu serin ve berraktır.
- He didn't dare to jump over the brook.
- Derenin üzerinden atlamaya cesaret edemedi.
- It's always been one of my dreams to live near a brook.
- Bir dereye yakın yaşamak her zaman hayallerimden biri olmuştur.
- We haven't found gold in the brook either.
- Biz de derede altın bulmadık.
Show More (17)
|
