bumpy - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
bumpy engebeli adj.
  • However, there is still a pretty bumpy road ahead.
  • Bununla birlikte, önümüzde hala oldukça engebeli bir yol var.
  • However, there is still a pretty bumpy road ahead.
  • Ancak önümüzde hala oldukça engebeli bir yol var.
  • The bus rattled as it drove along the bumpy road.
  • Otobüs engebeli yolda ilerlerken zıngırdıyordu.
Show More (3)
bumpy sarsıntılı adj.
  • Because the shock absorbers, they're so old that the whole ride is very bumpy.
  • Çünkü amortisörler o kadar eski ki sürerken çok sarsıntılı oluyor.
  • Because the shock absorbers, they're so old that the whole ride is very bumpy.
  • Çünkü amortisörler, o kadar eskimişler ki tüm yolculuk çok sarsıntılı geçiyor.
Show More (-1)
bumpy inişli çıkışlı adj.
  • Bumpy diplomatic relations haven't halted economic ties between the two nations.
  • İnişli çıkışlı diplomatik ilişkiler iki ülke arasındaki ekonomik bağları kesmemiştir.
  • The road was very bumpy.
  • Yol çok inişli çıkışlıydı.
Show More (-1)