1 |
capture |
yakalamak |
v. |
|
- The shark was captured after the beach was evacuated for safety.
- Köpekbalığı, plajın güvenlik için boşaltılmasının ardından yakalanmıştır.
- We captured them.
- Onları yakaladık.
- The policeman captured the man who was running.
- Polis, koşan adamı yakaladı.
- We captured the thief.
- Hırsızı yakaladık.
- You captured nothing.
- Hiçbir şey yakalamadınız.
- I captured butterflies with a net.
- Bir ağ ile kelebekleri yakaladım.
- They also captured another farmer and his son.
- Başka bir çiftçiyi ve oğlunu da yakaladılar.
- We captured him.
- Biz onu yakaladık.
- We captured her.
- Biz onu yakaladık.
- We captured some of the terrorists.
- Bazı teröristleri yakaladık.
- She captured a bird.
- Bir kuş yakaladı.
- We captured him.
- Onu yakaladık.
- We captured cicadas with a net.
- Bir ağ ile ağustos böceklerini yakaladık.
- We have captured one of their spies.
- Casuslarından birini yakaladık.
- The police captured the escaped criminal.
- Polis kaçan suçluyu yakaladı.
- They captured Tom.
- Tom'u yakaladılar.
- They captured her.
- Onu yakaladılar.
- After a long investigation, the police finally captured the suspected arsonist.
- Uzun bir soruşturmadan sonra, polis sonunda şüpheli kundakçıyı yakaladı.
- I captured one.
- Birini yakaladım.
- We thought the enemy had captured you.
- Düşmanın seni yakaladığını düşündük.
- They captured him.
- Onu yakaladılar.
- We captured Tom.
- Tom'u yakaladık.
- I captured butterflies with a net.
- Kelebekleri bir fileyle yakaladım.
- We captured her.
- Onu yakaladık.
- The boy captured the bird with a net.
- Çocuk bir ağ ile kuşu yakaladı.
- We captured them.
- Biz onları yakaladık.
- The policeman captured the man who was running.
- Polis kaçan adamı yakaladı.
Show More (24)
|
2 |
capture |
esir almak |
v. |
|
- Most of the exiles were killed or captured.
- Sürgünlerin çoğu öldürüldü ya da esir alındı.
- Tom has been captured by the enemy.
- Tom düşman tarafından esir alındı.
- I captured one.
- Birini esir aldım.
- Most of the exiles were killed or captured.
- Sürgünlerin çoğu öldürüldü veya esir alındı .
- Five hundred British soldiers had been captured.
- Beş yüz İngiliz askeri esir alınmıştı.
- More than half of the Union troops were captured.
- Birlik askerlerinin yarısından fazlası esir alındı.
- We thought the enemy had captured you.
- Düşmanın seni esir aldığını düşündük.
- Princess Mary was captured by the powerful dragon named Tom.
- Prenses Mary, Tom adındaki güçlü ejderha tarafından esir alındı.
- Two of the soldiers were killed and the rest were captured.
- Askerlerden ikisi öldürüldü ve geri kalanı esir alındı.
- We thought you'd been captured by the enemy.
- Senin düşman tarafından esir alındığını düşündük.
Show More (7)
|
3 |
capture |
ele geçirmek |
v. |
|
- Guerillas captured the capital last night.
- Gerillalar dün gece başkenti ele geçirdi.
- Our company is trying hard to capture the Asian market.
- Şirketimiz Asya pazarını ele geçirmek için çok çalışıyor.
- One of the enemy's goals is capturing the city of Kobanî.
- Düşmanın hedeflerinden biri Kobanî şehrini ele geçirmek.
- One of the enemy's goals is capturing the city of Kobanî.
- Düşmanın hedeflerinden biri Kobani'yi ele geçirmek.
- You gain one point for every opponent piece you capture.
- Ele geçirdiğiniz her rakip taş için bir puan kazanırsınız.
Show More (2)
|
4 |
capture |
ele geçirme |
n. |
|
- This evidence led to the capture of the thief.
- Bu delil, hırsızın ele geçirilmesini sağladı.
- Events have speeded up over the last few days with the capture of Mazar-I-Sharif and Kabul.
- Son birkaç gündür Mezar-ı Şerif ve Kabil'in ele geçirilmesiyle birlikte olaylar hız kazandı.
Show More (-1)
|
5 |
capture |
ilgi çekme |
n. |
|
- Our new product ensured the capture of young consumers.
- Yeni ürünümüz genç tüketicilerin ilgisini çekmeyi başardı.
Show More (-2)
|
6 |
capture |
yakalanma |
n. |
|
- So far, she has successfully evaded capture.
- Şimdiye kadar yakalanmaktan başarıyla kurtuldu.
Show More (-2)
|
7 |
capture |
satrançta bir taşı yemek |
v. |
|
- The king can never be captured in chess; if so, you lose the game.
- Satrançta şah asla yenemez, eğer yenirse oyunu kaybedersiniz.
Show More (-2)
|
8 |
capture |
kaydetmek |
v. |
|
- This MRI scan captured the most detailed look of a human brain.
- Bu MRI taraması bir insan beyninin en detaylı görüntüsünü kaydetmiştir.
Show More (-2)
|
9 |
capture |
almak |
v. |
|
- At the same time notions such as 'altruism' and 'solidarity' cannot be captured in legislation.
- Aynı zamanda 'diğerkâmlık' ve 'dayanışma' gibi kavramlar mevzuatta yer alamaz.
Show More (-2)
|
10 |
capture |
esir |
n. |
|
- Tom was wounded and captured.
- Tom yaralandı ve esir düştü.
Show More (-2)
|
11 |
capture |
(oyunda rakibin taşını) yemek |
v. |
|
- You gain one point for every opponent piece you capture.
- Rakibin yediğiniz her taşı için bir puan kazanırsınız.
Show More (-2)
|