|
- We are pursuing the feasibility study on the Europe channel.
- Avrupa kanalıyla ilgili fizibilite çalışmasını sürdürüyoruz.
- We must therefore consider whether we should create a European Union TV channel dealing with European Union politics.
- Bu nedenle Avrupa Birliği siyasetiyle ilgilenen bir Avrupa Birliği TV kanalı oluşturup oluşturmamayı değerlendirmeliyiz.
- For many years, we ourselves have had to pay for being able to watch a Danish TV channel.
- Uzun yıllar boyunca Danimarka'da bir TV kanalını izleyebilmek için para ödemek zorunda kaldık.
- I hope we shall be getting a Danish channel next time.
- Umarım bir dahaki sefere Danimarka kanalı da olur.
- Last month, their channel was taken off the air by judicial order.
- Geçtiğimiz ay, kanalları yargı kararıyla yayından kaldırıldı.
- I would, therefore, ask you to ensure that we get a Dutch channel as well.
- Bu nedenle sizden bir Hollanda kanalına da sahip olmamızı sağlamanızı rica ediyorum.
- The leaders in Moscow much prefer the idea of turning Channel 6 into a special sports channel.
- Moskova'daki liderler Kanal 6'yı özel bir spor kanalına dönüştürme fikrini daha çok tercih ediyor.
- As such, family reunification is currently the only legal channel of immigration.
- Bu nedenle, aile birleşimi şu anda tek yasal göç kanalıdır.
- Our website is our most important sales and marketing channel.
- Web sitemiz en önemli satış ve pazarlama kanalımızdır.
- Our website is our most important sales and marketing channel.
- İnternet sitemiz bizim en önemli satış ve pazarlama kanalımız.
- Sami has been following Layla's YouTube channel for a long time.
- Sami; Leyla'nın YouTube kanalını epeydir takip etmekte.
- Sami's YouTube channel helped me enormously to understand Islam.
- Sami'nin YouTube kanalı İslam'ı anlamamda bana çok yardımcı oldu.
- Sami subscribed to the channel.
- Sami kanala abone oldu.
- What is on Channel 10?
- Kanal 10'da ne var?
- I always watch the Tatoeba channel.
- Ben her zaman Tatoeba kanalını izlerim.
- Turn on channel four.
- Kanal dördü açın.
- Sami's YouTube channel is for everyone.
- Sami'nin YouTube kanalı herkes için.
- I always watch the Tatoeba channel.
- Her zaman Tatoeba kanalını izlerim.
- She failed in her attempt to swim the Channel.
- Kanal'ı yüzerek geçme planları suya düştü.
- Sami started a YouTube channel.
- Sami bir Youtube kanalı başlattı.
- What channel are you watching?
- Hangi kanalı izliyorsun?
- They are building a long bridge across the channel.
- Kanal boyunca uzun bir köprü inşa ediyorlar.
- Sami watched an educational channel.
- Sami bir eğitim kanalını izledi.
- Sami watched an educational channel.
- Sami eğitici bir kanal izledi.
- Tom swam across the Channel.
- Tom Kanal'ı yüzerek geçti.
- Mary subscribed to Tom's channel.
- Maria Tom'un kanalına abone oldu.
- Turn on channel four.
- Dördüncü kanalı açın.
- Sami has been following Layla's YouTube channel for a long time.
- Sami uzun zamandır Layla'nın YouTube kanalını takip ediyor.
- Sami's YouTube channel helped me enormously to understand Islam.
- Sami'nin YouTube kanalı, İslam'ı anlamama büyük ölçüde yardımcı oldu.
- Welcome to my channel.
- Kanalıma hoş geldiniz.
- What is on Channel 10?
- Onuncu kanalda ne var?
- Sami wasn't subscribed to my YouTube channel.
- Sami benim YouTube kanalıma abone değildi.
- Turn to channel 1.
- Kanal 1'i aç.
- The Library of Congress has a Youtube channel.
- Kongre Kütüphanesi'nin bir Youtube kanalı var.
- This channel communicates with the sea.
- Bu kanal denizle iletişim kuruyor.
- Sami subscribed to Layla's YouTube channel.
- Sami, Layla'nın YouTube kanalına abone oldu.
- Tom watches a film on the second channel of German television.
- Tom, Alman televizyonunun ikinci kanalında bir film izliyor.
- Tom swam across the Channel.
- Tom kanalın öbür tarafına yüzdü.
- You can hear English on Channel 1, and Japanese on Channel 7.
- Kanal 1'de İngilizce, ve Kanal 7'de Japonca dinleyebilirsin.
- This channel communicates with the sea.
- Bu kanal denize açılır.
- They are building a long bridge across the channel.
- Onlar, kanal boyunca uzun bir köprü inşa ediyor.
- Sami's YouTube channel is for everyone.
- Sami'nin YouTube kanalı herkes içindir.
- It's time for the news on Channel 79.
- Kanal 79'da haber zamanı.
- Sami wasn't subscribed to my YouTube channel.
- Sami YouTube kanalıma abone değildi.
- Mary subscribed to Tom's channel.
- Mary Tom'un kanalına abone oldu.
- Tom has a Youtube channel.
- Tom'un bir YouTube kanalı var.
- The channel has low signal-to-noise ratio.
- Kanal düşük sinyal-gürültü oranına sahip.
- Mary has had a YouTube channel since she was 3.
- Mary 3 yaşından beri bir YouTube kanalına sahip.
- Mary has had a YouTube channel since she was 3.
- Mary'nin 3 yaşından beri bir YouTube kanalı var.
- Because the channel was changed he got angry.
- Kanal değiştirildiği için sinirlendi.
- This is RTL 2, a German TV channel.
- Bu RTL 2, bir Alman TV kanalı.
- The channel has low signal-to-noise ratio.
- Kanalın düşük bir sinyal-gürültü oranı var.
- Sami started a YouTube channel.
- Sami bir Youtube kanalı kurdu.
Show More (50)
|