chaos - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
chaos kaos n.
  • The alternative is chaos and anarchy, which is not in anyone's interest.
  • Bunun alternatifi kaos ve anarşidir ki bu da kimsenin yararına değildir.
  • All the terrorists wanted to attain was chaos and unreasoning revenge.
  • Teröristlerin ulaşmak istediği tek şey kaos ve mantıksız bir intikamdı.
  • There is legal chaos in Greece.
  • Yunanistan'da yasal bir kaos var.
Show More (45)
chaos kargaşa n.
  • Climate change, civil war, financial hardship, and infrastructural chaos have all caused turmoil in this country.
  • İklim değişimi, iç savaş, finansal zorluklar ve altyapısal kargaşanın tamamı bu ülkede karışıklığa neden olmuştu.
  • Climate change, civil war, financial hardship, and infrastructural chaos have all caused turmoil in this country.
  • İklim değişikliği, iç savaş, mali zorluklar ve altyapı kaosu bu ülkede kargaşaya neden oldu.
  • We remember the chaos.
  • Kargaşayı anımsıyoruz.
Show More (0)
chaos karmaşa n.
  • This may well give rise to endless chaos and confusion which should be avoided at all costs.
  • Bu durum, ne pahasına olursa olsun kaçınılması gereken sonsuz bir kaos ve karmaşaya yol açabilir.
Show More (-2)
chaos düzensizlik n.
  • Urban sprawl and chaos create many planning problems.
  • Çarpık kentleşme ve düzensizlik birçok planlama sorunu yaratmaktadır.
Show More (-2)