|
- They were going to meet one of their comrades.
- Yoldaşlarından biriyle buluşacaklardı.
- We have a score to settle with him because our thousands of Iraqi comrades were his first victims.
- Onunla görülecek bir hesabımız var çünkü binlerce Iraklı yoldaşımız onun ilk kurbanlarıydı.
- Comrades, don't let's give in so quickly.
- Yoldaşlar, bu kadar çabuk pes etmeyelim.
- Some comrades are too much of a hurry to effect the transition to the second phase of communism.
- Bazı yoldaşlar komünizmin ikinci aşamasına geçişi gerçekleştirmek konusunda çok acele ediyor.
- Some comrades are too much of a hurry to effect the transition to the second phase of communism.
- Bazı yoldaşlar komünizmin ikinci aşamasına geçişi gerçekleştirmek için çok aceleci davranıyorlar.
- Comrades, this is the wrong time to be fighting against one another.
- Yoldaşlar, birbirimize karşı savaşmak için yanlış bir zamandayız.
- Comrade Tom fell in love with comrade Mary.
- Yoldaş Tom, yoldaş Mary'ye aşık oldu.
- Dear comrades!
- Sevgili yoldaşlar!
- Learn from Comrade Lei Feng.
- Yoldaş Lei Feng'den öğrenin.
- He was angered by the murder of their comrades.
- Yoldaşlarının öldürülmesi onu öfkelendirdi.
- The young man bade farewell to his comrades and relatives.
- Genç adam yoldaşlarına ve akrabalarına veda etti.
- You have a good plan, Comrade Zhukov.
- İyi bir planınız var, Yoldaş Zhukov.
- Comrade Tom fell in love with comrade Mary.
- Yoldaş Tom yoldaş Mary'ye âşık oldu.
Show More (10)
|
