| 1 |
costume |
kostüm |
n. |
|
- That means all you had was an accomplice in the same costume.
- Yani tek yaptığın aynı kostümde bir suç ortağına sahip olmaktı.
- In former times one wore the national costume every day.
- Eskiden biri her gün ulusal kostüm giyerdi.
- I like costume parties.
- Kostüm partilerini seviyorum.
- Nice costume.
- Güzel kostüm.
- I need to change into my costume.
- Kostümümü değiştirmem gerek.
- I like your costume.
- Kostümünü seviyorum.
- Are you going in costume this year?
- Bu yıl kostümle mi gideceksin?
- Tom made his own Halloween costume.
- Tom kendi Cadılar Bayramı kostümünü yaptı.
- This style of costume originated in Paris.
- Bu tarz kostümler Paris'te ortaya çıktı.
- This is my Halloween costume from last year.
- Bu geçen yılki Cadılar Bayramı kostümüm.
- There's no denying that he looks so funny in that costume.
- O kostümün içinde çok komik göründüğünü kimse inkar edemez.
- Mary sewed her own costume.
- Mary kendi kostümünü dikti.
- Would you like to come to Tom's costume party next week?
- Gelecek hafta Tom'un kostüm partisine gelmek ister misin?
- Tom and Mary attended a costume party.
- Tom ve Mary bir kostüm partisine katıldılar.
- You gotta agree that he looks stylish in that costume.
- Bu kostümün içinde şık göründüğüne katılmalısınız.
- Why are you going in costume?
- Neden kostüm içinde gidiyorsun?
- I can't wait to see Tom's Halloween costume.
- Tom'un Cadılar bayramı kostümünü görmek için sabırsızlanıyorum.
- We've been invited to a costume party.
- Bir kostüm partisine davet edildik.
- Tom invited us to a costume party.
- Tom bizi bir kostüm partisine davet etti.
- I love this costume.
- Bu kostümü seviyorum.
- Did you go in costume this year?
- Bu yıl kostümle mi gittin?
- Do you like Tom's new Halloween costume?
- Tom'un yeni Cadılar Bayramı kostümünü beğendin mi?
- I like your costume.
- Kostümünü beğendim.
- Do you like Mary's new Halloween costume?
- Mary'nin yeni Cadılar Bayramı kostümünü beğendin mi?
- Your costume is very impressive.
- Kostümün çok etkileyici.
- What do you think of my costume?
- Kostümüm hakkında ne düşünüyorsun?
- Don't forget your costume.
- Kostümünü unutma.
- Mary made her own Halloween costume.
- Mary kendi Cadılar Bayramı kostümünü yaptı.
- Where can I rent a costume?
- Nereden kostüm kiralayabilirim?
- I don't like costume parties.
- Kostüm partileri hoşuma gitmiyor.
- Is your Halloween costume scary or cute?
- Senin Cadılar Bayramı kostümün korkutucu mu yoksa sevimli mi?
- Tom invited us to a costume party.
- Tom bizi kostüm partisine davet etti.
- Is your Halloween costume scary or cute?
- Cadılar Bayramı kostümün korkutucu mu yoksa sevimli mi?
- I attended a costume party.
- Kostüm partisine katıldım.
- I attended a costume party.
- Bir kostüm partisine katıldım.
- Why are you going in costume?
- Neden kostümle gidiyorsun?
- Why are you going in costume this year?
- Bu yıl neden kostümle gidiyorsun?
- What do you think of my costume?
- Kostümümle ilgili ne düşünüyorsun?
- No one told me that it was a costume party.
- Kimse bana bunun bir kostüm partisi olduğunu söylemedi.
- Tom rented a costume for the party.
- Tom parti için bir kostüm kiraladı.
- No one told me that it was a costume party.
- Hiç kimse bana bunun bir kostüm partisi olduğunu söylemedi.
- I don't like costume parties.
- Kostümlü partileri sevmem.
- Mary wanted to have the best looking Halloween costume at the party.
- Mary partide en güzel Cadılar Bayramı kostümüne sahip olmak istiyordu.
- I can't wait to see your Halloween costume.
- Cadılar Bayramı kostümünü görmek için sabırsızlanıyorum.
- I think that my costume for the upcoming Halloween party will be wrapping myself up in toilet paper like a mummy.
- Sanırım yaklaşan Cadılar Bayramı partisi için kostümüm kendimi mumya gibi tuvalet kağıdına sarmak olacak.
- I don't like costume parties.
- Kostüm partilerini sevmiyorum.
- Would you like to come to Tom's costume party next week?
- Önümüzdeki hafta Tom'un kostüm partisine gelmek ister misin?
- Did you go in costume this year?
- Bu yıl kostüm giydin mi?
- This costume has fallen into disuse.
- Bu kostüm kullanılmaz hale geldi.
- That's a cute costume.
- O sevimli bir kostüm.
- Where can I rent a Halloween costume?
- Cadılar Bayramı kostümünü nereden kiralayabilirim?
- Have you ever been to a costume party?
- Hiç kostüm partisine gittin mi?
- Tom went to a costume party last weekend.
- Tom geçen hafta sonu bir kostüm partisine gitti.
- I need to pick out a Purim costume.
- Bir Purim kostümü seçmeliyim.
- Have you ever been to a costume party?
- Hiç kostümlü bir partiye gittin mi?
- I need to choose a costume for Purim.
- Purim için bir kostüm seçmeliyim.
- You gotta agree that he looks stylish in that costume.
- Onun o kostümün içinde şık göründüğünü kabul etmek zorundasın.
- Have you decided what your Halloween costume will be?
- Cadılar Bayramı kostümünün ne olacağına karar verdin mi?
- This is my Halloween costume from last year.
- Bu benim geçen seneki Cadılar Bayramı kostümüm.
- Do you like my new Halloween costume?
- Yeni Cadılar Bayramı kostümümü beğendin mi?
- Mary looked adorable and cute in her Halloween costume.
- Mary Cadılar Bayramı kostümünün içinde çok sevimli ve şirin görünüyordu.
- Mary is working on her Halloween costume.
- Mary Cadılar bayramı kostümü üzerinde çalışıyor.
- Mary wanted to have the best looking Halloween costume at the party.
- Mary partide en iyi görünen Halloween kostümüne sahip olmak istedi.
- Tom wore his Halloween costume to school.
- Tom okula Cadılar Bayramı kostümüyle geldi.
- That's a cute costume.
- Çok şirin bir kostüm.
- Your costume is very impressive.
- Kostümünüz çok etkileyici.
- Mary looked adorable and cute in her Halloween costume.
- Mary Cadılar Bayramı kostümüyle sevimli ve şirin görünüyordu.
- I like costume parties.
- Kostüm partilerini severim.
- I need to pick out a Purim costume.
- Purim için bir kostüm seçmem lazım.
Show More (66)
|
| 2 |
costume |
(birine, bir şeye) kostüm tasarlamak |
v. |
|
- Tom was the one who designed these costumes.
- Bu kostümleri tasarlayan kişi Tom'du.
- She designed beautiful costumes for the movie.
- Film için güzel kostümler tasarladı.
- Tom was the one who designed these costumes.
- Bu kostümleri tasarlayan Tom'du.
Show More (0)
|
| 3 |
costume |
kıyafet |
n. |
|
- Have you decided what your Halloween costume will be?
- Cadılar Bayramı kıyafetinin ne olacağına karar verdin mi?
- In former times one wore the national costume every day.
- Eskiden her gün ulusal kıyafet giyilirdi.
- I love this costume.
- Bu kıyafeti seviyorum.
Show More (0)
|
