|
- Days later, the Italian Government is busy enacting these very measures.
- Günler sonra, İtalyan Hükümeti tam da bu önlemleri yürürlüğe koymakla meşgul.
- From this perspective, the coming days could be moments of truth.
- Bu açıdan bakıldığında, önümüzdeki günler gerçeğin ortaya çıkacağı anlar olabilir.
- Days later the Italian Government is busy enacting these very measures.
- Günler sonra İtalyan Hükümeti tam da bu tedbirleri yürürlüğe koymakla meşgul.
- That will add days to sales for only for two years' worth of savings.
- Bu da sadece iki yıllık tasarruf için satışlara günler ekleyecektir.
- Gone are the days when national currencies were exposed to the ups and downs of speculation.
- Ulusal para birimlerinin spekülasyonların iniş çıkışlarına maruz kaldığı günler geride kaldı.
- Gone are the days of the huge deficits common in the 1990s.
- 1990'larda yaygın olan büyük açıkların yaşandığı günler geride kaldı.
- Gone are the days of the huge deficits common in the 1990s.
- 1990'larda yaygın olan devasa açıkların olduğu günler geride kaldı.
- From this perspective, the coming days could be the moment of truth.
- Bu açıdan bakıldığında önümüzdeki günler gerçeğin ortaya çıkacağı an olabilir.
- I could almost say it is a matter of days rather than weeks.
- Bunun haftalar değil günler meselesi olduğunu söyleyebilirim.
- The days of imperialists setting up dictators everywhere are over.
- Emperyalistlerin her yerde diktatörler kurduğu günler geride kaldı.
- Some days, he would come down early and be continuously busy.
- Bazı günler erken iner ve sürekli meşgul olurdu.
- As a result of the intense cold he died in hospital days later.
- Ağır bir soğuk algınlığı sonucunda günler sonra hastanede öldü.
- And some days were good for all the senses at once.
- Ve bazı günler tüm duyular için aynı anda iyidir.
- So many days have passed and nothing has been done.
- Günler geçti ve hiçbir şey yapılmadı.
- As a result of the intense cold he died in hospital days later.
- Üşütüp ağır hastalanması nedeniyle günler sonra hastanede hayatını kaybetti.
- As a result of the intense cold he died in hospital days later.
- Ağır bir soğuk algınlığı sonucu günler sonra hastanede hayatını kaybetti.
- She has known better days.
- O daha iyi günler gördü.
- She spent many days knitting a sweater for him.
- Ona bir kazak örmek için günler harcadı.
- When spring arrives the days will get longer.
- Bahar geldiğinde günler uzayacak.
- The days are gradually shortening.
- Günler yavaş yavaş kısalıyor.
- I could spend days in here.
- Burada günler geçirebilirim.
- The days are longer in the summer.
- Günler yazın daha uzundur.
- It took Tom days to track down the problem.
- Tom'un sorunun izini sürmesi günler aldı.
- Those were the days.
- Hey gidi günler.
- I could spend days in here.
- Burada günler harcayabilirsiniz.
- The days are becoming shorter.
- Günler daha kısa oluyor.
- In the winter, days are shorter.
- Kışın, günler daha kısadır.
- The days are getting shorter.
- Günler kısalıyor.
- The days are growing longer.
- Günler uzuyor.
- Tom's car has seen its better days.
- Tom'un arabası daha iyi günler gördü.
- In the winter, days are shorter.
- Kışın günler daha kısadır.
- It'll take you days to finish this job.
- Bu işi bitirmen günler sürecek.
- Some days I feel good.
- Bazı günler iyi hissediyorum.
- I wish you a nice day!
- İyi günler dilerim!
- Better days are ahead.
- Önümüzde daha iyi günler var.
- It'll take you days to finish this job.
- Bu işi bitirmeniz günler sürer.
- In winter, the days become shorter and it gets darker earlier.
- Kışın günler kısalır ve hava daha erken kararır.
- Days turned into weeks, weeks turned into months and, before we knew it, another year had passed.
- Günler haftalara, haftalar aylara dönüştü ve biz farkına bile varmadan bir yıl daha geçti.
- Those days are gone.
- O günler geride kaldı.
- It's going to take days.
- Günler alacak.
- Have a nice day.
- İyi günler dilerim.
- I'm working with Tom these days.
- Bu günler Tom'la birlikte çalışıyorum.
- If these days are not convenient for you, please let us know.
- Eğer bu günler sizin için uygun değilse, lütfen bize bildirin.
- The days are getting longer every day.
- Günler her gün daha da uzuyor.
- In spring the days get longer.
- İlkbaharda günler uzar.
- The days are getting longer every day.
- Günler her geçen gün daha da uzuyor.
- During the summer, the days become longer.
- Yaz boyunca günler daha uzun sürer.
- In the summer, days are long and nights are short.
- Yazın günler uzun, gecelerse kısadır.
- If these days are not convenient for you, please let us know.
- Bu günler sizin için uygun değilse, lütfen bize bildirin.
- Grandpa always said there'd be days like this.
- Büyükbabam hep böyle günler olacağını söylerdi.
- Tokyo surrendered within days.
- Tokyo günler içinde teslim oldu.
- In winter, the days become shorter and it gets darker earlier.
- Kış aylarında günler kısalır ve hava daha erken kararır.
- The days are longer in the summer.
- Yazın günler daha uzun olur.
- She dwelt on the miserable days she spent there.
- Orada geçirdiği sefil günler üzerinde durdu.
- Cold, damp days are bad for your health.
- Soğuk ve nemli günler sağlığın için kötüdür.
- Cold, damp days are bad for your health.
- Soğuk ve nemli günler sağlığınız için kötüdür.
- Tom told Mary to have a nice day.
- Tom, Mary'ye iyi günler diledi.
- The day will soon come when we will be able to predict earthquakes.
- Yakında depremleri önceden tahmin edebileceğimiz günler gelecek.
- During the summer, the days become longer.
- Yaz aylarında günler daha uzun olur.
- I think our best days are ahead of us.
- Bence en iyi günler önümüzde.
- As winter approaches, the days get shorter and shorter.
- Kış yaklaştıkça günler kısalıyor.
- For me, all days are holidays.
- Benim için bütün günler tatildir.
- Sami's body was dumped in the lake but it rose to the surface just days later.
- Sami'nin cesedi göle atıldı ama günler sonra yüzeye çıktı.
- Minutes passed like days.
- Dakikalar günler gibi geçti.
- In the summer, days are long and nights are short.
- Yazın günler uzun, geceler kısadır.
- Take care and have a nice day.
- Kendine iyi bak ve iyi günler.
- It's going to take days.
- Günler sürecek.
- The days are getting warmer and warmer.
- Günler gittikçe ısınıyor.
- The days turned into weeks, and then into months, and then into years.
- Günler haftalara, sonra aylara, sonra da yıllara dönüştü.
- In spring the days get longer.
- Baharda günler daha uzun olur.
- Have a nice day, Tom.
- İyi günler, Tom.
- Have a nice day.
- İyi günler.
- I want more days like this.
- Böyle günler istiyorum.
- Better days are ahead.
- Daha iyi günler ileride.
- We were sold out days ago.
- Biletlerimiz günler önce tükendi.
- As winter approaches, the days get shorter and shorter.
- Kış yaklaştıkça, günler gittikçe kısalır.
- Poppy seed muffins are her favorites, but there are days when she must settle for blueberry.
- Haşhaşlı kekler en sevdikleridir, ama yaban mersiniyle yetinmek zorunda kaldığı günler de olur.
- In the spring, when the days grew longer and the sun warmer, she waited for the first robin to return from the south.
- İlkbaharda günler uzayıp güneş ısındığında, ilk kızılgerdan kuşunun güneyden dönmesini bekledi.
- As winter approaches, the days get shorter and shorter.
- Kış yaklaştıkça günler gitgide kısalıyor.
- We've got some difficult days ahead of us.
- Önümüzde bazı zor günler var.
- The days are getting longer and longer.
- Günler gittikçe uzuyor.
- The days turned into weeks, and then into months, and then into years.
- Günler haftalara ve sonra aylara ve sonra yıllara dönüştü.
- When spring arrives the days will get longer.
- İlkbahar geldiğinde günler daha da uzayacak.
- The first days are always hard.
- İlk günler hep zordur.
- Days pass by quickly when you're busy.
- Sen meşgulken günler çabuk geçer.
- The days are becoming shorter.
- Günler kısalıyor.
- Days pass by quickly when you're busy.
- Meşgulken günler çabuk geçer.
- It's been days since Tom left.
- Tom gittiğinden beri günler oldu.
Show More (85)
|
|
- It's a nice choice for both nights and days.
- Hem geceler hem de gündüzler için güzel bir seçim.
- It's a nice choice for both nights and days.
- Hem geceler hem gündüzler için harika bir seçenektir.
- It's a nice choice for both nights and days.
- Hem gece hem de gündüz için güzel bir seçim.
- Days are longer than nights.
- Gündüzler gecelerden daha uzun.
- Days are longer than nights.
- Gündüzler gecelerden daha uzundur.
- All the days of the earth, seedtime and harvest, cold and heat, summer and winter, night and day, shall not cease.
- Yeryüzünün bütün günleri, tohum zamanı ve hasat, soğuk ve sıcak, yaz ve kış, gece ve gündüz sona ermeyecek.
Show More (3)
|