|
- The one certainty, the one foundation stone that European citizens could depend on was the European Union.
- Avrupa vatandaşlarının güvenebileceği tek kesinlik, tek temel taş Avrupa Birliği idi.
- We can depend on Tom.
- Tom'a güvenebiliriz.
- I'm depending on your help.
- Yardımına güveniyorum.
- I wish Tom would depend on me more.
- Keşke Tom bana daha çok güvenebilseydi.
- People depend on you.
- İnsanlar sana güveniyor.
- Don't depend on other people too much.
- Diğer insanlara çok fazla güvenme.
- You can depend on Tom.
- Tom'a güvenebilirsin.
- You can depend on Jack.
- Jack'e güvenebilirsin.
- My brother depends on me for money.
- Kardeşim para konuzsunda bana güveniyor.
- You may depend on him to help you.
- Sana yardım edeceği konusunda ona güvenebilirsin.
- You mustn't depend on others for help.
- Yardım konusunda başkalarına güvenmemelisin.
- You can depend on Tom's help.
- Tom'un yardımına güvenebilirsiniz.
- We can depend on Tom to be punctual.
- Tom'un dakik olacağına güvenebiliriz.
- People are depending on you.
- İnsanlar sana güveniyor.
- Now that he has quit his job, I can't depend on him.
- İşinden ayrıldığı için ona güvenemiyorum.
- Now that she has quit her job, we can't depend on her.
- İşten ayrıldığı için ona güvenemeyiz.
- Tom depended on Mary to help him.
- Tom kendisine yardım etmesi için Mary'ye güvendi.
- Don't depend on Tom too much.
- Tom'a çok fazla güvenme.
- I'm sure we can depend on Tom.
- Tom'a güvenebileceğimizden eminim.
- Tom depends on Mary.
- Tom Mary'ye güveniyor.
- You can depend on it.
- Buna güvenebilirsin.
- For advice, he depended on close friends.
- Tavsiye için yakın arkadaşlarına güvenirdi.
- I need to know I can depend on you.
- Sana güvenebileceğimi bilmeliyim.
- Now that she has quit her job, we can't depend on her.
- O, işini bıraktığından biz ona güvenemeyiz.
- We can depend on her to help us.
- Bize yardım etmesi için ona güvenebiliriz.
- You cannot depend on his support for your project.
- Projeniz için onun desteğine güvenemezsiniz.
- Don't depend on it.
- Buna güvenme.
- You can depend on his help.
- Onun yardımına güvenebilirsin.
- I can't depend on you anymore.
- Artık sana güvenemem.
- You can depend on me.
- Bana güvenebilirsin.
- We depend on you.
- Size güveniyoruz.
- I depend on the alarm clock to wake up on time every morning.
- Her sabah zamanında uyanmak için çalar saate güvenirim.
- If anything happens here, can I depend on you?
- Burada bir şey olursa, sana güvenebilir miyim?
- Jack can be depended on.
- Jack'e güvenilebilir.
- I don't know what to depend on.
- Neye güveneceğimi bilmiyorum.
- I can depend on Tom.
- Tom'a güvenebilirim.
- I depend on nobody.
- Kimseye güvenmiyorum.
- I need to know I can depend on you.
- Sana güvenebileceğimi bilmem gerekiyor.
- You can depend on his help.
- Onun yardımına güvenebilirsiniz.
- Don't depend on your parents too much.
- Annenle babana çok fazla güvenme.
- You can't depend on him to be punctual.
- Dakik olması konusunda ona güvenemezsin.
- You can depend on Tom's help.
- Tom'un yardımına güvenebilirsin.
- For advice, he depended on close friends.
- Tavsiye için, yakın arkadaşlarına güvenirdi.
- We cannot depend on this report.
- Bu rapora güvenemeyiz.
- I've come to depend on you.
- Sana güvenmeye geldim.
- I'm depending on you to help me.
- Bana yardım etmen için sana güveniyorum.
- You can always depend on Tom to help.
- Tom'un yardımına her zaman güvenebilirsin.
- Tom and I depend on each other.
- Tom ve ben birbirimize güveniyoruz.
- I'm depending on you to help me.
- Bana yardım etmene güveniyorum.
- I knew I could depend on you.
- Sana güvenebileceğimi biliyordum.
- People depend on me.
- İnsanlar bana güveniyor.
Show More (48)
|