|
- He is the more diligent of the two.
- O ikisinden daha çalışkan olanıdır.
- Your sister is the most diligent of all my friends.
- Kız kardeşin tüm arkadaşlarımın en çalışkanıdır.
- Tom was very diligent.
- Tom çok çalışkandı.
- Tom is the most diligent student in his class.
- Tom, sınıfında en çalışkan öğrencidir.
- Your sister is the most diligent of all my friends.
- Kız kardeşin tüm arkadaşlarım arasında en çalışkan olanı.
- He is by all odds the most diligent in his class.
- O hiç şüphesiz sınıfında en çalışkandır.
- Though he's not clever, he's a diligent worker.
- O, zeki olmasa da çalışkan bir işçidir.
- A diligent man will succeed in the long run.
- Çalışkan bir adam uzun vadede başarılı olur.
- Tom is diligent in his work.
- Tom işinde çalışkan.
- The majority of students here are diligent.
- Buradaki öğrencilerin çoğu çalışkan.
- You're so diligent.
- Çok çalışkansın.
- We're diligent.
- Biz çalışkanız.
- He is the more diligent of the two.
- İkisi arasında daha çalışkan olan o.
- Tom isn't very diligent.
- Tom çok çalışkan değil.
- Though he's not clever, he's a diligent worker.
- Zeki olmasa da çalışkan bir işçi.
- Tom is very diligent.
- Tom çok çalışkan.
- In our class, there is no child more diligent than Jack.
- Sınıfımızda Jack'ten daha çalışkan bir çocuk yoktur.
- She is charming as well as diligent.
- O hem çekici hem de çalışkandır.
- She is charming as well as diligent.
- Çalışkan olduğu kadar çekicidir de.
- I'm diligent.
- Ben çalışkanım.
- The majority of students here are diligent.
- Buradaki öğrencilerin çoğunluğu çalışkan.
- He is a diligent boy in his class.
- Sınıfında çalışkan bir çocuktur.
- Tom is the most diligent student in his class.
- Tom sınıfındaki en çalışkan öğrencidir.
- He is the most diligent student in his class.
- Sınıfındaki en çalışkan öğrencidir.
- Most of the students here are diligent.
- Burada öğrencilerin çoğu çalışkan.
- He is by all odds the most diligent in his class.
- Sınıfının en çalışkanıdır.
- As far as I know, he's a diligent student.
- Bildiğim kadarıyla çalışkan bir öğrenci.
- He is the most diligent student in his class.
- Sınıfının en çalışkan öğrencisi o.
- They say he is diligent.
- Çalışkan olduğunu söylüyorlar.
- Tom is the most diligent student in class.
- Tom, sınıfta en çalışkan öğrencidir.
- He is a diligent boy in his class.
- O, sınıfında çalışkan bir çocuktur.
- A man as diligent as he is, is sure to succeed.
- Onun kadar çalışkan bir adamın başarılı olacağından eminim.
- She used to be diligent.
- Eskiden çalışkandı.
- All of you are diligent.
- Hepiniz çalışkansınız.
- You cannot be too diligent.
- Ne kadar çalışkan olsan azdır.
- Most of the students here are diligent.
- Buradaki öğrencilerin çoğu çalışkandır.
- Tom isn't a diligent student.
- Tom çalışkan bir öğrenci değil.
- Tom isn't a diligent student.
- Tom çalışkan bir öğrenci değildir.
- I am no more diligent than he is.
- Ondan daha çalışkan değilim.
- He is the most diligent student in class.
- Sınıftaki en çalışkan öğrenci o.
- He is no less diligent than she.
- Ondan daha az çalışkan değil.
- Tom wasn't very diligent.
- Tom çok çalışkan değildi.
- Tom is very diligent.
- Tom çok çalışkandır.
- She used to be diligent.
- O çalışkandı.
- As far as I know, he's a diligent student.
- Bildiğim kadarıyla, o çalışkan bir öğrenci.
- Tom is the most diligent student in class.
- Tom sınıftaki en çalışkan öğrenci.
- She's accounted diligent.
- Çok çalışkan.
- Tom is diligent.
- Tom çalışkan.
- You're diligent.
- Sen çalışkansın.
- George is the most diligent boy in our class.
- George, sınıfımızda en çalışkan çocuk.
- You are all diligent.
- Hepiniz çalışkansınız.
- Tom isn't very diligent.
- Tom pek çalışkan değildir.
- Tom is diligent.
- Tom çalışkandır.
- I am no more diligent than he is.
- Ben ondan daha çalışkan değilim.
- He is the most diligent student in class.
- Sınıfın en çalışkan öğrencisi o.
Show More (52)
|
|
- He is one of the more diligent and hard-working commissioners.
- Kendisi en gayretli ve çalışkan komisyon üyelerinden biridir.
- Most of the officials in the EU are diligent and decent people.
- AB'deki yetkililerin çoğu gayretli ve iyi insanlardır.
- Success is not possible without diligent work.
- Gayretli bir çalışma olmadan başarı mümkün değildir.
- You're diligent.
- Sen gayretlisin.
- In the end, the diligent person succeeds.
- Nihayetinde, gayretli kişi başarılı olur.
- A man as diligent as he is, is sure to succeed.
- Onun kadar gayretli bir insan kesinlikle başaracaktır.
- Tom is diligent in his studies.
- Tom çalışmalarında gayretlidir.
- Success is not possible without diligent work.
- Gayretli çalışma olmadan başarı mümkün değil.
- Tom wasn't very diligent.
- Tom pek gayretli değildi.
- Being careful and diligent is necessary, but not sufficient for passing this course.
- Dikkatli ve gayretli olmak bu dersi geçmek için gerekli ama yeterli değil.
- George is the most diligent boy in our class.
- George, sınıfımızdaki en gayretli çocuk.
- Unlike her, you are diligent.
- Onun aksine sen gayretlisin.
- He is diligent in his studies.
- O, çalışmalarında gayretlidir.
- Tom is diligent in his studies.
- Tom derslerinde gayretli.
- You students are supposed to be diligent.
- Siz öğrencilerin gayretli olması gerekiyor.
- He is the most diligent student in his class.
- Sınıfındaki en gayretli öğrenci o.
- Tom is diligent in his work.
- Tom işinde gayretlidir.
- Tom was very diligent.
- Tom çok gayretliydi.
- He is diligent in his studies.
- Çalışmalarında gayretli.
- You are all diligent.
- Hepiniz gayretlisiniz.
- He is the most diligent student in class.
- Sınıftaki en gayretli öğrenci o.
Show More (18)
|
