1 |
dormitory |
yurt |
n. |
|
- The food is very good in the dormitory where he lives.
- Onun yaşadığı yurtta yemekler çok iyi.
- I've been living in this dormitory for three and a half years.
- Üç buçuk yıldır bu yurtta yaşıyorum.
- You will soon adjust to living in a dormitory.
- Yakında yurtta yaşamaya uyum sağlayacaksın.
- My university has a dormitory.
- Benim üniversitemin bir yurdu vardır.
- Those two boys share the same dormitory room.
- Bu iki çocuk aynı yurt odasını paylaşıyor.
- I've been living in this dormitory for three and a half years.
- Üç buçuk yıldır bu yurtta kalıyorum.
- Tom and I live in the same dormitory.
- Tom ve ben aynı yurtta kalıyoruz.
- We all live in the same dormitory.
- Hepimiz aynı yurtta yaşarız.
- Tom and I live in the same dormitory.
- Tom'la aynı yurtta kalıyoruz.
- My university has a dormitory.
- Üniversitemde bir yurt var.
- You will soon adjust to living in a dormitory.
- Yakında yurtta yaşamaya alışacaksın.
- Tom got locked out of his dormitory.
- Tom yurtta kilitli kaldı.
- The food is very good in the dormitory where he lives.
- Yaşadığı yurtta yemekler çok iyi.
- He soon got accustomed to dormitory life and made two or three friends.
- Kısa sürede yurt hayatına alıştı ve iki ya da üç arkadaş edindi.
- The food is very good in the dormitory where he lives.
- Onun kaldığı yurtta yemekler çok iyi.
- My college has a dormitory.
- Benim üniversitenin bir yurdu var.
- We all live in the same dormitory.
- Hepimiz aynı yurtta kalıyoruz.
- The food is very good in the dormitory where he lives.
- Kaldığı yurtta yemekler çok iyi.
- My college has a dormitory.
- Üniversitemde bir yurt var.
Show More (16)
|
2 |
dormitory |
koğuş |
n. |
|
- In these prisons, small cells for 1 to 3 prisoners will replace the current big dormitories.
- Bu cezaevlerinde, şimdiki büyük koğuşlar yerine, 1 veya 3 mahpus için küçük hücreler olacaktır.
Show More (-2)
|
3 |
dormitory |
yatakhane |
n. |
|
- Boys can't enter the girls' dormitories.
- Erkekler kızların yatakhanesine giremez.
Show More (-2)
|