draft - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
draft taslak n.
  • I’m expecting your final draft on my desk tomorrow morning.
  • Son taslağınızı yarın sabah masamda bekliyorum.
  • That also means that we are doubtful about Article I-24.4 of the draft Constitution.
  • Bu aynı zamanda Anayasa taslağının I-24.4 maddesi hakkında da şüphe duyduğumuz anlamına gelmektedir.
  • The draft declaration itself was rather weak and disappointing.
  • Taslak bildirinin kendisi oldukça zayıf ve hayal kırıklığı yaratıcıydı.
Show More (80)
draft (belgenin) taslağını hazırlamak v.
  • This is often the case when we draft legislation, but particularly so now.
  • Mevzuat taslağı hazırlarken bu durum sık sık yaşanır, ancak özellikle de şimdi yaşanıyor.
  • A committee was set up in November to draft one and the nine people on that committee include two women.
  • Kasım ayında bir taslak hazırlamak üzere bir komite kuruldu ve bu komitedeki dokuz kişi arasında iki kadın da bulunuyor.
  • First of all, I should like to outline the guidelines which have helped the Council compile this draft budget.
  • Öncelikle Konseyin bu bütçe taslağını hazırlamasına yardımcı olan ilkeleri özetlemek isterim.
Show More (1)
draft tasarı hazırlamak v.
  • Parliament's political groups have drafted a joint motion for a resolution on the statement by the Commission.
  • Parlamentodaki siyasi gruplar Komisyon tarafından yapılan açıklamaya ilişkin ortak bir karar tasarısı hazırladılar.
  • We are drafting a law here, and when we draft laws the entire House needs to give its opinion.
  • Biz burada bir yasa tasarısı hazırlıyoruz ve yasa tasarısı hazırlarken tüm Meclisin görüş bildirmesi gerekiyor.
Show More (-1)
draft tasarı n.
  • A new draft Civil Code was approved by the Council of Ministers on 25 August 1998.
  • Yeni bir Medeni Kanun tasarısı, 25 Ağustos 1998'de Bakanlar Kurulu tarafından onaylandı.
  • I also look forward to having a clear and detailed provision and would like to see a draft bill for us to debate.
  • Ben de açık ve detaylı bir hüküm bekliyorum ve tartışmamız için bir tasarı görmek istiyorum.
Show More (-1)
draft oyuncu seçimi n.
  • The two clubs fought over the top players on draft day.
  • İki kulüp oyuncu seçimi gününde en iyi oyuncular için mücadele etti.
Show More (-2)
draft fıçı (bira) n.
  • They ordered two more pints of draft beer.
  • İki bardak daha fıçı bira sipariş ettiler.
Show More (-2)
draft çek n.
  • He was required to present a banker’s draft or cash.
  • Kendisinden banka çeki ya da nakit para ibraz etmesi istenmiştir.
Show More (-2)
draft askere alınmak v.
  • The two friends were drafted into the navy.
  • İki arkadaş donanmada askere alındı.
Show More (-2)
draft oyuncu seçmek v.
  • She was the first player drafted by the women’s national football team.
  • Kadın milli futbol takımına seçilen ilk oyuncu o oldu.
Show More (-2)
draft taslak adj.
  • We are expecting the draft proposal tomorrow.
  • Taslak teklifini yarın bekliyoruz.
Show More (-2)
draft taslağını hazırlamak v.
  • Are you still drafting the first chapter?
  • Hâlâ ilk bölümün taslağınıhazırlıyorsun?
Show More (-2)
draft yasa taslağı n.
  • The draft act has, I believe, come down decisively on one side of the line.
  • Yasa taslağının, çizginin bir tarafında kararlı bir şekilde durduğuna inanıyorum.
Show More (-2)
draft yasa tasarısı n.
  • These draft laws are extremely far-reaching, and the security of the individual may be in danger.
  • Bu yasa tasarıları son derece geniş kapsamlıdır ve bireyin güvenliği tehlikeye girebilir.
Show More (-2)