|
- Please drop by my home.
- Lütfen geçerken evime uğra.
- Let's drop by his house.
- Geçerken onun evine uğrayalım.
- Do you want me to drop by tomorrow?
- Yarın uğramamı ister misin?
- Tom dropped by for a visit.
- Tom ziyaret için uğradı.
- If you have time, why don't you drop by his gallery?
- Eğer vaktin varsa, neden galerisine uğramıyorsun?
- Would you tell Tom I dropped by?
- Uğradığımı Tom'a söyler misin?
- Would you mind if I dropped by tomorrow evening?
- Bir mahsuru yoksa yarın akşam uğrayabilir miyim?
- Tom dropped by to see how you were doing.
- Tom, nasıl olduğunu görmek için uğradı.
- You should drop by his gallery if you have time.
- Zamanın varsa onun galerisine uğramalısın.
- Tom dropped by Mary's home every day for lunch.
- Tom öğle yemeği için her gün Mary'nin evine uğradı.
- We were in the neighborhood and thought we'd drop by.
- Buralardaydık ve bir uğrayalım dedik.
- Tom dropped by to say thanks.
- Tom teşekkür etmek için uğradı.
- I've been hoping someone would drop by.
- Birinin uğramasını umuyordum.
- Today I have to drop by the supermarket.
- Bugün süpermarkete uğramam gerekiyor.
- My friends dropped by to see me the other day.
- Arkadaşlarım geçen gün beni görmek için uğradılar.
- Tom and Mary both dropped by.
- Tom ve Mary uğradı.
- Drop by sometime.
- Bir ara uğra.
- Would you mind if I dropped by tomorrow evening?
- Yarın akşam uğramamın sizin için bir sakıncası var mı?
- Drop by sometime!
- Bir ara uğra!
- Sami just dropped by to say hi.
- Sami sadece merhaba demek için uğradı.
- Tom dropped by to see how you were doing.
- Tom nasıl olduğunu görmek için uğradı.
- Tom dropped by Mary's home every day for lunch.
- Tom her gün öğle yemeği için Mary'nin evine uğruyordu.
- If I have time, I'll drop by.
- Zamanım olursa uğrayacağım.
- I'll tell him you dropped by.
- Ona uğradığını söyleyeceğim.
- I'm glad you dropped by.
- Uğradığına sevindim.
- Can you tell Tom that I dropped by?
- Tom'a uğradığımı söyleyebilir misin?
- Please drop by and see me.
- Lütfen uğrayın ve beni görün.
- I have three friends that often drop by on Saturdays.
- Cumartesi günleri sık sık uğrayan üç arkadaşım var.
- Nice of you to drop by.
- Uğraman ne güzel.
- I'll drop by the post office on the way home.
- Eve dönerken postaneye uğrayacağım.
- Do you want me to drop by?
- Uğramamı ister misin?
- You weren't at home when I dropped by.
- Ben uğradığımda evde değildin.
- I dropped by the bookstore and bought an interesting book.
- Kitapçıya uğradım ve ilginç bir kitap aldım.
- If I have time, I'll drop by.
- Vaktim olursa uğrarım.
- You should drop by his gallery if you have time.
- Vaktin varsa galerisine uğramalısın.
- I thought I'd drop by and say hello.
- Uğrayacağımı ve merhaba diyeceğimi düşündüm.
- Come and drop by!
- Gel ve uğra!
- I'll tell Tom you dropped by.
- Tom'a uğradığını söylerim.
- I'll tell them you dropped by.
- Onlara uğradığını söyleyeceğim.
- Would you mind if I dropped by tomorrow evening?
- Yarın akşam uğramamın sakıncası var mı?
- I dropped by the bookstore and I bought an interesting book.
- Kitapçıya uğradım ve ilginç bir kitap aldım.
- My friends dropped by to see me the day before yesterday.
- Arkadaşlarım önceki gün beni görmek için uğradılar.
- Tom wasn't in when I dropped by.
- Uğradığımda Tom içeride değildi.
- Would you tell Tom I dropped by?
- Tom'a uğradığımı söyler misin?
- I thought I'd drop by and say hello.
- Bir uğrayıp merhaba diyeceğimi düşünmüştüm.
- Drop by my office any time.
- İstediğin zaman ofisime uğra.
- Promise you'll drop by tonight.
- Bu gece uğrayacağına söz ver.
- A person named Ono has dropped by to see you.
- Ono adında bir kişi seni görmek için uğradı.
- I've been meaning to drop by and see you, but I've been rather busy this week.
- Uğrayıp seni görmek istiyordum ama bu hafta oldukça meşguldüm.
- Tell Tom I'm going to drop by his house this afternoon.
- Tom'a bu öğleden sonra onun evine uğrayacağımı söyle.
- I'll drop by the post office on the way home.
- Eve giderken postaneye uğrayacağım.
- I'm going to drop by the supermarket.
- Süpermarkete uğrayacağım.
- I'll tell Tom you dropped by.
- Tom'a uğradığını söyleyeceğim.
- Tell Tom I'm going to drop by his house this afternoon.
- Tom'a bu öğleden sonra evine uğrayacağımı söyle.
- Thanks for dropping by.
- Uğradığın için sağol.
- Please drop by any time.
- Lütfen istediğiniz zaman uğrayın.
- Please drop by my home.
- Lütfen evime uğrayın.
- Tom wasn't at home when I dropped by.
- Uğradığım zaman Tom evde değildi.
- Let's drop by his house.
- Evine uğrayalım.
- I'm just going to drop by the post office.
- Ben sadece postaneye uğrayacağım.
- A person named Ono has dropped by to see you.
- Ono adında biri sizi görmek için uğradı.
- I'll tell her you dropped by.
- Ona uğradığını söyleyeceğim.
- Come and drop by!
- Gelin ve uğrayın!
- You weren't at home when I dropped by.
- Uğradığımda evde değildin.
- Please drop by any time.
- Lütfen her zaman uğra.
- Can you tell Tom that I dropped by?
- Uğradığımı Tom'a söyleyebilir misin?
- Would you mind if I dropped by tomorrow evening?
- Yarın akşam uğramamın bir sakıncası var mı?
- Nice of you to drop by.
- Uğraman güzel.
- Better drop by his gallery if you have time.
- Vaktiniz varsa galerisine uğrasanız iyi olur.
- Will you drop by later?
- Daha sonra uğrayacak mısın?
- Today I have to drop by the supermarket.
- Bugün süpermarkete uğramak zorundayım.
- Thanks for dropping by.
- Uğradığın için teşekkürler.
- Would you mind if I dropped by tomorrow evening?
- Yarın akşam uğrarsam sizin için sıkıntı olur mu?
- If you have time, why don't you drop by his gallery?
- Zamanın varsa neden onun galerisine uğramıyorsun?
- Tom wasn't at home when I dropped by.
- Uğradığımda Tom evde yoktu.
- Tom wasn't asleep when I dropped by.
- Uğradığımda Tom uyumuyordu.
- I thought Tom would drop by and say hello.
- Tom'un uğrayıp merhaba diyeceğini düşünmüştüm.
- I just thought I'd drop by.
- Bir uğrayayım dedim.
- I'm just going to drop by the post office.
- Postaneye uğrayacağım.
- Better drop by his gallery if you have time.
- Zamanın varsa, geçerken galeriye uğrasan iyi olur.
- Tom asked me to drop by.
- Tom uğramamı istedi.
- Your friend from Boston dropped by to visit us this afternoon.
- Boston'lu arkadaşın bu öğleden sonra bizi ziyaret etmek için uğradı.
- I dropped by the bookstore and bought an interesting book.
- Kitapçıya uğradım ve ilginç bir kitap satın aldım.
Show More (80)
|
