dye - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
dye boyamak v.
  • You can bleach and dye your hair at home.
  • Saçını evde ağartabilir ve boyayabilirsin.
  • Tom dyes his hair.
  • Tom saçlarını boyar.
  • Tom couldn't tell whether Mary dyed her hair or not.
  • Tom, Mary'nin saçını boyayıp boyamadığını anlayamadı.
Show More (67)
dye boya n.
  • Tom always checks to verify that no dyes are in any food he buys.
  • Tom her zaman satın aldığı yiyeceklerde boya olup olmadığını kontrol eder.
  • India ink produces an interesting pattern when used as a dye.
  • Çini mürekkebi boya olarak kullanıldığında ilginç bir desen oluşturur.
  • A dye was injected into a vein of the patient's arm.
  • Hastanın kolundaki bir damara boya enjekte edildi.
Show More (1)