economical - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
economical ekonomik adj.
  • That regional offices are more economical than several individual offices is obvious.
  • Bölgesel ofislerin birkaç bireysel ofisten daha ekonomik olduğu açıktır.
  • Economical, clean energy is one basic requirement for the economic growth of sustainable development.
  • Ekonomik, temiz enerji, sürdürülebilir kalkınmanın ekonomik büyümesi için temel bir gerekliliktir.
  • Making more economical use of natural resources means treating them differently from how we treat them now.
  • Doğal kaynakları daha ekonomik kullanmak, onlara şu anda davrandığımızdan farklı davranmak anlamına gelir.
Show More (19)
economical tutumlu adj.
  • A housewife should be economical.
  • Bir ev kadını tutumlu olmalıdır.
Show More (-2)