|
- That regional offices are more economical than several individual offices is obvious.
- Bölgesel ofislerin birkaç bireysel ofisten daha ekonomik olduğu açıktır.
- Economical, clean energy is one basic requirement for the economic growth of sustainable development.
- Ekonomik, temiz enerji, sürdürülebilir kalkınmanın ekonomik büyümesi için temel bir gerekliliktir.
- Making more economical use of natural resources means treating them differently from how we treat them now.
- Doğal kaynakları daha ekonomik kullanmak, onlara şu anda davrandığımızdan farklı davranmak anlamına gelir.
- This increase in miles negates the profit gained from using an economical and clean engine.
- Kilometrelerdeki bu artış, ekonomik ve temiz bir motor kullanımından elde edilen kârı ortadan kaldırmaktadır.
- The significance of a safe, economical, and environmentally friendly supply of energy is not a matter of dispute.
- Güvenli, ekonomik ve çevre dostu bir enerji arzının önemi tartışma konusu değildir.
- This is being somewhat economical with the facts.
- Bu, gerçeklerle biraz ekonomik davranmaktır.
- London was very important for economical and cultural reasons.
- Londra ekonomik ve kültürel sebeplerden ötürü çok önemliydi.
- Italy is having the worst economical crisis in its history.
- İtalya, tarihindeki en kötü ekonomik krizi yaşıyor.
- Small cars are very economical because of their low fuel consumption.
- Küçük arabalar, düşük yakıt tüketimi nedeniyle çok ekonomiktir.
- They closed down the ferry service since it was no longer economical.
- Artık ekonomik olmadığı için feribot servisini kapattılar.
- It's less economical than a diesel.
- Dizele göre daha az ekonomik.
- A small car is more economical than a large one.
- Küçük bir araba büyük bir arabadan daha ekonomiktir.
- It's less economical than a diesel.
- O bir dizelden daha az ekonomiktir.
- Small cars are very economical because of their low fuel consumption.
- Küçük otomobiller düşük yakıt tüketiminden ötürü çok ekonomiktir.
- They closed down the ferry service since it was no longer economical.
- Artık ekonomik olmadığı için feribot seferlerini durdurdular.
- It's more economical to go by bus instead of taking a taxi.
- Taksiye binmek yerine otobüsle gitmek daha ekonomik.
- This car is very economical on gas.
- Bu araba benzin konusunda çok ekonomik.
- A small car is more economical than a large one.
- Küçük bir araba büyük olandan daha ekonomiktir.
- This car is very economical on gas.
- Bu araba yakıt olarak çok ekonomiktir.
- London was very important for economical and cultural reasons.
- Londra ekonomik ve kültürel nedenlerden dolayı çok önemliydi.
- Italy is having the worst economical crisis in its history.
- İtalya tarihinin en kötü ekonomik krizini yaşıyor.
- Italy is having the worst economical crisis in its history.
- İtalya kendi tarihindeki en kötü ekonomik krizin içinde.
Show More (19)
|