|
- That is where my love of the sea and fascination with ships started.
- Deniz sevgim ve gemilere olan hayranlığım burada başladı.
- They have a nerdy fascination.
- İnekçe bir hayranlıkları var.
- Mary watched in fascination.
- Mary hayranlık içinde izledi.
- Tom has a fascination with Japanese food.
- Tom'un Japon yemeklerine hayranlığı var.
- She has a fascination with French food.
- Onun da Fransız yemeklerine hayranlığı var.
- Mary watched in fascination.
- Mary hayranlıkla izledi.
Show More (3)
|