|
- Look, that kid threw your present in the garbage, and he called you a poser, and everyone laughed.
- Bak, o velet hediyeni çöpe atıp sana özenti dedi, sonra herkes güldü.
- Maybe some nice neighbour shoved him down the garbage chute.
- Belki de kibar bir komşu onu çöp kanalına itmiştir.
- Maybe some nice neighbour shoved him down the garbage chute.
- Belki iyi bir komşu onu çöp kanalından aşağıya itmiştir.
- Look, that kid threw your present in the garbage, and he called you a poser, and everyone laughed.
- Bakın, o çocuk hediyenizi çöpe attı, size sahtekâr dedi ve herkes güldü.
- Look, that kid threw your present in the garbage, and he called you a poser, and everyone laughed.
- Bak, o çocuk hediyeni çöpe attı, ve sana gösterişçi dedi, ve herkes güldü.
- Maybe some nice neighbour shoved him down the garbage chute.
- Belki de kibar bir komşu, onu çöp kanalından aşağı itmiştir.
- It's garbage day.
- Çöp günündeyiz.
- They treat their children like garbage.
- Onlar çocuklarına çöp gibi davranırlar.
- It's Tom's turn to take out the garbage.
- Çöpü çıkarmak için Tom'un sırası.
- Whose turn is it to take out the garbage?
- Çöpü çıkarma sırası kimde?
- It's Tom's turn to take out the garbage.
- Çöpü dışarı çıkarma sırası Tom'da.
- Our garbage is collected three times a week.
- Çöplerimiz haftada üç kez toplanıyor.
- Didn't I tell you to take out the garbage?
- Çöpü dışarı çıkarmanı söylemedim mi?
- I'm not the one who takes out the garbage.
- Çöpü çıkaran ben değilim.
- It is time to empty the garbage.
- Çöpü boşaltma zamanı geldi.
- Where is the garbage area?
- Çöp alanı nerede?
- Garbage was everywhere.
- Çöpler her yerdeydi.
- Food is the largest source of garbage in landfills.
- Gıda, çöplüklerdeki en büyük çöp kaynağıdır.
- It was obvious that Tom didn't want to take out the garbage.
- Tom'un çöpü çıkarmak istemediği açıktı.
- Don't dump garbage here.
- Çöpleri buraya atmayın.
- I told Tom to take out the garbage.
- Tom'a çöpü dışarı çıkarmasını söyledim.
- Tom is the one who usually takes out the garbage.
- Tom genellikle çöpü çıkaran kişidir.
- Tom accidentally threw his thumb drive into the garbage.
- Tom kazara USB'sini çöpe attı.
- I'm the one who takes out the garbage.
- Çöpleri atan kişi benim.
- Don't throw garbage where it does not belong.
- Çöpü ait olmadığı yere atma.
- Layla's phone was in the garbage.
- Layla'nın telefonu çöpteydi.
- It's time to take out the garbage.
- Çöpü dışarı çıkarma zamanı.
- Didn't I tell you to take out the garbage?
- Sana çöpü çıkar demedim mi?
- Tom says it's your turn to take out the garbage.
- Tom çöpü çıkarma sırasının sende olduğunu söyledi.
- Tom asked Mary to throw the rotten apple into the garbage.
- Tom, Mary'den çürük elmayı çöpe atmasını istedi.
- I feel like garbage right now.
- Şu an kendimi çöp gibi hissediyorum.
- Tom took out the garbage.
- Tom çöpü dışarı çıkardı.
- It was me that took out the garbage.
- Çöpü çıkaran bendim.
- Did you tell Tom to take out the garbage?
- Tom'a çöpü çıkarmasını söyledin mi?
- They have taken away all the garbage.
- Bütün çöpü götürdüler.
- They collect our garbage every Monday.
- Çöplerimizi her pazartesi topluyorlar.
- It was obvious that Tom didn't want to take out the garbage.
- Tom'un çöpü çıkarmak istemediği belliydi.
- Getting rid of garbage has become a major headache for the authorities.
- Çöplerden kurtulmak yetkililer için büyük bir dert haline geldi.
- Tom wants you to take out the garbage.
- Tom çöpü çıkarmanı istiyor.
- I'm not the one who takes out the garbage.
- Çöpü çıkaran kişi ben değilim.
- You always say that you'll take out the garbage, but you never do.
- Her zaman çöpü dışarı çıkaracağını söylüyorsun ama hiç yapmıyorsun.
- Have you taken out the garbage?
- Çöpü dışarı çıkardın mı?
- Tom accidentally threw his thumb drive into the garbage.
- Tom yanlışlıkla flash belleğini çöpe attı.
- I feel like garbage right now.
- Şu an çöp gibi hissediyorum.
- Put the garbage outside.
- Çöpleri dışarı koyun.
- Why doesn't someone pick this garbage up?
- Neden kimse bu çöpü toplamıyor?
- Tom still hasn't taken out the garbage.
- Tom hala çöpü dışarı çıkarmadı.
- We must get rid of this foul garbage right away.
- Bu iğrenç çöpten hemen kurtulmalıyız.
- Tom wants you to take the garbage out.
- Tom çöpü dışarı çıkarmanı istiyor.
- Don't throw garbage where it does not belong.
- Çöpünüzü ait olmadığı yere koymayın.
- Tom is taking out the garbage.
- Tom çöpü dışarıya götürüyor.
- It was Tom who took out the garbage.
- Çöpü çıkaran Tom'du.
- The only problem we have is what to do with all this garbage.
- Tek sorunumuz tüm bu çöpleri ne yapacağımız.
- Tom is the one who usually takes out the garbage.
- Tom genelde çöpü çıkaran kişidir.
- Tom asked me to take out the garbage.
- Tom çöpü dışarı çıkarmamı istedi.
- Tom got Mary to take out the garbage.
- Tom, Mary'ye çöpü attırdı.
- The vandals smashed all the windows and knocked all the garbage cans over.
- Çapulcular bütün camları kırıp çöp konteynerlerini devirdi.
- It was me that took out the garbage.
- Çöpleri dışarı çıkaran bendim.
- Garbage harbors vermin.
- Çöpler haşarat barındırır.
- It was me who took out the garbage.
- Çöpleri dışarı çıkaran kişi bendim.
- Our garbage is collected three times a week.
- Çöpümüz haftada üç kez toplanır.
- We must get rid of this foul garbage right away.
- Bu pis çöplerden hemen kurtulmalıyız.
- They treat their children like garbage.
- Çocuklarına çöp muamelesi yapıyorlar.
- They collect our garbage every Monday.
- Her Pazartesi çöpümüzü toplarlar.
- Don't dump garbage here.
- Buraya çöp atmayın.
- Tom threw out the garbage.
- Tom çöpü dışarı attı.
- Take the garbage out.
- Çöpü dışarı çıkar.
- It was me who took out the garbage.
- Çöpü çıkaran bendim.
- It's your turn to take out the garbage.
- Çöpü çıkarma sırası sende.
- Garbage was everywhere.
- Çöp her yerdeydi.
- Sami found a container of antifreeze in the kitchen garbage.
- Sami mutfak çöpünde bir antifriz kabı buldu.
- It's time to take out the garbage.
- Çöpü çıkarmanın vaktidir.
- Where do you put the garbage in this kitchen?
- Bu mutfakta çöpü nereye koyuyorsun?
- Tom is taking out the garbage.
- Tom çöpü çıkarıyor.
- I suggest you empty the garbage.
- Çöpü boşaltmanızı öneririm.
- Tom wanted Mary to take out the garbage.
- Tom Mary'nin çöpü çıkarmasın istedi.
- I'm usually the one who takes out the garbage.
- Genelde çöpü çıkaran ben olurum.
- It is time to empty the garbage.
- Çöp boşaltma zamanıdır.
- They have taken away all the garbage.
- Bütün çöpleri götürdüler.
- Tom wanted Mary to take out the garbage.
- Tom, Mary'den çöpü dışarı çıkarmasını istedi.
- I've already taken the garbage out.
- Çöpü zaten dışarı çıkardım.
- It was Tom who took out the garbage.
- Çöpü dışarıya çıkaran Tom'du.
- Tom still hasn't taken out the garbage.
- Tom hâlâ çöpü çıkarmadı.
- Tom asked Mary to throw the rotten apple into the garbage.
- Tom Mary'den çürük elmayı çöpe atmasını istedi.
- Fadil's body was in the garbage.
- Fadıl'ın cesedi çöpteydi.
- I haven't taken out the garbage.
- Ben çöpü çıkarmadım.
- Where do you put the garbage in this kitchen?
- Bu mutfakta çöpü nereye koyuyorsunuz?
- He had gone there to help garbage workers strike peacefully for better pay and working conditions.
- Çöp işçilerinin daha iyi ücret ve çalışma koşulları için barışçıl bir şekilde grev yapmalarına yardım etmek için oraya gitmişti.
- The pile of garbage is as big as Mount Everest.
- Çöp yığını Everest Dağı kadar büyük.
- The older a town is, the more garbage it produces.
- Bir kasaba ne kadar eskiyse, o kadar çok çöp üretir.
- I dropped it into the garbage chute and forgot about it.
- Çöp kanalına attım ve unuttum.
- Layla's phone was in the garbage.
- Leyla'nın telefonu çöpteydi.
- When was the last time you took out the garbage?
- En son ne zaman çöpü dışarı çıkardın?
- I haven't taken out the garbage.
- Çöpü dışarı çıkarmadım.
- It's garbage day.
- Bugün çöp günü.
- Tom wants you to take out the garbage.
- Tom çöpü dışarı çıkarmanı istiyor.
- Sami found a container of antifreeze in the kitchen garbage.
- Sami mutfak çöpünde bir kap antifriz buldu.
- Don't throw garbage away here.
- Buraya çöp atmayın.
- Put the garbage outside.
- Çöpü dışarı koyun.
- I told Tom to take out the garbage.
- Tom'a çöpü çıkarmasını söyledim.
- I suggest you empty the garbage.
- Sana çöpü boşaltmanı öneriyorum.
- I'm the one who takes out the garbage.
- Çöpleri atan benim.
- I'm usually the one who takes out the garbage.
- Ben genellikle çöpü çıkaran kişiyim.
- I've already taken the garbage out.
- Çöpü çoktan dışarı çıkardım.
- In her home, kitchen garbage was fed to the pigs.
- Evinde, mutfak çöpleri domuzlara yediriliyordu.
- Tom emptied the garbage.
- Tom çöpü boşalttı.
- The only problem we have is what to do with all this garbage.
- Sahip olduğumuz tek sorun tüm bu çöplerle ne yapacağımızdır.
- Tom asked me to take out the garbage.
- Tom benden çöpü çıkarmamı istedi.
- In the city, large quantities of garbage are being produced every day.
- Şehirde her gün büyük miktarlarda çöp üretiliyor.
- When was the last time you took out the garbage?
- Çöpü en son ne zaman çıkardın?
- Don't throw garbage where it does not belong.
- Çöpünüzü başka yere dökmeyin.
- In her home, kitchen garbage was fed to the pigs.
- Onun evinde,domuzlar mutfak çöpüyle beslenirdi.
- Garbage was everywhere.
- Her yerde çöp vardı.
- Tom was the one who took out the garbage this morning.
- Bu sabah çöpü çıkaran Tom'du.
Show More (114)
|
