|
- I bet Tom will get mad.
- Bahse girerim Tom kızacak.
- I bet he will get mad.
- Bahse girerim kızacak.
- Tom got mad at me for not listening to Mary.
- Tom Mary'yi dinlemediğim için bana kızdı.
- I got mad at Tom for not listening to me.
- Beni dinlemediği için Tom'a kızdım.
- I bet Tom will get mad at you.
- Bahse girerim Tom sana kızacak.
- Sami got mad at Layla.
- Sami, Layla'ya kızdı.
- Tom didn't want anyone to get mad.
- Tom kimsenin kızmasını istemedi.
- Mary got mad at me.
- Mary bana kızdı.
- I'll tell you if you promise me you won't get mad.
- Bana kızmayacağına söz verirsen söylerim.
- I bet Tom will get mad at you.
- Tom'un sana kızacağından eminim.
- Don't get mad at me.
- Bana kızma.
- Tom seldom gets mad.
- Tom nadiren kızar.
- He gets mad very easily.
- O çok kolay kızar.
- I'm sure Tom will get mad.
- Tom'un kızacağından eminim.
- Does Tom ever get mad at you?
- Hiç Tom sana kızdı mı?
- Don't get mad, okay?
- Kızma, tamam mı?
- Tom never seems to get mad at anyone.
- Tom hiç kimseye kızmıyor gibi görünüyor.
- I got mad at Tom.
- Tom'a kızdım.
- Don't get mad at us.
- Bize kızma.
- I get mad at his arrogance.
- Onun kibrine kızdım.
- Tom got mad at me for doing that.
- Tom bunu yaptığım için bana kızdı.
- Tom got mad at Mary because she was late.
- Tom, Mary geç kaldığı için ona kızdı.
- Tom got mad at Mary because she was late.
- Geç kaldığı için Tom Mary'ye kızdı.
- Bill got mad and called Dick names.
- Bill kızdı ve Dick'e küfür etti.
- Does Tom ever get mad at you?
- Tom sana hiç kızdı mı?
- I'm sorry I got mad.
- Kızdığım için özür dilerim.
- I'll tell you if you promise me that you won't get mad.
- Kızmayacağına söz verirsen söylerim.
- Our teacher got mad at Tom because he was acting up in class.
- Sınıfta yaramazlık yaptığı için öğretmenimiz Tom'a kızdı.
- Tom got mad at me.
- Tom bana kızdı.
- I got mad at Tom because he was making a lot of noise.
- Tom'a kızdım çünkü çok gürültü yapıyordu.
- Tom got mad at me for not listening to him.
- Onu dinlemediğim için Tom bana kızdı.
- Tom will get mad if he doesn't win.
- Tom kazanamazsa çok kızacak.
- Don't get mad at Tom.
- Tom'a kızmayın.
- I'll tell you if you promise me you won't get mad.
- Kızmayacağına söz verirsen söylerim.
- Tom gets mad very easily.
- Tom çok kolayca kızar.
- When was the last time that your mother got mad at you?
- Annen sana en son ne zaman kızdı?
- Tom got mad at Mary.
- Tom Mary'ye kızdı.
- Don't get mad at Tom.
- Tom'a kızma.
- Tom got mad at us for doing that.
- Tom bunu yaptığımız için bize kızdı.
- Tom is going to get mad if you do that.
- Bunu yaparsan Tom çok kızacak.
- I don't like it when you get mad.
- Kızdığın zaman bundan hoşlanmıyorum.
- I never get mad.
- Hiç kızmam.
- I bet Tom will get mad.
- Tom'un kızacağına bahse girerim.
- If you keep on complaining, I will get mad for real.
- Eğer şikayet etmeye devam edersen, gerçekten çok kızacağım.
- Our teacher got mad at Tom because he was acting up in class.
- Öğretmenimiz sınıfta yaramazlık yaptığı için Tom'a kızdı.
- Tom got mad at us for doing that.
- Tom onu yaptığımız için bize kızdı.
- Tom got mad at me for not listening to Mary.
- Tom, Mary'yi dinlemediğim için bana kızdı.
- Tom got mad and called Mary names.
- Tom kızdı ve Mary'ye hakaretler etti.
- Tom got mad at me for not listening to him.
- Tom onu dinlemediğim için bana kızdı.
- Tom will get mad if you do that.
- Eğer onu yaparsan Tom kızar.
- Tom will get mad if you do that.
- Bunu yaparsan Tom çok kızar.
- The boss is going to get mad at me.
- Patron bana kızacak.
- Tom is really jealous and he gets mad when other guys talk to me.
- Tom çok kıskanç ve diğer erkekler benimle konuştuğunda çok kızıyor.
- Tom will get mad if you don't do that today.
- Bugün yapmazsan Tom çok kızacak.
- Promise you won't get mad.
- Kızmayacağına söz ver.
- I'm sure Tom will get mad.
- Tom'un kızacağına eminim.
- I'll tell you the truth if you promise not to get mad.
- Kızmayacağına söz verirsen sana gerçeği söyleyeceğim.
Show More (58)
|