| 1 |
get off |
inmek (otobüs/tren/uçaktan) |
v. |
|
- I get off here.
- Burada inerim.
- When I woke up, all other passengers had gotten off.
- Uyandığımda diğer tüm yolcular inmişti.
- I just got off the train and I'm still on the platform.
- Trenden yeni indim ve hala perondayım.
- How many bus stops are there between here and where you get off?
- Burası ile senin indiğin yer arasında kaç otobüs durağı var?
- I got off at the park.
- Parkta indim.
- The bus conductor told her to get off because she could not pay the fare.
- Muavin ona inmesini söyledi çünkü ücreti ödeyemiyordu.
- I got off the bus at the end of the line.
- Otobüsten sıranın sonunda indim.
- I get off at the next station.
- Bir sonraki istasyonda inerim.
- Let's get off at the next station.
- Bir sonraki istasyonda inelim.
- I didn't know where to get off the bus.
- Otobüsten nerede ineceğimi bilmiyordum.
- I'd like to get off at Fifth Avenue.
- Beşinci Cadde'de inmek istiyorum.
- I think we get off at the next stop.
- Sanırım bir sonraki durakta ineceğiz.
- When I woke up, all other passengers had gotten off.
- Ben uyandığımda, diğer tüm yolcular inmişti.
- He was told to get off at the station.
- Ona istasyonda inmesi söylendi.
- We have to get off at the next station.
- Bir sonraki istasyonda inmeliyiz.
- We're getting off at the next station.
- Bir sonraki istasyonda iniyoruz.
- I get off the streetcar here.
- Tramvaydan burada iniyorum.
- We got off the bus at the train station.
- Otobüsten tren istasyonunda indik.
- The bus stopped, but nobody got off.
- Otobüs durdu ama kimse inmedi.
- Don't get off the bus till it stops.
- Otobüs durana kadar inmeyin.
- I'm getting off the bus here.
- Otobüsten burada ineceğim.
- I get off there, too.
- Ben de orada iniyorum.
- The captain told us to get off the ship.
- Kaptan bize gemiden inmemizi söyledi.
- I get off here.
- Ben burada iniyorum.
- Not knowing where to get off the bus, I asked the driver.
- Otobüsten nerede ineceğimi bilmediğim için şoföre sordum.
- We got off the bus at the station.
- Otobüsten istasyonda indik.
- You must get off at the next station.
- Bir sonraki istasyonda inmelisin.
- You must get off at the next station.
- Bir sonraki istasyonda inmelisiniz.
- Please let me know when I should get off.
- Lütfen ne zaman inmem gerektiğini bana bildir.
- I have to get off at the next stop.
- Bir sonraki durakta inmek zorundayım.
- I'll get off at the next station.
- Bir sonraki istasyonda ineceğim.
- Excuse me, I have to get off at the next stop.
- Affedersiniz, bir sonraki durakta inmem gerekiyor.
- I get off the streetcar here.
- Burada tramvaydan iniyorum.
- I think we'll get off at the next station.
- Sanırım bir sonraki istasyonda ineceğiz.
- How many bus stops are there between here and where you get off?
- Burayla indiğin yer arasında kaç tane otobüs durağı var?
- I need to get off this ship.
- Bu gemiden inmeliyim.
- Please let me know when I should get off.
- Lütfen ne zaman inmem gerektiğini söyleyin.
- I want to get off at the next stop.
- Bir sonraki durakta inmek istiyorum.
- I'm getting off at the next stop, you know.
- Bir sonraki durakta ineceğim, biliyorsun.
- Would you please tell me when to get off?
- Lütfen ne zaman ineceğimi bana söyler misiniz?
- He was told to get off at the station.
- İstasyonda inmesi söylendi.
- We are getting off at the next station.
- Bir sonraki istasyonda ineceğiz.
- I got off at the park.
- Ben parkta indim.
- I'm getting off at the next stop.
- Bir sonraki durakta ineceğim.
- We must get off at the next stop.
- Bir sonraki durakta inmeliyiz.
- The next station is where you get off.
- Bir sonraki istasyon ineceğin yerdir.
- I got off at the wrong bus stop.
- Yanlış otobüs durağında indim.
- The driver stopped the bus and told Tom to get off.
- Sürücü otobüsü durdurdu ve Tom'a inmesini söyledi.
- I'll get off here.
- Burada ineceğim.
- I need to get off this ship.
- Bu gemiden inmem lazım.
- I felt I just had to get off the ship.
- Gemiden inmek zorunda olduğumu hissettim.
- They got off at the next bus stop.
- Bir sonraki otobüs durağında inmişler.
- I must get off at the next station.
- Bir sonraki istasyonda inmeliyim.
- I get off there, too.
- Ben de orada inerim.
- I need to get off this ship.
- Bu gemiden inmem gerekiyor.
- Don't get off while the vehicle is in motion.
- Araç hareket halindeyken inmeyin.
- We are getting off at the next station.
- Bir sonraki istasyonda iniyoruz.
- I just got off the train and I'm still on the platform.
- Trenden yeni indim, daha perondayım.
- I'll get off here.
- Ben burada ineceğim.
- Where do I get off?
- Nerede inerim?
- I am going to get off at the next stop.
- Bir sonraki durakta ineceğim.
- I get off at the next station.
- Bir sonraki durakta ineceğim.
- You'll have to get off at the next station.
- Bir sonraki istasyonda inmeniz gerekecek.
- I'm getting off at the next stop, you know.
- Bir sonraki durakta iniyorum, biliyorsun.
- Let's get off the bus here.
- Otobüsten burada inelim.
- The bus conductor told her to get off because she could not pay the fare.
- Kondüktör ücreti ödeyemediği için ona inmesini söyledi.
- I have to get off at the next station.
- Bir sonraki istasyonda inmek zorundayım.
- Would you tell me when to get off?
- Ne zaman ineceğimi söyler misiniz?
- The next station is where you get off.
- Bir sonraki istasyon senin ineceğin yer.
- I got off at the wrong station.
- Yanlış istasyonda indim.
- Let's get off here.
- Burada inelim.
- Where do I get off?
- Nerede ineceğim?
- They got off at the next bus stop.
- Bir sonraki otobüs durağında indiler.
- We should get off at the nearest station.
- En yakın istasyonda inmeliyiz.
- We have to get off at the next station.
- Bir sonraki istasyonda inmek zorundayız.
- Would you tell me when to get off?
- Ne zaman ineceğimi bana söyler misin?
- Not knowing where to get off the bus, I asked the driver.
- Otobüsten nerede ineceğimi bilmediğim için sürücüye sordum.
- I got off the elevator.
- Asansörden indim.
- Would you please tell me when to get off?
- Lütfen ne zaman ineceğimi söyler misiniz?
Show More (76)
|
| 2 |
get off |
otobüsten inmek |
v. |
|
- The driver told us to be careful when we got off the bus.
- Şoför, otobüsten inerken dikkatli olmamızı söyledi.
- Why are you getting off the bus?
- Neden otobüsten iniyorsun?
- I'm getting off the bus here.
- Burada otobüsten iniyorum.
- I got off the bus.
- Ben otobüsten indim.
- They got off the bus.
- Otobüsten indiler.
- While getting off the bus, she heard her name called.
- Otobüsten inerken adının söylendiğini duydu.
- As she couldn't pay for a ticket, the driver asked her to get off the bus.
- Bilet parasını ödeyemediği için şoför otobüsten inmesini istedi.
- They got off the bus and walked two kilometers in the hot sun.
- Otobüsten indiler ve kızgın güneşin altında iki kilometre yürüdüler.
- We got off the bus at the station.
- İstasyonda otobüsten indik.
- They got off the bus and walked two kilometers in the hot sun.
- Otobüsten indiler ve sıcak güneşte iki kilometre yürüdüler.
- Tom is just getting off the bus now.
- Tom şu anda otobüsten iniyor.
- Let's get off the bus.
- Hadi otobüsten inelim.
- Tom didn't get off the bus.
- Tom otobüsten inmedi.
- They got off the bus.
- Onlar otobüsten indiler.
- Let's get off the bus here.
- Burada otobüsten inelim.
- I got off the bus at the end of the line.
- Yolun sonunda otobüsten indim.
- I got off the bus.
- Otobüsten indim.
- Tom slipped and fell as he was getting off the bus.
- Tom otobüsten inerken ayağı kaydı ve düştü.
- The driver told us to be careful when we got off the bus.
- Sürücü bize, otobüsten inerken dikkatli olmamızı söyledi.
- As I reached the station, I got off the bus.
- Durağa varınca otobüsten indim.
- I noticed her the moment she got off the bus.
- Otobüsten iner inmez onu fark ettim.
- Let's get off the bus.
- Otobüsten inelim.
- We got off the bus at the train station.
- Tren istasyonunda otobüsten indik.
- As I reached the station, I got off the bus.
- Durağa vardığımda, otobüsten indim.
Show More (21)
|
| 3 |
get off |
trenden inmek |
v. |
|
- I'm getting off the train at the next stop.
- Bir sonraki durakta trenden ineceğim.
- All the passengers were requested to get off the train.
- Tüm yolcuların trenden inmesi isteniyordu.
- I will get off the train at the next station.
- Bir sonraki istasyonda trenden ineceğim.
- We got off the train.
- Trenden indik.
- As soon as he got off the train, he was met by his cousin.
- Trenden iner inmez kuzeni tarafından karşılandı.
- I got off the train.
- Trenden indim.
- Tom didn't get off the train.
- Tom trenden inmedi.
- They saw us as they were getting off the train.
- Trenden inerken bizi gördüler.
- Tom is getting off the train.
- Tom trenden iniyor.
- I'm getting off the train at the next stop.
- Sonraki durakta trenden ineceğim.
- When I got off the train, I saw a friend of mine.
- Ben trenden indiğimde bir arkadaşımı gördüm.
- We got off the train.
- Biz trenden indik.
- All the passengers were requested to get off the train.
- Tüm yolcuların trenden inmesi istendi.
- As soon as he got off the train, he was met by his cousin.
- O, trenden iner inmez, kuzeni tarafından karşılandı.
- They saw us as they were getting off the train.
- Onlar trenden inerken bizi gördü.
- I got off the train.
- Ben trenden indim.
- I'm getting off the train at the next station.
- Bir sonraki istasyonda trenden iniyorum.
- When I got off the train, I saw a friend of mine.
- Trenden indiğimde bir arkadaşımı gördüm.
- Don't get off the train till it stops.
- Durana kadar trenden inmeyin.
- Nancy is getting off the train.
- Nancy trenden iniyor.
- I'm getting off the train at the next station.
- Bir sonraki istasyonda trenden ineceğim.
Show More (18)
|
| 4 |
get off |
çıkmak |
v. |
|
- When do you usually get off work?
- İşten ne zaman çıkıyorsun?
- How are we going to get off this island?
- Bu adadan nasıl çıkacağız?
- Please get off my porch.
- Lütfen verandamdan çıkın.
- When do you get off work?
- İşten kaçta çıkıyorsunuz?
- Please get off my land.
- Lütfen arazimden çıkın.
- When do you get off work?
- Sen ne zaman çıkıyorsun?
- Please get off my property.
- Lütfen mülkümden çıkın.
- Call me when you get off of work.
- İşten çıkınca beni ara.
- When do you get off work?
- İşten kaçta çıkıyorsun?
- You still haven't told me when you get off work.
- İşten ne zaman çıkacağını hâlâ söylemedin.
- It's not easy for Tom to get off work early.
- Tom için işten erken çıkmak kolay değil.
- What time do you get off from work?
- İşten ne zaman çıkıyorsun?
- What time do you get off?
- Ne zaman çıkıyorsun?
- You're getting off track.
- Konu dışına çıkıyorsun.
- What time do you get off work?
- İşten ne zaman çıkıyorsun?
- When do you get off work?
- İşten ne zaman çıkıyorsun?
- I got off the elevator.
- Asansörden çıktım.
- We won't get off this island alive.
- Bu adadan canlı çıkamayacağız.
- When are you getting off work?
- İşten ne zaman çıkıyorsun?
Show More (16)
|
| 5 |
get off |
kurtulmak |
v. |
|
- The government of Sudan, however, does not get off scot-free either.
- Ancak Sudan hükümeti de bu işten yara almadan kurtulamıyor.
- People must get off passive welfare and into work.
- İnsanlar pasif sosyal yardımlardan kurtulmalı ve işe girmelidir.
- People must get off passive welfare and into work.
- İnsanlar pasif sosyal yardım anlayışından kurtulmalı ve işe koyulmalıdır.
- You won't get off that easy.
- O kadar kolay kurtulamazsın.
- Tom isn't getting off that easy.
- Tom öyle kolay kurtulamayacak.
- Tom got off easy.
- Tom ucuz kurtuldu.
- She got off easily.
- Kolayca kurtuldu.
- Tom isn't getting off that easy.
- Tom o kadar kolay kurtulamayacak.
- Tom isn't getting off that easy.
- Tom bu kadar kolay kurtulamaz.
- He got off with a warning.
- Bir uyarı ile kurtuldu.
- Tom got off with a fine.
- Tom para cezasıyla kurtuldu.
- You got off easy.
- Kolay kurtuldun.
- Tom got off easy.
- Tom kolay kurtuldu.
- Tom got off with a warning.
- Tom bir uyarıyla kurtuldu.
Show More (11)
|
| 6 |
get off |
ayrılmak |
v. |
|
- The captain told us to get off the ship.
- Kaptan gemiden ayrılmamızı söyledi.
- How are we going to get off this island?
- Bu adadan nasıl ayrılacağız?
- What time do you get off?
- Ne zaman ayrılıyorsun?
- Please get off my porch.
- Lütfen sundurmamdan ayrıl.
- I just got off duty.
- Görevden yeni ayrıldım.
- Get off my property now.
- Şimdi mülkümden ayrıl.
- What time do you get off from work?
- Ne zaman işten ayrılırsın?
- What time do you get off work?
- Ne zaman işten ayrılırsın?
Show More (5)
|
| 7 |
get off |
çıkarmak |
v. |
|
- I have something I really want to get off my chest.
- Gerçekten göğsümden çıkarmam gereken bir şeyim var.
- What time do you usually get off your work?
- Genelde işten kaçta çıkarsın?
- I have something I need to get off my chest.
- Göğsümden çıkarmam gereken bir şeyim var.
- What time do you usually get off from work?
- Genelde işten kaçta çıkarsın?
Show More (1)
|
| 8 |
get off |
uçaktan inmek |
v. |
|
- What do I do if my luggage doesn't appear after I get off the plane?
- Uçaktan indikten sonra bagajım görünmezse ne yapmalıyım?
- Tom didn't get off the airplane with the rest of the passengers.
- Tom yolcuların geri kalanıyla uçaktan inmedi.
- Tom didn't get off the airplane with the rest of the passengers.
- Tom diğer yolcularla birlikte uçaktan inmedi.
- I got off the plane.
- Uçaktan indim.
Show More (1)
|
| 9 |
get off |
paçayı kurtarmak |
v. |
|
- Tom got off with a fine.
- Tom bir ceza ile paçayı kurtardı.
- Though he was guilty of the murder of his wife, he got off easy.
- Karısını öldürmekten suçlu olmasına rağmen, kolayca paçayı kurtardı.
- Tom got off scot-free.
- Tom paçayı kurtardı.
Show More (0)
|
| 10 |
get off |
yırtmak |
v. |
|
- You won't get off that easy.
- O kadar kolay yırtamazsın.
- You'll have to get off at the bank and take the A52.
- Bankada paçayı yırtmak ve A52 yi almak zorundasın.
Show More (-1)
|
| 11 |
get off |
arabadan inmek |
v. |
|
- You must get off the car.
- Arabadan inmelisin.
Show More (-2)
|
| 12 |
get off |
boşalmak |
v. |
|
- You didn't have to get off so early.
- Bu kadar erken boşalmana gerek yoktu.
Show More (-2)
|
